Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/265 E. 2021/356 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/265 Esas
KARAR NO:2021/356

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/06/2020
KARAR TARİHİ:31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekilince dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka’nın … Şubesi ile … …. Ve Tıc. Ltd.Ştı. arasında imzalanan; kredi çerçeve sözleşmesine istinaden borçlu firmaya kredi kullandırıldığını,bahsi geçen davalı ise işbu kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, Borçlunun kredi hesapları ….Noterliği’nden 10/10/2019 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat edildiği ve süresi içinde borç ödenmediğini,bu aşamada. Müvekkil Banka, alacağının tahsilini teminen; davalı hakkında ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı alınarak …. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile davalı borçlu hakkında genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını,borçlu tarafından takibe itiraz edildiği, akabinde Arabuluculuğa başvurulduğu ancak anlaşma sağlanamadığını, ve bu sebeplerle haklı takip neticesinde itirazın iptali davası açma zarureti doğduğunu,tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla:Müvekkili Banka alacağının tahsilini teminen … .İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile yürütülen takibe davalı-borçluların vaki tüm itirazlarının iptaline,takibin takip talebinde yazılı şartlarla devamına, itiraz olunan alacağın %20’sindan az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine. yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline,karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; Genel yetki kuralları gereğince yetkili mahkemenin aleyhine takip başlatılan tarafın (borçlunun) ikametgahının bulunduğu mahkeme olduğunu, davacı müvekkil aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine, davacının müvekkilinden hiçbir hak ve alacağı bulunmadığı gerekçesi ile Borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği ve takibin müvekkili yönünden durdurulduğunu, davacı …. İcra Müdürlüğü… Esas sayılı icra takibinde fahiş oranda temerrüt faizi ve bu işlemiş faizin % 5 i oranında gider vergisi talep ettiğini, Davacının bu taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, Sözleşmeden kaynaklanan alacaklarda, taraflar borcun ifasında temerrüde düşülmesi durumunda uygulanacak faiz oranının ne olacağını kararlaştırabileğini, ancak gerek TBK emredici hükmü olan 120. Maddesi gerekse Yargıtay içtihatları, taraflar arasında kararlaştırılan yıllık temmerrüt faizi oranının 3095 sayılı yasada belirlenen yıllık faiz oranın yüzde yüzünden fazlasını aşamayacağını açıkça belirtmekte olduğunu, Bu nedenden dolayı alacaklının talep edebileceği faiz oranı, takibin açıldığı tarihte geçerli olan avans faizinin %100 ünden fazla olamayacağını,davacının talep etmiş olduğu temerrüt faiz oranı, takibin açıldığı tarihteki avans faiz oranının yaklaşık %300 olduğunu, Bu nedenden dolayı da davacının talep etmiş olduğu faiz oranı yasanın emredici hükmüne aykırı olup takip öncesi talep edilmiş olan faizin ve takip sonrası işletilecek olan faizin bu esaslara göre hesaplanması ve fazla talep edilen faizin iptalinin gerekeceğini, cevap dilekçesinde ayrıntılarıyla bahsedilen nedenlerden ve mahkemenin resen tespit edeceği nedenlerle; davanın reddi ile talep edilen asıl alacak ile birlikte temerrüt faizinin ve gider vergisinin iptali ile haksız davanın reddine, davacı aleyhine % 20 icra kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davanın itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın davacı banka tarafından kullandırılan dava konusu kredi nedeniyle davalının müşterek müteselsil kefil sıfatıyla …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı icra takibine konu olan borçtan sorumlu olup olmadığı, itirazın haklı olup olmadığı, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
İncelenen ….İcra dosyasında yapılan incelemede davacı tarafça dosyamız davalısı hakkında,1.118.359,41 TL asıl alacak, 779.740,88 temerrüt faizi, 38.987,04 BSMV, 3.706,42 masraf olmak üzere toplam 1.940.793,75 TL ilamsız takip yoluyla talepte bulunduğu, davalı tarafa çıkarılan ödeme emrine davalı tarafın süresinde itiraz ile takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dava dilekçesi ekinde Kredi Çerçeve Sözleşmesi ve …. Noterliği tarafından düzenlenen 10 Ekim 2018 tarih, … yevmiye nolu ihtarnameyi sunmuş olduğu anlaşıldı.
Mahkememizin 05/10/2020 tarihli duruşma ara kararı gereğince tarafların iddia ve itirazları, taraflar arasındaki kredi sözleşmeleri, kat ihtarı temerrüt durumları, yapılan ödemeler, sunulan deliller, icra dosyası değerlendirilerek, davacı tarafça icra dosyasında talep edilen alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığının icra takip tarihi itibari ile belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılması ve buna mütakip rapor alınmak üzere dosyasının bilirkişiye tevdi olunduğunu, bilirkişinin 20/11/2020 tarihli raporunda özetle;
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında 01/02/2017 tarihinde 500.000.,00 TL limitli,18/08/2018 tarihinde 2.000.000,00 TL limitli olmak üzere toplamda 2.500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını,
Davalı kefil …’ında bu sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığından doğan borçtan kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğunu,takip tarihinden başlamak üzere 1.112.596.08 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 57 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceğini,
Taraflar arasında imzalanan sözleşmede kefiller yönünden Çek ve Teminat Mektubu depo talebine ilişkin net bir ifadeye rastlanılamadığını, Kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak sunulan Yargıtay içtihatları doğrultusunda davacı bankanın çek ve teminat mektubu talebinin yerinde olmadığının Mahkemenin takdirinde olacağını,
Ancak sayın mahkemenizce Kabul görmemesi halinde davacı bankanın çek seri numaralarini sunmasi halinde 43.130.00TL depo talebinde bulunabileceği görüş ve kanaatini bildirmiş olduğu anlaşılmıştır.
Taraflara bilirkişi raporunun tebliğ edildiği, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlarını sunmuş oldukları anlaşılmıştır.
Mahkememizin 25/01/2021 tarihli duruşma ara kararı gereğince Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere gayrınakit alacağa konu çek yapraklarına ilişkin bilgileri ve takibin 1.940.793,75-TL olduğu, davanın ise 1.931.089,78 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla, takipten sonra davadan önce yapılan ve davacı tarafın dilekçesinde eksik olarak görünen 9.703,97-TL tahsilatın hangi krediye mahsuben tahsil edildiğine ilişkin açıklama yapmak ve varsa belgelerini sunmak üzere davacı vekiline süre verildiği, eksikliklerin giderilmesi halinde dosyanın bilirkişiye yeniden tevdii ile, davacı tarafın itirazları da değerlendirilerek, kat ihtarında belirtilen her bir kredi alacağı için ayrı ayrı akdi ve temerrüt faizlerinin de hesabının yapılarak takip ve dava tarihi itibari ile davacı tarafın toplam nakit ve gayrınakit alacaklarının tespiti hususunda ek rapor alınmak üzere dosyanın yeniden bilirkişi tevdinie karar verildiği, bilirkişinin raporunu sunduğu,
bilirkişinin 08/04/2021 tarihli ek raporunda özetle;
“Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında 01/02/2017 tarihinde 500.000,00 TL LİMİTLİ 18/08/2018 tarihinde 2.000.000,00 TL limitli olmak üzere toplamda 2.500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı kefil …’ında bu sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığından doğan borçtan kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğunu,davacı bankanın kredi alacağına ilişkin davalı kefilin ….İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı kefilden mahkemece kabul edilmesi halinde 30/12/2019 takip tarihi itibari ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 1.112.603,40 TL asıl alacak, 778.330,41 TL işlemiş faiz ve 38.916,52 TL BSMV ve 3.706,42 TL masraf olmak üzere toplamda 1.933.556,75 TL alacaklı olduğunu, asıl alacak talebi y önünden 5.756,01 TL faiz talebi yönünden 1.410,47 TL BSMV yönünden 70,52 TL’lik fazla talebinin yerinde olmadığı, 1.112.603,40 TL TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %57 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’nin davalıdan istenebileceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede kefiller yönünden çek ve teminat mektubu depo talebine ilişkin net bir ifadeye rastlanmadığı, kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle emsal Yargıtay içtihatları doğrultusunda davacı bankanın çek ve teminat mektubu talebinin yerinde olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu, 9.703,97 TL icra müdürlüğüne yatırılan harç miktarı olup derkenarın beklendiğini, ancak mahkemece kabul görmemesi hainde davacı bankanın çek seri numaralarını sunması halinde 43.130,00 TL depo talebinde bulunabileceği görüş ve kanaatlerini bildirmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu icra dosyasının dosyamız içine celp edildiği, dosyada yapılan incelemede takibin 1.940.793,75 TL olduğu, davanın ise 1.931.089,78 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla, davacı tarafın dilekçesinde eksik olarak görünen 9.703,97 TL’nin tahsilat olmayıp icra dosyasına ödenen harç miktarı olup, icra dairesinden alınan derkenarda belirtilen miktar olduğu, dava dilekçesinde sehven dava değerinden mahsup edildiği, bu miktar üzerinden harç ikmali yapılması gerektiği tespit edilmekle davacı vekilince harç eksikliğinin giderildiği görüldü.
Tüm dosya kapsamına göre, dava dışı kredi asıl borçlusu olan şirket ile davacı banka arasında kredi sözleşmesinin mevcut olduğu, davalı tarafın bu sözleşmenin müşterek müteselsil kefili olduğu, hesabın kat edildiği, ancak davacı bankaya ödeme yapılmadığı, bunun üzerine kefil olan davalı yönünden …. İcra Dairesi’nin… esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin raporda hesaplanmış olan 1.933.556,75 TL üzerinden devamı ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde kefiller yönünden çek ve teminat mektubu depo talebine ilişkin net bir ifadeye rastlanmadığından, kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunması gerektiğinden davacı bankanın çek ve teminat mektubu talebinin reddine karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı, mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının …. İcra Dairesi’nin… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin bu borçlu yönünden 1.112.603,40 TL asıl alacak, 778.330,41 TL işlemiş faiz, 3.706,42 TL masraf ve 38.916,52 TL bsmv olmak üzere toplam 1.933.556,75 TL üzerinden tahsilde tekerrür olmamak üzere, takipteki aynı koşullar ile kaldığı yerden devamına,
2-Mahkememizce davacının alacaklı olduğu belirlenen 1.933.556,75 TL üzerinden % 20 oranındaki 386.711,35 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin 7.237,00 TL’ lik talebin reddine,
4-Gayrinakit alacak olarak talep edilen 43.130,00 TL’nin depo edilmesine ilişkin talebin reddine,
5-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 132.081,26 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 23.274,22 TL ve 165,72 TL tamamlama harcının mahsubu ile kalan 108.641,32 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 88,00 TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.088,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 99,62) 1.083,86 TL yargılama gideri ve peşin harç 23.274,22 TL ve 165,72 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 24.523,80 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 98.629,02 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen nakti alacak talebine ilişkin dava değeri üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
10-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen gayrinakti alacak talebine ilişkin maktu 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
11- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.31/05/2021

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza