Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/415 E. 2022/881 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/415 Esas
KARAR NO:2022/881

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/08/2020
KARAR TARİHİ:21/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Müvekkil’in söz konusu bonoların tümü üzerinde kefil olarak imzası bulunduğundan bahisle, davacı müvekkile yönelik olarak kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi başlatıldığı, halbuki söz konusu bonoların üzerinde kefil olarak davacının adı bulunmasına rağmen kefil imzaları davacıya ait olmadığı, dolayısı ile söz konusu bonolar üzerinde yapılacak incelemenin ardından bu durumun ortaya çıkması ile davacının söz konusu bonoların borçlusu / kefili olmadığının tespiti gerektiği, davacı müvekkil, ev hanımı olduğu, bonoların konusu olan borç ilişkisi ile hiçbir ilgisi bulunmadığı, ayrıca konusu borç ilişkisi, davacı müvekkilin bilgisi dahilinde olmadığı, davacı müvekkil yetkiye, imzaya ve borca ve usulsüz tebligata yönelik … 9. İcra Mahkemesi nezdinde şikayette bulunduğu, yetki ve usulsüz tebligat şikayeti kabul edildiği, esas hakkında hüküm verilmediğinden davacı müvekkil halen üzerinde imzası bulunmayan bonolardan dolayı borçlu konumunda bulunmadığı, davalı bonolar üzerindeki imzaların davacı müvekkile ait olmadığını bilmesine rağmen davacı müvekkile karşı kötü niyetle icra takibi başlatıldığı yukarıda arz edilen ve re’sen dikkate alınacak tüm nedenlerle, …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının dayanağı olan 15.05.2015 keşide, 30.11.2015 vade tarihli ve 50.000 TL bedelli, 15.05.2015 keşide, 31.12.2015 vade tarihli ve 50.000 TL bedelli, 15.05.2015 keşide, 31.01.2016 vade tarihli ve 50.000 TL bedelli, 15.05.2015 keşide, 28.02.2016 vade tarihli ve 50.000 TL bedelli, 15.05.2015 keşide, 31.03.2016 vade tarihli ve 30.000 TL bedelli, bonolar üzerindeki imzaların davacı müvekkile ait olmadığının ve davacı müvekkilin söz konusu bonoların borçlusu / kefili olmadığının tespitine, …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının iptaline, takip bedelinin %80’inden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili tarafından, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası kapsamında takibe konulan 15.05.2015 keşide, 30.11.2015 vade tarihli ve 50.000 TL bedelli, 15.05.2015 keşide, 31.12.2015 vade tarihli ve 50.000 TL bedelli, 15.05.2015 keşide, 31.01.2016 vade tarihli ve 50.000 TL bedelli, 15.05.2015 keşide, 28.02.2016 vade tarihli ve 50.000 TL bedelli, 15.05.2015 keşide, 31.03.2016 vade tarihli ve 30.000 TL bedelli beş adet bono altında davacıya atfen kefil sıfatıyla atılan imzaların davacıya ait olmadığı iddiası ile işbu menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça imza inkarında bulunulması sebebiyle, davacının imzasının bulunduğu evrak asıllarının ilgili kurumlardan celbedildiği, davacının mahkememiz huzurunda imza örneklerinin alındığı ve dava konusu senet asıllarının dosyamız arasına alınarak dava konusu senetlerde davacıya atfen atılan imzaların davacıya ait olup olmadığının tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan 01/07/2022 tarihli raporda özetle; “Tetkik konusu bir adet 30.000,00 TL, dört adet 50.000,00 TL bedelli toplam beş adet senetten borçlu hanesinde bulunan imzaların dosyada mevcut mukayese imzalara kıyasla …’ün eli ürünü olmadığı, imzaların alt kısmında ise … isim yazılarının okunduğu” şeklinde görüş bildirilmiş olup, rapor denetime elverişli bulunmuştur.
Bu kapsamda somut olayımıza bakıldığında; dava konusu olup, icra takibine dayanak yapılan beş adet senette davacıya atfen atılan imzaların davacıya ait olmadığı tespit edilmiş olmakla, imza inkarının mutlak def’ilerden olduğu ve herkese karşı ileri sürülebilir niteliği de gözetilerek davanın kabulü ile; davacının dava konusu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, her ne kadar davacı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de davalının açıkça kötü niyetli olarak olduğu hususu davacı tarafça ispatlanamadığından tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına konu keşidecisi …, lehtarı …, kefili davacı … olan;
-15.05.2015 keşide, 30.11.2015 vade tarihli ve 50.000 TL bedelli,
-15.05.2015 keşide, 31.12.2015 vade tarihli ve 50.000 TL bedelli,
-15.05.2015 keşide, 31.01.2016 vade tarihli ve 50.000 TL bedelli,
-15.05.2015 keşide, 28.02.2016 vade tarihli ve 50.000 TL bedelli,
-15.05.2015 keşide, 31.03.2016 vade tarihli ve 30.000 TL bedelli senetler yönünden imzanın davacı …’e ait olmaması nedeniyle davacının BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gerekli 15.711,30‬-TL karar ve ilam harcından 3.927,83-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 11.783,47-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 3.990,03-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 817,80-TL masraf olmak üzere toplam 4.807,83‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 35.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır