Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/368 E. 2023/493 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/368 Esas
KARAR NO :2023/493

DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/12/2014
KARAR TARİHİ:08/06/2023

Mahkememizden verilen 26/01/2017 tarih ve … sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 02/07/2020 tarih ve 2017/4837 Esas 2020/1178 Karar sayılı ilamıyla kaldırılmış olmakla, dava mahkememizin 2020/368 Esas sayısına kaydedilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekiçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı tarafca ….İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası gereği … Bankası … Şubesinin … nolu hesaptan verilme … seri nolu 15/05/2013 keşideli 135.000,00-TL bedelli çek sebebi ile haciz başlatıldığını, müvekkilinin ailevi sorunları sebebiyle bu dosyaya itiraz süresini kaçırdığını, bunun sonucu takibin kesinleştiğini, takibe konu çek müvekkilinin el yazısı ve imzası olmadan başka kişiler tarafından doldurulup takibe konulduğunu, müvekkilinin davalı ile herhangi bir alış verişinin borç alacak ilişkisinin bulunmadığını, çek üzerindeki yazılar müvekkiline ait olmadığını, bu sebeplerle müvekkilinin borçlu olmadığının tesbitine, icranın uygun görülecek bir miktarda teminat yatırılırak durdurulmasına karar verilmesini, davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili 07/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının yapmış olduğu itiraz süresi içinde olmadığından kabul etmediklerini, davacının dayandığı sebepleri açık bir şekilde dava dilekçesinde belirtmediğini, dava konusu çekin 15/05/2013 tarihinde karşılıksız şerhi gördüğünü, bunun üzerine ….İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini, davacının bu takibe süresinde itiraz etmediğini huzurdaki davayıda süresinde açmadığını,… İcra Mahkemesi … esas dosyası üzerinden satışın durdurulmasını talep etmiş olduğunu mahkemece bu talebin reddedildiğini, borçluya ait gayrimenkul satılarak paraya çevrildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu bunun ıspatının ise davacının sadece satış işleminin yapıldığı dosyaya konu çek hakkında dava açmasının kötü niyetli oluşunu ıspatladığını diğer çek yönünden dava açılmaması bu durumu netleştirdiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı talebin ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilerek takibin devamına karar verilmesini %20 icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesini ve yapılan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve Dış Ticaret A.Ş. Ve … ve Ticaret A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde belirtilen iddiaların asılsız olduğunu, davacının keşide ettiği dava konusu çekin müvekkillerinden birisine verildiğini, ciro ile diğer müvekkiline geçtiğini oradan da ciro ile diğer davalı bankaya verildiğini, davalı bankanın başlattığı icra dosyasında müvekkillerinin de borçlu olarak göründüğünü, her iki müvekkilinin de … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/24 esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında ihtiyati tedbir ara kararı verildiğini, bu doğrultuda takibin müvekkilleri yönünden durdurulduğunu, dava konusu çekin sebepten mücerret olduğunu, davacının çek üzerindeki imzayı inkar etmediğini, kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; dava takibe konu edilen çekin davacının el yazısı ve imzası olmadan başka kişiler tarafından doldurulup takibe konulduğu, davacının davalı ile herhangi bir alış verişinin borç alacak ilişkisinin bulunmadığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 26/01/2017 tarih ve … sayılı gerekçeli kararında;
“… Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup; bilirkişi raporunda “Davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olup tutulmuş olduğunu, açılış tasdikinin süresi içerisinde yapılmış olduğu ancak işletme defterinin kapanış tasdikine tabi defter olmaması nedeni ile kapanış tasdikinin yapılmamış olduğu, işletme defter ve kayıtları ile belgelerin birbirini doğrulamakta olduğu, davalı … ve Dış Ticaret A.Ş. Ve … Ticaret A.Ş. Arasında herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olduğuna yönelik kayda ve belgeye rastlanmadığını” belirtmektedir.
Davalılardan … ve Dış Ticaret A.Ş. Ve … ve Ticaret A.Ş. nin defter ve kayıtlarının incelenmesi için … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, defter ve kayıtların sunulması için davalı vekiline ihtaratlı tebligat çıkarılmış, buna rağmen defter ve kayıtlar sunulmamış, herhangi bir mazeret te bildirilmemiştir. Davalılar vekili son duruşmada iflas ertelemesi aşamasında olan şirketlerin defterlerinin bilirkişide olduğunu, o yüzden sunamadıklarını beyan etmişlerse de, ihtaratlı tebligata rağmen bu hususu belirtir mazeret sunulmadığından, bu yöndeki beyanlarına itibar edilmemiştir.
Netice olarak, davacı defter ve kayıtlarında … Bankası haricindeki diğer davalılar ile davacının herhangi bir ticari ilişkisine rastlanılmaması, davalıların defterleri mazeretsiz olarak sunulmayıp incelenememesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Bankası yönünden dava geri alındığından bu davalı hakkında açılan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.” şeklinde değerlendirme yapılarak;
“Davalı … Bankası yönünden dava geri alındığından bu davalı hakkında açılan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, Davanın diğer davalılar yönünden kabulü ile …. Icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu 135.000 TL bedelli çekten dolayı davacının … Bankası haricindeki diğer davalılara borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasına davacı tarafça bu çek dolayısıyla yapılan ödemelerin istirdadına,” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizin kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 02/07/2020 tarih ve 2017/4837 Esas 2020/1178 Karar sayılı ilamıyla kaldırılmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 02/07/2020 tarih ve 2017/4837 Esas 2020/1178 Karar sayılı ilamında özetle; “Davacı vekili, müvekkili aleyhine 135.000,00 TL bedelli çeke dayalı takip başlatıldığını, ancak o tarihlerde takibe itiraz edemediğini, takibe konu çekin müvekkilinin iradesi dışında iş yerinden bir şekilde temin edildiğini, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, ayrıca müvekkili ile davalılar arasında ticari ilişki bulunmadığını, çekteki yazı ve rakamların müvekkiline ait olmadığını belirterek çek nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar… San ve Tic. A.Ş ile … ve Dış Tic. A.Ş vekili, iddialarının asılsız olduğunu, davacının çeki müvekkili … ve Dış Tic. A.Ş’ye ticari ilişki nedeniyle verdiğini, bu müvekkilinin de çeki diğer müvekkiline ciro ettiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Bankası A.Ş vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının davalı … Bankası A.Ş hakkındaki davasını geri aldığı gerekçesiyle bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden ise davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde davalılar ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığının anlaşıldığı, davalılara defter ve kayıtlarını sunmaları için çıkarılan ihtaratlı tebligatlara rağmen sunmadıkları, herhangi bir mazeret de bildirmedikleri gerekçesiyle davacının takip konusu çek nedeniyle bu davalılara borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasına davacı tarafça yapılan ödemelerin istirdadına karar verilmiş, kararı davalılar… San ve Tic. A.Ş ile … ve Dış Tic. A.Ş vekili istinaf etmiştir.
Davalılar… San ve Tic. A.Ş ile … ve Dış Tic. A.Ş vekili İstinaf sebebi olarak; davacının duruşmada çekteki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, dolayısıyla sonucuna katlanması gerektiğini, çekin geçerliliği için imzanın yeterli olduğunu, çekin müvekkili … A.Ş tarafından ticari ilişki nedeniyle davacıdan alındığını, mahkemeye sundukları cevap dilekçesinde müvekkili şirketlerin iflas erteleme aşamasında oldukları ve defterlerin … Asliye Hukuk mahkemesinde incelemede olduğunun bildirildiğini, davacının 03/01/2017’de diğer davalı banka yönünden davasını geri aldığını, 6098 Sayılı BK’nun 168/2 maddesine göre alacaklı yerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse bunun sonuçlarına katlanması gerektiğini, dolayısıyla bütün davalılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına denilmesi gerektiğini, davanın geri alınmasına müvekkillerinin muvafakati bulunduğunu bildirmiştir.
Davalı banka tarafından davacı ve diğer davalılar aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Dava konusu çekin 26/04/2013 keşide tarihli, 135.000,00 TL bedelli, keşidecisinin davacı, lehtar ve ilk cirantanın davalı … ve Dış Tic. A.Ş, sonraki cirantanın davalı… San. Ve Tic. A.Ş olduğu, 26/04/2013’de ibraz edildiği ve karşılıksız şerhinin yazıldığı görülmüştür.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı ilamıyla; banka dışındaki diğer davalılar ve dava dışı iki şirket hakkında 07/06/2016 tarihinde iflas erteleme kararı verildiği görülmüştür.
Davacı asıl tarafından 08/12/2016 tarihli duruşmada, çekteki imzanın kendisine ait olduğunun beyan edildiği, rakam ve yazıların kendisine ait olmadığını, 2013 yılının 4.ayından 8.ayına kadar oğlunun karaciğer nakli olması nedeniyle hastanede olduğunu, diğer çocuklarının çeki kullanması için boş olarak imzaladığı iş yerinin çekmecesinde durduğunu belirttiği görülmüştür.
Davacı vekilince 05/01/2017 tarihli duruşmada; davalı banka hakkındaki davayı geri aldığı görülmüştür.
Yargılama sırasında alınan 21/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2010, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait işletme defterlerinin incelendiği, buna göre davacı ile banka dışındaki davalılar arasında ticari ilişki bulunmadığının tespit edildiği yolunda görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, takibe konu çekin irade dışında ellerinden çıktığını, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını iddia etmiş, davalı banka iyiniyetli meşru hamil olduğunu, diğer davalılar ise davacı ile olan ticari ilişki nedeniyle çeki devraldıklarını savunmuştur. Dava konusu çekte davacı keşideci, davalılar ise ciranta ve hamil konumundadırlar. Kural olarak çek bir ödeme aracı olup mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. HMK’nun 200 ve devamı maddeleri uyarınca senede karşı senetle ispat zorunluluğu vardır. Öte yandan çekteki ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmamaktadır. Dolayısıyla somut olay bakımından dava konusu çek nedeniyle borçlu bulunmadığının ispat yükü davacı taraftadır. Mahkemece, davalıların ihtaratlı tebligatlara rağmen defter sunmamaları davanın kabulüne gerekçe yapılamaz. Ayrıca davacının ticari defterlerinde davalılarla ticari ilişkinin olmaması, çeklerin defterlerde kayıtlı olması zorunlu olmadığından davacının, davalıya borcu bulunmadığını ispatlamaya yeterli değildir. Mahkemece yapılacak iş, davacıya iddiasını kanıtlama imkanı tanınıp ve davalıların da defterlerinin iflas erteleme talebi nedeniyle … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bulunduğunu belirttiklerinden, gerektiğinde davalı defterleri üzerinde de inceleme yaptırılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir.
Hal böyle olunca davalılar… San ve Tic. A.Ş ile … ve Dış Tic. A.Ş vekilinin istinaf talebinin bu yönlerden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar… San ve Tic. A.Ş ile … ve Dış Tic. A.Ş vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/01/2017 tarih, … sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalılar… San ve Tic. A.Ş ile … ve Dış Tic. A.Ş’ye iadesine,
5-İstinaf aşamasında davalılar… San ve Tic. A.Ş ile … ve Dış Tic. A.Ş tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalılar… San ve Tic. A.Ş ile … ve Dış Tic. A.Ş’ye verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.” şeklinde karar verilmiştir.
İstinaf sonrası yapılan ikinci celsede davacı vekiline iddiasını kanıtlayan bilgi ve belgeleri sunması için 1 aylık kesin süre verildiği, akabinde aynı doğrultuda altıncı celsede bu hususta davacı vekiline bir aylık kesin süre verildiği, akabinde davacı vekilinin vekillikten çekildiği, çekilme dilekçesinin davacı asile tebliğ edildiği, davacı vekili olarak başka vekil tayin edildiği, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde ayrı ayrı bilirkişi incelemesi yaptırıldığı davacının ticari defterleri üzerinde daha evvel 2026/43 talimat sayılı bilirkişi raporunun alındığı, davacının ticari defterleri üzerinde istinaf ilamları doğrultusunda inceleme yaptırıldığı, davacı ile davalının arasında ticari ilişki bulunduğu ve davalının davacı ile olan hesabını 1201099 kodlu Avcılar hesabında takip ettiği, dava konusu edilen çekin davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, çekin davacı yandan alınarak diğer davalı… San. ve Tic. A.Ş. ye ciro edildiğinin tespit edildiği, davalı yanın ticari defterlerinde sadece çek giriş kaydının göründüğü, başka bir kaydın görünmediği, davacı yan tarafından takibe konu çeki davacı çeki hangi alışveriş akabinde aldığı, ticari defterlerde tespit edilmediği, buna ilişkin herhangi bir dosyaya fatura vb. Ticari alışverişi gösterir bir belge görünmediğinin belirtildiği,
Mahkememizin dosyasında yapılan yargılamada; bilirkişiye dosyanın tevdi ile dosya kapsamında icra dosyası ve dava konusu yapılan çek ile de irtibat kurulmak suretiyle rapor tanzim edilmesine karar verilmiştir.
06/02/2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Dava dosyasına sunulu olan deliller ile mübrez tüm evraklar üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirilmeler neticesinde; Dava konusu somut olayda uyuşmazlığın, davalı … Bankası tarafından takibe konu edilen … seri numaralı 15.05.2013 keşide tarihli 135.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacı yanın borçlu olmadığının ve menfi tespit talebi noktası toplandığı, talimat ile incelenen davacı yanın ticari defterlerinde davalı yanlar ile bir ticari münasebetine rastlanmadığı bilirkişi raporunda ifade edildiği, davacı yan çekin elinden rızası olmadan çıktığını iddia ettiği, buna karşın davalı yan ise takibe konu çekin davacı ile olan ticari ilişki gereği alındığı öne sürdüğü, bu bağlamda davalı … ve Dış Tic. A.Ş.’nin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacı ile olan hesabını … kodlu alıcılar hesabında takip ettiği, davaya konu edilen … seri numaralı 15.05.2013 keşide tarihli 135.000,00 TL bedelli çekin davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dava konusu çekin davacı yandan alınarak diğer davalı… San. Tic. A.Ş.’ye ciro edildiği tespit edildiği, davalı yanın ticari defterlerinde sadece çek giriş kaydının görüldüğü, başkaca bir kaydın görülmediği, davalı yan tarafından takibe konu çeki davacı yandan hangi alışveriş akabinde aldığı ticari defterlerinde tespit edilemediği, bu minvalde dosya kapsamında sunulan fatura vs. ticari alışverişi gösterir bir belgenin de görülmediği, gelinen dürüm itibariyle davacı yanın borçlu olmadığının tespiti, rapor içeriğinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, dava dosyası, davalı yana ait ticari defter ve belgeler ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; dava konusunun, davalı … Bankası tarafından takibe konu edilen … seri numaralı 15.05.2013 keşide tarihli 135.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacı yanın borçlu olmadığının ve menfi tespit talebinden ibaret olduğu, davacı …’ın ticari defterleri üzerinde yerel mahkemece talimat yoluyla inceleme yapılmış olup tanzim edilen … Asliye Ticaret Mahkemesi 30.06.2016 havale tarihli… Talimat sayılı bilirkişi raporunda;“..Davacını ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, işletme defter ve kayıtları ile belgelerin birbirini doğrulamakta olduğunu, davalı … ve Dış Tic. A.Ş. ve… San. Tic. A.Ş. arasında herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olduğuna yönelik kayda ve belgeye rastlanmamış olduğu…” tespit edildiği, davalı … ve Dış Tic. A.Ş.’nin 2012-2013-2014 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının ticari defterlerine göre; Davalı yanın incelenen kendi ticari defterlerinde davacı ile olan hesabını … kodlu alıcılar hesabında takip ettiği, davaya konu edilen … seri numaralı 15.05.2013 keşide tarihli 135.000,00 TL bedelli çekin davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dava konusu çekin davacı yandan alınarak diğer davalı… San. Tic. A.Ş.’ye ciro edildiği, dava konusu somut olayda uyuşmazlığın, davalı … Bankası tarafından takibe konu edilen … seri numaralı 15.05.2013 keşide tarihli 135.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacı yanın borçlu olmadığının ve menfi tespit talebi noktası toplandığı, talimat ile incelenen davacı yanın ticari defterlerinde davalı yanlar ile bir ticari münasebetine rastlanmadığı bilirkişi raporunda ifade edildiği, davacı yan çekin elinden rızası olmadan çıktığını iddia ettiği, buna karşın davalı yan ise takibe konu çekin davacı ile olan ticari ilişki gereği alındığı öne sürdüğü, bu bağlamda davalı … ve Dış Tic. A.Ş.’nin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacı ile olan hesabını … kodlu alıcılar hesabında takip ettiği, davaya konu edilen … seri numaralı 15.05.2013 keşide tarihli 135.000,00 TL bedelli çekin davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dava konusu çekin davacı yandan alınarak diğer davalı… San. Tic. A.Ş.’ye ciro edildiği tespit edildiği, davalı yanın ticari defterlerinde sadece çek giriş kaydının görüldüğü, başkaca bir kaydın görülmediği, davalı yan tarafından takibe konu çeki davacı yandan hangi alışveriş akabinde aldığı ticari defterlerinde tespit edilemediği, bu minvalde dosya kapsamında sunulan fatura vs. ticari alışverişi gösterir bir belgenin de görülmediği, gelinen duru itibariyle davacı yanın borçlu olmadığının tespit edildiğine ilişkin kanaat bildirilmiştir.
Takibe konu edilen çekin davacının el yazısı ve imzası olmadan başka kişiler tarafından doldurulup takibe konulduğu, davacının davalı ile herhangi bir alış verişinin borç alacak ilişkisinin bulunmadığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespit edilmesi talep edilmiş olup, davalı … Bankası tarafından takibe konu edilen … seri numaralı 15.05.2013 keşide tarihli 135.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacı yanın borçlu olmadığının ve menfi tespit talebi noktası toplandığı, davacı yan çekin elinden rızası olmadan çıktığını iddia ettiği, buna karşın davalı yan ise takibe konu çekin davacı ile olan ticari ilişki gereği alındığı öne sürdüğü, bu bağlamda davalı … ve Dış Tic. A.Ş.’nin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacı ile olan hesabını … kodlu alıcılar hesabında takip ettiği, davaya konu edilen … seri numaralı 15.05.2013 keşide tarihli 135.000,00 TL bedelli çekin davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dava konusu çekin davacı yandan alınarak diğer davalı… San. Tic. A.Ş.’ye ciro edildiği tespit edildiği, davalı yanın ticari defterlerinde sadece çek giriş kaydının görüldüğü, başkaca bir kaydın görülmediği, davalı yan tarafından takibe konu çeki davacı yandan hangi alışveriş akabinde aldığı ticari defterlerinde tespit edilemediğinin belirtiği ancak taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalı tarafın çeki ihtisabında ağır ve kötü niyetli olduğunun davacı tarafça ispata bilgi ve belge sunulmadığı, anlaşılmakla davacının davasının ispat edilemediğinden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davalı … Bankası yönünden dava geri alındığından bu davalı hakkında açılan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının Diğer davalılar yönü ile açmış olduğu davasının SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
3-Koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 2.305,47 TL peşin harcın mahsubu ile fazla kısım 2.125,57‬ TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalılar … VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ile … VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ nce yapılan 550,00 TL ve 39,00 TL olmak üzere toplam 589,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalılar … VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ile … VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ verilmesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
7-Davalı şirketler … VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ile … VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 21.250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ile … VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ ne taraflara verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile Davalılar… ve … /Vekili yüzüne karşı, davalı … bankası vekilinin tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.08/06/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza