Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/308 E. 2021/797 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Borçlulardan …ANONİM ŞİRKETİ’nin asıl borçlu, … ve …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla taraf olduğu, borçlular ile Müvekkil Banka’nın Manisa Şubesi arasında imzalanan 12.12.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi tahsis edilen limit doğrultusunda borçluya nakdi ve gayri nakdi krediler kullandırıldığını, borçlu Şirket tarafından tahakkuk etmiş işletme kredileri, gecikme kar payı, komisyon, KKDF, BSMV ödenmemesi üzerine; Müvekkil Banka tarafından hesap özeti ile birlikte borçlu şirket ile borçlu kefillerin banka ile akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca bankaya bildirilen adreslerine ve Mernis sitemine kayıtlı adreslerine Manisa … Noterliği 28.11.2019 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname gönderildiğini, hesap kat ihtarnamesinin borçlulara usulüne uygun olarak gönderilmiş olmasına rağmen “adı geçen muhatap yurtdışına kaçmış olduğundan” ibaresiyle ihtarnamenin merciine iade edildiğini, Borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi ihtarnamede belirtilen alacak miktarı ile hesap özetine de borçluların her hangi bir itirazı olmadığını, bunun üzerine borçlu şirket ile kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı alındığı ve İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyadan icra takibine geçildiğini, borçluların iş bu takibe, hukuki dayanaktan yoksun iddialarla, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, borçluların adreslerinin Manisa ili sınırlarında yer aldığı gerekçesiyle yetki itirazında bulunduklarını, Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 34.2.2. maddesinde; “Taraflar, Sözleşme’den doğacak anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul (Çağlayan) mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu kabul eder” şeklindeki düzenleme ile taraflar arasında açıkça yetki sözleşmesi kurulduğunu, taraflar tarafından imzalanan 2.12.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile tahsis edilen limit doğrultusunda borçluya gayri nakdi krediler kullandırıldığı, Borçluların ihtarname tarihi itibariyle; Müvekkil Banka tarafından borçlu şirkete Teminat Mektubu Verilmesi Sebebi İle Deposu Gereken Gayri Nakdi Kredi Bedeli 1.053.000,00-EURO olduğu, iş bu gayri nakdi riskin daha sonra teminat mektuplarının tazmin edilmesi nedeniyle nakdi riske dönüştüğünü belirterek, yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine % 20 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine,
yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalıların cevap dilekçesi sunmadığı, takibe itiraz dilekçesinde yetkiye itiraz ettikleri görüldü.
DELİLER VE GEREKÇE :
Dava itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, icra takibine konu alacak talebinin haklı olup olmadığı, alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığı, itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, davalıların dava konusu krediden dolayı sorumlu olup olmadığı, icra dairesinin yetkili olup olmadığı noktalarında toplandığı görüldü.
Mahkememizce icra dosyasının celp edildiği, yapılan incelemesinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, itirazın süresinde yapıldığı, davanın 1 yıllık dava açma süresi içinde açıldığı anlaşıldı.
Davalıların icra dairesinin yetkisine yaptıkları itirazın, genel kredi sözlemenin yetki maddesi dikkate alınarak yerinde görülmeyerek reddine karar verilmiştir.
Tarafların iddia ve itirazları, sunulan deliller, tüm dosya kapsamı, aralarındaki genel kredi sözleşmeleri ve bu kapsamda kullanılmış olan krediler, kat ihtarı, temerrüt ve kefalet hususları, davalılarca yapılan ödemeler olup olmadığı denetlenerek, icra dosyasında takip talebinde belirtilen alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için davacı banka ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi mahkememize sunduğu 10/11/2021 tarihli raporda özetle,
1)Davac…BANKASI A.Ş. Manisa Şubesi ile davalı asıl kredi borçlusu …ANONİM ŞİRKETİ arasında 12.12.2016 tarih ve 7.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi tanzim ve imza edildiği, sözleşmenin davalılar … ve …’ın “Müteselsil Kefil” sıfatıyla, 12.12.2016 tarihinde 7.000.000,00 TL limitli olarak imzalandığı,
Asıl kredi borçlusu davalı, davacı…sının Manisa Şubesinden, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak, teminat mektubu kredisi kullandıkları ve kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiği anlaşılmıştır.
Davac…tarafından, kredi sözleşmesi kapsamında davalı asıl borçlu firmaya, Muhatap …A.Ş.’ne hitaben 27.03.2018 vade tarihli 1.053.000,00 EUR tutarlı KESİN TEMİNAT MEKTUBU talep edildiği,
Teminat Mektubu Davacı …arafından, muhatap …A.Ş.nin talebi üzerine; 10.12.2019 tarihinde 1.053.000,00 EUR olarak tazmin edildiği ve mektup bedelinin muhatap bankanın hesaplarına havale yapıldığı, anlaşılmıştır.
Davalı firma ve kefillerin, tazmin olunan 1.053.000,00 EUR tutarındaki TEMİANT MEKTUBU’ na karşılık yapılan bir ödemeye ilişkin, dava dosyasında delile rastlanmadığından, davacı bankanın davalı asıl borçlu … PLASTİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ nden tazmin tarihi 10.12.2019 itibariyle 1.053.000,00 EUR alacaklı olduğu ve 10.12.2019 tarihli TCMB EUR Döviz Satış Kuru 6.433 olduğu ve 1.053.000,00 EUR karşılığı TL ise 1.053.000×6.433)-6.773.949,00 TL olduğu tespit olunmuştur.
Bu tespitimize karşılık davacı bankanın, 17.12.2019 tarihinde, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile 1.053.000,00 EUR ASIL ALACAĞI(10.12.2019 tarihi TCMB’ na istinaden 1 Eur-6.4430 TL olmak üzere 6.784.479,00 TL) Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık 18,25 Reeskont Avans oranında takip başlatılarak alacak talebinde bulunduğu, görülmüştür.
a)Takip tarihi itibariyle; Talebin Euro olarak tespitlerimiz ile örtüştüğü ve davacı … BANKASI A.Ş.’ nin 1.053.000,00 EUR alacaklı olduğu, takipte EUR karşılığı talep edilen 6.784.479,00 TL tespitlerimizden fazla olduğu ve uygun olmadığı ve TCMB Euro döviz satış kuru ile tespitimiz olan 6.773.949,00 TL alacaklı olduğu,
b)Takip 17.12.2019 tarihinden itibaren yıllk 418,25 Reeskont Avans faizi istenebileceği, değerlendirilmiştir.
2)Davalılar …ile … ‘ın “Müteselsil Kefil” sıfatıyla, Genel Kredi Sözleşmesinde 7.000.000,00 TL limitli olarak sorumlu olduğu,
3) Tarafların, icra inkar tazminatı, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, hususlarında görüş ve kanaatini sunmuştur.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuş, Davalılar vekilinin ek rapor alınması talebinin dosya kapsamı itibariyle yerinde görülmeyip reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında kredi sözleşmesinin mevcut olduğu, davalı tarafa kredi kullandırıldığı, ancak davalı tarafından davacı tarafa ödemede bulunulmadığı, bunun üzerine İstanbul… İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının duruşmalara katılmayıp cevap dilekçesi de sunmadığı, yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı, mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, davalıların İstanbul … İcra Dairesi’nin… esas sayılı takip dosyasında 1.053.000,00 Euro’ya yönelik itirazlarının iptali ile, takibin 1.053.000,00 Euro asıl alacak üzerinden aynı koşullar ile kaldığı yerden devamına,
2-Belirlenen asıl alacak olan 1.053.000,00 Euro’nun takip tarihi olan 18/12/2019 tarihindeki kura göre, 6,5506 x 1.053.000,00 = 6.897,781,80 TL üzerinden % 20 oranında 1.379.556,36 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 471.187,48 TL karar harcından peşin alınan 81.939,87 TL’nin mahsubu ile geri kalan 389.247,61 TL bakiye harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALILARDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacının yaptığı 82.002,07 TL İlk masraf, 900,00 TL Bilirkişi ücreti ve 248,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 83.150,07 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 157.602,82 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğundan oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.29/12/2021

Başkan
E-imza
Üye
E-imza
Üye
E-imza
Katip
E-imza