Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/264 E. 2021/699 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/264 Esas
KARAR NO : 2021/699

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın tamamı ile sözleşmeye ilişkin olarak teminat olarak alınmış olan 13/06/2019 düzenleme tarihli, 30/06/2019 vade tarihli, 160.000,00 TL bedelli bonoyu dayanak göstermek suretiyle … 31. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından müvekkilleri hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığını, davalı tarafın keyfi olarak tespit etmiş olduğu 48.709,00 TL asıl alacak miktarı üzerinden icra takibi başlattığını ve müvekkillerine ait tüm banka hesaplarına haciz ve bloke tatbik edildiğini, tüm banka hesaplarının bloke edildiğini, müvekkillerini zaruri olarak dosya borcunu ödemek zorunda bırakıldıklarını belirterek davanın kabulüne, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını kabul etmemekle birlikte davacı tarafın taleplerinin ne olduğunun netleştirilmesini ve bu bağlamda eksik harcın tamamlattırılması gerektiğini, açılan davanın arabuluculuk kurumuna tabi olmasına rağmen dosyada böyle bir arabuluculuk tutanağının bulunmadığını, davacı tarafından ileri sürülen bütün iddiaların asılsız olduğunu, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit ve kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibi kapsamında ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davacılar vekili tarafından, davalıya teminat senedi olarak verilen 160.000,00 TL bedelli, 30/06/2019 tarihli, davacıların keşideci, davalının ise lehtar olduğu bono dayanak yapılarak borçlu bulunmadıkları halde aleyhlerine icra takibi yapıldığı icra takibi sebebiyle haciz baskısı altında dosya borcunun ödendiği iddiası ile bono sebebiyle borçlu olunmadığının tespitine, ödenen 48.000,00 TL’nin iadesine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talebi ile işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle; davacı ve davalı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, dava konusunun istirda davası;davacının davalı ile öteden beri devam eden ticari ilişkisinde cari hesap alacağında kaynaklı farkın itilaf konusu olduğu, davacı ile davalının ticari defterlerinin incelendiği,mutabakat farklarının olduğu, her iki tarafın defter ve kayıtlarında olmayan hesap kayıtlarının tespit edildiği, davacının defter ve kayıtlarında;davalının hesaplarını iki hesapta takip ettiği bu hesapların 31.12.2019 tarih itibari ile alacak bakiyesi verdiği, 320.003n.olu…..Ltd. Şti.’nin satıcılar hesap numarasında kayıt altına alınan faturalar ve ödemeler sonucunda, 182.261,26 TL alacak bakiye verdiği, yani davalının alacaklı olduğu bu rakamın noter onaylı kebir defterinde kapanış yevmiye maddesinde doğrulandığı, 320.023n.olu. … Tic. Ltd. Şti.’nin satıcılar hesap numarasında kayıt altına alınan faturalar ve ödemeler sonucunda, 35.310,85 TL alacak bakiye verdiği,yani davalının alacaklı olduğu,bu rakamın yardımcı muavinde defter dökümünde görüldüğü,ancak kebir defteri kapanış maddesinde tespit edilemediği, davalının defter ve kayıtlarında;davalının hesaplarını iki hesapta takip ettiği bu hesapların 31.12.2019 tarih itibari ile borç bakiyesi verdiği, 120.01.163 … Ortaklığı’nin alıcılar hesap numarasında kayıt altına alınan faturalar ve ödemeler sonucunda, 31.310,45 TL -borç bakiye verdiği yani davacıdan alacaklı olduğu, 120.01.127 … Ortaklığı’nin alıcılar hesap numarasında kayıt altına alınan faturalar ve ödemeler sonucunda, 3.42 TL – borç borç bakiye verdiği yani davacıdan alacaklı olduğu, ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilmesi için diğer tarafında aynı şartlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi,karşı tarafında defter kayıtlarının aynı doğrultuda tespit edilmesi gerekliliği… muhasebe hesap kayıt farklarından ötürü defter ve kayıtlarda alacağın varlığının tespiti yapılamadığı, tarafların sair taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu,” yönünde görüş bildirilmiştir.
… 31. İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı keşideci … ve dava dışı kefil … Ltd. Şti.’nin de dahil olduğu dava dışı adi ortaklık olan keşideci …Ortaklığı tarafından davalı lehtar … Ltd. Şti. Lehine 30/06/2019 vade tarihli, 160.000,00 TL bedelli olarak düzenlenen ve bedeli nakden ahzolunmuştur kaydı içeren bonoya dayalı olarak davalı tarafından 48.709,00 TL asıl alacak, 4.501,25 TL işlemiş faiz ve 146,13 TL bono komisyonu olmak üzere toplam 53.356,38 TL üzerinden borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, 21/02/2020 tarihinde toplam borç olarak 67.272,85 TL olarak kapak hesabı yapıldığı, dava tarihi olan 16/06/2020 tarihinden önce 24/02/2020 tarihinde davalı alacaklı vekili tarafından haricen tahsil bildirimi yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı alacaklı vekili tarafından haricen tahsil bildirimi yapılan tarih olan 24/02/2020 tarihinde taraflar arasında akdedilen “teslim tesellüm tutanağı” başlıklı belge incelendiğinde;
“…A.Ş tarafından lehime keşide edilen İstanbul 20/06/2020 keşide yer ve tarihli 48.700 TL bedelli … seri nolu çeki cirolayıp, … 31.lcra Müd. … E. Sayılı dosyadaki borca istinaden, … vekili Av. …’a elden teslim ettim. Bahse konu dosyasındaki ana alacak için verilmiş olup bakiye ödeme avukatın hesabına atılacak ve tüm hacizler fek edilecektir.
Keşidecisi …ŞTİ. olan 31.310,13 —TL bedelli 13.06.2019 düzenleme tarihli bonoyu elden teslim aldım. 24.02.2020 İş bu tutanakla …Tic. Ltd.ŞTİ. nin – yukarıda bilgileri yazılı 48.700 TL bedelli çek dışında … Şti. (vkn: …) carî hesaba mahsuben ve …’den (T.C: …) herhangi bir alacaği kalmamıştır.” şeklinde olduğu, belgenin davalı alacaklı …Ltd. Şti. vekili ve davacı … Ltd. Şti. Adına vekaleten kendi adına asaleten davacı şirket yetkilisi olan diğer davacı … tarafından imza altına alındığı ve bunun üzerine icra dosyasına davalı alacaklı vekili tarafından haricen tahsil bildirimi yapıldığı dolayısı ile söz konusu belgenin icra dosyası kapsamındaki borcun ödenmesi konusunda tarafların anlaşmaya vardıkları protokol niteliğinde olduğu açıktır.
Gerek takibe dayanak bono yönünden gerekse söz konusu protokol yönünden davacıların imza inkarlarının bulunmadığı, davacılar tarafından bononun teminat senedi olduğu ve bedelsiz kaldığı iddiası ile işbu dava açılmıştır.
Bir kambiyo senedi olarak çek de bütün sebepten mücerret alacaklarda olduğu gibi kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Davacılar tarafından davaya konu bononun teminat senedi olduğu ileri sürülmüş ise de, dava konusu bono teminat olarak verildiği hususunda bir kayıt içermediği gibi, bononun teminat olduğu hususunda başkaca bir yazılı belge de dosya kapsamında bulunmamaktadır.
Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, m.200’daki meblağdan az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir.
Bu kapsamda somut olayımıza baktığımızda davacılar tarafından davalı olan lehtara karşı bedelsizlik def’inde bulunulması mümkün ise de; davacılar tarafından davaya konu bononun bedelsiz olduğu ileri sürüldüğünden ispat yükü davacılara düşmekte olup, davacı keşideciler tarafından imzalanan çeklerin davacıların iddia ettiği sebeplerle davalıya ciro edildiği ve ardından bedelsiz kaldığı yönünde HMK 200 md.si anlamında dosya kapsamında delil bulunmadığı ve davacılar tarafından açıkça yemin deliline dayanılmadığı anlaşılmakla ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 59,30 TL ilam harcının peşin yatan 819,72 TL’den düşümü ile 760,42 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.040,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip
e-imza

Hakim
e-imza