Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/449 E. 2023/363 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/449 Esas
KARAR NO :2023/363

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/09/2020
KARAR TARİHİ:27/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin nezdinde … numaralı “İşyerim Sigorta poliçesi” ile sigortalısı bulunan dava dışı Sigortalısı … TİC. LTD. ŞTİ. Nin kullanımında olan adresteki iş yerinin, 05.10.2019 tarihinde … ana kanalizasyon hattının yetersiz kalması neticesinde pis suların (kanalizasyon suyunun) geri tepmesi sonucu hasar gördüğünü, hasarın Müvekkili şirkete ihbarı üzerine, gerekli tahkikatın başlatıldığını ve Sigortacılık Kanunu” ‘nun 22. Maddesi uyarınca hasar ve kusur durumunun tespiti için bağımsız ve uzman eksper’ in tayin edildiğini, hasar üzerine Ekspertiz … tarafından yapılan incelemeler sonrasında hazırlanan hasar eksperiz raporunda; sigortalı kurum yetkilileri ile yapılan görüşmede, 05.10.2019 günü saat 08:00 sularında bodrum kattan yoğun pis koku ve su sesinin gelmesi üzerine, bodrum kata baktıklarında tuvalet giderinin geri teptiği ve bodrum katın bir bölümüne yayılmış olduğunu gördükleri bilgisi alındığını, bir gün öncesinde yoğun yağışın yağdığı ve … ana kanalizasyon hattının yetersiz kalması sonucu pis suların bodrum kat WC giderinden geri teptiğini tespit ettikleri, akabinde gider hattına müdahale ettiklerinin beyan edildiği, yapılan incelemede gider hattına müdahale edilmiş olduğu, eski hattın iptal edilerek yeni bir hat yapıldığının görüldüğü, bodrum kat dahilinde sınıf kapı kasaları, duvar boyaları, konferans salonu kapısı, sahne parkesi ile salon halifleksinin pis sudan kaynaklı hasarlandığının görüldüğü, kent genelinde 05.10.2019 günü sabah erken saatlerde yağan yoğun yağış neticesinde benzeri gider tepmeleri ve su baskınları yaşandığı, işyerinde meydana gelen toplam hasarın 3.477,56 TL olduğunun” tespit ve rapor edildiğini, bu gelişmeler ışığında, müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalıya 12.11.2019 tarihinde 3.477,56 TL hasar bedeli ödediğini, yukarıda açıklanan belgeler ışığında ödenen tazminattan, davalı idarenin % 100 sorumlu olduğunun ortaya çıktığını, davacı müvekkili sigorta şirketi tarafından davaya konu hasar sebebiyle ödenen bedelin davalıya rücusu kapsamında 15.11.2019 tarihinde davalıya ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından 05.12.2019 tarihinde herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı cevabının verildiğini, anılan hasardan sorumlu olan davalı hakkında yasal süre içerisinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, davalı tarafın …. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/1119 % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Denildiğini, müvekkil idarenin iddia edilen hasar ile arasında bir illiyet bağının kurulmasının mümkün olmadığını, zararın idari eylem veya işlemden değil de zarar görenin veya bir başkasının eyleminden doğması halinde, zararla idari eylem arasındaki illiyet bağının kesileceğini ve zararın idari eyleme ve idare tüzel kişiliğine bağlanması imkânının ortadan kalkacağını, Müvekkili İdare …’ nin 3305 sayılı yasa ile değişik 2560 sayılı yasa ile İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Su ve Kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak ve kurulu olanları devralıp işletmek üzere kurulduğunu, …’ nin Avrupa 1. Bölge Abone İşleri daire Başkanlığı’nın 447786 sayılı ve 3.11.2020 tarihli yazısında söz konusu hasarın gerçekleşmesinde yoğun yağışın etkili olduğu binanın atıksu kanal bağlantısının pompa şartlı olarak onaylandığının bildirildiğini, … Abone Hizmetleri Tarife ve Uygulama Yönetmeliği’nin 49. maddesi (8) bendi “Binaların atık suları, doğal akış ile şebeke kanalına akıtılabilse dahi, taşınmaz sahibi parsel çıkış bacasında binaların su basman seviyesi altında kalan kısımlarında atık suyun geri gelmesini önleyecek çekvalf vb. ekipman ile önlem almalıdır. İdarece onaylanan projede atık suyun geri gelmesini önleyici tedbirlerin ilgilisince alınması gerektiğinin zorunlu tutulmasına rağmen uygulamada dikkate alınmamasından kaynaklı zarar ve ziyandan yapı sahipleri sorumludur.” Hükmünü içerdiğini, yine binanın atıksu bağlantısında hasar anında pompaj sisteminin çalışıp çalışmadığı ve çekvalfın olup olmadığının araştırılması gerektiğini, hasar ilgili binanın dahili tesisatındaki problemden kaynaklandığından, oluşan hasarda kurumunun herhangi bir hizmet kusurunun bulunmadığını, burada ekspertiz raporunda da dile getirilen hasar tarihinde İstanbul genelinde aşırı yağış sebebiyle su basmalarının gerçekleştiği beyanı karşısında AKOM ve İstanbul Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden – gerçekleşen yağışla – ilgili bilgilerin sorulmasını; olayın afet kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin sorulmasını talep ettiklerini, zarar gören davacının oturduğu dairenin mimari projedeki yeri ve konumunun belirlenmesi gerektiğini, bunların belirlenmesi için mimari projenin ve ruhsatın celbine ihtiyaç bulunduğunu (celbini talep ettiklerini), konutlar ve endüstri tesisleri binalarında oluşan atık sularını ana kanala verebilmek için … Abone Hizmetleri Tarife ve Uygulama Yönetmeliği’ inde tespit edilen esaslara göre hareket etmek zorunluğunun bulunduğunu, binanın atık sularını kanalizasyon şebekesine ileten parsel bacası ile atıksu kanalı arasındaki bağlantı kanalının mülk sahibine ait olduğunu, binanın atık suyunu ana kanala getiren rögarlarda yine mal sahibine ait olup bunların bakım ve işletmesi taşınmaz sahiplerinin sorumluluğunda olduğunu, taşınmaz sahipleri bağlantı kanalında meydana gelebilecek tıkanıkları da açtırmakla yükümlü olduklarını, Bodrum katlardaki kanal bağlantılarında geri tepme klapesinin varlığı hukuki bir zorunluluk olduğunu, “Atıksu parsel bacası ile kanalizasyon şebekesi arasında kalan bağlantı kanalının bakım ve işletmesi gayrimenkul sahiplerinin sorumluluğunda olup ev bağlantısındaki tıkanıklıktan dolayı oluşabilecek her türlü zarar ve ziyandan mal sahiplerinin sorumlu olduklarını, kullanıcı kusuru olmaksızın bağlantı kanalında meydana gelebilecek tıkanıklıklar İdare tarafından bedelsiz olarak açılır” hükmünü getirdiğini, hasara maruz kalan binanın inşaat tekniğine aykırı yapılmış olması sebebiyle doğacak hasar ve zararlardan idarelerinin sorumlu tutabilmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; …. İcra Müd.’nün … esas sayılı dosyasında yapılan itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
…. İcra Müd.’nün … Esas sayılı takip dosyası dosyamız içine fiziki olarak celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine 3.477,56 TL asıl alacak, 105,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.583,46 TL üzerinden icra takibi başlatılmış, davalının itirazı üzerine takip durmuş, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapılmış, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Taraflarca dosyaya sunulan belge ve kayıtlar, Mahkememizce celp edilen belgeler hep birlikte değerlenmiştir.
Mahkememizin dosyasından yapılan yargılamada, dosyanın İnşaat Bilirkişisine verilerek, rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Mahkememiz yukarıda numarası yazılı dosyası 14/10/2021 tarihli celsede başvuruya bırakılmış, davacı vekilince yenilenmiştir.
03/07/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Onaylı tadilat projesinde bodrum katın sığınak ve otopark alanı olarak düzenlendiği, ancak buranın tadilat projesine aykırı şekilde konferans salonu ve malzeme deposu olarak düzenlendiği ve kullanıldığı, bodrum katın konferans salonu ve malzeme deposu olarak kullanılması neticesinde WC’ den geri tepen pis su baskınında konferans salonu halısı, parkeleri, bu katta bulunan toplam 5 kapı ve malzeme deposundaki temizlik malzemelerinin hasar gördüğü, meydana gelen hasarda sigortalı … TİC. LTD. ŞTİ.” nin müterafik kusurunun bulunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı taraf vekillerinin beyan ve itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
Mahkememizin dosyasında yapılan yargılamada, taraf vekillerinin beyan ve itirazlarının tek tek ve ayrıntılı olarak gerekçeli bir şekilde değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
27/02/2023 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; Davalı vekilinin ; “Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2016/14409 esas, 2017/738 karar sayılı ilamında “…su baskınına neden olan kanalların yapımının ve bakımının Beyoğlu İlçe Belediye Başkanlığı’nın yetki ve sorumluluğunda olduğunun tespit edilmesi sonucu; Mahkemece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/228 Esas-2017/398 Karar sayılı kararında da yağmur suyu kanalının ilçe belediyesinin görev alanında olduğu gerekçesiyle müvekkil idare hakkında açılan davanın esastan reddine karar verilmiş, verilen karar Yargıtay 4. HD’ nin 2019/51 Esas-2019/1958 Karar sayılı kararıyla onandığını” beyan ederek meydana gelen olayda müvekkil idarenin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını beyan ettiğini, 07.11.2019 Tarihli Ekspertiz Raporunun hasarın oluş şekli ve nedeni başlıklı bölümde; “Bir gün öncesinde yoğun yağışın yaydığı ve … ana kanalizasyon hattının yetersiz kalması sonucu pis suların bodrum kat WC giderinden geri teptiğini tespit ettikleri” ifade edildiği, ekspertiz raporundaki bu tespitten hareketle, hasarın … ana kanalizasyon hattının yetersiz kalması sonucu meydana geldiği, bir başka deyişle meydana gelen hasarın yağmur suyu kanalıyla bir ilgisinin olmadığının anlaşıldığı, kök raporda belirtildiği üzere; 2560 Sayılı …’ nin Kuruluş ve Görevleri hakkındaki Kanunu” ‘nun (d) metninde; “Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak,” şeklinde tanımlandığı, bahsi geçen kanununun bu maddesi gereğince, …” ye ait ana kanalizasyon hattının yetersiz kalması sonucu meydana gelen hasarda …’ nin sorumlu olduğu kanaatinde olunduğu, zarara neden olayda, …’ ye ait ana kanalizasyon hattının yetersiz kalması sonucu meydana gelmesi nedeniyle, talep edilen tazminat ile hasar arasında bir illiyet bağının olduğu kanaatinde olunduğu, kapıların ahşap kaplamalı, parkelerin laminat parke, kapı boyutlarının standart 80-90/200-210, ikili konferans salonu kapısının da 180-200/210 olduğu kabulünden hareketle, 11.574.-TL olarak tespit edilen ve muafiyet düşüldükten sonra kalan 3.477,56 TL lik hasar tutarının, ekspertiz raporunun düzenlendiği 07.11.2019 tarihindeki serbest piyasa rayiçlerine uygun olabileceğinin söylenebileceği kananatine varıldığı, onaylı tadilat projesinde bodrum kat sığınak ve otopark alanı olarak düzenlendiği, ancak buranın tadilat projesine aykırı şekilde konferans salonu ve malzeme deposu olarak düzenlendiği ve kullanıldığı, taktiri Mahkememize ait olmakla birlikte, meydana gelen hasarda sigortalı … TİC. LTD. ŞTİ.’ nin müterafik kusurunun bulunduğu, 11.574.-TL olarak tespit edilen ve muafiyet düşüldükten sonra kalan 3.477,56 TL’ lik hasar tutarının, ekspertiz raporunun düzenlendiği 07.11.2019 tarihindeki serbest piyasa rayiçlerine uygun olduğu yönündeki görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin dosyasında yapılan yargılamada, taraf vekillerinin ek rapora karşı itiraz dilekçesi sundukları, itirazlarının alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Müterafik kusura ilişkin Emsal; Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ nin 2020/17 Esas-2022/1317 Karar sayılı ilamında; “… % 50 kusurlu bulunduğu, yine davacı tarafın da kullanılmaması şartıyla ruhsat almış olduğu depoya mal koyarak zararın oluşmasında % 50 kusurlu bulunmasının hakkaniyete uygun olduğundan ilk derece Mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE” şeklinde karar verildiği görülmekle; Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da; onaylı tadilat projesinde bodrum kat sığınak ve otopark alanı olarak düzenlendiği, ancak buranın tadilat projesine aykırı şekilde konferans salonu ve malzeme deposu olarak düzenlendiği ve kullanıldığı, meydana gelen hasarda sigortalı … TİC. LTD. ŞTİ.’ nin müterafik kusurunun bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartları oluşmadığından alacağın likit olmaması sebebiyle % 20 icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile
…. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine kaşı davalının yaptığı itirazın KISMEN iptali ile icra takibinin 1738,78 tl asıl alacak 52,95 tl işlemiş faiz olmak üzere 1791,73 tl toplam alacak üzerinden aynı koşullar ile DEVAMINA FAZLAYA İLİŞKİN TALEBİN reddine
2-İcra inkar tazminatı isteminin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 122,39 TL’nin peşin alınan 135,10 TL’den mahsubu ile fazla kısım 12,70 TL’nin davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 116,60 TL ilk masraf, yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ve bilirkişi ücreti olan 1.439,50 TL olmak üzere toplam 1.556,1‬0 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 778,05 TL yargılama gideri ve 135,10 TL peşin harç olmak üzere toplam 913,15‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri 4,5 TL’ nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.791,73 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.791,73 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 660,00 TL’sinin davalıdan, 660,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine.
Dair. Miktar itibariyle yasa yolu kapalı KESİN olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/04/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza