Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/284 E. 2021/437 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/284 Esas
KARAR NO:2021/437

DAVA:3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit, İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/06/2020
KARAR TARİHİ:29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit, İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın davacının öz oğlu olduğunu, diğer davalı …’nın da davacının oğlunun samimi arkadaşı olduğunu ve aynı iş kolunda beraber iş yaptıklarını, davalılardan …’ın müvekkilinin evine gelerek cebinden rızası dışında … … Tic. … Şubesinin … çek seri numaralı, keşidecisi … … AŞ olan, 31/03/2020 keşide tarihli, 133.000,00 TL bedelli çeki aldığını, davacının mezkur çeki cebinde bulamayınca cebinden düşürdüğünü zannederek çeki kaybolduğu savı ile mahkemede zayi nedeniyle çek iptali davası açtığını, müvekkilinin UYAP Vatandaş portalından baktığında davalı oğlu ile davalı … tarafından kayıp çekin … 20. İcra Müdürlüğünün …/… esas nolu dosyasından icraya konulduğunu ve tüm mallarının haciz edildiğini gördüğünü belirterek davanın kabulüne, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çekin müvekkili …’dan istirdatını istemişse de işbu talebin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, söz konusu çekin müvekkiline 23/12/2019 tarihinde geldiğini, çeki müvekkili …’nın alacağına istinaden …’dan aldığını, davaya konu çekin son yetkili hamilinin müvekkili olduğunu, davacı yanın olaylı delilden ziyade yorum yoluyla kendine evirmeye çalıştığını belirterek davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davaya konu … … şubesi 31/03/2020 keşide tarihli, 133.000,00 TL bedelli çekin incelenmesinde; Keşidecisinin dava dışı … … A.Ş. Olduğu, yine dava dışı … … …AŞ. emrine düzenlendiği, lehtar dava dışı … ..A.Ş. Tarafından dava dışı … …A.Ş. Adına ciro edildiği, sırasıyla …’na, davacı …’a, davalı …’a, davalı … A.Ş’ye, davalı …’ya ve son olarak davalı … A.Ş’ye ciro edilmiş olduğu davalı tarafından çekin muhatap bankaya ibrazında çek hakkında …. ATM ‘nin ödemeden men kararı sebebiyle çekin iade edildiğine dair şerhin bulunduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK.nun 792. maddesi, emre yazılı çeklerle ilgili olarak, hamile yazılı senetlere ilişkin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun TMK 990. Md. paralel bir koruma sağlamaktadır. Maddeye göre, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.
TTK’nın 686/2. Md “poliçe hamilin elinden herhangi bir surette çıkmış bulunursa ” İbaresi, poliçenin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak senedi çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin sahte ciro ile devretmesi halinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan; eş söyleyişle, kötüniyetli ve ağır kusurlu bulunmayan (yeni) hamil korunur. (Poroy-Teklnalp, Kıymetli Evrak hukuku esasları, Genişletilmiş 15. Baskı. 154 vd. Yargıtay, Çalıntı çekin istirdat davalarında talebinin haklı görülmesi için, vermiş olduğu kararlarında, Çek üzerindeki ciro silsilesi ve çeki kötü niyetle iktisap edildiği veya iktisabında ağır kusuru bulunduğu takdirde istirdadın olabileceğini yeterli görmektedir. Bu yeterli görülmedikçe kıymetli evrakın “kamu itimadına mazhar olma” özelliğini ortadan kaldıracağı gerekçesi ile İstirdada karar veren bir çok yerel mahkeme kararını bozmaktadır. Y. 11. HD. 2014/10768E.-2014/20288 K.
Davacı tarafından senedin doğrudan davalı ciranta olup, aynı zamanda davacının oğlu olan … tarafından çalındığı iddia edilmiş olup, davacı tarafın dava konusu çekin davalı hamil tarafından çalındığına yönelik şikayet üzerine yürütülen soruşturmanın … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosya kapsamında devam ettiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda; çekin kambiyo senedi vasfı dolayısı ile sebepten soyut olduğu yönündeki kanuni karinenin aksine ispat yükü kendisinde olan davacının çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran davalıların kötüniyetli ve iktisapta ağır kusurlu olduklarını ispat etmesi gerekir. Çekin davacının oğlu olan davalılardan …’a ciro edildiği, davacı tarafından imza inkarında bulunulmadığı, dava konusu çekin ciro silsilesinin görünüşte düzgün olduğu, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı, davalıların çeki iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduklarının ispatı bakımından ise davacının davalı ciranta olup aynı zamanda davacının oğlu olan … ile diğer davalılar arasında ticari ilişki bulunmadığı ve dava konusu çekin ticari ilişki kapsamında davacıya verilmemiş olduğu dışında başkaca bir iddia ileri sürülmediği, sebepten soyut olan çek cirosu için davalılar arasında ticari ilişki bulunması zorunluluğu olmayıp, ticari ilişki bulunup bulunmamasının ise tek başına çekin rızası hilafına elinden çıktığı yani çalındığını ve davalıların çeki kötüniyetle iktisap ettiklerini ispata elverişli olmayacağı dikkate alınarak usul ekonomisi gereği bu iddia yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek duyulmamıştır. Ayrıca davacı tarafından her ne kadar dava dilekçesi ile yemin deliline dayanılmış ise de; davacı tarafından davaya konu çekin oğlu olan davalı … tarafından çalındığı iddia edilmiş ve söz konusu iddia ile şikayet üzerine savcılık soruşturması devam etmektedir. Bu hali ile somut olay bakımından yemine konu olamayacak vakıa söz konusudur. HMK m.226/1-c ‘de, yemin edecek kimsenin namus ve onurunu etkileyecek veya onu ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıaların yemine konu olamayacağı açıkça düzenlenmiştir. Bu açık yasal düzenleme sebebiyle davacı tarafa yemin delili hatırlatması yapılmamış, davacı tarafça ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 4.90 TL nispi harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalılar …, … ve … A.Ş vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 16.585,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılar …, … ve … A.Ş’ye verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza