Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/257 E. 2023/696 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/489 Esas
KARAR NO : 2023/700

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan …’a ait … plakalı aracın 24/10/2019 tarihinde …Tic. Ltd. Şti’ye ait … plakalı araca çarpması suretiyle maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasar onarım bedeli ve değer kaybı alacağı, araç sahibi 3.kişi … Tic. Ltd. Şti tarafından müvekkili şirkete 25/10/2019 tarihinde temlik edildiğini, kaza sonucunda müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, söz konusu değer kaybı alacağı için alacağının belirgin hale geldikten sonra artırım hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10,00 TL değer kaybı bedelini talep ettiklerini, kaza sebebiyle araçta maddi hasarında meydana geldiğini, söz konusu hasarın tespiti …Ltd. Şti Eksper … tarafından yapıldığını, hasar tutarının (KDV dahil) 18.717,73 TL olarak belirlendiğini, bağımsız eksper tarafından hasar bedeline ilişkin bir tespitte bulunulduğunu, yargılama incelemesi sonrasında hasar onarım alacakları miktarının belirlenebilir hale geleceğini, belirsiz alacak davası niteliğinde davayı açtıklarını, kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacaklarının şimdilik 100,00 TL’sinin ve değer kaybı bedelinin şimdilik 10,00 TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminini, dava konusu hasar onarım bedelinin tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 325,54 TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkili şirket nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 08.07.2019-2020 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti (39.000 TL) ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, hasar aşamasında davacı tarafa 9.784,58 TL maddi hasar tazminatı ödenmiş olup bakiye poliçe limiti 29.215,42 TL olduğunu, poliçe limiti maktuen ödenecek tutar olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, poliçeye müstenit sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber masraf, vekâlet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, dava haksız fiile dayalı olup davacı tarafın sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlayamaması halinde müvekkili şirketin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, KTK. m.86 gereğince araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacağını, müvekkili sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında ve ancak gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, sigorta bir zenginleşme aracı olmadığını, sigorta şirketinin, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesinin esas olacağını, dolaylı ve yansıma zararlar poliçe teminatı dışında olduğunu, 01.06.2015 tarihli ZMMS Genel Şartlarının A.5 Kapsama Giren Teminat Türleri başlığı a) bendinde belirtildiği üzere “…Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır”. poliçe başlangıç tarihi 08.07.2019 olup bilirkişi raporu alınması durumunda hesaplama bu kriterlere göre yapılmasının gerektiğini, davacıya ait araç 165.000 km üstü (kaza tarihinde 659.948 km) olup genel şartlara göre değer kaybı oluşmadığından davacı tarafın başvurusu hasar aşamasında reddedildiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kazaya karışan araçlar ticari olmadıkça avans faizi talep edilemeyeceğini, davanın reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, 24/10/2019 tarihli trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar onarım bedeli, değer kaybı ve ekspertiz talebinin istemine ilişkin tazminat davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 18/09/2020 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan telekonferans toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Bilirkişiler …ve … tarafından düzenlenen 08/02/2021 tarihli kök raporda özetle: … plakalı kamyonet sürücüsü …’in maddi hasarlı trafik kazasında kusursuz olduğunu, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın maddi hasarlı trafik kazasında % 100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu olduğunu, olay tarihi ve poliçe düzenleme tarihi dikkate alındığında Anayasa Mahkemesinin İptal Kararları doğrultusunda 01/06/2015 tarihli Trafik Poliçesi Genel Şartları eki değer kaybı tespit esaslarının uygulama alanı bulunmadığını, Yargıtay uygulamalarına göre değer kaybı zararının aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi vs.gibi hususlar göz önünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2.el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2.el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) yöntemi ile belirlenmesi şeklinde kabul gördüğünden dolayı davaya konu 2004 MODEL 659.948 KM BULUNAN …” minibüste maddi hasar sonucunda aracın sağ ön kapı ve sağ arka sürgülü kapının değiştirilip boyandığının tespit edildiğini, aracın modelinin çok eski ve kilometresinin çok yüksek olması nedeniyle araçtaki onarımın parça yenileme olduğu, kıymet kazanma tenzili oluştuğu, aracın kazadan önceki ikinci el rayiç değeri ile kaza yaptıktan sonraki ikinci el rayiç değerinin değişmeyeceğinden dolayı araçta değer kaybı tespiti bulunmadığına ilişkin raporunu ibraz etmiştir.
Davacı tarafça rapora yönelik itiraz dilekçesi sunulmuş, bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan ek raporda özetle: değer kaybı incelenmesi neticesinde; davaya konu olan 2004 Model 659.948 KM bulunan “…” minibüste maddi hasar sonucunda aracın sağ ön kapı ve sağ arka sürgülü kapının değiştirilip
boyandığı tespit edilmiş olup aracın modelinin çok eski ve kilometresinin çok yüksek olması nedeni ile araçtaki onarımın parça yenileme olduğu, kıymet kazanma tenzili oluştuğu, aracın kazadan önceki ikinci el rayiç değeri ile kaza yaptıktan sonraki ikinci el rayiç değerinin değişmeyeceğinden dolayı araçta değer kaybı tespiti bulunmadığı, kök rapordaki tespitlerin aynen geçerli olduğu kanaatine varıldığı, hasar tespiti incelemesinde; … plakalı kamyonet ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, maddi hasarlı trafik kazası sonucunda araçta maddi zarar oluştuğu, davacı taraf kendi imkanları ile aracını onarımını yaptırdığı, dosya içerisinde mevcut bulunan aracın renkli hasarlı resimlerinden de anlaşıldığı üzere aracın sağ yan tarafında hasar oluştuğu, tarafların kendi aralarında tanzim ettikleri anlaşmalı maddi hasarlı kaza tutanağında belirtilen hasar ile araçta oluşan hasarın uyumlu olduğu, Yargıtay İçtihaat kararları doğrultusunda araçta yapılan onarım sonucunda kullanılan orijinal parça tutarı ile birlikte boya, onarım ve diğer işçilik tutarı olarak araçta toplam KDV dahil 18.784,66 TL hasar tespit edildiği, tespit edilen hasar tutarının piyasa şartları ile uyumlu ve kadri maruf olduğu, davalı sigorta şirketi araçta meydana gelen hasarın 9.784,54 TL’sini geri ödeme yaptığı, sigorta şirketinin ödeyeceği hasar miktarının 9.000.00 TL olduğu kanaatini bildirmesine yönelik ek raporunu ibraz etmiştir.
Ek rapora yönelik itirazın değerlendirilmesi açısından dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan ek raporda özetle: tüm dosya kapsamı ve tekmil veriler davacı taraf vekilinin ibraz ettiği ekspertiz raporu doğrultusunda yeniden değer kaybı yönünden tetkik edildiğinde olay tarihi ve poliçe düzenlenme
tarihi dikkate alındığında Anayasa Mahkemesinin İptal Kararları doğrultusunda 01.06.2015 tarihli Trafik Poliçesi genel şartları eki değer kaybı tespit esaslarının uygulama alanı bulunmadığı, Yargıtay uygulamalarına göre değer kaybı zararının aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi vs. gibi hususlar göz önünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) yöntemi ile belirlenmesi şeklinde kabul gördüğünü, davaya konu olan 2004 Model 659.948 KM bulunan “…” minibüste maddi
hasar sonucunda aracın sağ ön kapı ve sağ arka sürgülü kapının değiştirilip boyandığı tespit edildiğini, aracın modelinin çok eski ve kilometresinin çok yüksek olması nedeni ile araçtaki onarımın parça yenileme olduğu, kıymet kazanma tenzili oluştuğu, aracın kazadan önceki ikinci el rayiç değeri ile kaza yaptıktan sonraki ikinci el rayiç değerinin değişmeyeceğinden dolayı araçta değer kaybı tespiti bulunmadığı kanaatine varıldığını, kök raporda tespit ettikleri hususların aynen geçerli olduğuna ilişkin raporunu ibraz etmiştir.
Davacı vekili tarafından 12/05/2023 tarihli talep artırım dilekçesinde özetle: dava dilekçelerinin sonuç ve istem kısmında 100,00 TL olarak talep ettikleri hasar onarım bedeli alacaklarını 8.900,00 TL arttırarak kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacaklarına ilişkin 9.000,00 TL’nin ve değer kaybı bedelinin 10,00 TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine ilişkin dilekçesini sunarak dava miktarı artırmıştır.
Tüm dosya kapsamından; mahkememizce aldırılan bilirkişi heyet kök ve ek raporları bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu, hasar bedeline yönelik yapılan hesaplamanın ve diğer hesaplamaların hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile 9.000,00 TL hasar onarım bedeli alacağının 09/06/2020 ihtarname tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini, davacının değer kaybına ilişkin isteminin sübut bulmadığından reddini, 325,54 TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
9.000,00 TL hasar onarım bedeli alacağının 09/06/2020 ihtarname tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ,
Davacının değer kaybına ilişkin isteminin SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE
325,54 TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 6.147,79 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin nispi harç, 151,99 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 206,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 408,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin/nispi harç, 151,99 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 260,79 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 124,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti (2 farklı bilirkişi) olmak üzere toplam 3.124,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve dava miktarını geçmemek üzere 9.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 10,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair miktar itibariyle yasa yolu kapalı KESİN olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/09/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır