Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/421 E. 2020/698 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/421 Esas
KARAR NO :2020/698

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/08/2020
KARAR TARİHİ:23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Banka ile davalı arasında akdolunan ve dava dosyası ekinde sunulan Sözleşme hükümleri uyarınca borçluya kredi kartı kullandırılmış olup, kartın kullanımı ile meydana gelen borcun ödenmemesi sebebiyle borçluya ihtar gönderilerek borcu olduğu ve ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağı ihtar edildiğini, Borçlu davalı tarafından ihtara rağmen müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını, ödenmeyen borç nedeniyle müvekkil tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını,osya borçlusu … tarafından dosya kapsamındaki borcun bir kısmı kabul edilmekle, bir kısmına itiraz edildiğini, Borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünce de icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, Müvekkilin alacağını halen tahsil edememiş olup yapılacak incelemeyle sabit olacağı üzere borçlunun itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, Müvekkil ile davalı borçlu … arasındaki hukuki ihtilafın çözülmesi amacıyla … Arabuluculuk Bürosu’na … başvuru numarası İle yapmış oldukları arabuluculuk dosyasında, davalı borçlu ile anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerden borçlunun ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile duran icra takibinin kaldığı yerden devamına, borçlunun İcra takibine haksız ve kötü niyetli itirazın nedeniyle davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalıya duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğ edildiği, fakat davalının cevap dilekçesini sunmadığı, duruşma gün ve saatinde hazır bulunmadığı görüldü.
Davacı vekili 22/12/2020 tarihli dilekçesi ile Müvekkil Bankanın mahkeme kararı ile iflasına karar verildiğini, …’nın 22/07/2016 tarih ve … sayılı kararı ile bankanın faaliyet izni kaldırılmış, işbu karar ise 23/07/2016 tarih ve … sayılı resmi gazetede yayınlandığını, müvekkil bankanın iflasına karar verilerek faaliyet izninin de kaldırılmış olması nedeniyle 5441 sayılı kanının 142. Maddesi gereğince özel bir görev durumuna tabi olduğunu, anılan madde gereğince görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle gerekli işlemlerin yapılmasını talep etmiş olduğu görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı … aleyhine toplam 3.258,79 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan dava: itirazın iptali davası olduğu, davalının gerçek kişi olduğu, davalının banka kredi kartı sözleşmesini imzaladığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın da kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borcun tahsili için davacı tarafça yapılan takibe davalı tarafından itiraz edilmesi nedeniyle ortaya çıktığı anlaşıldı.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesinde “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemelerinde görülür” düzenlemesi yer almaktadır.
Ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2.maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 21/08/2020 tarihinde açılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan kanunun 73/1 ve 83/2.maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği ve dava konusunun mahkememizin görev alanına girmediği belirlenmiş davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin …. TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı 23/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır