Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/287 E. 2021/553 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/287 Esas
KARAR NO:2021/553

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:17/06/2015
KARAR TARİHİ:30/09/2021

Mahkememizden verilen 06/06/2017 tarih ve …/… Esas …/… sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin 10/02/2020 tarih ve 2019/529 Esas 2020/245 Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında sigorta ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine…. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini, borçlunun borca haksız olarak itiraz ettiğini, sigorta sözleşmesi ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre ödemede bulunan sigortacının ödeme miktarını sigorta ettirene rücu ettirebileceğini, takibe konu alacağın bu sözleşme ve kanun hükümlerinden kaynaklandığını, HMK. 389-392. Maddelerince … plakalı araca teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, davalının takibe, borca, faize ve ferilerine vaki itirazlarının iptali ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinde haksız olduğunu, müvekkiline ödediği miktarı rücu ettirme haklarının bulunmadığını, aleyhlerinde açılmış olan davanını reddi ile tüm yarlgılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, zarar gören üçüncü kişinin zararını karşılayan ZMS sigortacısının, sözleşmeye aykırılık iddiasıyla sigortalısına karşı rücu istemiyle yürüttüğü icra takibine itirazın iptali istemlidir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2’nci maddesinde Kanun’un kapsamı: “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Aynı Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinin, 1’inci fıkrasının (l) bendinde tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder”, tüketici ise aynı fıkranın (k) bendinde; “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73’üncü maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tükecici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında aynı Yasanın 83’üncü maddesi uyarınca, eğer taraflardan bir tanesi tüketici ise onun yaptığı işlemler ile ilgili olarak diğer yasalarda bir düzenleme varsa, buna rağmen bu işlemin tüketici işlemi olduğu ve bu yasanın görev ve yetkiye dair olan düzenlemesini engellemeyeceği belirtilmiştir.
Davacı … ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki niteliği, görevli mahkemenin belirlenmesinde dikkate alınacaktır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında; ticari veya mesleki olmayan amaçla otomobilini Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesiyle sigortalatmak amacıyla davacı … şirketiyle poliçe akdeden davalı …’ın tüketici olduğunda duraksama bulunmamaktadır.
Özetle; dava konusu uyuşmazlık 6502 sayılı TKHK’nin 3/1-k maddesi kapsamında tüketici olan davalı ile davacı … arasında tüketici işlemi niteliğinde akdedilen sigorta poliçesinden kaynaklanmaktadır.
Yukarıdaki bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde ; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun göreve ilişkin maddeleri ile TTK 4.madde gereğince görevli mahkemenin Tüketici mahkemeleri olduğu, mahkememizin görevli olmadığı gerekçesiyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekip aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin … NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.30/09/2021

Katip …

Hakim …