Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/425 E. 2023/717 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/425 Esas
KARAR NO : 2023/717

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2020
KARAR TARİHİ : 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket … Bankasının maliki olduğu; … İli, … İlçesi, … Mah. … Mevkii … Sk. … No: …adresinde bulunan 7763 Ada, 1 Parsel’de kayıtlı bahçeli dubleks evin satışı hususunda ihale işini üstlenmiştir. Davalı şirket işbu ihale işlemlerini internet sitesi üzerinden e-ihale usulü ile gerçekleştirmektedir. Müvekkil şirket, davalının aracılık ettiği yukarıda taşınmaz özellikleri belirtilen 3.040.000,00 TL üzerinden ihaleye çıkan taşınmaz için ihale katılım bedeli olan 143.488,00 TL ihale katılım bedelini davalı tarafa 03.06.2020 tarihinde yatırmış ve ihaleye katılmıştır. Taşınmaz …numaralı ihale üzerinden satışa çıkmıştır. İhale bittiğinde davalı taraf müvekkilimize, satıcı … Bankası tarafından ihalenin fesih edildiği ve bu sebeple de ihale bedelinin kendilerine iade edeceği sözlü olarak bildirilmiştir. Tapu nezdinde yapılan harici araştırmada da tapunun 30.06.2020 tarihinde ihale bedelinin üstünde 3.100.000,00 TL bedel karşılığında üçüncü bir şahısa devir edildiğinden haberdar olunmuştur. Davalı firmadan ihale katılım bedelinin iadesi konusunda talepte bulunulmuşsa da işbu taleplerimiz karşılıksız kalmış ve … 29. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası üzerinden ihale katılım bedeli tutarı icra takibine konu edilmiştir. Ancak davalı firma son derece kötü niyetli olarak takibe haksız olarak itiraz etmiştir. Davalı taraf son derece kötü niyetli olarak müvekkilin alacağına kavuşmasına engellemiş, sürüncemede bırakmaya çalışmıştır. Dilekçemiz ekinde sunulan tüm belgeler değerlendirildiğinde alacaklı olduğumuz yaklaşık ispat kuralı doğrultusunda ispat edilmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı, dava dilekçesinin 3.paragrafında Müvekkil’in kendisine ihalenin satıcı banka tarafından feshedildiğini ve bu sebeple ihale bedelinin kendilerine iade edileceğini sözlü olarak bildirdiğini ve yapılan harici araştırma neticesinde tapunun 30.06.2020 tarihinde ihale bedelinin üstünde 3.100.000,00 TL- bedel karşılığında üçüncü bir şahsa devredildiğini iddia ettiği, davacıya bu yönde bir beyanda bulunulmamış olup, dava dilekçesinin ilgili kısmında üçüncü bir şahıs olarak bahsedilen kişi olan … ile Davacı’nın ilişkili olduğu aşikar olduğu, nitekim …, Davacı’nın tek ortağı ve münferit yetkilisi olan …’in kimliğini ve iletişim bilgilerini … ile paylaştığı, … de tapu devrinin … üzerine yapılması için imzalı beyanda bulunduğu, bu durum, söz konusu kişiler ile yapılan telefon görüşmeleri kayıtları ile de ispatlanacağı, buna göre İntengo’nun düzenlediği bir e-ihalede en yüksek teklifi vererek tapuyu devralma hakkını edinen kişi, İntengo’nun hizmetinden faydalanmakta olup, Sözleşme’nin çeşitli yerlerinde düzenlendiği ve işbu dilekçenin (B) kısmının 11. paragrafında detaylandırıldığı üzere yalnızca belirli hallerde E-İhale Katılım Bedeli iade edildiği, somut olayda ise adına E-İhale Katılım Bedeli yatırılan kişi e-ihaleyi kazanmış ve tapu devri gerçekleşmiş olduğundan, …, simsarlık hizmetini ifa etmiş olup ‘simsarlık ücreti’ niteliğindeki E-İhale Katılım Bedeli’ne hak kazanmıştır ve iadeyi gerektirir herhangi bir durum oluşmadığı, bu nedenle, davacının uyuşmazlığa konu Gayrimenkul için yatırmış olduğu E-İhale Katılım Bedeli’nin iadesini talep etmesi; Sözleşme, TBK hükümleri, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan iyi niyet ve dürüstlük kuralı ile Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı nitelikte olduğu, intengo, çok uzun yıllardır Türkiye’deki neredeyse tüm bankalar ile iş birliği içinde olup kendi alanında öncü olarak ticari faaliyetlerini devam ettirdiği, her gün onlarca ihale yayımlamaktadır. Bu nedenle, somut uyuşmazlıkta ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK’nın 389. maddesinde belirtilen şartların hiçbiri mevcut olmadığı, zira İntengo’nun maddi durumunda; dava konusu alacağı, dava sonunda ödemede güçlüğe düşecek bir değişiklik meydana gelmesi hayatın olağan akışına ve ticari teamüllere aykırı olduğu, davacının bundan dolayı ciddi bir zarara uğraması veya sakıncanın ortaya çıkması gibi bir ihtimal de ortaya konulmadığı, kaldı ki; HMK’nın 390/3 maddesinde düzenlenen ve davacının dava dilekçesinde yer verdiği Yargıtay kararlarında belirtilen yaklaşık ispat kuralı da yerine getirilmediği, nitekim işbu dilekçemizde yer verilen tüm olay ve deliller göz önüne alındığında davacının haklılığının yaklaşık olarak olsa dahi ispat edilemediği açık olduğu, öncelikle davacının haksız ve hukuka aykırı ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine, davacının müvekkil şirket aleyhine açmış olduğu hukuki dayanaktan yoksun haksız davanın reddine, davacının işbu davayı haksız ve kötü niyetli olarak ikame etmesi dolayısıyla davacı aleyhinde dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satımı aracılık sözleşmesinden kaynaklı olarak davacı tarafça ihale katılım bedeli olarak davalıya ödenen bedelin taşınmaz devir ve tescilinin dava dışı üçüncü kişiye yapılmış olması sebebiyle iadesini sağlamak amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen … 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 143.488,00-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında davalı tarafça, taşınmazın dava dışı …’e devri talebine yönelik davacı taraftan sadır olduğu savunması yapılan beyana ilişkin sunulan fotokopi evrak üzerinden imza incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu 27/02/2023 tarihli raporunda özetle;
“Tetkik konusu …Bankası Genel Müdürlüğüne hitaplı belge fotokopisinde alt kısmında … isim yazısına atfen atılmış imzanın dosyada mevcut …’e ait mukayese imzalarla aynı elden çıktığını gösterir yeterli grafolojik ilişki kurulamadığı” şeklinde görüş bildirilmiştir
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi tarafından sunulan 23/08/2023 tarihli raporda özetle;
“Davalı tarafa ait şirket hattı olduğu ifade edilen cep telefonunda davacının … olarak kaydedilmiş olduğu,
Taraflar arasında yazışmaların 03/06/2020 tarihinde başladığı ve 08/07/2020 tarihinde son bulduğu, davalı tarafça gönderilen ilk mesajın ihale katılım bedelinin yatırılacağı hesap bilgilerinin davacıya gönderilmesi ile başlamış olduğu,
Davalı tarafça elektronik gayrimenkul satış platformu hizmet sözleşmesinin pdf halinde gönderildiği ve aynı gün davacı tarafça 03/06/2020 tarihi ile … tarafından her sayfası imzalanmış olarak tek tek sayfaları resimlenerek davalıya geri gönderilmiş olduğu,
Taraflar arasında yapılan yazışma hem incelenen cep telefonu ekranlarının fotoğraflanması ve bilirkişi raporunun “B.inceleme” bölümüne eklenmesi ile ek olarak yazışma metni kesintisiz olarak “Whatsapp yazışma mesaj deşifresi” başlığı altında sayın mahkemenizin dikkatine sunulmuştur.
Taraflar arasında yapılan yazışma sırasında paylaşılan kimlik fotoğrafları rapor içeriğine eklenmiş olarak, imzalı elektronik gayrimenkul satış platformu hizmet sözleşmesi, taşınmazın tapusu ve Paşakonakları Sitesi Yönetim Kurulu yazısı çıktısı rapor ekinde sunulduğu” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında; davacı şirket ile davalı şirket arasında … İli, … İlçesi, … Mah. … Mevkii 7763 Ada, 1 Parsel, 1 nolu bağımsız bölüm sayılı, dubleks mesken nitelikli taşınmazın davacıya ihale ile satışı konusunda sözleşme akdedildiği, davacı şirket yetkilisi tarafından davalının hesabına “… ihale katılım bedeli” açıklaması ile 143.488,00-TL havale yapıldığı, havale işlem dekontunun dava dilekçesi ekinde sunulduğu bu ödemenin yapıldığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacının ihalenin iptal edildiği, taşınmazın üçüncü kişiye devredildiği iddiasına karşılık, davalının davacı şirket yetkilisinin yaptığı ihale katılım bedel ödemesini taşınmazın devredildiği … adına yapıldığı, sözleşmesel yükümlülüğün yerine getirildiği savunması bakımından davacı şirket yetkilisince yapılan ödemenin başkası nam ve hesabına yapılıp yapılmadığı, taşınmazın üçüncü kişi adına devrinin davacı talebi ile gerçekleşip gerçekleşmediği dolayısı ile davacının ödemiş olduğu bedelin iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında imza edilmiş yazılı bir sözleşme bulunmadığı ancak ihaleye katılıma yönelik sözleşme akdedildiği hususunun her iki tarafın da kabulünde olduğu gibi dosya kapsamından da sabit olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili tarafından, davalının hizmet veren sıfatı ile bulunduğu, hizmet alan kısmının boş olduğu, isim ve/veya kaşe ve imza ihtiva etmeyen “Elektronik Gayrimenkul Satış Platformu Hizmet Sözleşmesi” başlıklı matbu bir sözleşme ile davalının web sayfasındaki “Sıkça Sorulan Sorular” sekmesinden alıntılanmış çalışma sisteminin anlatıldığı ekran görüntülerinin sunulduğu incelenmesinde;
Bahse konu sözleşmenin E ihalenin Sonuçlanması başlıklı 6.6. maddesi aynen; “E-İhale Süresi’nin bitimini müteakip, en yüksek Teklif’i veren Katılımcı, E-İhale’yi kazanan Katılımcı olarak belirlenecek ve Satıcı’nın onayına sunulacaktır.
Kazanan Katılımcı’nın satış işlemlerini gerçekleştirmek üzere işbu Sözleşme’de belirlenen koşulları yerine getirmesine rağmen Satıcı’nın satışı onaylamaması veya Satıcı’dan kaynaklanan herhangi bir neden dolayısıyla Katılımcı’ya satışın yapılamaması durumunda, Hizmet Bedeli Katılımcı’ya iade edilecek olup, Katılımcı’nın Hizmet Bedeli iadesi dışındaki taleplerinden Hizmet Veren ve Satıcı sorumlu değildir. Satıcı’nın en yüksek bedeli veren Katılımcı’ya satış yapma zorunluluğu bulunmamakta olup, Katılımcı bu sebeple Satıcı’dan her hangi bir talep hakkı olmadığını kabul ve beyan eder.” şeklinde,Web sayfasındaki iadeye ilişkin “İhale Katılım Bedeli İadesi Hangi Durumlarda Yapılır?” sorusuna verilen yanıt ise aynen;
“-Birden fazla müşterinin teklif verdiği gayrimenkullerin sonuçlanan ihalesini, teklifi düşük kaldığı için kaybeden müşterilere, – İhalesi, Banka tarafından iptal edilen gayrimenkullere teklif vermiş müşterilere, – İhale katılım bedelini yatırdığı halde, sistemden herhangi bir teklif vermeden alımdan vazgeçen ve bu durumu yazılı başvuruyla bildiren müşterilere, yatırmış oldukları ihale katılım bedelleri İntengo tarafından havale/eft yoluyla iade edilir.
Bunlar dışında, sistemden teklif veren ve ihaleyi kazandığı halde süresi içinde satış işlemlerini
gerçekleştirmeyen müşterilerin yatırdığı ihale katılım bedelleri kendilerine iade edilmez.” şeklindedir.
Davalı taraf, dava dışı … ile ihale katılım noktasında görüşmeler yapıldığı, katılım bedelinin davacı şirket yetkilisi tarafından yapılması sebebiyle taşınmazın tescili noktasında ödemeyi yapandan teyit gerektiği bu teyitin (…)
mail adresinden yapıldığı ve taşınmazın…’e devrinin talep edildiği imzalı beyanın bu adresten kendilerine gönderilmesi üzerine işlem yapıldığı, yapılan işlemin davacı şirket yetkilisi bilgi ve talebi dahilinde olduğu taşınmazın talep doğrultusunda dava dışı … adına devir ve tescil edildiği savunmasında bulunmuş, bu iddiaya yönelik evrak fotokopisi whatsapp yazışmaları ve maillerin sunulduğu, incelendiği anlaşılmıştır.
Davaya dayanak ihale ile satıma konu … İli, … İlçesi, … Mah. … 7763 Ada, 1 Parsel, 1 nolu bağımsız bölüm sayılı, dubleks mesken nitelikli taşınmazın tapu kayıtlarının celbi ile incelenmesinde; taşınmazın tamamı dava dışı … Bankası A.Ş adına kayıtlı iken, … tarih, … yevmiye numaralı resmi senet ile dava dışı …’e 3.100.000,00 TL bedelle satıldığı ve … adına tescil edildiği, ardından taşınmazın bu kez 26/08/2020 tarihinde yine dava dışı… adına devir ve tescil gördüğü, aynı tarihte eski malik … Bankası lehine ipotek tesis edildiği, taşınmazın halen dava dışı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, davalı tarafça bildirilen GSM numaralarının sahiplik bilgilerinin UYAP üzerinden sorgulandığı ve raporun dosya içerisine kaydedildiği, davalı vekilince sunulması ihtar edilen belge aslına ilişkin davalı vekili tarafından beyanda bulunularak söz konusu belge aslının davacı şirket yetkilisi tarafından imzalanıp taranmak suretiyle e-posta yoluyla müvekkiline gönderildiğinin, bu nedenle belgenin aslının sunulamadığının bildirildiği görülmüştür.
Dava dışı … ile davalı arasında akdedilen sözleşme ve tüm belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava dışı … ile davalı şirket arasında akdedilen elektronik gayrimenkul satış platformu hizmet sözleşmesi gereğince davacı tarafça davalı şirkete teminat bedelinin banka havalesi yolu ile ödendiği tarafların kabulünde olup, davalı tarafça söz konusu sözleşme gereğince taşınmaz devir işleminin davacı şirket yetkilisinin talimatı ile dava dışı üçüncü kişi … adına gerçekleştiği, dava dışı ihale sonucunda adına taşınmaz tescil edilen … ve sözleşmenin tarafı dava dışı …ve davacı şirketin (şirket yetkilisi …) bu kapsamda birlikte hareket ettikleri savunmasında bulunulmuş buna ilişkin davacı şirket yetkilisinin isim ve imzasını ihtiva eden talimat yazısı evrak çıktısının dosyaya sunulduğu, davacı tarafça belge altındaki imzanın inkar edilmesi üzerine mahkememizce davalı tarafa evrak aslının sunulması için kesin süre verildiği bu süre zarfında ara karar gereğince davalı tarafça evrakın mail yolu ile kendilerine iletilmiş olması sebebiyle evrak aslının kendilerinde bulunmadığının bildirildiği ve davacı şirket yetkilisinin isticvap edilmesi talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Sahtelik incelemesinin HMK’nin 211. maddesi gereğince yapılması gerekmektedir. Maddede belirtilen inceleme yöntem ve sıralaması mutlak olup bunun dışında bir uygulama yapılması incelemenin sıhhatini etkileyecektir. Söz konusu madde metni “Bir belgenin sahteliğinin iddia edilmesi durumunda, bu hususta karşı tarafın açıklamaları da dikkate alınarak, aşağıdaki sıra ile inceleme yapılarak öncelikle karar verilir: a) Hâkim, yazı veya imzayı inkâr eden tarafı isticvap ettikten sonra bir kanaat edinememişse, huzurda bu kişiye yazı yazdırıp imza attırmak suretiyle elde ettiği belge ve diğer delilleri değerlendirir. Hâkim, sahtelik konusunda başka bir incelemeye gerek duymadan karar verebilecek durumda ise gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle, senedin sahteliği hakkında bir karar verir. İsticvap için mahkemeye davet edilen taraf, belirtilen günde hazır bulunmadığı takdirde, inkâr etmiş olduğu belgedeki yazı veya imzayı ikrar etmiş sayılır; bu husus kendisine çıkartılacak davetiyede ayrıca ihtar edilir. b) (a) bendi hükmüne göre yaptığı incelemeye rağmen, hâkimde sahtelik konusunda kesin bir kanaat oluşmamışsa, bilirkişi incelemesine karar verir. Bilirkişi incelemesinden önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar, ilgili yerlerden getirtilir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir hükmünü içermektedir.
Yine isticvabı düzenleyen HMK’nın 169. maddesinde; “(1)Mahkeme, kendiliğinden veya talep üzerine taraflardan her birinin isticvabına karar verebilir. (2) İsticvap, davanın temelini oluşturan vakıalar ve onunla ilişkisi bulunan hususlar hakkında olur.” hükmünün yer aldığı, davalı tarafça söz konusu sözleşme gereğince taşınmaz devir işleminin davacı şirket yetkilisinin talimatı ile dava dışı üçüncü kişi … adına gerçekleştiği, dava dışı ihale sonucunda adına taşınmaz tescil edilen … ve sözleşmenin tarafı dava dışı … ve davacı şirketin (şirket yetkilisi …) bu kapsamda birlikte hareket ettikleri savunmasında bulunulmuş buna ilişkin davacı şirket yetkilisinin isim ve imzasını ihtiva eden talimat yazısı evrak çıktısının dosyaya sunulduğu, davacı tarafça belge altındaki imzanın inkar edilmesi üzerine mahkememizce davalı tarafa evrak aslının sunulması için kesin süre verildiği bu süre zarfında ara karar gereğince davalı tarafça evrakın mail yolu ile kendilerine iletilmiş olması sebebiyle evrak aslının kendilerinde bulunmadığının bildirildiği anlaşılmakla yukarıda ayrıntılı olarak izah edilen mevzuat kapsamındaki gerekçeler ile Mahkememizce 19/04/2022 tarihli celse 2 nolu ara karar ile, davalı tarafın davacı şirket yetkilisinin isticvap edilmesine yönelik talebinin kabulüne karar verildiği, ara karar doğrultusunda davacı şirket yetkilisinin isticvap beyanında aynen;
“Bankanın satış için ihaleye çıkardığı bir mülk vardı. Bu mülkün 3.040.000,00 TL’lik bir satışı vardı. Ben davalı…’nun sabit numarası aracılığıyla telefon ile görüştüm. Bana bir IBAN numarası verildi. Bu numaraya 143 BİN küsür TL hizmet bedeli olarak yatırılmam söylendi. Taşınmaz ihaleye çıktığı ancak taşınmazın ihalesinin iptal olduğunu bize … Bankası çalışanı söyledi. Daha sonra taşınmazın başka bir miktara satıldığını ben haricen öğrendim. … şirketi ile hizmet bedelinin iadesi konusunda yine sabit bir hat üzerinden bir telefon görüşmemiz oldu. Benden yeniden IBAN numarası istediler. IBAN numarasına daha önce ödemiş olduğumuz hizmet bedelinin iade edileceğini söylediler. Ben söz konusu taşınmazın satış ihalesini icralık yerlerin satışına ilişkin ilandan gördüm. Satışa çıkaran davalı firma ile iletişime geçtim. Taşınmaz ihalesine katılmak istediğimi söyledim. Onlarda bana hizmet bedelini ödemem gerektiğini söyleyerek IBAN numarası verdiler. IBAN numarasına hizmet bedelini yatırdım. Ardından ihale iptal edildi. Ancak benim ödediğim hizmet bedeli tarafıma iade edilmedi. Ben davalı şirket ile hiçbir e posta görüşmesi yapmadım yalnızca telefon görüşmesi yaptım. Benim telefon görüşmesi yaptığım telefon numarası davalı şirketin internette yazan iletişim bilgilerinden aldığım sabit hat telefon numarasıdır. Ben davalı şirket ile hiçbir şekilde E-mail yazışması yapmadım. Ben şirkette tek yetkiliyim. Benim dışımdaki biri de bu yazışmayı yapmış olamaz. Benim e-mail adresim …, …’dur.” şeklinde,
Gereği üzerine isticvap olunandan dava dışı sözleşme tarafı olan … ile yine dava dışı olup ihale sonucu adına taşınmaz tescil işlemi gerçekleştirilen … ile aralarında herhangi bir iş veya benzeri bir ilişkinin bulunup bulunmadığı, kendini tanıyıp tanımadığı hususlarının sorulduğu,
… beyanında: “… ve … isimli şahısları tanımıyorum. Yalnızca isimlerini dosyada gördüm dedi. Ben söz konusu ihaleye kendi şirketim adına girdim. İhale kapsamında davalı tarafça herhangi bir sözleşme imzalamadık. Bana ihaleye katıldığıma ilişkin herhangi bir evrak göndermediler. Ancak ihaleye katılma hakkı için hizmet bedeli istediler. Yukarıda da ifade ettiğim gibi hizmet bedelini kendilerine ödedim. İhalenin iptal olması üzerine benim bedeli iade talebime yönelik yaptığım telefon görüşmesinde bana IBAN numaram soruldu. IBAN numaramı verdim. Ancak dönüş olmaması üzerine davalı şirketin sabit hattı ile 1 haftalık süreç içerisinde davalı şirket ile bir kaç defa görüşme sağladım. Benden yeniden IBAN numaram istendi. Buna rağmen bana hizmet bedeli adı altında aldıkları bedel iade edilmedi.” şeklinde,
Davacı şirket yetkilisi …’e dosya kapsamında davalı taraf vekilince sunulmuş olan …Bankası Genel Müdürlüğüne hitaben yazılmış olan dava konusu taşınmazın tapu devrinin dava dışı … adına yapılması talepli altında … yazılı ve üzerinde imza bulunan belge fotokopisi gösterilmekle söz konusu yazının kendisi tarafından yazılıp yazılmadığı, belge altındaki yazı ve imzanın kendisine ait olup olmadığı bu içerikteki bir belgenin kendisi tarafından davalı şirkete mail ve benzeri herhangi bir yolla gönderilip gönderilmediği hususlarının sorulduğu,
Cevaben: “Bana göstermiş olduğunuz yazıyı ben yazmadım. Ben kesinlikle … Bankası Genel Müdürlüğüne herhangi bir talimat yazısı göndermedim. Belge altında ismim yazılı ise de söz konusu ismi ben yazmadım. İmzayı ben atmadım. Söz konusu yazı ve imza kesinlikle bana ait değildir. Dedi. Ayrıca bahse konu belge tarafımca düzenlenmediği gibi ben kendi şahsi mail hesabımdan veya şirketin herhangi bir mail hesabından bu içerikte bir belgeyi veya bu içerikte başka bir belgeyi davalı şirkete kesinlikle göndermedim.” şeklinde olduğu görülmüştür.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Aynı celsede 20/04/2022 tarihli ara karar gereğince, huzurda bulunan davacı şirket yetkilisinin imza ve yazı örneklerinin alındığı, dosyaya konulduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça, sunulan taşınmazın … adına devir beyanına ilişkin sunulan belge çıktısının davacı elektronik ortamda gönderildiğinin bildirildiği, ancak dosya kapsamına göre bu belgenin davacı şirket yetkilisince gönderildiği sabit olmadığından evrak aslının sunulmamasının yasal sonuçlarının somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek, imza inkarı yönünden belge aslının sunulması yönünde taraflara yasal sonuç ihtaratlı kesin süre verilememiş, davalının savunmalarına binaen kesin delil niteliğinde delil bulunmadığından dosya kapsamında maddi vakıa yönünden diğer delilerin takdiri ile kanaat değerlendirmesi yapılabilmesi adına bahse konu fotokopi evrak üzerinden imza incelemesi yapılmış olup, sunulan raporda “Tetkik konusu … Bankası Genel Müdürlüğüne hitaplı belge fotokopisinde alt kısmında … isim yazısına atfen atılmış imzanın dosyada mevcut …’e ait mukayese imzalarla aynı elden çıktığını gösterir yeterli grafolojik ilişki kurulamadığı” görüşünün bildirildiği ve whatsapp yazışma dökümleri yönünden bilgisayar mühendisi bilirkişiden rapor alınmış, raporda yazışmalar özetlendiği görülmüştür.
Yukarıda ayrıntılı olarak izah edilen somut veriler ışığında değerlendirme yapıldığında; dosya kapsamında davalı tarafça davacıya ihale hizmetinin verildiği, davacının talebi ve onayı doğrultusunda taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye satıldığı, davacı tarafça yapılan ödemenin üçüncü kişi adına yapıldığı hususlarını ispata elverişli bir delilin bulunmadığı, dolayısı ile yukarıda matbu sözleşme ve web sayfası alıntılamalarında görüldüğü ve bu yönlerden davalı itirazına uğramayan ihale sürecine ilişkin hükümler çerçevesinde, taşınmazın davacı adına devir görmemesinde davalıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığından davacı tarafça ödenen ihale katılım bedelinin davacıya iadesi gerektiği bu yönüyle de davalı aleyhine yapılan icra takibinin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü bulunmakla birlikte somut olay bakımından davalının itirazında itiraz anında haksız olup olmadığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve alacağın likit olmadığı dikkate alınarak şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile ; davalı tarafından … 29. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İcra inkar tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gerekli 9.801,66-TL karar ve ilam harcından 1.732,98-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 8.068,68-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.795,18-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 2.815,2‬0-TL masraf olmak üzere toplam 4.610,38‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 22.523,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-1.320,00-TL Arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2023

Katip … Hakim …