Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/448 E. 2022/273 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/448 Esas
KARAR NO : 2022/273

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Bankanın müşterisi davalı borçlulardan K…Tic. Ltd. Şti.’nin başvurusu üzerine, Müvekkil Banka ile davalı arasında 14.02.2018 tarihinde Ticari Kart Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme akabinde de davalı borçluya krediler kullandırıldığı, borçlu, kullandırılan kredilerin kredi taksitlerini ödemekten imtina ettiği, kredi borcunu ödemeyen davalı asıl borçlu ve diğer borçlu aleyhine, … 14. İcra Müd. …E. Sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiği, Davalı – borçlular, takip konusu alacağa haksız olarak itiraz ettiği ve takibin durmasına sebebiyet verdiği, … 14. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borcu kabul etmemekle birlikte icra takip dosyasında davacı borcun kaynağını kredi alacağı olarak belirttiği fakat hangi kredi olduğu, borcun neyden kaynaklandığı hiçbir şekilde belirtilmediği, müvekkiller tarafından borcun neye ilişkin olduğu hiç anlaşılamadığı, haksız ve dayanaksız takibe itiraz edildiği, yine borcu kabul etmemekle birlikte davaya konu olan müvekkiller aleyhine yapılan icra takibinde istenen faiz fahiş miktarda olup bunun kabulünün mümkün olmadığı, davacı tarafından faize faiz işletildiği, yargıtay içtihatlarınca bu husus kesinlikle kabul görmediği, müvekkillerin davacıya herhangi bir borçları bulunmadığı, davacının tek amacı haksız bir kazanç sağlamak ve bu şekilde sebepsiz zenginleşme olduğu, ihtarname müvekkillere tebliğ edilmemiş olup böylece muacceliyet ve temerrüt unsurları da gerçekleşmediği, söz konusu borcu kesin surette kabul etmemekle beraber bahsi geçen ihtarname müvekkillere tebliğ edilmediği, hesap kat ihtarı müvekkillerin eline geçmemiş olduğundan muacceliyet unsuru da gerçekleşmediği, izah edilen nedenlerle usule, yasalara aykırı olarak açılan huzurdaki haksız davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla kredi borçlusu ve kefil olan davalılar aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 43.388,73-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde ve talimat cevabı da değerlendirilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda özetle;
Davacı banka ile davalı kredi lehtarı/borçlu (asıl borçlu) … Tic. Ltd.şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanısına varıldığı, Kefalet Limiti ve Davalı Kefilin Sorumluluğu: Davalı kefilin/lerin sözleşmede gösterilen kefalet limiti toplamının 40.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 42.983,37 TL’nın kefalet limitinden daha yüksek seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin kefalet limiti 40.000,00 TL ile bunun temerrüdünün sonuçlarından sorumlu sayılabilecekleri, (lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m”nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği) Davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacakları davalı kredi lehtarı (asıl borçlu) şirket yönünden alacağın az bile talep edilmiş olduğu nazara alınarak, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 40.044,75 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık 420,40 oranında ve devamında yine TCMB tebliğleriyle 3’er aylık dönemler halinde deklere edilen değişen oranlarda işleyecek temerrüt faizi ve bunun 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte alacağın istenilebileceği, davalı kefil – …yönünden raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 2.867,92 TL’nın (43.388,73-40.520,81-) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 40.000,00 TL tamamen odenmceye kadar yıllık 420,40 oranında ve devamında yine TCMB Tebliğleriyle 3’er aylık dönemler halinde deklere edilen değişen oranlarda işleyecek temerrüt faizi ve bunun 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte alacağın istenilebileceği, görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında, davacı banka ile davalı kredi borçlusu (asıl borçlu) …LTD.ŞTİ. Arasında 40.000,00 TL limitli. Genel Kredi Sözleşmesinin akdedildiği, davalı İsmail ŞAHİN’in 40.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmaktadır.
Kefaletin şartları TBK 583. maddesinde düzenlenmiş olup, madde hükmüne göre, bir kefaletin geçerli olabilmesi için;
1) Yazılı şekilde yapılması,
2) Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi,
3) Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması,
4) Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması icap eder,
5)Kefalet türü, tarihi, kefalet limiti ve diğer hususlar kefilin kendi el yazısı ile yazılmış olması zorunlu olup kefalet sözleşmesinin m.583 hükmüne uygun yapıldığı, yine kefalet sözleşmesinin geçerliliği için TBK m.584’e göre eşin rızasının bulunması aranmakta ancak kefalet sözleşmesine eş tarafından muvafakat verildiğine ilişkin belge bulunmadığı anlaşılmış ise de; TBK’nun 584 m. eklenen ilave bir fıkra ile; Ek fıkra : 28.3.2013-6455S.K. / m.77) “ Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmü getirilmiş olmakla davalı kefilin diğer davalı kredi asıl borçlusu olan şirketin şirket ortağı ve yetkilisi olduğu anlaşılmakla eş muvafakatine gerek olmadığı dolayısı ile kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Kefilin temerrüdünden söz edilebilmesi için TBK m.590’a göre; cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği gerekir. Bu durumda davalı/kefilin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limitleri dahilinde temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve fer’ilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacağı açıktır. Davacı banka tarafından düzenlenmiş olan kredili mevduat hesabı ekstresine göre, anapara bakiyesi 39.982,59 TL’dır. Tahsil edilemeyip biriken işlemiş faizin 2.803,06 TL ve bunun BSMV’nin ise 73,44 TL olduğu, böylece toplam alacağın 42.859,09 TL olduğu, davacı banka tarafından da hesap kat ihtarıyla aynı bedelin talep edildiği, hesap kat ihtarının, davalı kredi lehtarı- … SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ. yönünden “Muhatabın gösterılen adresinden taşınıp ayrıldığı ve yeni adresi de bilinemediği için” tebligatın çıkış merciine 14.01.2020 tarihinde iade edildiği, davalı kefil-… yönünden ise ” “Muhatabın gösterilen adresinden taşınıp ayrıldığı ve yeni adresi de bilinemediği için” tebligatın çıkış merciine 14.01.2020 tarihinde iade edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı kredi lehtarı asıl borçlu şirket yönünden, İİK’nun 68/b. Maddesi gereğince davalı şirkete sonuç doğurabilecek bir tebligatın yapıldığı, hesap kat ihtarnamesi ile ödeme için verilen (1) günlük mehil süresi bitimine müteakip 16.01.2020 tarihi itibariyle davalı şirketin temerrüde düşürülmüş olduğu, davalı kefil… yönünden ise TTK’nın 7. Maddesi gereğince tebliğ edilememiş olan hesap kat ihtarından dolayı davalı kefilin temerrüdünden söz edilemeyeceği bu bakımdan kefilin temerrüt faizinden sorumlu tutulamayacağı yalnızca akdi faizden sorumlu tutulabileceği anlaşılmakla, yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile asıl borçlu davalı şirket ve kefil hakkında ayrı ayrı tespit edilen miktarlar kapsamında davanın kısmen kabulü ile; asıl borçlu olan davalı şirket yönünden itirazın iptaline, takibin aynen devamına, kefil olan davalı yönünden ise itirazın kısmen iptaline, asıl alacak yönünden alacağın likit olduğu ve borçluların itirazlarında haksız olduğu gözetilerek asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında hesap olunan icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Davalı …Ltd.Şti.yönünden davalılar tarafından … 14. İcra Dairesinin… Esas sayılı icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynen devamına,
-Davalı… yönünden davalılar tarafından … 14. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin 40.000,00-TL asıl alacak, işlemiş faiz alacağı 478,68-TL, 23,94-BSMV ve 18,19-TL ihtar gideri olmak üzere toplam 40.520,81-TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Asıl olacak miktarı olan 40.000,00-TL üzerinden %20 oranında hesap edilen 8.000,00-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.963,88-TLkarar ve ilam harcından peşin alınan 524,04-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.243,93-TL eksik harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, (Davalı…’in bu miktarın 195,91-TL’sinden muaf tutulmasına),
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 62,20-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 853,50-TL olmak üzere toplam 915,70-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 855,17-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 524,04-TL’nin toplamı olan 1.379,21-TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına (Davalı…’in bu miktarın 91,02-TL’sinden muaf tutulmasına),
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 6.440,53-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine (Davalı…’in bu miktarın 372,82-TL’sinden muaf tutulmasına),
7-Davalı… vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.867,92-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır