Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/362 E. 2023/646 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/362 Esas
KARAR NO:2023/646

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:27/07/2020
KARAR TARİHİ:18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;10.05.2017 tarihinde sürücü …sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile … istikametinden … mahallesi istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek aynı istikamette seyir halinde bulunan … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün çarpması neticesinde çift taraflı yaralanmalı, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ın hayatını kaybettiğini, söz konusu kazaya ilişkin olarak tanzim edilmiş kaza tespit tutanağına göre, … plakalı araç sürücüsü …2918 sayılı KTK’nın A- 84/9 maddesini ihlal etmesinden dolayı asli ve tamamen kusurlu olduğunu, kazada vefat eden müvekkiller desteği …’ın ise kaza esnasında yolcu olarak bulunması nedeniyle kusuru tespit edilmediğini tüm bu nedenlerle 10.05.2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle müvekkilin uğradığı maddi zararlar için, fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, kazada hayatını kaybeden …’ın desteğinden yoksunlar için şimdilik; imam nikahlı eşi … için 100,00 TL maddi, oğlu … için 100,00 TL maddi, annesi … için 100,00 TL ve babası … için 100,00 TL olmak üzere toplamda 400.00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalı tarafından tazmin edilmesi ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Trafik sigortası sigortalı aracın işleteninin üçüncü kişilere verdiği maddi zararın poliçe limitleri ve sigortalının kusuru oranında tazmini amacı ile oluşturulmuş bir sigorta türü olduğu, somut olayda da müvekkil şirketin sorumluluğunun belirlenebilmesi için öncellikle aracın kusur durumunun tespitinin gerektiğini, yargılamaya konu trafik kazasında, müteveffanın kazaya karışan motosiklette sürücü konumunda bulunduğu, sabit olmakla birlikte zararın doğmasını ve/veya artmasını engellemek için gerekli önlemleri aldığı (kask, koruyucu ekipman v.s.) davacı tarafça ispat edilemediği, söz konusu taşımanın araç sürücüsü ve işleteninden ziyade davacının yararına olduğu ve davacının bu taşıma için herhangi bir ücret ödemediği tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizin 09/12/2020 tarihli duruşma ara kararı gereğince mahkememiz dosyası kusura ilişkin rapor alınmak üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiştir.
Mahkememize sunulan Adli tıp raporundan özetle; Müteveffa sürücü …’ın %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu,sürücü …’nun kusursuz olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğu, Müteveffa yolcu …’ın kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, mahkememizce celp edilen bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirilmiş, dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek dosya kapsamında rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporundan özetle;kaza tarihi itibarıyla poliçe teminat üst limitinin 330.000,00 TL olduğu, davacı eş … adına hesaplanan toplam tazminatın 1.001.098,27 TL olduğu, poliçe teminat üst limitine göre alabileceği tazminat tutarının 221.860,60 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 27.07.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı oğul … adına hesaplanan toplam tazminatın 161.991,98 TL olduğu, poliçe teminat üst limitine göre alabileceği tazminat tutarının 35.900,21 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 27.07.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı baba … adına hesaplanan toplam tazminatın 152.092,53 TL olduğu, poliçe teminat üst limitine göre alabileceği tazminat tutarının 33.706,32 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 27.07.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı anne … adına hesaplanan toplam tazminatın 173.871,31 TL olduğu, poliçe teminat üst limitine göre alabileceği tazminat tutarının 38.532,87 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 27.07.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Taraf vekillerinin rapora karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
Mahkememizin 21/02/2023 tarihli duruşma ara kararı gereğince mahkememiz dosyası ek rapor alınmak üzere yeniden bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi ek raporundan özetle; Kaza tarihi itibarıyla poliçe teminat üst limitinin 330.000,00 TL olduğu, davacı eş … adına hesaplanan toplam tazminatın 1.735.224,35 TL, evlenme iskontosu sonrası alacağın 1.526.997,43 TL, poliçe teminat üst limitine göre alabileceği tazminat tutarının 218.035,80 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 27.07.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı oğul … adına hesaplanan toplam tazminatın 260.243,42 TL olduğu, poliçe teminat üst limitine göre alabileceği tazminat tutarının 37.159,45 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 27.07.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı baba … adına hesaplanan toplam tazminatın 243.230,08 TL olduğu, poliçe teminat üst limitine göre alabileceği tazminat tutarının 34.730,16 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 27.07.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı anne … adına hesaplanan toplam tazminatın 280.659,42 TL olduğu, poliçe teminat üst limitine göre alabileceği tazminat tutarının 40.074,59 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 27.07.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varıldığı görülmüştür.
Taraf vekillerinin rapora karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
6098 sayılı TBK 49. maddesi uyarınca, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. 54. maddeye göre; tazmini gereken bedensel zararlar; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır. 2985 sayılı KTK 85. maddesi uyarınca; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı Kanunun 91. maddesine göre; işletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
… Hesabı, … no’lu Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortalarına ilişkin olarak koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … Şirketleri Birliği nezdinde oluşturulmuştur.
… Hesabına başvurulabilecek haller Sigortacılık Kanunu’nun 14. Maddesi ile … Hesabı Yönetmeliği’nin 9. maddesinde sayılmaktadır.
Sigortacılık Kanunu 14. Maddesi uyarınca hesaba, a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, b)Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, c) Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için, ç) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için, d) Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren … Bürosunca yapılacak ödemeler için başvurulabilir. Trafik Sigortası Genel Şartlarının “A.6. Teminat Dışında Kalan Haller” düzenlenmiş, bu başlık altında (h) bendinde; “Çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar, aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden
kişilerin talepleri,..” nin teminat dışında kaldığı belirtilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Haksız fiil faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız fiil tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır.
Zorunlu mali sorumluluk sigortalarında hasar miktarına faizin işletilmeye başlayacağı tarihi tespit ederken trafik kazaları esas itibariyle haksız fiil sayılmakla birlikte, ZMSS teminatı sunan sigortacı açısından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira sigortacının tazmin yükümlülüğünü düzenleyen KTK.m.98/1 ve 99/1 hükümlerinde sigortacının bu yükümlülüğünün durumun sigortacıya ihbarından itibaren sekiz işgününde ödenmesi gerektiği düzenlemesi yer almaktadır. Sigortacıya yapılan bu ihbar BK.m.117 hükmünde öngörülen ihbar niteliğinde olup, bu ihbarı müteakip öngörülen sekiz günlük sürenin sonundan itibaren sigortacı temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Sigorta şirketine hiçbir ihbarda bulunulmaksızın dava açılması halinde sigortacı davanın açıldığı tarih itibariyle temerrüde düşmüş sayılır. Kaza olayı 10.05.2017 tarihinde olmuş, dava 27.07.2020 tarihinde açılmıştır. Dava açılmadan önce 09.06.2017 tarihinde yapılan müracaat sonuçsuz kalmıştır. Hesaplanan tutara
21.06.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekmekteyse de talebe bağlılık ilkesi gereği davanın açıldığı 27.07.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmiştir. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel
Hükümler. Y. 2015. S. 582)Türk Borçlar Kanunu’nun 52/1. maddesi hükmüne göre, “kask takmamak,koruyucu ekipman takmamak” nedeni ile müterafik kusur indirimi yapılabilmesi için, zarara uğrayanın eyleminin, zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış olması gerekmektedir. Dava konusu olayda, zarar gören davacı kask taksa, koruyucu ekipman kullansa dahi zararı önleme noktasında sonuca etkili olmayacağı anlaşıldığından, davalı … hesabı yönünden 6098 sayılı TBK.nun 52. maddesi gereğince “kask takmama, koruyucu ekipman takmamak nedeni ile” herhangi bir müterafik kusur indirimi yapılması gerekmemektedir.
Hatır taşıması, bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.
Bununla birlikte öğretide hatır taşıması konusunda bir kavram birliği olmadığı gözlemlenmekte, ancak “hatır için için ücretsiz taşıma” ve “aracı hatır için ücretsiz kullandırma” tanımlamalarının benimsendiği görülmektedir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 Sayılı TBK’nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihadlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından söz etmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararı söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Hakim, tazminattan mutlaka belli bir oranda indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gereklidir.
Somut uyuşmazlıkta, hatır taşımasından bahsedilebilmesi için söz konusu taşımanın bir bedel karşılığında olmaması ve mağdur lehine yapıldığının belirlenmesi gerektiği, somut olayda var olan taşımanın, her hangi bir bedel karşılığında olmadığı ve taşımanın sadece davacı taraf yararına yapıldığı hususunun davalılar tarafından usulüne uygun şekilde somut olarak kanıtlanamadığı, iddianın soyut nitelikte kaldığının anlaşılmış olup hatır taşıması indirimi yapılmasına gerek duyulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde;10.05.2017 tarihinde sürücü …sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün çarpması neticesinde çift taraflı yaralanmalı, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ın hayatını kaybettiği, meydana gelen trafik kazasında dava dışı …’ın %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, davacının meydana gelen kaza sonucu hayatını kaybettiği, yukarıda açıklanan sebeplerle müterafık kusur indirimi yapılmadığı, davalı tarafından hatır taşıması hususu ispatlanamadığından hatır taşıması indirimi yapılmadığı, mütevveffanın aracın çalıntı olduğunu bilerek bindiği hususunun davalı tarafından ispatlanamadığı bu kapsamda davacıların taleplerinin teminat kapsamında olduğu, kaza tarihi itibarıyla poliçe teminat üst limitinin 330.000,00 TL olduğu, davacı eş … adına hesaplanan toplam tazminatın 1.735.224,35 TL, evlenme iskontosu sonrası alacağın 1.526.997,43 TL, poliçe teminat üst limitine göre alabileceği tazminat tutarının 218.035,80 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 27.07.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı oğul … adına hesaplanan toplam tazminatın 260.243,42 TL olduğu, poliçe teminat üst limitine göre alabileceği tazminat tutarının 37.159,45 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 27.07.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı baba … adına hesaplanan toplam tazminatın 243.230,08 TL olduğu, poliçe teminat üst limitine göre alabileceği tazminat tutarının 34.730,16 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 27.07.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı anne … adına hesaplanan toplam tazminatın 280.659,42 TL olduğu, poliçe teminat üst limitine göre alabileceği tazminat tutarının 40.074,59 TL olduğu, söz konusu tutara davanın açıldığı 27.07.2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın kabulü ile;
– Davacı … için 218.035,80 TL tazminatın 27.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’e verilmesine,
– Davacı … ( …) ) için 37.159,45 TL tazminatın 27.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
– Davacı … (…) için 34.730,16 TL tazminatın 27.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
– Davacı … için 40.074,59 TL tazminatın 27.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
2-Alınması gerekli 22.542,3‬0-TL karar ve ilam harcından 54,40-TL peşin harç ile 1.300,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.354,40-TL’nin mahsubu ile geriye kalan 21.187,90-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraflarca başlangıçta yapılan 116,60-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 2.075,00-TL masraf olmak üzere toplam 2.191,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davacılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 49.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır