Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/305 E. 2022/243 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/305 Esas
KARAR NO:2022/243

DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/09/2017
KARAR TARİHİ: 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil 30/06/2017 tarihinde … plaka nolu … şasi nolu 2013 model … … markalı aracı komisyon dahil 54.683,00 TL’ye satın aldığı, araç … 10. Noterliği’nin 30/06/2017 tarih ve … yevmiye numaralı araç tesciline ilişkin geçici belge ile müvekkil adına tescil edildiği, müvekkil araçtaki gizli ayıpları ki bunun en önemlisi şanzıman arızasını satıştan sonraki 24 saat içinde fark ettiği, ve aracı bu zamana kadar kullanmayarak … Ltd. Şti’nin … sahasına bıraktığı, müvekkil araçtaki ayıpların tespiti için … 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında tespit yaptırdığı, sonuç olarak araçta satış öncesi internet sitesinde açıklanmadığı ayıpların tamir ve onarım bedeli 20.723,00 TL olarak belirlendiği, müvekkil aracı uzun zamandır kullanamamakta olup başkaca maddi zararlar ve manevi zararı da doğduğu, izah edilen nedenlerle davalılar tarafından taahhüt edilen şekle getirilebilmesi için harcanması gereken tamir masrafları olan 20.723,00 TL’nin faiziyle tahsiline, müvekkilin yaklaşık 3 aydır bu problemle uğraşması neticesinde yaşadığı sıkıntıya karşılık 2.000,00 TL’nin faiziyle davalılardan tahsiline yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … … Açık Art. Ve Araç Paz. Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil … … Açık Artırma ve Araç Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi, ikinci el otomobillerin alınıp satılması için sadece üye alıcı ve üye satıcıların katılabildiği açık arttırma organizasyonları (müzayede) düzenleyen ve bu kapsamda aracılık yapan ticari bir kuruluş olduğu, müvekkil şirket sadece açık arttırma organizasyonunu düzenleyen bir firma olup, söz konusu arttırmalarda satışa çıkarılan araçlar ile ilgili olarak ne alıcı nede satıcı sıfatı bulunmamaktadır. Bu durum üyelerle akdedilen sözleşmede açık ve kesin olarak belirtildiği, davacı gerek inceleme ve incelettirme yükümlülüğünü gerekse ihbar sürelerine uygun ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının kanundan doğan hak düşürücü süreye de uygun şekilde olduğu, müvekkil şirket söz konusu aracın satıcısı olmadığı gibi yalnızca bu satış işlemine aracılık ettiği, kaporta ekspertizi raporunda belirtilenler haricinde var olduğu iddia edilen hususlarda müvekkilin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, izah edilen nedenlerle davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, araç satışından kaynaklı ayıp nedeniyle aracın tamir masrafları ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi tarafından sunulan 14/02/2021 tarihli kök raporda özetle; “Davacının talebi ile yaptırılan bilirkişi tespit raporunda, açık arttırma ile satışa çıkarılan … plaka sayılı aracın fiziki durumunu tanımlayan ekspertiz raporunda, gergi bilyaları ve kayışlara bakılacağı, sağ marşbiyel, sağ ön kapı, hasarlı açıklamaları bulunduğu belirtilmiş, araç üzerinde yapılan inceleme sonucu onarılmı gerekli hasarlı ve yenilenmesi gerekli parçalar listesi verilmiştir. Bu parçalaırn yenilenmes için gerekli parça ve işçilik giderleri toplam masrafının KDV ile birlikte 20.723.-TL olduğu açıklandığından davacı tarafından bu tutarda tazmint talep edilmiştir. Ancak aracın görülüp incelenerek açık arttıraya girilmiş o lması nedeni ile, çıplak gözle net olarak görülebilen eskimiş ve yıpranmış parçalar bedelinin satıcıda talep edilmesi uygun görülmemiştir. Satıcının sorumlu olacağı hasar onarımları gisli ayıp ile ilgili olan eksikliklerdir. Yapılan tespit sonucu verilen raporda belirtilen sol far, sağ far, plaka lambası, sağ ön sırt kılıfı, sol ön sırt kılıfı, sürücü hava yastığı kapağı, perde tutucu gbi parçaların eksikliği, ya da yıpranmış olması nedeni ile bu parçalar onarım masrafının davalılardan talebi uygun görülmemiştir. Yine tespit raporunda eksikliği belirtilen vites kutusu yağı, grup mili dış keçe, sızdırazlık contası gibi parçaların da aracın bakımı sırasında kontrol edilip yenilenmesi gereken parçalar olduğundan davalıdan bunun tutarının talebi yerinde görülmemiş olup bunların eksikliği ikinci el araç için gizli ayıp değildir.
Ancak Tespit raporunda aracın kullanılması ile anlaşılan park freni beyni, debriyaj seti, debriyaj çatalı, vites ayırma çatalı gibi parçalar, aracın kullanımını önemli derecede etkileyen, mutlaka iyi çalışabilir durumda olması gereken parçalardır. Bunların hemen değiştirilmesi ve yenilenmnesi gerektiği zaruretinin davalı satıcılar tarafından mutlaka alıcıya bildirilmeleri gerekmektedir. Dolayısıyla aracn kullanılmadan satın alınması sırasında bu parçaların fonksiyonunu gereğince yerine getirmiyor olmasının davalı satıcı tarafından bildirilmiş olması gerekmektedir. Aracın satış fiyatını da etkileyecek bu parçaların onarım zorunluluğu aracın değerini düşürmektedir. Bu nedenle tespit edilen bu parçaların onaırm bedelinden davalı satıcı sorumludur. Halen aracın davalı tarafın park sahasında bulunmasına rağmen, söz konusu değişmesi gerektiği tespit edilen bu parçaların “halen çalışır durumda olduğu ve acil değişimi gerektirecek nitelikte eskimediği yönünde” davalılar tarafından her ne kadar davacı ile birlikte yapılan yol testinde bu arızaların olmadığının görüldüü belirtilmiş olmasına rağmen, … yetkili servisinde her hangi bir tespit yaptırılmamış olması, tespit raporunda belirtildiği gibi onarımlarının gerektiği anlamına gelmektedir.
4- Tespit raporunda değişimi gerektiği belirtilen park freni beyni, debriyaj seti, debriyaj çatalı, vites ayırma çatalı gibi parçaların onarım bedeli 9.756,85 TL olarak belirtilmiştir. Aracın kullanımı ile eskiyen ve zamanla değişimi gereken debriyaj baskı balata sisteminin komple yenilenmesi halinde bu tutarın % 25 i kadar araç değerinde artış olacağından, tespit edilen onarım masrafının % 75 i kadar araç değerinde azalma olduğu, bu nedenle bu tutarın tamamının değil, % 75 i olan 7.317.63 TL ‘nın ayıp indirimi olarak davalıların satış bedelinden tenzili gerektiği kanaatine varılmıştır.
SONUÇ:
Yukarda belirtilen hususlar neticesinde,
1- Davalılar tarafından aracın mekanik aksamı konusunda açıklayıcı bilgi verilmeden satılmış olması nedeni ile bldirilmeyen arzalar nedeni ile aracıın değerinden indirim yapılması uygun görülmüştür.
2- Takdiri Yüksek Mahkemeniza ait olmak üzere, tespit edilen arıza ve onarım gereksinimi nedeni ile aracın satış bedelinden 7.317,63 TL indirim yapılması” gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 24/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Tarafımdan verilen kök raporda net ve açık olark belirtildiği gibi, davacının talebi ile yaptırılan bilirkişi tespit raporunda, açık arttırma ile satışa çıkarılan … plaka sayılı aracın fiziki durumunu tanımlayan ekspertiz raporunda, gergi bilyaları ve kayışlara bakılacağı, sağ marşbiyel, sağ ön kapı, hasarlı açıklamaları bulunduğu belirtilmiş, araç üzerinde yapılan
inceleme sonucu onarılmı gerekli hasarlı ve yenilenmesi gerekli parçalar listesi verildiği, bu parçalaırn yenilenmes için gerekli parça ve işçilik giderleri toplam masrafının KDV ile birlikte 20.723.-TL olduğu açıklanmış, davacı tarafından bu tutarda tazmint talep edilmiştir. Kök raporda aracın görülüp incelenerek açık arttıraya girilmiş olması nedeni ile, çıplak gözle net olarak görülebilen eskimiş ve yıpranmış parçalar bedelinin satıcıda talep edilmesi uygun görülmemiş, bu nedenle sol far, sağ far, plaka lambası, sağ ön sırt kılıfı, sol ön sırt kılıfı, sürücü hava yastığı kapağı, perde tutucu gibi parçaların eksikliği, ya da yıpranmış olması nedeni ile bu parçalar
onarım masrafının davalılardan talebi uygun görülmemiştir. Bu görüşü değiştirecek her hangi bir yeni delil ve olgu bulunmamaktadır. Aracın satın alınmadan önce bu hususların görlmüş olmsı ve aracın bu özelliklerine göe fiytı tespi edilmiş olması nedeni ile bu parçaların yenilenme bedelinin satıcıdan talebi yerinde görümemiştir. Yine tespit raporunda eksikliği belirtilen vites kutusu yağı, grup mili dış keçe, sızdırazlık
contası gibi parçaların da aracın bakımı sırasında kontrol edilip yenilenmesi gereken parçalardır. Zira her ikinci el araç satın alan kişinin aracın satın alınmasından sonra bu bakımları yaptırıp ileride sorun çıkarabilecek arızaların önğne geçmek için bazı para değişiklikleri, yeni yağ ilavesi gibi bakımları yaptırması olağan olup bu bakım masraflarının satıcında talebi uygun değildir. Zira yapılan bu bakımlar aracın gizli ayıplı olduğunu göstermemektedir. Ancak kök raporda belirtildiği gibi, tespit raporunda aracın kullanılması ile anlaşılan park freni beyni, debriyaj seti, debriyaj çatalı, vites ayırma çatalı gibi parçalar, aracın kullanımını önemli derecede etkileyen, mutlaka iyi çalışabilir durumda olması gereken parçalardır. Bunların hemen değiştirilmesi ve yenilenmnesi gerektiği zaruretinin davalı satıcılar tarafından mutlaka alıcıya bildirilmeleri gerekmesi halde böyle bir bildirimin yapılmayıp fiyat takdirinde etkisi alınmadığından bu parçaların onaırm bedelinden davalı satıcı sorumludur. Halen aracın davalı tarafın park sahasında bulunmasına rağmen, söz konusu değişmesi gerektiği tespit edilen bu parçaların “halen çalışır durumda olduğu ve acil değişimi gerektirecek nitelikte eskimediği yönünde” davalılar tarafından her ne kadar davacı ile birlikte yapılan yol testinde bu arızaların
olmadığının görüldğüü belirtilmiş olmasına rağmen, …ervisinde her hangi bir tespit yaptırılmamış olması, tespit raporunda belirtildiği gibi onarımlarının gerektiği anlamına gelmektedir.
SONUÇ :
Yukarıda belirtilen hususlar neticesinde, kök raporda belirtilen hususlar ve görüşümde herhangi bir değişiklik söz konusu olmayıp,

1-Davalılar tarafından aracın mekanik aksamı konusunda açıklayıcı bilgi
verilmeden satılmış olması nedeni ile bldirilmeyen arzalar nedeni ile aracıın
değerinden indirim yapılması uygun görülmüştür.

2- Takdiri Yüksek Mahkemeniza ait olmak üzere, tespit edilen arıza ve onarım
gereksinimi nedeni ile aracın satış bedelinden 7.317,63 TL indirim yapılması
uygun bulunmuştur. ” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Satıcının ayıptan sorumluluğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219-231. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp kavramının tanımı kanunda tam olarak bulunmamakla birlikte, ayıptan sorumluluk halleri bu maddelerde hüküm altına alınmıştır. Ayıp kavramı hakkındaki genel tanım, sözleşme gereği edimin taşıması gereken nitelik ile mevcut nitelik arasındaki fark şeklindedir.
TBK. …. 219’da sözleşmeye aykırılık halinde iki ayrı durum mevcuttur. Bunların ilki, satıcının alıcıya birtakım nitelikler bildirmesi ve bu niteliklerin söz konusu şeyde bulunmamasıdır. İkincisi ise sözleşme konusu şeyden beklenen faydayı azaltan veya ortadan kaldıran durumların mevcut olmasıdır. Buna dürüstlük kuralı çerçevesinde karar verilmektedir. Alıcının beklediği faydanın dürüstlük kuralı çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Burada objektif değer baz alınır.
Satıcının ayıptan sorumluluğunun doğması için aranan şartlar:
a) Ortada bir ayıp bulunmalıdır

Ayıp; maddi, ekonomik veya hukuki olabilir. Satılanın yırtık, bozuk, kırık, lekeli olması gibi haller maddi ayıp teşkil eder. Hukuki ayıp ise, satılanın değerini ve ondan beklenen faydaları etkileyen eksikliklerdir. Satıcının bildirimi yoksa fakat eşyanın niteliği gereği, eşyadan beklenen bir fayda varsa, dürüstlük kuralı çerçevesinde beklenen bu faydanın sağlanamaması durumunda ayıptan bahsedilebilir.
b) Satılandaki ayıp önemli olmalıdır.
Ayıp sonucunda, söz konusu şeyin değerinin veya elverişliliğinin önemli şekilde azalması veya tamamen ortadan kalkması gereklidir. Bu gibi durumlarda, satılan şeydeki ayıp önem kazanmış olur. Önemsiz ayıplardan dolayı satıcı sorumlu tutulamaz.
c) Alıcı malın ayıplı olduğunu bilmiyor olmalıdır.
Bu konu, TBK. …. 222’de düzenlenmiştir. Buna göre, “Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse olur.” Böylece alıcı, sözleşmenin kurulması esnasında ayıpları biliyorsa, bunları kabul etmiş sayılır ve satıcı ayıptan sorumlu olmaz. Ancak bunların gerçekleşebilmesi için, alıcının sözleşmeden önce, satın aldığı şeyi gözden geçirme imkânını bulabilmesi gereklidir . Burada gözden geçirmeden kasıt, olağan bir muayenedir.
Alıcının satın aldığı şeyde, dikkatli özeni gösterseydi fark edebileceği ayıplardan da satıcı sorumlu değildir. Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz.

d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır

e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır
f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır.
Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. …. 223’te düzenlenmiştir. TBK. 223’e göre, “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.” Burada kesin bir süre belirlenmemiştir, ancak alıcı ayıbı en kısa sürede bildirmekle yükümlüdür.
Tacirler arası ticari satımlarda, satılanın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli değilse, alıcı teslimden itibaren 8 gün, diğer hallerde ise 2 gün içinde satılanın gözden geçirilmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu hüküm 6102 Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. TTK. …. 23/1.c’ye göre, “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” Bu durumda, TBK. …. 223 burada da uygulama alanı bulacaktır. TBK. …. 225’e göre, satıcının ağır kusurlu olması halinde ayıbın kendisine zamanında bildirilmediğini ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacaktır. Aynı hüküm, satıcılığı meslek edinmiş kişiler için de geçerlidir.
Alıcı, satılanın durumunu gecikmeksizin usulüne göre tespit ettirmekle yükümlüdür. Bunu yaptırmazsa, ileri sürdüğü ayıbın, satılanın kendisine ulaştığı zamanda var olduğunu ispat yükü alıcıya düşer.
Bir sözleşmede ayıbın şartları mevcut ise ve alıcı da kendisinden beklenen külfetleri yerine getirmişse, bu durumda alıcı TBK. …. 227’de kendisine tanınan haklardan birini kullanabilir. Bu haklar;
-Sözleşmeden dönme, bedelde indirim talebi, satılanın ücretsiz onarımı talebi, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi talebi (Kaynakça: ARAL, Fahrettin, Borçlar Hukuku (Özel Borç İlişkileri), 8. Baskı, …, 2009- AVUZ, Cevdet, Borçlar Hukuku Dersleri (Özel H, 9. Baskı, İstanbul, 2011)
Somut olayda, davalılardan …’ın şirket ikinci el otomobillerin alınıp satılması için sadece üye alıcı ve üye satıcıların katılabildiği açık arttırma organizasyonları düzenleyen aracı bir şirket olduğu, üyelerin ticari faaliyetleri kapsamında kendilerine ve/veya müşterilerine ait araçları bu açık arttırma organizasyonlarında satışa sunarak bu açık arttırma organizasyonlardan araç satın alabildikleri, davacının söz konusu açık arttırmalara katılma hakkına sahip bir alıcı üye olduğu, davalı … ile arasında akdedilen 14.10.2016 tarihli üyelik sözleşmesi bulunduğu, davacının 16.06.2017 tarihinde düzenlenen açık arttırmaya dava konusu aracı satın almak için katıldığı, davalının yine diğer davalı … ile aralarınla üyelik sözleşmesi bulunduğu ve davalı satıcı üye …/ … Otomotiv’e ait olan …marka 2015 model … plakalı aracı açık artırmadan görüp inceleyerek ve araçla ilgili ekspertiz raporu kapsamında 53.500,00.-TL. bedelle 16.06.2017 tarihinde satın aldığı ve noter satışının 30.06.2017 tarihinde yapıldığı, davacı tarafça davalılardan …’a … 38. Noterliğinin 24.07.2017 tarih ve…yevmiye numaralı ihtarname ile ayıp ihbarında bulunulduğu anlaşılmaktadır.

Davalı … Yönünden Pasif Husumet İtirazının Değerlendirilmesi;
Davacı ile davalı arasında akdedilen özel artırma hizmetleri üyelik sözleşmesinin “Konu ve Tanımlar” başlıklı 2. Maddesi: “Kullanılmış araçların … tarafından belirlenen yerde, hazırlar arasında veya internet ortamında özel arttırma yoluyla alım satıma sunulması hizmetlerine dair hükümlerin belirlenmesidir.
Üye:Bu sözleşmeyi imzalayarak alıcı veya satıcı olarak … Özel Arttırma Hizmetinden yararlanan gerçek veya tüzel kişileri,
Özel Arttırma: … tarafından belirlenen yerde hazır bulunan üyelerden teklif almak ve en yüksek teklifi veren Üye’ye satış yapılmak suretiyle verilen açık arttırma hizmetini,

Online Özel Arttırma : … tarafından belirlenen internet ortamında satışa sunulan araçların üyelerden internet üzerinden online olarak teklif almak ve en yüksek teklifi veren Üye’ye satış yapmak suretiyle verilen açık arttırma hizmetini…….ifade eder” şeklindedir. Dolayısı ile davacı ile davalılardan … arasında yalnızca aracılık hizmet sözleşmesinin akdedildiği, aracın malikinin diğer davalı olduğu, ve satıcı sıfatının diğer davalıda bulunduğu, dolayısı ile işbu dava yönünden davalı …’ın pasif husumet ehliyetini olmadığı, kaldı ki; yine davacı ile … arasında imzalanan üyelik sözleşmesinin 3.11. maddesinde “Alıcı üye, satın aldığı araç için … tarafından yapılan ekspertizin referans niteliğinde ve sadece kaporta için yapıldığını, şasi, mekanik, motor aksamları ve araç içi ekipmanları için herhangi bir ekspertiz incelemesinin yapılmadığını, aracı satın aldıktan sonra kendisinin ve/veya aracı üçüncü kişilere satması halinde aracı satın alan üçüncü kişilerin, aracın motor ve mekanik aksamları ve araç içi ekipmanları ile ilgili her türlü ayıp ihbarından, şikayet ve taleplerinden, bu ayıp ve şikayetler nedeniyle doğacak her türlü ceza ve tazminatlardan sadece kendisinin ve satıcı üyenin sorumlu olduğunu, …’ın herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, …’ın yaptığı ekspertizin … için herhangi bir yükümlülük doğurmadığını, online özel arttırma ve Simulcast Sistemi hizmeti de dahil olmak üzere …’dan herhangi bir talepte bulunma hakkı vermediğini, …’a karşı bu hususlarla ilgili tüm — itiraz talep ve dava haklarından gayrikabilirücu feragat ettiğini beyan kabul ve taahhüt eder.” hükmü de dikkate alındığında davalı …’ın sorumluluğuna gidilemeyeceği anlaşılmakla davalı … yönünden davanın pasif husumet dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Araç Satıcısı Olan Diğer Davalı Yönünden Yapılan Değerlendirme;
Yukarıda ayrıntılarına yer verilen bilirkişi kök ve ek raporu dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunmuş olup raporlara göre gizli ayıp niteliğinde olan aracın aksamındaki arızalar belirtilmiş bunun karşılığı bedel tespit edilmiş olup, davacı tarafından davalı satıcıya ihtarname keşide edilmediği ancak davacı tarafça açılan tespit dosyası kapsamında bilirkişi raporunun davalıya mahkemece tebliğ edildiği, davalının otomotiv alanında iştigal ettiği ve ayıplı aksamların niteliği düşünüldüğünde aracın bu hali ile satılmasında TBK 225 maddesine göre satıcı ağır kusurlu olup, davacının davalıya süresinde ayıp ihbarının yapılmamış olmasının da bir önemi bulunmayıp, dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının gizli ayıp niteliğindeki arızalar nedeniyle bedelden indirim hakkını kullanabileceği anlaşılmakla bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulü ile dava tarihi itibari ile davalının temerrüde düşürüldüğü gözetilerek bedele dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, gizli ayıp niteliğinde olmayan ayıplar yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, dava konusu olayda haksız fiil bulunmadığı, davacının kişilik haklarına bir saldırının söz konusu olmadığı, davacının itibar kaybının oluştuğundan da söz edilemeyecek olması sebebiyle manevi tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü … : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 7.317,63-TL gizli ayıp bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …-…’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davalı … Araç yönünden davanın pasif husumet dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
3-Manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 499,86-TL karar ve ilam harcının davalı …-…’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 4,60-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.073,55-TL olmak üzere toplam 1.078,15-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 347,20-TL yargılama giderinin davalı …-…’dan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı …-…’dan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davalılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır