Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/435 E. 2023/73 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/435 Esas
KARAR NO:2023/73

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/08/2020
KARAR TARİHİ:25/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı, müvekkil şirkette 25/04/2019 – 20/09/2019 Tarihleri arasında teknik servis elemanı olarak çalıştığı, müvekkil ile davalı arasında iş sözleşmesinin yanında Rekabet Yasağı ve Gizlilik Sözleşmesi de imzalandığı, davalı söz konusu rekabet yasağı sözleşmesine aykırı davranarak kendi adına şirket kurduğu, alınmamış bir hizmet nedeniyle ‘kamera montaj servis malzemeli hizmet bedeli’ açıklaması ile fatura düzenlediği, davalı kötü niyetli davranarak icra takibine konu faturayı düzenlediği, davacı şirkete çalıştığı süreçte edinmiş olduğu bilgilerden dolayı davacı şirkette çalışan … isimli personele faturayı ilettiği, davalı ile müvekkil şirket arasında hiç bir ticari sözleşme, ürün teslimi, irsaliye, hizmet ilişkisi olmamasına rağmen düzenlenen fatura hukuka aykırı olduğu, davacı kötü niyetli olarak müvekkil şirketi zarara uğratmak amacıyla personellerden … ile anlaşıp müvekkilin itiraz etme hakkını engellemiş ve kendine haksız bir kazanç sağladığı, davalı düzenlemiş olduğu faturayı …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyası ile icraya koyduğu, davalı bu aşamada da yine kötü niyetli davranarak şirkette çalıştığı süreçte edindiği bilgiler doğrultusunda müvekkilin aktif olarak kullandığı adrese ödeme emrini tebliğ çıkarmadığı, ara ara kontrol edilen e-tebliğ adresine ödeme emrini çıkardığı, müvekkil başlatılan icra takibinden banka hesaplarına bloke konulunca haberdar olduğu, müvekkil icra tehdidi altınca haksız olarak başaltılan icra takibindeki borcu ödemek zorunda kaldığı, açıklanan nedenler ile davanın kabülü ile müvekkil şirketin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 33.751,86-TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istirdatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ilişki işveren-işçi ilişkisi olmayıp müvekkil ile davacı arasında bir ticari sözleşme mevcut olduğu, her ne kadar sözleşmenin tek nüshası davacı elinde olduğundan tarafımızca ibraz edilemese de dilekçe ekinde sunulan sevk irsaliyeleri, faturalar ve mail yazışmalarından bu durum netlik kazanacağı, davacı yan müvekkilin iş ilişkisine son verdikten sonra kendi adına şirket kurmasını istediği, birlikte iş yapmaya başladığı, müvekkil düzenlemiş olduğu ve davacı tarafa iletmiş olduğu, süresi içerisinde itiraz edilmeyen fatura bedellerini talep ettiğinde davacı taraf sayısız dava açmak sureti ile müvekkilin hak etmiş olduğu alacağına ulaşmasına engel olduğu açıklanan sebeplerle öncelikle davacı yan davasının dava şartı yokluğundan reddine, aksi halde esasa ilişkin itiraz ve beyanlarımız ve sunulan delillerimiz kapsamında haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, davacı tarafından icra tehdidi altında takip dosyasına yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine toplam 26.545,41-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının süresinde itiraz etmemesi sebebiyle takibe devam edildiği ve davacı tarafça icra tehdidi altında icra dosyasına 15/04/2020 tarihinde 32.024,97 TL ve 1.569,74 TL olmak üzere toplam 33.594,71 TL ödeme yapıldığı, davacının tarafından ise, 33.751,86 TL’lik ödemenin istirdadı istemi ile işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında icra dosya borcunun ödendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamakla birlikte icra dosyası içerisinde bulunan iki tahsilat makbuzu ile toplam 33.594,71 TL ödeme yapıldığı sabittir. Ödeme tarihinin 15/04/2020 olduğu, dava tarihinin ise 27/08/2020 olduğu dolayısı ile davanın İİK 72. Maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi sunmuş olduğu 17/03/2021 tarihli raporunda özetle;
“1.Davacı ve davalı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, davacı ve davalı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu,
2.Davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin elektronik cihaz sistemi kurulumu ve montajının yapımına dayandığı,dosyada aralarında yazılı yapılmış sözleşme olmadığı, 3.Dava konusu alacağın ,davalı tarafından düzenlenen kamera montaj servis malzemeli hizmet bedeli faturasından kaynaklı olduğu,iş bu faturanın davacının … isimli personeli haberdar olduğu ve teslim alındığı,
4. İş bu verilen hizmetin ispatı için sunulan;davacının dava dışı … Mağzacılık A.Ş. ünvanına düzenlemiş olduğu irsaliyelerin açıklama kısmının kamera,alarm sistemi ve aparatlarını içerdiği, irsaliyelere istinaden davacı tarafından düzenlenen teknik servis teslim tutanaklarında sorunsuz şekilde teslim edildi ibaresinin yazılı olduğu,ancak bu tutanakların isim ve imza kısmında davalı tarafından işin yapıldığına ilişkin imza ve isminin olmadığı,5.Davalının düzenlemiş olduğu dava konusu 1 adet toplamı 22.253,00 TL (KDV hariç) olan faturanın davacı tarafından 2020/01 yılı BA formunda beyan bildiriminin yapılmadığı, 6.Davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturalayı 2020 yılı defter ve kayıtlarına işlemediği, eklerde sunulan yevmiye ve kebir defteri görüntülerinde 31.12.2020 tarihi itibariyle defter ve kayıtlarında davalıya borç-alacak ilişkisinin gözükmediği,
7.Davalı firmanın elektronik mühürlü işletme hesabı defterinde davacı ünvanına düzenlemiş olduğu 26.258,54 TL’lik faturanın kayıtlı olduğu,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce yukarıda ayrıntılarına yer verilen bilirkişi raporu denetime elverişli bulunmamış olup, 18/02/2022 tarihli celse 1 nolu ara karar ile; “Dosyaya sunulan mali inceleme içeren bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı anlaşılmakla dosyanın mali müşavir …’e tevdi edilmesine, bilirkişiden tarafların iddia ve savunmaları kapsamında davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibinin yerinde olup olmadığı ve özellikle icra takibine konu 26.258,54-TL’lik faturanın davacıya teslimine dair gerekçeli ve ayrıntılı inceleme ile değerlendirmenin yapılmasının istenilmesine,” dair karar verildiği, yine aynı celsede, HMK.222.maddesi gereğince ticari defter ve kayıtların Mahkememiz duruşma salonunda hazır edilmesine, inceleme günü ve saatinde defterlerin ibraz edilmemesi ya da yerinde inceleme talebinde bulunulmaması halinde defter inceleme talebinden vazgeçilmiş sayılacağının taraf vekillerine ihtar edildiği, ara karar gereğince dosyanın … bir bilirkişiden rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan 01/09/2022 tarihli raporunda özetle;
“-Davalı … şirketi tarafından 22.01.2020 tarih ve … no.lu ve 26.258,54 TL
tutarındaki elektronik faturanın davacı …’a düzenlediği,
-Davacı …’ın dava dilekçesinde işbu faturanın, davalının kötü niyetli olarak davacı çalışanı
… isimli personele ilettiğini beyan ettiği, bu şekilde dava dilekçesi ile aslında faturadan haberdar olunduğunun ve sonuçta kendi personeli tarafından teslim alındığının anlaşıldığı,
-Dava dilekçesinde … çalışanı … isimli personelin işbu faturadan davalı şirket yetkilisini haberdar etmediği ve bu şekilde faturaya itiraz süresinin kaçırılmasına neden olduğunun beyan
Edildiği, davacı tarafından faturaya gecikmeli olsa dahi itiraz edildiğine ilişkin yazılı bir belge ya da
bilginin dosyaya sunulmadığı,
-Davalı … vekili tarafından T.C. … 38. Noterliği tarafından düzenlenen 13.02.2020
Tarih ve 03965 yevmiye numaralı ihtarname incelendiğinde; davacı … tarafından davalı … şirketine 31.01.2020 fatura tarihli … no.lu kdv dahil 26.258,54 TL bedelli e-
fatura düzenlendiğinin ve … tarafından 06.02.2020 tarihinde tebliğ alındığı beyan edilerek TTK’ya göre yasal süre içinde iade edildiğinin ve faturanın kabul edilmediğinin beyan edildiği,
-Davaya konu davalı … tarafından davacı …’a düzenlenen fatura bilgilerinin
Fatura Tarihi Fatura Numarası Fatura İçeriği Fatura Tutarı
22.01.2020 … Kamera Montaj Servis Malzemeli Hizmet Bedeli 26.258,54 TL şeklinde olduğu,

-Davalı … tarafından kabul edilmeyen ve davacı … tarafından düzenlenen faturanın ise
noter ihtarnamesindeki bilgilere göre aşağıda gösterildiği gibi olduğu,

Fatura Tarihi Fa
Fatura Tarihi Fatura Numarası Fatura İçeriği Fatura Tutarı

31.01.2020 … Kamera Montaj Servis Malzemeli Hizmet Bedeli 26.258,54 TL

-Noter ihtarnamesinden davacı … tarafından dava konusu 22.01.2020 tarihli fatura için
31.01.2020 tarihli iade faturası düzenlendiğinin anlaşılmakta olduğu,

-Davalı … tarafından bu iade faturasının TTK hükümlerine göre yasal sürede kabul edilmediği ve işletme defterine de kayıt edilmediği,

-Diğer yandan davacı …’ın dava dilekçesinde davalı … ile anlaşmalı … isimli
… personeline teslim edilen faturadan geç haberdar olduklarını tarih vermeden beyan ettikleri,
ancak işbu iade faturasından dolayı, dava konusu faturadan en azından 31.01.2020 tarihinde haberdar oldukları sonucuna varıldığı,
Zira iade fatura tarihinin 31.01.2020 günü olduğu, dava konusu faturanın
tarihi 22.01.2020 olduğuna göre davacının en azından 31.01.2020 gününde haberdar olduğu kabul
edildiğinde yasal 8 günlük itiraz süresinin geçtiğinin anlaşılmakta olduğu,

-Davalı tarafından sunulan mail yazışmasından davacı … tarafından düzenlenen 31.01.2020 tarih
ve … no.lu iade faturasının iptal işleminin sistem üzerinden yapıldığı,

-Sn. …’ün raporuna ve sunulan CD içeriği belgelere göre davacı … tarafından işbu iade
faturasının ticari defterlerine kayıt edilmediğinin anlaşıldığı,

-Davacı …’ın dava dilekçesi ile …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyaya ödemek zorunda kaldığı 33.751,86 TL tutarı ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep
Ettiği, ancak ödeme belgesinin dosyaya sunulu olmadığı, Sayın Mahkeme tarafından celp edilen icra
Dosyasında da kapak hesabı ya da ödeme belgesi bulunmadığı,

-Sunulan CD içeriğinde 2020 yılı kapanış fişi sunulmuş olup, buna göre davacı şirketin 136.02.001
no.lu cari hesap kodunda 19 İcra Müdürlüğü … Dosya açıklaması ile 32.024,97 TL alacaklı
olduğu, ancak bu tutarın davalı … ile ilişkilendirilmediği, bu kaydın geçerli sayılması halinde
davacı şirketin ilgili icra dosyasına 32.024,97 TL ödeme yaptığı ve bu tutar kadar icra dairesinden
alacaklı olduğu anlamını taşıdığı, sunulan CD içeriği belgenin ticari defterlerin fiziki olarak görülmesi
mümkün olmadığından doğruluğunun kontrol edilemediği,

-Davacı … Şirketinin dava konusu ettiği 33.751,86 tutarı ticari defterlerine kayıt ederek davalı
…’dan alacaklı olması gerektiği, ancak böyle bir kaydın olmadığının anlaşıldığı, diğer yandan
dava konusu talep tutarı 33.751,86 TL iken doğruluğunun kabulü halinde 136.02.001 no.lu hesapta
32.024,97 TL alacaklı olduğu farkın 33.751,86 – 32.024,97 =1.726,89 TL olduğu ve farkın nedeninin
anlaşılamadığı,

-Davalı … vekili tarafından davaya cevap dilekçesinde, davacının ödeme iddiasının
reddedilmediği, davalı … işletme defteri tutan mükellef olduğundan işbu tahsilatın işletme
defterinde mevzuatımız gereği kayıtlı olmadığı,

-Davalı … tarafından dosyaya sunulan 12 adet irsaliye suret tarihinin davalının davacıdan
ayrıldığı (ya da … Teknoloji) tarihten sonraki döneme ait olan 28.11.2019 tarihinden 08.01.2020
tarihine kadar olan döneme ait tarihler olduğu (yukarıda tablo halinde gösterilmektedir) 2020 yılına ait
5 adet irsaliyede … adına … isminin ve onayının bulunduğu, 2020 yılına ait 5
irsaliyede davalı … adına rastlanmadığı, 2019 yılına ait 7 adet irsaliyede ise Sevk Yeri Sedat
Kaya olarak gösterildiği, irsaliyelerin çok sayıda muhtelif teknik malzemelerden ibaret olduğu, 2019
yılı irsaliyelerinden … tarafından bir kısım malzemelerin …’ya teslim edildiğinin
anlaşıldığı, zira belgeye göre irsaliyenin davacı … tarafından düzenlendiği, ancak dava konusu
fatura ile sunulan irsaliyeleri eşleştirme imkanı bulunmadığı, dava konusu fatura üzerinde de herhangi
bir irsaliye ile ilişkilendirilmediği,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından, davalının davacı şirkette 25/04/2019 – 20/09/2019 tarihleri arasında teknik
servis elemanı olarak çalıştığı, davacı ile davalı arasında iş sözleşmesinin
yanında rekabet yasağı ve gizlilik sözleşmesi de imzalandığı, davalının söz konusu
rekabet yasağı sözleşmesine aykırı davranarak kendi adına şirket kurduğu ve alınmamış
bir hizmet nedeniyle ‘kamera montaj servis malzemeli hizmet bedeli’ açıklaması ile
fatura düzenlediği, davalı, güvenlik sistemleri ile ilgili çalışan müvekkil firmanın
stratejik proje, şifre ve müşteri bilgileri ve bir çok bilgiyi kullandığı için şirketin
müşteri bilgileri, banka bilgileri ve diğer bir çok bilgiye sahiptir.
davalı davacı şirkette personel olarak çalışmıştır. Davalı kötü niyetli davranarak icra
takibine konu faturayı düzenlemiş, davacı şirkete çalıştığı süreçte edinmiş olduğu
bilgilerden dolayı evvelinde davacı şirkette çalışan … isimli
personele faturayı iletriği, davalı ile … isimli personelin anlaşmalı olduğu bu sebeple davalı şirket
yetkilisinin haberdar edilmediği, faturaya itiraz süresinin kaçırıldığı, bahse konu faturanın icra takibine konu edildiği, takip dosyasına icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdadı istemi ile işbu davanın açıldığı, davalı tarafça davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında; davalı …’nın davacı şirket tarafından sunulan SGK işe giriş ve çıkış bildirgelerine göre
25.04.2019-20.09.2019 tarihleri arasında çalıştığı, dava dilekçesinde davalının davacı şirketin
personeli olduğu beyan edildiği, ancak gerek SGK işe giriş-çıkış bildirgeleri, gerekse Rekabet Yasağı
ve Gizlilik Sözleşmesi’nin dava dışı … Ltd.Şti. adına olduğu, … Teknoloji firmasının vergi
numarasının davacı … Şirketinden farklı olduğundan … firmasından farklı bir şirket olduğu
ayrıca BA formlarında da … Teknoloji – … ticari ilişkisinden davalının aslında … çalışanı olmadığı, davalı … tarafından dosyaya sunulan 12 adet irsaliye suret tarihinin davalının dava dışı … Teknolojiden ayrıldığı tarihten sonraki döneme ait olan 28.11.2019 tarihinden 08.01.2020
tarihine kadar olan döneme ait tarihler olduğu, 2020 yılına ait
5 adet irsaliyede … adına … isminin ve onayının bulunduğu, 2020 yılına ait 5
irsaliyede davalı … adına rastlanmadığı, 2019 yılına ait 7 adet irsaliyede ise Sevk Yeri Sedat
Kaya olarak gösterildiği, irsaliyelerin çok sayıda muhtelif teknik malzemelerden ibaret olduğu, 2019
yılı irsaliyelerinden … tarafından bir kısım malzemelerin …’ya teslim edildiğinin
anlaşıldığı, zira belgeye göre irsaliyenin davacı … tarafından düzenlendiği, ancak dava konusu
fatura ile sunulan irsaliyeleri eşleştirme imkanı bulunmadığı, dava konusu fatura üzerinde de herhangi
bir irsaliye ile ilişkilendirilmediği, davacı …’ın dava dilekçesinde işbu faturanın, davalının kötü niyetli olarak davacı çalışanı
… isimli personele ilettiğini beyan ettiği, bu şekilde dava dilekçesi ile aslında faturadan haberdar
olunduğunun ve sonuçta kendi personeli tarafından teslim alındığının anlaşıldığı,
dava dilekçesinde … çalışanı … isimli personelin işbu faturadan davalı şirket yetkilisini
haberdar etmediği ve bu şekilde faturaya itiraz süresinin kaçırılmasına neden olduğunun beyan
edildiği, davacı tarafından faturaya gecikmeli olsa dahi itiraz edildiğine ilişkin yazılı bir belge ya da
bilginin dosyaya sunulmadığı görülmektedir. Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelendiği ve yukarıda ayrıntılarına yer verilen 17/03/2021 tarihli ilk bilirkişi raporunda davacının incelenen 2020 yılı defterlerinde dava konusu faturanın kayıtlı olmadığı, vergi dairesine BA bildiriminin olmadığı, davalının defterlerinde ise dava konusu faturanın kayıtlı olduğu tespitine yer verilmiş olup, yukarıda değinildiği üzere yeterli inceleme içermediği anlaşıldığından yeniden mali inceleme ara kararı kurulmuş ve taraflara ticari defter ve kayıtların sunulması hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca ihtarat yapıldığı, sunulan raporda davacı tarafın ticari defter ve kayıtları sunmadığı yalnızca bir cd sunulduğu ve cd içeriğinde;
-2020 yılına ait yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defteri noter açılış belgesi
-2020 yılı yevmiye defteri açılış ve kapanış fişi
-336 Diğer Çeşitli Borçlar hesabı hareketleri
-320 Satıcılar hesabı hareketleri
-2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Haziran, Ağustos ve Eylül aylar BA Formlarının olduğu, tespit edilmiş, davacı … Şirketinin 2020 yılında Elektronik Defter mükellefi olmadığından yukarıda belirtilen defter bilgilerine ait ticari defterler aslı fiziki olarak incelemeye ibraz
edilmediğinden ticari defter kayıtlarından alındığı belirtilen bir kısım ticari defter sayfa
suretlerinin doğruluğu teyit edilemediği anlaşılmıştır.
Menfi tespit davasında kural olarak davalının alacaklı olduğunu yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Ancak somut olayda davaya konu faturanın sevk irsaliyesinde davacı çalışanının (…) isim ve imzasının bulunduğu sabit olup, bu hususta davacının da imza inkarının bulunmadığı, yalnızca söz konusu çalışanın davalı ile işbirliği içinde olduğundan alınmayan bir hizmetin alınmış gibi gösterildiği iddia edilmiştir. Bu halde davacının fatura konusu montaj hizmetini almadığını ve bu sebeple borçlu olmadığını ispat etmesi gerekmektedir. Bunun ispatı yönünden davacı tarafça söz konusu çalışanın davalı ile işbirliği içinde çalıştığı iddiası ile faturaya zamanında itiraz edilmediği bildirilmiş ise de, davacının başka çalışanlarının isim ve imzasını ihtiva eder davalı tarafça davacı adına düzenlenen ve yukarıda ayrıntılarına yer verilen 2019 yılına ait başka sevk ait irsaliyelerinin de bulunduğu, irsaliyelerin denetlenmesi açısından mahkememizce verilen ihtaratlı ara karara rağmen ticari defter ve kayıtların şirketin taşındığından bahisle ibraz edilmediği ve rapora itiraz dilekçesinde defter ve kayıtların yeniden ibrazının da talep edilmediği, bu hali ile, arada ticari ilişki bulunmadığı ve davalıdan hizmet alınmadığının davacı tarafça kanıtlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 576,40 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 396,5‬0 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üstünde bırakılmasına,
4-Karar kesinleşinceye kadar yapılacak giderlerin davacının yatırmış olduğu gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın davacıya iadesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır