Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/192 E. 2023/420 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/192 Esas
KARAR NO : 2023/420
DAVA : Tüketicinin Açtığı Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 21/12/2012
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin emekli devlet memuru olup, sunulan poliçe ile … Sigorta A.Ş. yetkili acentesinden 09/01/1996 taihinde %95 kar paylı tasarruf hayat sigortası yaptırdığı, maaşının büyük bir kısmını yaptırdığı bu poliçeleri ödemek üzere sunulan dekontlarla da belirlendiği gibi 5.835,00-TL ödeme yaptığı, daha sonra şirketin davalı tarafından devir alınması sonrası, devir alınan sigorta şirketinden yaklaşık 25.000,00 – 30.00,00 TL bir miktar olması gerekirken 10 yıl sonunda emekli olan müvekkilinin 7.458,73-TL gibi cüzi bir ödemenin yapılacağının bildirildiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak müvekkilinin davalıdan şimdilik 10.000,00-TL alacağının hak ettiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte tahsiline, masraf ve ücreti vekalete hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin unvanının … A.Ş. olup eski ünvanın … ve A.Ş. olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, 06/01/1996 başlangıç tarihli poliçenin 06/01/2006 olmakla zamanaşımının dolduğunu, müvekkili tarafından iyi niyetle birikim tutarına kar payıda eklenmek üzere hak edilen 7.458,73-TL tazminatın ödendiğini, sigortalının kendi kusurundan kaynaklanan gecikme nedeniyle herhangi bir itiraz ileri sürülmediği gibi faiz talebinde de bulunulmadığını, taraflar arasında pirimlerle ilgili bir ihtilafın olmayıp, emeklilik halinde ödenecek tutara ilişkin bir dava olduğunu, poliçe kapsamı değerlendirildiğinde ve yapılan ödemeler dikkate alındığında müvekkili şirketin bir borcu olmadığını, birikim tutarına kar payı eklenmek suretiyle ödeme yapıldığını, emeklilik tarihinden itibaren faiz işletilmesi isteminin de yerinde olmadığını, haksız ve dayanaksız talebin reddine karar verilmesi istenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, Tüketicinin Açtığı Sözleşmenin Uyarlanması’na ilişkindir.
Mahkememizden verilen 11/03/2015 tarih ve 2012/… Esas 2015/… sayılı kararı Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 25.12.2019 tarih ve 2018/… Esas 2019/… Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin 2020/… Esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 25/11/2020 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosyamızın bilirkişi heyetine tevdi edildiği görülmüştür.
Mahkememize sunulan bilirkişi heyeti kök raporundan özetle; Davalı … AŞ ve davacı … arasında … nolu 06.01.1996-06.01.2006 vadeli Tasarruf Sigorta Poliçesinin akdedildiği, Davalı … ( … ) AŞ’nin Hazine Müsteşarlığınca tasdik edilen Tasarruf Sigorta Poliçesi tarifesinin ve kar payı teknik esaslarının dava dosyasına sunulduğu, Dava dosyasının incelenmesinden; davacı … tarafından dava konusu Tasarruf Sigorta Poliçesine ilişkin ödemelerin eksiksiz olarak yapıldığı ve bu hususun davacı ve davalı tarafça tartışmasız olduğu, İlk 3 yılda birikimlerin sonraki yıllara göre düşük çıkması ilk 3 yılda aracı/acentelere verilen istihsal masrafı / komisyonlardan kaynaklanmaktadır. İlk yıl primin %40’ı 2. Yıl %65’i, 3. Yıl %68’i ve 4. Yıl ve sonrası ise %83’ü birikim primi olarak ayrıldığı, Davalı sigorta şirketinin 7.458,73 TL ödemede bulunduğu belirtilse de ödeme ilişkin dekont ödeme belgesi dava dosyasından tespit edilmediği, 25/12/2005 vade gelimi tarihi itibariyle, davacı sigortalının 5.853,60 TL prim ödemesi yaptığı, yatırılan primlerden 1.011,12 TL vefat ve maluliyet teminatları karşılığı risk primi, acente komisyonu ve masraf payları kesintisi yapıldığı, yapılan kesintilerden sonra davacı sigortalı adına toplam 4.842,48 TL birikim-tasarruf primi hesaplandığı, davalı sigorta şirketinin 1998 yılından itibaren kar payları karşılıkları toplamının 2.421,15 TL olduğu ve kar paylı matematik karşılıkları vade gelimi tutarımın 7,263,63 TL olduğu, tarifede, sözleşmede ödenmeyen tazminata tahakkuk ettirilmesi gereken faize ilişkin bilgi ve/veya belge yer almadığı, diğer taraftan, davacı sigortalı vekilince tazminat alacağı talepli dilekçe 01/02/2011 tarihli olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 08/02/2011 tarihli “Vade Gelimi İbranamesi” hazırlandığı, söz konusu ibranamede poliçe bedelinin 7.458,73 TL yazı olduğu, söz konusu ibranamenin imzalı olmadığı, sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Taraf vekillerinin bilirkişi kök raporuna karşı beyan dilekçesi sundukları görülmüştür.
Mahkememizin 24/11/2021 tarihli duruşma ara kararı gereğince mahkememiz dosyası önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak üzere yeniden heyete tevdi edildiği görülmüştür.
Mahkememize sunulan bilirkişi ek raporundan özetle; davacı … adına tanzim edilen … numaralı 06.01.1996 06.01.2006 vadeli Tasarruf Sigorta Poliçesinin vade gelimi tutarının 7.263,63 TL olduğu, davalı sigorta şirkeli tarafından isc) 7.458,73 TL müddet sonu tazminatı belirlendiği, … numaralı poliçenin tanzim tarihi 06.01.1996 olması dikkate alındığında, yasal mevzuat gereği, 07.10.2001 tarihinden önce düzenlenen poliçelerde / siportalarda; 10 yıl geçmişse, elde edilen birikim, en yüksek devlet memurumun aldığı toplu para 12.274,92 TL emeklilik ikramiyesini aşmadığından vergi kesintisi yapılmadığı, sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Taraf vekillerinin bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçesi sundukları görülmüştür.
Mahkememizin kararının yeni bir heyetten hayat sigortaları genel şartlar ve hayat gurubu sigortaları yönetmeliği ve poliçe hükümlerine göre dava konusu poliçe kapsamında teknik esaslara göre davalı tarafından ödendiği iddia edilen ancak her hangi bir ödeme de yapılmadığı dikkate alınarak davacının itirazlarının değerlendirildiği davacıya ödenmesi gereken meblağa ilişkin hesaplama şeklinin de ayrıntılı ve denetlenebilir şekilde gösterilerek denetime elverişli uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile bozularak iş bu esasa kaydedildiği, mahkememizce yapılan yargılamada dosyanın bozma ilamı doğrultusunda yeni bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alındığı, alınan raporda, davacı … tarafından dava konusu Tasarruf Sigorta Poliçesine ilişkin ödemelerin eksiksiz olarak yapıldığı ve bu hususun davacı ve davalı tarafça tartışmasız olduğu, ilk 3 yılda birikimlerin sonraki yıllara göre düşük çıkmasının ilk 3 yılda aracı/acentelere verilen istihsal masrafı / komisyonlardan kaynaklandığı, davalı sigorta şirketinin 7.458,73 TL ödemede bulunduğu belirtilse de ödeme ilişkin dekont ödeme belgesinin dava dosyasından tespit edilemediği, 25/12/2005 vade gelimi tarihi itibariyle, davacı sigortalının 5.853,60 TL prim ödemesi yaptığı, yatırılan primlerden 1.011,12 TL vefat ve maluliyet teminatları karşılığı risk primi, acente komisyonu ve masraf payları kesintisi yapıldığı, yapılan kesintilerden sonra davacı sigortalı adına toplam 4.842,48 TL birikim-tasarruf primi hesaplandığı, davalı sigorta şirketinin 1998 yılından itibaren kar payları karşılıkları toplamının 2.421,15 TL olduğu ve kar paylı matematik karşılıkları vade gelimi tutarımın 7.263,63 TL olduğu, … no.lu poliçenin tanzim tarihi 06.01.1996 olması dikkate alındığında, yasal
mevzuat gereği, 07.10.2001 tarihinden önce düzenlenen poliçelerde / sigortalarda; 10 yıl
geçmişse, elde edilen birikim, en yüksek devlet memurunun aldığı toplu para 12.274,92 TL emeklilik ikramiyesini aşmadığından vergi kesintisi yapılmadığı,
davacının, temerrüt tarihi olan 12.02.2011 tarihten itibaren işleyecek avans faiz talep
edebileceği bildirilmiş olup denetime elverişli, bozma ilamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 7.263,63 TL’nin 12.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 496,17- TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 175,00 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 321,17- TL nispi harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 175,00 TL peşin harç ile yargılama aşamasında yapılan 2.158,00 TL olmak üzere toplam 2.333,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.694,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 120 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 32,85 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.263,63 TL vekalet ücretini davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.736,37 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır