Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/238 E. 2021/465 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/238 Esas
KARAR NO:2021/465

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/05/2020
KARAR TARİHİ:12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sahne kurulum hizmetleri sunduğunu, davalıya bu hizmeti sunduğunu buna ilişkin faturaların bulunduğunu, davalının faturalara itiraz etmediğini, ancak borcuda öedemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ederek durdurduğunu, bunun üzerine huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının haksız ve gerçek dışı olduğunu, yapılan icra takibine yasal süresinde itiraz ettiklerini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, mahkemece yapılan defter incelemesi neticesinde müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilebileceğini, bu sebeplerle davanın reddini, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi Raporu: Dosya mahkemece reesen belirlenen mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda ” Davacı yanın sunduğu işletme defterinin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olduğu, TTK hükümleri içerisinde İşletme Defterlerinin kapanış onayı zorunluluğu açısından herhangi bir hüküm olmadığı, başka bir ifade ile işletme defterlerinin noterden kapanış onayı alma zorunluluğunun olmadığı, ancak davacı işletme defterlerinin delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Davalı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davalı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Davacı yanın ikinci sınıf tacir olduğu ve işletme defteri tuttuğu, teknik olarak bu defterler üzerinden KAYDİ anlamda borç alacak tespitinin yapılmasının mümkün olmadığı, Ancak, davalı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda, davacıya takip tarihi itibarı ile KAYDİ 86.636,00 TL borçlu göründüğü, Davacı talebi ile davalı defterlerinde görünen borç/alacak farkının nedeninin rapor içerisinde açıklandığı, ancak farkı izah edecek (8.000,00 TL tutarındaki davalı ödeme makbuzu, ile davacının düzenlediği ancak davalının kabul etmediği faturanın davalı tarafından tebellüğ edildiğine ilişkin) belgelerin dosyada mübrez olmadığı, inceleme esnasında da sunulmadığı, Davacı yanın davalı yanı takiple temerrüde düşürdüğü, bu nedenle faiz yönünden hesaplamanın infaz anında icra müdürlüğü tarafından yapılacağı, Davacı yanın talep ettiği icra inkar tazminatı hakkında takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu,” şeklinde rapor sunmuştur.
– …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dava konusu …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 96.996,00 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan ticari ilişki gereğince oluşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın farklı tarihlerde davalıya fatura edildiği ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı, iade süresinde faturaların iade edilmediği, yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının kabul edilen miktar yönünden itirazında haksız olduğu, diğer taraftan davalı defterinde yapılan incelemede davacıya 86.636,00 TL borçlu göründüğü, davacı defterinde ise 96.996,00 TL tutarında davalının borçlu göründüğü, davalı yana ait BA formlarında 52.800,00 TL lik davacı tarafından düzenlenen faturaların vergi dairesine bildirildiği, davalı ticari defterinde 8.000,00 TL ödeme yapıldığının görüldüğü, 2360 ,00 tl lik faturanın da davalı defterinde görünmediği bu haliyle tarafların her ikisinin birbirini doğrular mahiyetteki miktar üzerinden davacının alacağının bulunduğu kanaatine varıldığından, davanın kısmen kabulüne takibin devamı ile 86.636,00 TL asıl alacak için itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile kısmen haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki davalı itirazlarının kısmen iptali ile takibin 86.636,00 TL asıl alacak için takipte belirtilen şartlarla devamına,
2-Kabul edilen dava değeri 86.636,00 TL üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 17.327,20 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 5.918,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.656,45 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 4.261,65 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.656,45 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti 750,25 TL olmak üzere toplam 2.406,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 12.062,68 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/07/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸