Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/27 E. 2023/1 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/27 Esas
KARAR NO:2023/1

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/01/2020
KARAR TARİHİ:05/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket seyahat acentelerinin, kuruluşların, havayollarının, yer hizmetlerinin, otellerin, demiryollarının, araç kiralama şirketlerinin, havalimanlarının, denizyollarının ve feribot operatörlerinin iş performanslarını iyileştirmesi amacıyla kendisinin dağıttığı bilgisayarlar üzerinden bu bilgisayarlara rezervasyon sistemi kurulması ve Davalı gibi firmaların bu hizmetlere yine Müvekkili Şirket’in hazırladığı (… … sistemi) yazılım sistemi/web sitesi (…) üzerinden erişim sağlayarak faaliyetlerini devam ettirmesi ve platform üzerinden rezervasyon yapmalarına imkan tanımak üzerine hizmet verdiğini, Davalı Tarafında Müvekkili Şirket ile imzaladığı Sözleşme ve ekleri gereği bu hizmetleri satın alıp kullandığını … e-arşiv faturaları Satıcı’ya e-posta ile gönderiyor olacaktır.” şeklinde olduğunu hüküm gereği aylık tüm fatura ve ilgili ay içinde yapılmış rezervasyon sayılarına ilişkin data ve veriler Davalı Şirket’e e-mail olarak gönderilmiş, bu fatura, data ve rezervasyon raporlarının karşılığı bedeli yani Davalının ödemesi gereken bedel yine aynı e-mail ile bildirdiğini sözleşme tarihinden icra takibine konu alacağın temerrüt tarihine kadar Davalı ödemeleri gerçekleştirdiğini son olarak cari hesaptan kaynaklı 21.051,65 Euro alacağı ısrarla bildirilmesine rağmen ödemediğini, mutabakatlardan bazıları olan 31.12.2018 tarihli 586.129,02 Euro alacak/borç olduğunu gösterir imza/kaşeli cari hesap mutabakatı, Yapılacak mali ve teknik bilirkişi incelemesi ile borç/alacak temlik işlemlerinden sonra kesilen ve iade edilen bazı fatura bedellerinin düşülmesinden sonra bakiye cari hesaptan kaynaklanan alacaklarının sabit olduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 21.051,65 Euro karşılığı 134.031,64 TL (Takip tarihli Merkez Bankası Kur Karşılığı) başlattıklarını takibe istinaden gönderilen ödeme emrine Davalı Taraf 15.11.2019 havale tarihli dilekçe ve ekleri ile itiraz ettiğini. Taraflar arasında akdedilen Sözleşme kapsamında temerrüt tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının Euro para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile tahsili talep edilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ve takibin devamını, Davalı Tarafın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Davalı Tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının … A.Ş. (“… Türkiye”) müvekkil şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takip başlatmış ve tarafımızca süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine takip durduğunu, … Türkiye Sözleşme’den kaynaklanan 21.051,65 Euro cari hesap alacağı bulunduğundan bahisle müvekkil şirket aleyhine takip başlatmış olsa da … Türkiye’nin başlattığı takip ve açmış olduğu bu dava hukuka aykırı olduğunu, aslen … Türkiye’nin müvekkilimize doğrudan dava açma yetkisi bulunmadığını taraflar arasında 04.11.2019 tarihinde imzalanan Global Agreement (“Ana Sözleşme”) gereğince aktif husumet yetkisi aslen davacının hakim şirketi konumunda olan … (“… … …”) şirketinde olduğunu, ana sözleşme’ye göre … türkiye’nin müvekkil şirket ıatı’den doğrudan talepte bulunma, müvekkil şirket aleyhine doğrudan takip/dava açma hakkı bulunmadığını, Ana Sözleşme’nin 9.1. maddesine göre; … veya … … … grup şirketlerinden hiçbirisi doğrudan ana şirketler olan …’ye karşı talepte bulunma hakkına sahip olmayıp grup şirketlerin ana şirketlerden herhangi bir talebi olması durumunda talep konusu alacağın ana şirkete temlik edilmesi ve temlik edilen bu alacağın ana şirket tarafından diğer taraftan talep edilmesi gerektiğini, her türlü haklarımız saklı kalmak kaydıyla Ana Sözleşme çerçevesinde huzurdaki davanın herhangi bir dayanağının bulunmadığı açık olup ileri sürmekte olduğumuz bu defi gereğince de davanın reddi gerekeceğini, Huzurdaki ihtilaf açısından … Tahkim Merkezi yetkili olduğundan davanın HMK’nın 116-177. maddeleri gereğince usulden reddini, Davacının dava konusu alacağa ilişkin takip/dava yetkisinin bulunmaması sebebiyle haksız ve hukuka aykırı davanın aktif husumet yokluğundan reddini, Bir ve iki numaralı taleplerimizin kabul edilmemesi durumunda haksız ve hukuki dayanağı bulunmayan davanın reddi ile takibinde haksız ve kötüniyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 21051,65 Euro asıl alacak üzerinden takip başlattığı ve toplam 134.031,64 TL üzerinden icra takibi için harca esas tutar hesaplandığı , davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan ticari ilişki gereğince düzenlenen fatura borcunun tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Dosya bilirkişi heyetine tevdii edilerek rapor hazırlaması istenmiş olup bilirkişiler raporunda ” Davacı/Davalı tarafından – düzenlenen faturaların ” Davacı/Davalı – taraf. Yasal Defterlerinde yer aldığı, defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, Faturalarla ilgili Mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, Açılış ve kapanış kayıtlarının Kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığı, Davacı/Davalı lehine delil olma kuvvetine sahip olduğu, Davalının öne sürdüğü, Davacının Alacağının Davacının bağlı olduğu grup şirketlerinden olan Alacaklarından mahsup edilmesi talebi, Davacı tarafın tamamen ayrı tüzel kişilik olduğundan, Davacının oluru ile olabileceğinden ve bu dava özelinden anlaşıldığı kadarı ile de bu Temliğe Onay vermediği, Davacı ile Davalı arasındaki Ticari ilişki sonrasında, taraflar ticari ilişki esnasında EURO para birimi olarak muhasebe kayıtlarını oluşturduklarından, Davacı taraf davalı tarafa fatura düzenlediğinden ve davalın tüm ödemeleri davacı hesaplarında yer aldığından taraflar arasında faturadan kaynaklı mutabakatsızlık (1.805,59 EURO) olup, mevcut paylaşımlar ışığında takip tarihi (5.11.2019) itibari ile Davacının 21.051,65 EURO (1 EURO TCMB Döviz kuru: 6,3458 TL) veya karşılığı 133.589,56 TL Alacaklı olduğu” raporunda belirtmiştir.
Taraflarca yapılan itiraz ve beyanlar neticesinde dosya ek rapor hazırlamak üzere bilirkişi heyetine verilmiş heyet ek raporunda özetle “…. ile … arasında 4 Kasım 2016 tarihinde akdedilen sözleşmenin İhtilafların Halli başlıklı 9’uncu bölümünün 4’üncü kısmında taraflar arasında söz konusu sözleşmeden kaynaklanan ve sözleşmeyle ilişkili olarak ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözüme kavuşturulacağı öngörülmüştür.
Bunun dışında davaya konu olan 15.03.2017 tarihli … A.Ş. ile … Turizm Ticaret A.Ş. arasında imzalanan Satıcı Anlaşması’nın Uyuşmazlıkların … isimli 11’inci maddesinde söz konusu sözleşmeden dolayı ortaya çıkabilecek her türlü uyuşmazlığın İstanbul Merkez Mahkemeleri tarafından çözümleneceği öngörülmüştür. İlk bakışta 4 Kasım 2016 tarihli Global Sözleşmenin, şirketler arasında organik bağ bulunması sebebiyle 15.03.2017 tarihli sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar bakımından da uygulanabileceği, yani tahkim anlaşmasının ikinci sözleşmenin tarafına teşmil edeceği düşünülebilir. Sözleşmenin tarafları arasında organik bağ bulunup bulunmadığı mahkemenin takdirindedir. Ancak bir taraftan uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümleneceği öngörülmüşken, diğer taraftan uyuşmazlığın mahkeme tarafından çözümleneceğinin kararlaştırılması, somut uyuşmazlık bakımından tahkim iradesinin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde açık olmadığını göstermektedir. Tahkim iradesinin açık olmadığı durumlarda uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi mümkün olmayacağı mahkemenin takdirlerindedir. Davalının öne sürdüğü, Davacının Alacağının Davacının bağlı olduğu grup şirketlerinden olan Alacaklarından mahsup edilmesi talebi, Davacı tarafın tamamen ayrı tüzel kişilik olduğundan, Davacının oluru ile olabileceğinden ve bu dava özelinden anlaşıldığı kadarı ile de bu Temliğe Onay vermediği” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın davalıya fatura edildiği ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı,bunun üzerine …. İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının duruşmalara katılmayıp cevap dilekçesi de sunmadığı, yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu, davacı vekilinin beyanları da dikkate alınarak duruşmalara katılmayan davalının faturalara karşı herhangi bir itirazına rastlanmaması hususu da birlikte değerlendirildiğinde, takip talebinde yapılan hesaplamanın 04/11/2019 tarihi itibari ile yapıldığı ancak takip tarihinin 05/11/2019 tarihi olduğu bu tarih itibari ile merkez bankası bir euro efektif satış kurunun 6,3587 tl karşılığı 133861,12 tl olduğu bilirkişi raporunun Türk lirası hesaplamasının yerinde olmadığı ancak netice olarak takip talebindeki euro kadar davacının alacaklı olduğunun belirlendiği böylece toplanan tüm delilere göre ve aldırılan bilirkişi raporlarına göre davacının davasında haklı olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile rapordaki euro para birimi üzerinden yapılan hesaplama üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görülmüş olup icra inkar tazminatı talebinin ve kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ancak Sehven kısa karar da harca esas değer olarak hesap edilen ve bilirkişi raporunda belirtilen Türk lirası değer üzerinden davanın Kısmen kabulüne karar verilmiştir ,oysaki İcra takibinin 21051,65 Euro üzerinden yapıldığı nazara alınarak ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın 21051,65 Euro asıl alacak üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken maddi hata yapılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen kabulü İle;
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 133.589,56 Tl asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE
4-Alınması gerekli 9.144,05 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.617,38 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 7.526,67 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.679,58 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti 2.136,75 TL olmak üzere toplam 3.816,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 21.079,17 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 05/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza