Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/325 E. 2021/734 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/325 Esas
KARAR NO : 2021/734
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; ailece hissedar oldukları aile şirketlerinin bulunduğunu, bu şirketlerde bir süre genel müdürlük yaptığını, şirket kurucusu olan babasının vefat ettiğini, kardeşlerinin uzun süredir kendisine husumet beslediğini, kendisi hakkında şikayetlerde bulunulduğunu fakat beraat kararı aldığını, babasının vefatından önce annesinin boşanma davası açtığını ve kendisinin annesine sahip çıkması üzerine kardeşlerinin tavır aldığını, silahlı ve silahsız güvenlik elemanları ile kendisinin şirkete girmesinin engellendiğini, kendisinin şirket muhasebesine kayıtlı 331.10.003 numaralı hesabının bulunduğunu ve bu hesaba ilişkin 42.929,50-TL borçlu olduğunu, kardeşlerinin icra takibine girişmemesi amacıyla bu hesaba 07/03/2013 tarihinde 20.000,00-Euro gönderdiğini, sonrasına kendisine 125.590,00-TL bedelle otomobil satın aldığını, bu satış işleminin muhasebe kaydının davalı şirketin muhasebesine bağlı 331.10.003 numaralı hesaba 46.712,00-TL borç olarak kaydedildiğini, akabinde kardeşlerinin kendisinden habersiz olarak adına 120.15.102 numaralı hesabın açıldığını, mahsup fişinin değiştirilerek bu heni hesaba 125.590,00-TL borç kaydedildiğini, 331.10.003 numaralı hesaba kaydedilen 20.000,00-Euro’nun da bu yeni hesaba kaydedildiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas sayılı dosyasından açtığı davanın da kabul edildiğini ve kesinleşerek kendisinin araç satışından ötürü borçlu olmadığının tespit edildiğini belirterek davanın kabulü ile sonradan açılan hesaba kaydı yapılan 20.000,00-Euro’nun kendisine iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının eksik harç yatırdığını, davanın belirsiz alacak davası olamayacağını, bahsi geçen menfi tespit davasının açılan bu dava ile bir ilgisinin bulunmadığını, davacının müvekkiline borçlu olduğunu ve söz konusu bedelin bu nedenle gönderildiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı tarafından ortağı olunan davalı şirkete 07/03/2013 tarihinde ödenen 20.000,00 euro bedelin iadesi terditli olarak söz konusu bedelin şirketin muvakkat hesabında tutulan karşılığı olan 46.712,00 TL’nin iadesi istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında davacının da ortağı olduğu davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi tarafından 29/03/2021 tarihinde sunulan raporda özetle; “….Davalı taraf ticari defterlerine göre, davacı tarafa ait hesap hareketlerini … Hesabı ve … Hesabında izlemiştir.
… Borçlar Hesabı: İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ortaklara borçlu bulunduğu tutarların izlendiği hesaptır.
Davalı tarafın ticari defter, kayıt ve belgelerin incelenmesi sonucu, 13.07.2020 dava tarihi itibari ile davacı tarafın … Hesabında borç- alacak bakiyesi olmadığı görülmüştür.
… Hesabı: İşletmenin faaliyet konusunu oluşturan mal ve hizmet satışlarından kaynaklanan senetsiz yani veresiye alacaklarının izlenmesi için kullanılan hesaptır.
Davalı tarafın ticari defter, kayıt ve belgelerin incelenmesi sonucu, 13.07.2020 dava tarihi itibari ile davacı tarafın … Hesabında 78.878,00 TL. borç bakiyesi olduğu görülmüştür.
…. (Satıcı) ile … (Alıcı) arasında dosya içerisine ibraz olunan … Noterliği, … yevmiye madde numaralı, 22.02.2013 tarihli Araç Satış Sözleşmesinde;”Plaka no’su: … Markası: … Modeli: 2009 Cinsi: Otomobil
Tipi: … K Motor no: …
Şasi no: …
Satış Bedeli: 125.590 Yüz Yirmi Beş Bin Yüz Doksan TL KDV Dahil
Kasko Değeri: 125.590 Yüz Yirmi Beş Bin Yüz Doksan TL KDV Dahil – Kasko Araç
Kodu: …
Satıcı, yukarıda nitelikleri ve bedeli yazılı aracı alıcıya halihazır durumu ile satarak bedelini tamamen aldığını ve araca teslim ettiğini, Alıcı bu aracı hali hazır durumu il görüş beğenerek ve bedelini tamamen ödeyerek teslim aldığını satın aldığı aracın, sigorta bilgilerine ulaşılamadığından sigorta ile ilgili her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun tarafına ait olacağını, plaka değişikliği beyan edildiğinden bu işlemi satış sonrasında tescil şubesinden yaptıracağını, beyan ve kabul ederler. İkibinonüç yılı Şubat ayının yirmiikinci günü 22.02.2013″ denilmiştir.
Davacı tarafından dosya içerisine sunulan 19.06.2016 tarihli bilirkişi raporunun sonuç
kısmında;
“Davacının davalıya 07.03.2013 tarihinde 20.000,00 Euro ödemede bulunduğu yapılan
ödemenin davacı tarafından neden ve niçin yapıldığının açıklanması gerektiği,
Davalının … Plakalı taşıtın bedeli olan, 125.590,00 TL’yi davacıdan aldığını
… Noterliğinin 22.02.2013 tarih ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinde açıkça beyan ettiği, taşıt satışına ilişkin 22.02.2013 tarih ve … nolu ve 125.590,00 TL tutarlı faturanın kapalı şekilde tanzim edilerek fatura bedelin peşin alındığına karine teşkil ettiği, Davalının davacıdan … plakalı taşıtın bedeli almadığına ilişkin iddiasını ispata muhtaç olduğu, Davacının davalıya borçlu olmadığı yönünden bilirkişi kanaati oluştuğu
Hukuki tavsif ve değerlendirme ve takdir münhasıran Sayın Mahkemenizin yetkisinde olmak üzere, işbu görüş ve tespitlerimiz Sayın Mahkemenizin yüksek takdirlerine saygı ile arz olunur.” denilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/… Esas 2017/… Karar numaralı gerekçeli kararında;
“Gerekçe:
Dava, şirket ortağı olan davacının şirketten satın aldığı araç ile ilgili satış sözleşmesinden kaynaklı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacı tarafa yemin teklif olunması üzerine davacının usulüne uygun yemini yaptırılmıştır.
Dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup davalı tarafın incelenen ticari defter ve belgeleri sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacının, davalıya 07.03.2013 tarihinde 20.000 EURO ödemede bulunduğu, yapılan ödemenin davacı tarafından neden ve niçin yapıldığının açıklanması gerektiği, davalının araç bedeli olan 125.590 TL’yi davacıdan aldığını noter satış sözleşmesinde açıkça beyan ettiği, araç satışına ilişkin faturanın kapalı şekilde tanzim edilmesinin fatura bedelinin peşin alındığına karine teşkil ettiği, davalının davacıdan araç satış bedelini almadığına ilişkin iddiasının ispata muhtaç olduğu rapor edilmiştir. Davalı taraf aile şirketi olduklarını bu nedenle uyuşmazlık hakkında tanık dinletilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de; davalı tarafın tüzel kişi şirket olduğu 6100 sayılı HMK’nın 203.maddesi dikkate alındığında taraflar arasında bu madde kapsamında bir akrabalıktan söz edilemeyeceği, kaldı ki taraflar arasındaki ilişkinin noterde düzenlendiği dikkate alındığında aksinin tanıkla ispatlanamayacağı değerlendirilerek davalının tanık dinletme isteminin reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, davacı asılın, teklif olunan yemini usulüne uygun olarak eda etmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının, cevap dilekçesinde davacının kendisine söz konusu araç satış sözleşmesinden kaynaklı borçlu olduğunu savunmuş olması dikkate alındığında, davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunduğu, davacının davalıya araç satış sözleşmesinden kaynaklı borçlu olmadığı iddiası bakımından iddiasına dayanak noter satış sözleşmesinin resmi senet olarak ispata elverişli olduğu, aksini ispat yükümlülüğü bulunan davanın satış bedelini nakden ve peşin olarak teslim almadığını, diğer bir deyimle resmi satış senedinin aksini kesin delillerle ispatlaması gerektiği, son olarak, davalının yemin deliline dayandığı, davacının usulüne uygun olarak yemini eda ettiği anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Hüküm:Ayrıntısı ve Yasal Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın kabulü ile; davacının, davalıya … plaka sayılı aracın Beşiktaş 6.
Noterliğinin 22.02.2013 tarih … yevmiye no.lu araç satış sözleşmesi kapsamında borçlu olmadığının tespitine” kararı verilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/… Esas 2017/… Karar numaralı kesinleşme şerhinde;
“Mahkememizden verilen işbu 18.04.2017 tarihli hüküm, davacı vekiline 02.102017, davalı vekiline 03.10.2017 tarihinde tebliğ olunmuş, vaki istinaf talebi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 08.02.2019 tarih 2018/… Esas 2019/… Karar sayılı ilamı ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, anılan ilam davacı vekiline 09.03.2019, davalı vekiline 08.03.2019 tarihinde tebliğ olunmuş vaki temyiz talebi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 22.01.2020 tarih 2019/ … Esas 2020/ … Karar sayılı ilamı ile Bölge Adliye Mahkemesinden verilen kararın onanmasına karar verilmiş, mahkememiz dava dosyasının Yargıtay … Hukuk Dairesinin 22.01.2020 tarihli kesin ilamı gereğince 22.01.2020 tarihinde kesinleştiği tasdik olunur.” denilmiştir.
Davalı taraf ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesinde,
Davacı tarafın 22.02.2013 tarihli … sıra numaralı “ … Fatura … ” açıklamalı 125.590,00 TL. bedelli fatura ile davalı tarafa borçlandığı, davacı tarafından davaya konu edilen, 07.03.2013 tarihli 20.000,00 EURO (karşılığı 46.712,00 TL.) ödeme yapıldığı,
Davacı tarafın davalı tarafa, 125.590,00 TL. fatura borcu – 46.712,00 TL. ödeme = 78.878,00 TL. borçlu hale geldiği görülmüştür.
Dosya içerisine sunulan, …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/… Esas sayılı
2017/… Karar nolu gerekçeli kararı ile, “ …Davacının, davalıya … plaka sayılı aracın … Noterliğinin 22/02/2013 tarih … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi kapsamında borçlu olmadığının tespitine,” kararı verilmiş, kararın 22.01.2020 tarihinde kesinleştiği tasdik olunmuştur.
… Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/… Esas sayılı 2017/… Karar nolu kararı ile, davacı tarafın davalı tarafa … plaka sayılı araç satışından dolayı 125.590,00 TL. Borçlu olmadığının tespitine kararı verilmiş olup,
Davalı ticari defterlerine göre, davacı tarafın davalı taraftan 20.000,00 EURO karşılığı 46.712,00 TL. alacaklı hale geldiği görülmüştür.
– Dosyaya ibraz edilen banka dekontuna göre, davacı tarafın 07.03.2013 tarihinde davalı tarafa 20.000 EURO gönderdiği,
– Davalı tarafın ticari defterlerine göre, davalı tarafın davacı tarafa 20.000 EURO karşılığı 46.712,00 TL. borç kaydı işlendiği, davalının davacı tarafa 20.000 EURO karşılığı 46.712,00 TL. borçlu olduğu,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davaya konu 20.000,00 euro bedelin davacı tarafından davalı şirket hesabına aktarıldığı noktasında uyuşmazlık bulunmamakta olup, uyuşmazlık söz konusu bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır.
(TBK’nın 77 ve devamı maddelerindeki (Borçlar Kanunu’nun konuya ilişkin 61. ve devamı maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
Taraflar arasında … plaka sayılı aracın satış bedeli olan 125.590,00 TL bedel için davacının borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit davasının yargılamasının yapıldığı … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2017 tarih, 2014/… esas, 2017/… karar sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde; söz konusu yargılama kapsamında da davacı tarafından davalı şirkete gönderilen işbu dava konusu olan 20.000,00 euro’luk ödeme tartışılmış söz konusu bedelin ne için davalı şirkete gönderildiği noktasında bir tespite gidilememiş ancak araç satışına dair resmi senette araç bedelinin davalı tarafından alındığının yazılı olduğu resmi senedin aksini ispata elverişli delil olmaması sebebiyle işbu dosya davacısının menfi tespit talepli davasının kabulüne karar verilmiş karar kanun yolu denetimlerinden geçerek kesinleşmiştir. Dolayısı ile bilirkişi raporunda her ne kadar menfi tespit talepli söz konusu davada davacının araç alımı sebebiyle davalıya borçlu olunmadığının tespitine dair verilen karar gerekçe gösterilerek davalı şirket defter kayıtlarına göre davacı adına düzenlenen 125.590,00 TL bedelli fatura yönünden borçlu olmaması sebebiyle davacı tarafından davalıya gönderilen 20.000,00 euro yönünden davacının alacaklı duruma geldiği tespitine yer verilmiş ise de; söz konusu mahkeme kararına dayanak ödeme ile iş bu dava konusu 20.000,00 euro ödeme arasında bağlantı olmadığı, araç satım sözleşmesinden bağımsız olarak araç satımına dair resmi satış sözleşmesinin yapıldığı tarih olan 22/02/2013 tarihinden sonra bu bedelin davacının da ortağı olduğu davalı şirket hesabına aktarıldığı, davacı tarafın da dava dilekçesinde ve dosya kapsamındaki beyanlarında dava konusu ödemeyi araç alımından kaynaklı olarak ortağı bulunduğu davalı şirkete yaptığına ilişkin herhangi bir beyan veya iddiasının bulunmadığı aksine dava dilekçesinde davalı şirketin cari hesaba davacı adına borçlu olmadığı halde 42.929,50 TL borç kaydedilmesinin ve icra takibine maruz kalmamak amacının ödeme sebebi olarak gösterildiği, 14/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde ise 06/03/2017 tarihinde şirket hesabında adına 39.443,48 TL borç kaydedilmesinin borçlu gözükmemek amacının para aktarım sebebi olarak gösterildiği, davalı şirkete aktarılan 20.00,00 euro bedelin ne için gönderildiği noktasında ispata elverişli dosyada herhangi bir delil bulunmadığı gözetildiğinde davacı tarafından iş bu dava ile borçlu olunmadığı halde ödenen bedelin iadesinin talep edildiği dolayısı ile davacı tarafından dava konusu ödeme sonrası ilk davanın açıldığı tarih olan 30/10/2014 tarihinde dava konusu ettiği alacağı ve sebepsiz zenginleşeni bildiği açıktır.
Maddi hukuktan kaynaklanan bir def’i olup; usul hukuku anlamında ise bir savunma aracı olan zamanaşımın, tüketici mahkemelerinde görülen davalarda, cevap süresi içinde verilen cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Sonradan zamanaşımı def’inin ileri sürülmesi, savunmayı genişletme yasağına tabidir. Bu nedenle, davalı, sonradan ancak davacının açık muvafakati veya ıslah yolu ile zamanaşımı def’inde bulunabilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde zamanaşımı def’i ileri sürülmemiş ise de davalı tarafından cevap dilekçesinin ıslahı ile zamanaşımı def’inde bulunulmuştur.
Sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak için istem hakkı, 6098 Sayılı TBK un 82.hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın (mülga 818 Sayılı BK un 66. maddesinde bir yıl) her halükarda zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu kapsamda davacı tarafın ilk davayı açtığı 30/10/2014 tarihinde şimdi dava konusu ettiği alacağı ve sebepsiz zenginleşeni bildiği ve haberdar olduğu, yasada öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi olan 13/07/2020 tarihi itibariyle dolmuş olduğu anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 797,78-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 738,48-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 12,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 6.872,56-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)