Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/408 E. 2022/1136 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2020/408 Esas
KARAR NO:2022/1136

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:13/08/2020
KARAR TARİHİ:29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı/borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından 03.02.2019 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … İlçesi, İnönü Mahallesi, … Caddesi ile 359. Sokak kesişimi, No:106 adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olduğunu, işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj ve işçilik gibi bedellerin zarar verenden tahsili amacıyla KDV dahil toplam 3.794,81-TL borç davalıya tahakkuk ettirildiğini, Davalı/borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 3.794,81-TL hasar bedeli i1e 57,08-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 3.851,89-TL’nin tahsili amacıyla….İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, davalını ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlunun itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, dava şartı teşkil eden 6102 S.’lı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, görüşme sonunda anlaşılamadığını, anlaşılamaması üzerine ilgili anlaşamama tutanağı tanzim edilip dosyaya sunulduğunu, borçlunun borca itiraz ederek takibinin durdurulduğunu, bunun haksız ve dayanaksız olduğunu, davalının kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedelinden davalının sorumlu olduğunu belirterek davalının…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın reddine, takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
…. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takipte müvekkilinin borçlu gösterildiğini, takibe konu borçtan idarenin sorumlu olup olmadığını, talep edilen bedelin kadri marufunda olup olmadığı hususları yargılamayı gerektirmekte olduğundan işbu takibe süresi içerisinde itiraz edildiğini, itirazda takibe konu borçtan müvekkili idarenin sorumlu olduğu sonucuna ulaşmak mümkün olmadığını, takibe, borca, borç miktarına, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz edildiğini, davanın görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini, dava konusunun iddia haksız fiil iddiası ve tarih itibariyle ihtilaf söz konusu olduğundan, hak kaybı oluşmaması açısından zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının olduğunu, davanın mahkememiz tarafından ticari nitelik arz ettiğinin kabul edilmesi ihtimalinde davacının dava şartı olan zorunlu ticari arabuluculuk hükümlerinde düzenlenen şartları yerine getirmesi ve ticari arabuluculuğa başvurması gerektiğini, arabuluculuk dava şartının usulüne uygun olup olmadığının araştırılmasını ve incelenmesi gerektiğini, söz konusu adreste müvekkili idarenin personelinin herhangi bir çalışması olmadığını, davanın idarelerine yöneltilmesinin kanuna karşı hile niteliğinde olduğunu, dava dışı yüklenici firma tarafından çalışma yapılmış olsa bile davacıya ait tesislere zarar verilmiş olup olmadığı, kim tarafından zarar verildiği hususu bilinmediğini, söz konusu yerde hasara neyin neden olduğu hususunun tetkik edilmesi gerektiğini, eser sözleşmesi uyarınca idarenin üçüncü kişilere verilen hasardan sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, davanın usule ilişkin dava şartları yönünden incelenerek usulden reddine, davacının faiz icra inkar tazminatı ve sair tüm istemlerinin reddine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan itirazın yerinde olup olmadığı, davanın doğru yargı yolu ve görevli mahkemenin açılıp açılmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyamız içine alınan …. İcra Müdürlüğü’nün … esas ayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 3.851,89 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İcra dosyasında yapılan incelemede 3.794,81 TL hasar bedeli, 57,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.851,89 TL’nin tahsili için takip başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizin dosyasından verilen duruşma zaptı ara kararı uyarınca iddia, savunma, toplanan deliller incelenmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına ilişkin, dava dosyasında mevcut fotoğraflar ve belgelere göre zararın, dava dışı ve davalı yüklenicileri konumundaki “… İnş. San. ve Tic. A.Ş. + … İnş. San. Taah. ve Tic. İş Ortaklığı” nın eylemleri ile gerçekleştiği, dosya içinde bulunan fotoğraflar ve belgelere göre icra dosyasına konu olay yerinde gözüken alt yapı ekipmanları içinde davacıya ait alt yapı ekipmanları bulunduğunu, davacıya ait alt yapının usulüne uygun şekilde inşa edilmediği, davacının, %30, dava dışı ve davalı yüklenicileri konumundaki “… İnş. San. % 70 oranında kusurlu olduğu, diğer davalı … Genel Müdürlüğünün dava konusu işlerde işveren konumunda olduğu, 2018 Yılı Avrupa 2. Bölge Abone İşleri Daire Başkanlığı İçmesuyu ve Patıksu Bakım ve Onarım İşi işlerinde ait saha çalışmaları yapıldığı, kazı çalışmalarında sorumluluğun dava dışı yüklenicilerde olduğu, bu nedenle … Genel Müdürlüğünün kusurunun olamayacağı, meydana gelen zarar miktarına ilişkin; …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosya için KDV dahil 133,62 TL hasar tutarı 2,24 TL faiz olmak üzere toplam 135,86 TL hesaplandığı, meydana gelen zarar miktarının icra dosyasına göre ayrı ayrı tarafların kusur oranlarına göre paylaştırması kanaatinde olunduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmiştir.
Mahkememizin dosyasından verilen duruşma zaptı ara kararı uyarınca bilirkişi raporunda dava dilekçesinde belirtilen icra dosyası numarasının farklı yazıldığından dosya kapsamında değerlendirme yapılıp yapılamadığı anlaşılamadığından bu hususun değerlendirilip düzeltilmesi ve davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor tanzim edilmek üzere dosyanın aynı bilirkişiye tevdii edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aynı bilirkişiden Mahkememizce alınan 17/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına ilişkin, dava dosyasında mevcut fotoğraflar ve belgelere göre zararın, dava dışı ve davalı yüklenicileri konumundaki “… İnş. San. ve Tic. A.Ş. + … İnş. San. Taah. ve Tic. İş Ortaklığı” nın eylemleri ile gerçekleştiği, dosya içinde bulunan fotoğraflar ve belgelere göre icra dosyasına konu olay yerinde gözüken alt yapı ekipmanları içinde davacıya ait alt yapı ekipmanları bulunduğunu, davacıya ait alt yapının usulüne uygun şekilde inşa edilmediği, davacının, % 30, dava dışı ve davalı yüklenicileri konumundaki “… İnş. San. % 70 oranında kusurlu olduğu, diğer davalı … Genel Müdürlüğünün dava konusu işlerde işveren konumunda olduğu, 2018 Yılı Avrupa 2. Bölge Abone İşleri Daire Başkanlığı İçmesuyu ve Patıksu Bakım ve Onarım İşi işlerinde ait saha çalışmaları yapıldığı, kazı çalışmalarında sorumluluğun dava dışı yüklenicilerde olduğu, bu nedenle … Genel Müdürlüğünün kusurunun olamayacağı, meydana gelen zarar miktarına ilişkin; …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosya için KDV dahil 112,01 TL hasar tutarı 1,71 TL faiz olmak üzere toplam 113,72 TL hesaplandığı, meydana gelen zarar miktarının icra dosyasına göre ayrı ayrı tarafların kusur oranlarına göre paylaştırması, …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosya için toplam 113,72 TL den, davacı % 30 oranında 113,72 TL x %30 = 34,11 TL, davalı …’nin yüklenicisi konumundaki ve dava dışı “… İnş. San. ve Tic. A.ş. + …İnş.San.Taah. Ve Tic. İş Ortaklığı’ nın %70 oranında 113,72 TL x %70 — 79,60 TL tutarında sorumlu olduğu, (Söz konusu 79,60 TL tutarındaki kusur oranının sorumlusunun, davalı … veya yüklenicisi ve dava dışı … İnş. San. ve Tic. A.Ş. + …İnş. San. Taah. Ve Tic. İş Ortaklığı” olup olmayacağı hususunun Mahkememiz taktirinde olduğu kanaatinde oldukları bildirilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesine göre, hukuka aykırı kusurlu bir fiille başkasına zarar veren kimse bu zararı tazmine mecburdur. Böylece haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmaktadır. Haksız fiil sorumluluğunda genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Özel bir sorumluluk hükmüyle düzenlenmemiş olup bütün hallerde bir kimse için haksız fiil sorumluğunun söz konusu olması, 6098 sayılı TBK’nın 49′ deki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Diğer bir deyişle, ayrık bir düzenleme bulunmadığı kusur sorumluluğu hallerinde 6098 sayılı TBK’nın 49. ve devamında yer alan esaslar uygulanır.
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olayımıza bakıldığında; dosya kapsamında davacı tarafından sunulan belgeler dinlenen tanıklar ve bu itibarla, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli oluşa göre denetime elverişli olan bilirkişi raporu kapsamında haksız fiilin meydana geldiği bunun sonucunda oluşan hasar sebebiyle maddi zararın oluştuğu sabit ise de davalının haksız fiilden sorumlu olduğunun davacı tarafından ispat edilemediği kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
2-Davalının Kötü niyet tazminatı isteminin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 30,30 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 3.851,89 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.118,64 TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 29/12/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza