Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/311 E. 2021/497 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/311 Esas
KARAR NO:2021/497

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:11/11/2011
KARAR TARİHİ:14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili davası ile … plakalı aracın müvekkil şirkete … nolu poliçe ile sigortalı olduğunu, aracın garaj içerisinde park halinde olduğunu, 25.03/2008 tarihinde rüzgar nedeni ile garaj çatısının çökmesi nedeni ile sigortalı aracın hasar gördüğünü, hasar meblağının 04/07/2008 tarihinde ödendiğini, hasara sebebiyet veren binanın halen tapu kayıtlarında arsa vasfında görüldüğünü, bu nedenle öncelikle taşınmaz üzerine tedbir konulması, ve hasar bedeli olan 19.951,00 TL’nin fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 04/07/2008 ödeme tarihinden itibaren işleyecek banka reeskont faizi , vekalet ücreti, ve mahkeme masrafları ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı,bozma öncesi mahkememizin… esas sayılı dosyasında davalının celsedeki beyanı ile davayı kabul etmediğini herhangi bir kusuru olmadığını, aracın park ettiği yerin, zarar görenin kendisine ait olup, kendi binası ile zarar görenin binası arasında olan ve onların davacı sigortacısının mülkiyetinde olan bölümde olup, garaj yaparak gelişi güzel üstünü kapattığı rüzgar nedeni ile çatıdan düşen parçanın garaj çatısı üzerine düşüp altındaki araca zarar verdiğini herhangi kusur ve kastının olmadığını, yine kiracılar hakkında dava açıldığını, kiralananların yerleri boşaltıp gittiğini mağdur olduğunu, davanın reddini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir
DELİLLER VE GEREKÇE ;
Dava kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rucüen tazminat davasıdır.
Dosyanın Mahkememizin… esasına kaydının yapıldığı,
İncelenen tapu kaydında … Tapu Sicil Müdürlüğünden verilen cevapta dava konusu yerin … mah. 1056 ada 2 parselde kayıtlı olup arsa niteliğinde … adına kayıtlı olduğu belirlenmiştir.
İncelenen … Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasında yine sigorta tarafından bu kez taşınmazdaki kiracılar aleyhine olduğu ve söz konusu davanın 09/02/2012 tarihinde taşınmaz maliki olmadıkları husumet yöneltilemeyeceği nedenle reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı sigortaya … Garantide Kombine Sigortası ile kayıtlı zarar gören … plakalı aracın bu teminat doğrultusunda kaza tarihinde poliçe kapsamında olduğu, meydana gelen olay nedeni ile alınan emniyet beyanlarının yer aldığı, ve araç sahibinin davacı ve şikayetçi olarak kimseden müşteki olmadığını, yapılan eksper incelemesi ile araçta meydana gelen hasar miktarının 19.951,77 TL olup sigortalısına … Bankasının 04.07.2008 tarihli ödendiği ve ibraname ile teslim ve temlik beyannamesinin düzenlendiği, bu doğrultuda davacı sigortanın davacı sıfatını kazandığı tespit edilmiştir.
Yargılamada dava dilekçesi, beyanlar, sunulan deliller hepsi birlikte değerlendirilmek bilirkişi raporu alındığı, yapılan yargılama neticesinde Mahkememizce 17/07/2014 tarihinde meydana gelen olayın mucbir sebep olarak değerlendirildiği ve sigortanın sorumluluğu kapsamında olduğu ve ödemenin yapıldığı davalılara yüklenecek kusur ve sorumluluk olmadığı nedenle davanın reddine dair karar verildiği, davacı vekilince kararın temyiz edilmesi nedeniyle dosyanın Yargıtay incelemesine gönderildiği, Mahkememizce verilen kararın Yargıtay 17.HD 30/04/2015 tarih ve 2015/11-6217 sayılı ilamı ile “ davalı tarafa ait binada incelenerek, tüm dosya kapsamı ile binanın inşaat tekniğine uygun yapılıp yapılmadığı bakım ve onarımının gereğince yapılıp yapılmadığı, davalının binanın yapılmasında ve muhafazasında kusurunun olup olmadığı, davacıya ait aracın garajda olması nedeni ile bu durumda araçta meydana gelen zararın artmasına neden olup olmadığı ve kusur durumunun tekrar denetlenerek ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği “ nedenle bozulduğu anlaşılmıştır.
Bozma sonrasında dosyanın Mahkememizin 2016/962 esasına kaydının yapıldığı, ilama karşı tarafların beyanları alınmış, bozmaya uyulmasına karar verilmiş ve bozma ilamı doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor alınması için işlem için işlem yapılmıştır.
Yapılan yargılama neticesinde Mahkememizin 14/06/2017 tarih, 2015/962 Esas, 2017/514 Karar sayılı kararı gereğince, davanın %50 kusur oranı doğrultusunda kısmen kabulü ile 9.975,50 TL’nin davalıdan ödeme tarihi 04/07/2008 tarihi itibariyle talep gibi banka reeskont faizi ile tahsiline, fazla talebin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/425 esasına kaydının yapıldığı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 05/03/2020 tarihli kararı ile Mahkemece alınan ilk raporda davacıya sigortalı garajın inşaat fennine uygun yapılmamasının zarara herhangi bir etkisinin olmadığı belirtilmişken ikinci raporda bu durumun olaya %50 etkisi olduğu kabul edilerek çelişki oluşturulduğundan çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmaması, sigortalıya kusur verilse dahi bu oranda kusurlu olduğu kabul edilemeyeceği, o halde mahkemece daha önce aldırılan bilirkişi heyetinden başka 3 kişilik uzman bir bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin çelişkileirin giderilmesi yönünden gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetli görülmediğinden davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay bozma ilamı sonrasında, dosyanın Mahkememizin 2020/311 esasına kaydının yapıldığı, Mahkememizce, bozma ilamı doğrultusunda, dosyada yer alan raporlar arasındaki çelişkileri giderir nitelikte bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyetinin sunduğu 12/02/2021 tarihli raporunda özetle; İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış oldukları inceleme sonucunda, yerinde ve dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davacı sigortalısının garaj çatısının fenne ve tekniğe uygun yapılmamış olması nedeni ile %50 oranında kusurlu olacağı, davalının bina çatısının fenne ve tekniğe uygun yapılmamış olması nedeni ile %50 oranında kusurlu olduğu, Meydana gelen hasarla ilgili davalı sorumluluğunun 19.951,55TL+kdv x 0,50 = 9.975,78TL+kdv kadar olduğunun hesap edildiği, davacı şirketin kasko sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen zararı sigortalısına ödeyerek T.T.K. 1472. Maddesi kapsamında dava ve talep hakkı bulunduğu, davacının ödeme tarihi olan 04.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek faiz talep hakkı bulunacağı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, rapora karşı beyan ve itirazlar sebebiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; kök raporda, dosyaya sunulan 24.07.2013 tarihli 1. Heyet raporu ile 19.04.2017 tarihli 2. raporda davalının binasının kusurlu olduğu yönünde bir çelişkinin olmadığı, raporlardaki çelişki garaj çatısı ile ilgili yapılan değerlendirmeden kaynaklandığı, garaj çatısındaki ondülinle yapılmış kaplamanın kiremit ve tuğla düşmesine mukavemet göstermeyecek bir malzeme ve çatı örtüsü olması nedeni ile garaj çatısının dış etkilere karşı gerektiği gibi tekniğine uygun yapılmadığı kanaatine varıldığından 19.04.2017 tarihli 2. Rapordaki kusur ile ilgili değerlendirmelerin heyetlerince benimsendiği, bu nedenle davacı sigortalısı ve davalıya eşit oranda kusur atfedilmiş olduğu, Davacı sigortalısı tedbirsiz davranarak inşaat tekniğine uygun olarak garaj yapılan yere aracını tedbirsiz davranarak park eden sigortalının da bu yönü ile kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, tüm bu nedenlerle kusur oranının mahkemeye ait olduğu, sonuç olarak nihai karar mahkemeye ait olmak üzere iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış oldukları inceleme sonucunda, dava konusu somut olayda kök rapordaki kanaatini tekrarla,davacı sigortalısının garaj çatsısının fenne ve tekniğe uygun yapılmamış yere park etmesi sebebiyle %50 oranında kusurlu olacağı, kusur oranının takdirinin Mahkemeye ait olduğu, sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Haksız fiilin meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 58. maddesi uyarınca bina veya imal olunan şeyin malikinin, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurundan dolayı mesul olacağı hüküm altına alınmış olup, zarar görenin illiyet bağının varlığını kanıtlaması halinde ve bina veya imal olunan şeyin malikinin zararın mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru veya üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini kanıtlayamaması durumunda kusursuz olarak zarardan sorumlu olacağı öngörülmüştür.
Dosya kapsamındaki Yargıtay bozma ilamları incelendiğinde, somut olayda mücbir sebebin var olmadığı, olsa olsa umulmayan halin mevcut olabileceği değerlendirilmiştir. İşbu durumda, tarafların olaydaki kusur durumu incelenmelidir. BK’nın anılan maddesindeki sorumluluk objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir. Söz konusu sorumlulukta zarar gören, yapı malikinin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Yapı maliki de, kusurun bulunmadığı savunmasının ötesinde uygun illiyet bağının kesildiğini kanıtlaması gerekmektedir. Kusursuz sorumlulukta illiyet bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurunun olması veya üçüncü bir kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması veya zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde öngörülmeyen bir halin bulunması gerekmektedir. Ancak, imal olunan şey malikinin ek kusuru varsa, illiyet bağının kesilmesi malikin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu nedenle, davacı sigortalısının garaj çatısının fenne ve tekniğe uygun yapılmamış olması olması ancak müterafik kusur teşkil edebileceği kabul edilebilecektir. (Bknz. Yargıtay emsal uygulamaları)
Bilirkişi raporu kural olarak hakimi bağlamaz. Hakim raporu serbestçe takdir eder. Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarındaki kusur oranları ve dosya kapsamı yeniden değerlendirilmiş, buna göre davacının sigortalısının ağır kusur teşkil etmeyen imalinin ancak müterafik kusur teşkil edeceği, kusur oranında olayın oluş şekli, garaj çatısında kullanılan malzemenin hasarı önlemeye yetersiz kalacağı, ancak aracın garaj dışında da olsa hasara uğrayacağının belli ve kaçınılmaz olması, olguları beraber değerlendirildiğinde, müterafik kusur oranının %20 olabileceği, müterafik kusur oranı doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre; değişmesi gereken parça tutarının 13.001,77-TL, işçilik tutarının 6.950,00-TL olmak üzere toplam 19.951,77-TL zarar tutarı olduğu, müterafik kusur sonrası davalının işbu zarar tutarının %80’ine tekabül eden 15.961,24-TL’ den sorumlu olacağı ve ödeme tarihinden itibaren talep gibi banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilinin gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın kısmen kabulü ile; %80 kusur oranına göre hesaplanan 15.961,24 TL’nin 04/07/2008 ödeme tarihinden itibaren işleyecek banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.091,31 TL TL karar harcından peşin alınan 296,30 TL’nin mahsubu ile geri kalan 795,01 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ve bilirkişi ücreti olan 5.754,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre 4.603,33TL yargılama gideri ve 296,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 4.899,63 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
5-Davalının yapmış olduğu 8,00 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 3.989,76 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır