Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/185 E. 2020/502 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/185 Esas
KARAR NO:2020/502

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:13/03/2020
KARAR TARİHİ:19/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin ihyasını talep ettikleri … Ltd. Şti’nde … yılının … Ayında … İli … Beldesi …. Mahallesinde bulunan Maden Ocağında işe başladığını, …tarihinde saat … sıralarnda Maden Ocağında patlama meydana geldiğini, patlama sonucunda müvekkilinin ağır yaralandığını, geçen altı yıl süresi içerisinde tedavisinin net bir şekilde bitmediğini ve bu patlama sonucunda bir gözünü kaybettiğini, davalı şirket ve diğer sorumlular hakkında Maddi ve Manevi Tazminat Davasını …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas Sayılı dosyasında açtıklarını ve dosyanın halen derdest olduğunu, dava esnasında şirket vekili şirketin sicilden terkin edildiğini beyan etmesi üzerine …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce taraflarına şirketin İhyası davasını açmaları kesin süre verildiğini, ticaret sicil müdürlüğü ile yapılan yazışmalarda şirketin 11/06/2019 tarihinde sicilden terkin edildiğini, tasfiye memuru olarak …’ün seçildiğini belirterek, davanın kabulü ile, … Ltd.Şirketi’nin tasfiyesinin iptali ile ihyasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle, TTK.32.madde ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 34.madde hükümleri çerçevesinde işlem yapıldığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, vadesi gelmeyen borçlardan ihtilaflı veya şarta bağlı borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karışlanması gerektiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkili sicil müdürlüğünün davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın müvekkili yönünden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı ve tasfiye memuru …’e usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇ:
Mahkememizce ihyası istenen dava konusu şirket ile ilgili Ticaret Sicil dosyasının bir örneği celp edilip dosyamız içerisine konulmuştur.
Dava niteliği itibari ile 6102 sayılı yasanın 547. maddesine dayalı olarak sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … Limited Şirketinin ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında temsilinin sağlanmasına dönük ihya davasıdır.
İddia savunma, toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Tasfiyesi 11/06/2019 tarihinde tamamlanmış olmakla sicilden terkin edilen … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı “Tasfiye Halinde … Limited Şirketi.”nin tasfiyenin yapılarak tasfiyenin kapatıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı yasanın 547.maddesinde “(1)Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2)Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükümleri dikkate alındığında ihyası istenilen şirketin halen taraf olduğu yargılaması devam ederken tasfiyesini kapatmış olması nedeniyle eksik tasfiye durumunda bulunduğu, bu nedenle ihya şartlarının mevcut olduğu, ihya talep edenin davasının devam etmesi için mahkememiz başvurusunda haklı olduğu, buna göre de davasının kabulü ile 547 maddesi uyarınca daha önce tasfiye memuru olarak yer alan …’ün aynı şekilde tasfiye memuru olarak atanmasına, işin mahiyeti gereği ücret takdirine yer olmadığına, kararın kesinleşmesi halinde de sicilde tescil ve ilanına ayrıca davanın açılmasında davalı … Sicil Müdürlüğü’nün yasal hasım olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda sorumlu tutulamayacağına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacının dava dilekçesinde tasfiye memurunun isminin … olarak belirtildiği ve mahkememizin 19/10/2020 tarihli celse 2 nolu kısa kararında tasfiye memuru olarak …’ün atanmasına diye yazıldığı ancak uyap sisteminden T.C.kimlik numarası ile sorgulandığında … olarak kayıtlı olduğu ve sehven yanlış yazıldığı anlaşılmakla, bu hususun gerekçeli kararda düzeltilerek “Tasfiye Memuru olarak son tasfiye memuru …’ün atanmasına, “şeklinde düzeltilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye sonrası silinen Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının yürütülmesi ve bu dosya kapsamında verilecek kararların yerine getirilmesine hasreten ihyasına,
2-Tasfiye memuru olarak son tasfiye memuru … (TC no: …)’ün atanmasına,
3-İşin mahiyeti gereği tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde tescil ve ilanına,
5-Harç peşin alındığından yeniden belirlenmesine yer olmadığına,
6-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davalı … Sicil Müdürlüğü’nün yasal hasım olması nedeniyle davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olmasına rağmen davalı … Sicil Müdürlüğü’nün yasal hasım olması nedeniyle davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Peşin yatırılan gider avansından harcanmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak tarafların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/10/2020

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza