Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/336 E. 2023/621 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/336 Esas
KARAR NO:2023/621

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/07/2020
KARAR TARİHİ:12/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkil şirket arasındaki ticari ilişkiye istinaden ortaya çıkan 61.902,86 TL’lik açık hesap alacağı borçlu şirket tarafından ödenmediği, borçlu şirket ile şifahi görüşmeler yapıldığı, bir sonuç alınamadığı, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu itiraz dilekçesinde takip konusu asıl alacağa, faiz ve ferilerine yargılama giderlerine ve borcun tamamına itiraz ettiği, bunun üzerine takibin durduğu, izah edilen nedenlerle davalı borçlu şirketin yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtildiği üzere davacı ile müvekkil şirket arasında 01.11.2017 tarihinden başlayarak davacı taraf ile müvekkil şirket arasında fason dikim noktasında ticari ilişkileri başladığı ve 27.11.2019 tarihine kadar da devam ettii, davacı tarafın dava dilekçesinde bahsedildiği açık hesap alacağı iddiası tamamı ile asılsız ve mesnetsiz olup tek taraflı haksız kazanç elde etme çabası içerisinde olduğu, zira sayın mahkemece tarafların ticari defterleri incelendiği takdirde bu husus ortaya çıkacağı, kaldı ki davacı taraftan cari hesaba ilişkin olarak müvekkil firmanın 2.051,11 TL ödemesi dahi yapılmadığı, müvekkil firma davacı firmadan alacaklı olduğu, müvekkil firmanın 26.07.2019 tarihli … Seri D sıra Nolu Sevk İrsaliyesi ile 3152 Adet Erkek Ceket işçiliğini yapmış ve davacı şirkete Sevki-Teslimi yapıldığı, yapılan işçiliği yönelik olarak müvekkil firma 63.922,56 TL ( KDV dahil) bedelli 27.11.2019 tarihli … Faturasını, davacı firmaya teslim ettiği, davacı taraf haksız iddiaları ile müvekkil şirketten haksız bir kazanç elde etme çabasına düştüğü, müvekkil firmanın 3152 Adet teslim etmiş olduğu malları teslim almalarına rağmen, müvekkil firmanın kesmiş olduğu 63.922,56 tl ( kdv dahil) bedelli 27.11.2019 tarihli … faturasını cari hesabına işlemediği, müvekkil firma, davacı tarafa borçlu değil davaca taraftan alacaklı olduğu, bu durum bilirkişi raporları ile de sabit olacağı, davacı taraf kötü niyetlidir haksız kazanç gayesini ortaya koyduğu, yukarıda açıklanan nedenlerle işbu haksız davanın reddine yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 65.079,83-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde ve talimat cevabı da değerlendirilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu 03/11/2022 tarihli raporunda özetle;
“Ayrıntıları yukarıda verildiği üzere davacı şirketin;
30.12.2019 tarihli icra takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten 61.902,86 TL alacaklı olduğu,
17.07.2020 huzurdaki dava tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten 61.902,86 TL alacaklı olduğu,
Davalının borcunu azaltan işlemlerin dava tarihinden sonra gerçekleştiği ve 31.12.2020 tarih itibari ile davacı şirketin davalı şirketten 1.499,90 TL alacaklı olduğu, Tespit edilmiştir.
Ayrıntıları yukarıda verildiği üzere davalı şirketin;
1.Çeşit ekstrede M-3 cari hesap kodunda;
31.12.2019 tarihinde davalı şirketin davacı şirketten 2.051.11 TL alacaklı,
31.12.2020 tarihinde davalı şirketin davacı şirketten 63.335,67 TL alacaklı, Olduğu,
2.Çeşit ekstrede 120.13 cari hesap kodunda;
31.12.2019 tarihinde herhangi bir bakiye olmadığı,
31.12.2020 tarihinde davalı şirketin davacı şirketten 120.402,96 TL alacaklı, olduğu,
Tespit edilmiş olup, mali inceleme sırasında bilgisayar kayıtlarından alınan cari hesap ekstrelerinin aynı anda ayrı ayrı bakiyeler ile sunulması nedeni ile hangi cari hesap ekstresinin doğruyu yansıttığı anlaşılamamıştır.
Belgeleri ile açıklandığı üzere nitekim 31.12.2020 tarihinde davalının davacıya olan borcunun da zaten önemli miktarda azaldığı tespit edildiğinden davacı şirket ticari kayıtlarına itibar etmek gerekmiştir.
-Dava esas değerinin 61.902,86 TL olarak belirlendiği,
-İcra takip tarihinde istenilen ana para alacağının 61.602,86 TL olduğu ve davacının icra ile talep ettiği tutarın ticari defterleri ile uyumlu olduğu,
-İcra takip talebinde dava esas değerine katılmayan 3.176,97 TL takip öncesi faiz talep edildiği, anılan faizin neye göre belirlendiğinin ödeme emrinde gösterilmediği, taraflar arasında bir sözleşme ve faturalar üzerinde vadede olmadığı anlaşılmakla
-61.902,86 TL tutarlı en son bakiye 17.09.2019 tarihinde oluştuğundan 17.09.2019 ile takip tarihi olan 30.12.2019 tarihleri arasındaki faiz tutarının talep edilen faiz oranı ile denetlendiğinde;
61.902,86 TL X 104 gün X 18,25 /36500=3.218,95 TL olacağı, o halde ödeme emrindeki tutarın 3.176,97 TL davalı lehine olduğundan kabul edilebilir olduğu, ancak zaten dava esas değerinde yer almadığı içinde önem de arz etmediği,
-Takip talebinde istenilen yıllık % 18,25 avans faiz oranının TCMB verilerine göre ödeme emri tarihi ile geçerli olmadığı, oranın 30.12.2019 tarihinde % 13,75 olması gerektiği,
-Bu orana göre takip öncesi işlemiş faiz tutarının;
61.902,86 TL X 104 gün X 13,75 /36500=3.218,95 TL olacağı, ancak zaten dava esas değerinde yer almadığı içinde önem de arz etmediği,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi tarafından sunulan 20/03/2023 tarihli raporda özetle;
“Davacı şirketin haklı görülmesi halinde;
-Dava esas değerinin 61.902,86 TL olarak belirlendiği,
-İcra takip tarihinde istenilen ana para alacağının 61.602,86 TL olduğu ve davacının icra ile talep ettiği tutarın ticari defterleri ile uyumlu olduğu,
-İcra takip talebinde dava esas değerine katılmayan 3.176,97 TL takip öncesi faiz talep edildiği, anılan faizin neye göre belirlendiğinin ödeme emrinde gösterilmediği, taraflar arasında bir sözleşme ve faturalar üzerinde vadede olmadığı, anlaşılmakla
-61.902,86 TL tutarlı en son bakiye 17.09.2019 tarihinde oluştuğundan 17.09.2019 ile takip tarihi olan 30.12.2019 tarihleri arasındaki faiz tutarının talep edilen faiz oranı ile denetlendiğinde;
61.902,86 TL X 104 gün X 18,25 /36500=3.218,95 TL olacağı, o halde ödeme emrindeki tutarın 3.176,97 TL davalı lehine olduğundan kabul edilebilir olduğu, ancak zaten dava esas değerinde yer almadığı içinde önem de arz etmediği,
-Takip talebinde istenilen yıllık % 18,25 avans faiz oranının TCMB verilerine göre ödeme emri tarihi ile geçerli olmadığı, oranın 30.12.2019 tarihinde % 13,75 olması gerektiği,
-Bu orana göre takip öncesi işlemiş faiz tutarının;
61.902,86 TL X 104 gün X 13,75 /36500=3.218,95 TL olacağı, ancak zaten dava esas değerinde yer almadığı içinde önem de arz etmediği, Hususları tespit edilmiştir.
Davalı şirketin haklı görülmesi halinde;
İcra ve dava tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirkete borçlu olmadığını kabulü gerekmektedir.
Çünkü bu durumda taraflar arasındaki tek fark olan 63.922,56 TL faturanın davalı lehine kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu durumda icra ve dava tarihinde davacı şirket davalıdan 61.902,86 TL alacaklı olduğuna göre 63.922,56 TL- 61.902,86 TL= 2.019,70 TL davalı davacıdan alacaklı hale gelmektedir.” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında; yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve defter incelemesi ve mali tespitler yönünden dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporuna göre davacı şirketin incelemeye konu edilen 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin
V.U.K. 221 madde ile T.T.K. 64. madde hükümlerine göre yasal süreler içinde ve usulüne uygun
şekilde açılış ve kapanış onamalarının yapıldığının tespit edildiği, davalı şirketin 2019 yılına ait ticari defterlerinden yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter
defterlerinin yasal süre içinde zorunlu olan açılış tasdik işlemlerinin yapıldığı, yasal zorunluluk
kapsamında olan yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapıldığı, envanter defteri ve defter-i kebirde
ise yasal zorunluluk kapsamında olmadığından kapanış tasdik işlemlerinin yapılmadığı, inceleme günü envanter defterinin yazılı olmadığının görüldüğü, 2020 yılına ait ticari defterlerinden yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defterlerinin yasal süre içinde zorunlu olan açılış tasdik işlemlerinin yapıldığı, yasal zorunluluk kapsamında olan yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı, envanter
defteri ve defter-i kebirde ise yasal zorunluluk kapsamında olmadığından kapanış tasdik işlemlerinin
yapılmadığı, inceleme günü envanter defterinin yazılı olmadığı tespit edilmiştir.
Bilindiği üzere tek başına fatura düzenlenmesi alacağın ispatı için yeterli değildir. Fatura içeriği malın teslim edildiğinin/hizmetin verildiğinin düzenleyen tarafça ispat edilmesi gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması ile diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması, diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Ek cümle: 22/7/2020-7251/23 md.) veya defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Bu itibarla, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmamış olması sebebiyle davacı tarafın usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtların sahibi lehine delil teşkil edeceği, davalı tarafça takibe konu asıl borcun davacıya ödendiğini ispata elverişli delil sunulmadığı, davanın asıl alacak yönünden itirazın iptali istemine ilişkin olduğu dikkate alınarak davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaliyle takibin asıl alacak miktarı olan 61.902,86 TL üzerinden aynen devamına, asıl alacak miktarı yönünden alacağın likit olması sebebiyle asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında hesap olunan 12.380,57 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaliyle takibin asıl alacak miktarı olan 61.902,86 TL üzerinden aynen devamına,
2-Asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında hesap olunan 12.380,57 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 4.228,58-TL karar ve ilam harcından 1.057,15-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 3.171,43‬-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.111,55-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 883,1‬0-TL masraf olmak üzere toplam 1.994,65‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.904,46-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-1.118,64-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/07/2023

Katip …

Hakim …