Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/347 E. 2022/117 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/347 Esas
KARAR NO:2022/117

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/07/2020
KARAR TARİHİ:17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin eğitim sektöründe hizmet verdiğini, davalı ile müvekkili şirketin yer aldığı …- … Kampüsünün açık ve kapalı spor salonunun PVC zemin kaplaması ve okul öncesi eğitime tahsis edilen bahçenin yumuşak zemin kaplaması yapımı konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, ancak davalının yapılan anlaşmaya göre işin tamamını yapmadığını, davalı tarafından yapılmayan iş sonucu müvekkilinin iade faturası düzenlediğini, davalının müvekkilinin ödediği miktarın düşümü ile müvekkilinin davalıdan 56.584,00 TL borcunun olduğunu, alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkilinin davalıya yaptığı 99.300,00 TL ödemenin banka dekontları, verilen çek ve nakit karşılığı tahsilat makbuzu ile berilenebilir olduğunu, davalının itirazının kötü niyetli olduğunu, huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalı şirketin taşınır, taşınmaz ve 3 şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını, davanın kabulüne karar verilerek yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava konusu işi teslim ettiğini, bu sebeple davacıdan ödeme almaya bile başladığını, davacının müvekkiline 99.300,00 TL ödeme yaptığını, davacının müvekkiline 17.284,00 TL fatura borcu olmasına rağmen bakiye borcunu ödemekten kaçındığını, cari hesapta bu borcun gözüktüğünü, davacının düzenlenen faturaya süresinde itiraz etmediğini, eksik iş ihbarında da bulunmadığını, borcunu ödemeyerek iş bitiminden 6.5 ay sonra iade faturası düzenlediğini, bu işlemin hukuki bir yararının bulunmayacağını, müvekkilinin bahse konu bu iade faturasını noter ihtarnamesi ile itiraz ettiğini, borçlu olmasına rağmen davacının müvekkili aleyhine icra takibi başlatması üzerine takibe itiraz ederek durdurduklarını, takibe 14/05/2019 tarihinde itiraz ettiklerini ancak davacının davasını 22/07/2020 tarihinde açtığını, davanın reddini, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 57.595,64 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan ticari ilişki gereğince düzenlenen fatura borcunun tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece resen belirlenen İnşaat mühendisi, mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanından oluşan bilirkişi heyetine dosya tevdi edilerek rapor hazırlanması talep edilmiş heyet raporunda “DAVACI ALACAĞI: Davacı tarafça yapılan iş ve imalatlarla ilgili davalıya toplamda 99.300,00-TL ödeme yapıldığı, iş kapsamı ve 17.08.2018 tarihli, … sıra nolu 116.584,00-TL bedelli fatura göz önünde bulundurulduğunda Davalı’nın Davacı’dan 17.284,00-TL alacaklı olduğu hesaplanmış olmakla beraber nihai karar ve takdir Sayın Mahkemeye aittir. Sayın Mahkeme’nin hizmet ifasının eksik yapılmış olduğu değerlendirmesinde bulunması halinde davacının 56.684 TL. Alacak bakiyesi olduğu hesaplanmıştır. FAİZ : Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı alacaklı yönünden hüküm kurması durumunda , Davacı tarafından kesilen iade faturasının davalı tarafa 27.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafında 15.04.2019 tarihinde Bakırköy 1. Noterliği 15/04/2018 tarih 76728 yevmiye nolu ihtarnamesi faturayı kabul etmediğini bildirdiği görülmüştür. Davacı asıl alacak için ihtarnameye cevaben tarihi olan 15.04.2019 tarihinden itibaren 9619,5 avans faizi talebinde bulunmuştur. (Talep 695,29 TL.) Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması nedeniyle, takip sonrasında hükmolunan asıl alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında avans faizi talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.” şeklinde heyet rapor sunmuştur.
Yukarıdaki bilgiler ışığında tüm dosya kapsamı incelendiğinde ,yapılan defter incelemesinde davacının davalıya borçlu göründüğü, ancak davacının eksik işler nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasının bulunduğu, davacının davalıya gönderdiği ihtarname tarihi dikkate alındığında dava konusu iş bakımından iddia edilen ayıbın açık ayıp olduğu , bu haliyle davacının bildirim külfetini yerine getirmediği, davalı tarafından düzenlenen faturanın süresi içinde iade edilmediği, ayıp iddiasının makul süre içerisinde davalıya bildirilmediği gözönüne alındığında sözlü anlaşma sağlanan işlerin davalı tarafından yapıldığı kanaati ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli harç 80,70 TL olup, peşin alınan 695,61 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 614,91 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 8.197,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
6-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/02/2022

Katip …

Hakim …