Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/404 E. 2022/279 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/404 Esas
KARAR NO:2022/279

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:13/08/2020
KARAR TARİHİ:25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Genel Müdürlüğü tarafından 03.07.2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … İlçesi, … Mahallesi, 1892. Sokak, No:9 adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkil şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği tespit edildiği, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkil şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj ve işçilik gibi bedellerin zarar verenden tahsili amacıyla KDV dahil toplam 1.176,05-TL borç davalı yana tahakkuk ettirildiği, davalı … Genel Müdürlüğü tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine toplam 3.128,43-TL hasar bedeli i1e 104,91-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 3.233,34-TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapılmış ve borçluya ödeme emri gönderildiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durduğu ise de itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, söz konusu hasar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiği, borçlular, haksız fiilden kaynaklı müvekkil kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmemiş; hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz ettikleri, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … genel müdürlüğü … ABONE İŞLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI ile Atıksu İnşaat Dairesi Başkanlığının 02.11.2020-tarih ve … sayılı yazısında yapılan tetkikler neticesi 03/07/2018 tarihinde belirtilen adreslerde idare tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığı tespit edilmiş olup, … İlçesi, … Mah. 1892 Sok. No: 9 Adresinde Yüklenici … İnş. San. Ve Tic.aş + İş-kar İnş. San. İş Ortaklığı tarafından çalışma yapıldığı ancak … Mah. … Sokak No:42’de 03/07/2018 tarihinde müvekkil idarenin yüklenici firmalarının da hiçbir çalışma yapmadığı tespit edildiği, zararın kim tarafından meydana getirildiğini ispat etmesi gerektiği, hasara idare tarafından neden olunmadığı gibi, davacı tarafından kimin zarar verdiği hususu da kanıtlanamadığı, dava konusu hasar müvekkil idare tarafından verilen bir hasar olmadığı, söz konusu hasarın gerçekleştiği yerde idare tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığı, herhangi bir çalışma yapılmış ise de idarenin dava dışı üçüncü kişilerce verilen zararlardan dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, davacı dava dilekçesinde ispat yükü bakımından davayı ispat etmeye yetecek delil sunmadığı, davacı tarafından dosyasına ilgili deliller sunulmuş ise de büyük çoğunluğu tarafımıza tebliğ edilmediği, davacının söz konusu hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğu ve yasanın emredici hükmüne rağmen mevcut tesisatını yasada belirlenen şekilde döşenmediği, bu nedenle zaman zaman tesisatlarına zarar verilmesine kendi eylem ve kusuru ile sebebiyet verdiği anlaşılmadığı, davacının icra inkar tazminatı istemine davacı şirkete yazı yazılarak söz konusu adresteki tesisatlarının yönetmeliğe uygun olup olmadığının tespiti için gerekli plan, proje, harita diğer tüm tesisat bilgilerinin istenilmesine izah edilen nedenlerle öncelikle davanın usule ilişkin dava şartları yönünden incelenerek usulden reddine, esasa ilişkin nedenlerle reddine, davacının faiz, icra inkar tazminatı ve sair tüm istemlerinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı idare tarafından altyapı çalışmaları sırasında, davacı şirkete ait tesislere verilen zararın tazmini amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 3.233,34-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce iddia, savunma ve toplanan deliller kapsamında meydana gelen hasarda davalı tarafın kusur ya da sorumluluğun bulunup bulunmadığı, zararın miktarının tespiti hususunda dosya elektrik ve makine mühendisi bilirkişilerine tevdi edilmiş olup, elektrik mühendisi bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle;
“… şirketi görevlilerince düzenlenmiş, “Dağıtım Tesislerine Verilen Hlasar Tutanağı Formu” ve “Dağıtım Tesislerine Verilen Hasar Bedeli Formu” evraklarından, Tanık Beyanlarından, davaya konu hasarın 27.07.2018 tarihinde “… İlçesi, … Mahallesi, 1892. Sokak No: 9 ve … İlçesi, … Mahallesi, 1859. Sokak No: 42” adresinde meydana geldiği ve hasara sebebiyet verenin davalı … veya alt yüklenicileri olduğu, Davalı … veya yüklenici şirketinin, davacıdan proje ve nezaretçi talep etmeden, gerekli kazı çalışması ruhsatları alınmadan (dosyada mevcut değil) dikkatsizce hasarın verildiği yerde çalışma yaptığı, iş sahibi davalı … şirketi ile hasara sebep veren yüklenicisi birlikte meydana gelen hasardan müteselsilen sorumlu olduğu, davacının altyapı tesisatında, hasara sebep olacak ilgili mevzuatlara aykırı somut bir durumun dosya münderecatındaki belgelerden tespit edilemediği, (olay yerinde çekilmiş fotoğraf, kroki, resmi tutanak vb.), bu nedenle meydana gelen hasara ilişkin davacı tarafa kusur izafe edilemeyeceği, davacı tarafından davaya konu hasara ilişkin özel olarak dışarıdan işçi tutulup bu işçilerin çalıştırıldığının ve sadece söz konusu bu hasara ilişkin ödeme yapıldığının kanıtlanamadığı, Emsal Yargıtay Kararları doğrultusunda; zarar gören tarafından özel olarak dışarıdan işçi tutulup bu işçilerin çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça, zarar gören tarafından kendine ait Montaj, Araç ve Eleman, vb. giderlerinden oluşan genel gider zararlarının karşı taraftan tazmininin talep edilemeyeceği hususları dikkate alındığında; Davacının, Davalılardan hasarın giderilmesi için sadece kullanılan malzeme bedelleri toplamı olan KDV dahil 74,38 TL ve malzeme bedeline takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz bedeli 2,49 TL olmak üzere toplam 76,87 TL talep edebileceği, Sayın Mahkemenizin takdiri, Emsal Yargıtay kararları doğrultusunda Davacı şirket tarafından hasarın giderilmesinde özel olarak işçi tutulup, çalıştırıldığı yönünde veya davacı sorumluluğundaki altyapı tesislerinde meydana gelen hasarın giderilmesi işinin davacının iş programı çerçevcesinde planladığı işler haricinde olduğu ve bu durumun davacı şirkete ilave iş yükü ve maliyet yüklediği yönünde olması durumunda; Davacının, Davalıdan hasar bedeli (Malzeme, Montaj, Araç ve Eleman Bedeli) toplamı olan KDV dahil 2.184,03 TL ve bu hasar bedeline takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz bedeli 73,24 TL olmak üzere toplam 2.257.27 TL talep edebileceği, Emsal Yargıtay kararları ve ilgili mevzuatlarda ceza bedeli oranı hususunda herhangi bir hüküm belirlenmemiş olduğu hususları dikkate alındığında takdiri Sayın Mahkemenizde olmak üzere Davacı tarafından %25 ceza bedelinin ve kullandırılamayan enerji bedelini mevzuatlar kapsamında talep edilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Makine mühendisi bilirkişi tarafından sunulan 16/12/2021 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
“Dosya içindeki mevcut delil ve tespitlerin incelenmesi sonucu; … ilçesi … Mahallesi, 1892.sokak No:9 adresinde 03.07.2018 tarihinde çalışma esnasında hasar olduğunun davacı kuruma arıza ihbarının arıza ihbar telefonu ile bildirildiği, Dağıtım Tesislerine Verilen Hasar Tutanağı Formu’nda arızanın sebebi olarak …’nin çalışması sonucu 4×16 mm termoplastik malzeminin hasar gördüğünün bildirildiği, … ilçesi, … Mahallesi, 1859.sokak No:42 adresiinde 03.07.2018 tarihinde çalışma esnasında hasar olduğunun davacı kuruma arıza ihbarının arıza ihbar telefonu ile bildirildiği, Dağıtım Tesislerine Verilen Hasar Tutanağı Formu’nda arızanın sebebi olarak …’nin çalışması sonucu 4×10 mm ve 4×16 mm termoplastik malzeminin hasar gördüğünün bildirildiği, Kabloların Döşenmesi ile ilgili Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 58.maddesi b) bendinde kabloların döşenmesi gerekli derinlikler belirtilmiş, yine Elektrik Dağıtım Şebekeleri Enerji Kabloları Uygulama Usul ve Esasları 2.Bölüm 2.Madde de, Güzergahların ve Kanal Boyutlarının Tespiti ve Özellikleri, Kabloların Çekilmesi, Serilmesi ve Kanala Yerleştirilmesi başlıklarında kabloların döşenmesi ile ilgili uyulması gereken kurallar belirtildiği, davacı tarafından bu kural ve usullere aykırı kablo döşenmiş olduğu yönünde dosya içinde delil ve tespit bulunmadığından, hasarın oluşmasında davacı tarafa izafe edileek kusurun bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı, Davalı … tarafndan yapılmış olan çalışma sırasında, olay yerinin elektrik donanım projeleri dikkatlice kontrol edilerek gerekli önlemler alınmadan, dikkatsiz ve tedbirsizve yapılan çalışma neticesinde kabloların hasar görmesine neden olunduğundan, hasarların ortaya çıkmasında davalı tarafın tam kusurlu sayılması gerektiği kanaatine varıldığı, izah edilen nedenlerle dava konusu hasarın oluşmasında davalı … Genel Müdürlüğü % 100 (yüzde yüz) oranında tamamen kusurlu olduğu, Davacı …. olayda kusursuz olduğu,” görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesine göre, hukuka aykırı kusurlu bir fiille başkasına zarar veren kimse bu zararı tazmine mecburdur. Böylece haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmaktadır. Haksız fiil sorumluluğunda genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Özel bir sorumluluk hükmüyle düzenlenmemiş olup bütün hallerde bir kimse için haksız fiil sorumluğunun söz konusu olması, 6098 sayılı TBK’nın 49′ deki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Diğer bir deyişle, ayrık bir düzenleme bulunmadığı kusur sorumluluğu hallerinde 6098 sayılı TBK’nın 49. ve devamında yer alan esaslar uygulanır.
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olayımıza bakıldığında; elektrik mühendisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporundan kullandırılmayan enerji tüketim bedeli ile %25 ceza bedelinin talep edilemeyeceğine yönelik görüş bildirilmiş ise de hukuki değerlendirmenin mahkememize ait olduğu bu kapsamda davacı şirket tarafından sunulan kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtımı işinde davacı şirketin dağıtım tesislerine verilen hasarın giderilmesi işinde sarf edilen maddi hasar malzeme ve montaj bedeli, araç ve eleman bedeli, %25 ceza bedeli gibi davacı şirketin oluşan hasarın giderilmesine yönelik olarak yaptığı giderler ve malzeme bedellerinin genel idare giderinin kapsamında olmadığı ve zarardan sorumlu olanın bu alacak kalemleri yönünden de sorumluluğunun bulunduğu, hasarın onarımı için çalıştırılan işçiler dışarıdan veya şirket bünyesinden görevlendirilmiş olmasının her çalışanın önceden belirlenmiş görevlerinin dışında hasar sebebiyle ayrıca görevlendirileceği, ilave olarak söz konusu hasar için özel bir çalışma yapılacağı açık olup bu hali ile de işçilik giderlerinin de hasardan sorumlu tarafça karşılanması gerektiği kanaati ile makine mühendisi bilirkişi raporundaki kusur tespiti dosya kapsamında davacı tarafından sunulan belgeler, hasar tutanağına göre dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli oluşa göre denetime elverişli bulunmakla davanın kabulüne, İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü bulunmakla birlikte somut olay bakımından davalının hasardan sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, bulunduğunun tespiti halinde zarar kalemleri ve miktarlarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği ve bu hali ile davalının itirazında itiraz anında haksız olmadığı ve alacağın likit olmadığı dikkate alınarak şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynen devamına,
2-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 220,86-TL karar ve ilam harcından 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 166,46‬-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 116,60-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.850,00-TL masraf olmak üzere toplam 1.966,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.233,34-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır