Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/173 E. 2020/623 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/173 Esas
KARAR NO:2020/623

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/03/2020
KARAR TARİHİ:26/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın Davalı …, 2004 yılı öncesi taahhüt işleri olmak üzere, 2004 yılından başlayarak, Genel Müdürlük sözleşmesinin 30.09.2019, diğer hizmet Binalarının sözleşmelerinin ise 31.07.2019 tarihinde haksız olarak feshine kadar her yıl yenilenen Teknik Hizmet Sözleşmeleri kapsamında Bina teknik hizmet verdiğini, davalı …’ın 21.05.2001 tarihinden, hizmet sözleşmesinin haksız feshi olan 10.10.2019 tarihine kadar müvekkil firmada Mekanik Teknisyeni olarak, davalı Bankanın Genel Müdürlük binasında, müvekkil firma elemanı olarak, aylık 4.616,00-TL. Bürüt ücret ile görevini ifa ettiğini, … müvekkil firmaya hiçbir haber vermeden iş akdini zımnen ve haksız olarak feshetmiş ve davalı firma … A.Ş’de 01.01.2019 tarihinde işe başladığını. Müvekkil firma bunu öğrenince ..’ya, davalının geriye dönük olarak çıkış bildirimini yaptığını, Müvekkil firmanın davalı banka ile 01/02/2018 de imzalanmış olan 1 yıllık sözleşme düzenlemesine göre, sürenin bitiminden 30 gün önce taraflarca yazılı bildirim olmadığından sözleşme aynı şart ve koşullarda 1 yıl daha uzamışken ve halen yürürlükteyken, Davalı Bankanın davalı firma … A.Ş. İle aynı iş ile ilgili sözleşme imzaladığının öğrenildiğini,. Davalı bankanın bu süreçte müvekkil firmadan hizmet almaya devam ettiğini ve söz konusu işi ihale ile vereceğini duyurarak, müvekkilden teklif istemiş fakat ihale sonuçlarını açıklamadan ihale konusu işi davalı … A.Ş. İle sözleşme imzalayarak, bu firmaya verdiğini Sözleşme imzalandığında müvekkil firma elamanlarının halen, davalı … hizmet vermeye devam ettiklerinden, Davalı firmanın, müvekkil firmanın bir kısım elemanlarına, kendileri ile çalışmaları aksi takdirde iş sözleşmelerinin feshine karar verileceğini tehditvari olarak, bildirdiğini,Bunu haber alan müvekkil firmanın davalı banka ve davalı firmaya …. Noterliği’nin 12.07.2019 Tarih ve 10746 Yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek, yapılan bu yasaya ve ahlaka aykırı, haksız eylemlerin sona erdirilmesi ihtar ettiğini, fakat davalı banka ve davalı firmanın haksız eylemlerine devam ettiklerini,davalı …’ın müvekkil firmada 18 yıldır çalışıyor iken hiçbir neden olmaksızın ve iş akdini feshine ilişkin hiçbir önele uymadan müvekkilin zarara uğramasına neden olduğunu, Müvekkil firmanın çeşitli hukuka aykırı ve haksız eylemlerle, elinden alınan hizmet işinin, verileceği yeni firmada çalışması konusunda davalı …’ın ikna edildiğini, Böylece müvekkil firmanın davalı banka nezdindeki, gücünün zayıflamasına neden oluşturulduğunu, Davalı …’ın müvekkil firmaya karşı hem genel hükümlerden doğan hem de 01.02.2019 tarihli, “Beyan ve Taahhütname” başlıklı tek taraflı kabulü ile, zarar sorunluluğu bulunmakta olduğunu, davalı …’ın iş ilişkisi devam ederken öğrendiği, iş ile ilgili sırları da davalılara açıkladığını, davalının iş akdini tek taraflı olarak haksız olarak feshedip fesih bildirimi dahi yapmadan yeni işveren olan davalı firmada işe başlamış ve müvekkilinin faaliyet gösterdiği aynı yerde davalı bankanın genel müdürlüğünde aynı işini ifaya hiçbir kesintiye uğratmaksızın devam ettiğini, müvekkilin doğmuş ve doğacak zararlarından davalı … ve yeni işveren sıfatıyla davalı firma ve davalı bankanın birlikte sorumlu olduğunu, davalı işverenlerin bir kimseyi ahlaka aykırı olarak kasten zarara uğratan kişinin bu zararın tazmini ile yükümlü olduğu nedeni ile sorumlu olduklarını, dava dilekçesinde ve dava dilekçesi eklerinde sunmuş olduğu delillerde göz önünde bulundurularak davanın kabulüne davalı tarafların …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile TBK madde 99 uyarınca ödeme zamanındaki kur değeri karşılığından tahsiline, takip tarihinden itibaren Kamu bankalarının döviz cinsi mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranında faiz işletilmesine, ve davalıların takip bedeli üzerinden %20 icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiş olduğu görülmüştür.
CEVAP :
Davalı … vekilinin 30/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı bir şekilde tek taraflı borç altına sokulmuş olup, taahhütnamenin geçersiz olduğunu, taahhütnamede süre, yer ve konu unsuru bulunmadığı gibi, müvekkilinin davacı nezdinde güçsüz bir konumda bulunmakta olduğunu, taahhütnamenin , anayasa md. 49 ile koruma altına alınan “çalışma hakkına” aykırı olduğunu, taahhütnamenin , davacının baskı ve tehditleri nedeniyle zorla imzalanmış olup müvekkilinin iradesinin fesada uğratılmış olması nedeniyle geçersiz olduğunu, müvekkilinin mavi yaka personel olup davacının zarara uğrama ihtimalinin bulunmamakta olup, ayrıca müvekkilinin davacı nezdinde yönetici yahut ortak olarak çalışmamış olup 4857 sayılı İş Kanuna tabi olarak işçi sıfatına sahip olduğunu. Davacının iş ilişkisi devam etmekteyken sözde eylemin gerçekleştiğini iddia etmekte olup, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre iş ilişkisi devam ederken rekabet etmeme taahhütnamesine aykırılık hallerinde görevli mahkemenin iş mahkemeleri olup, huzurda bulunan davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğundan davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddi gerekmekte olup davanın reddine karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
Davalı …hizmetleri anonim şirketinin 16/07/2020 tarihli cevap dilekçesi sunmuş olduğu, cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi 6100 sayılı HMK’nın 119/d maddesinde belirtilen,dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurları taşımamakta olduğunu,davacı tarafından, farklı personeller hakkında ancak aynı davalılara karşı, aynı konulu başkaca davalar da açıldığını, dosyaları ile aynı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmiş olup, karar örneklerini ekte sunduklarını,müvekkil şirketin huzurdaki davada taraf sıfatı olmadığını, Açıklanan ve resen gözetilecek nedenlerle ve yargılama aşamasında toplanacak deliller muvacehesinde; aynı taraflar arasında aynı konuda verilmiş emsal kararlar da dikkate alınarak davanın öncelikle görevsizlik nedeniyle usulden reddini, Davanın müvekkil şirketin pasif husumet yokluğu ile reddini,Davacı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak ikame olunan davanın esastan reddini, Davacı aleyhine % 20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … Bankası vekilinin 22/07/2020 tarihli cevap dilekçesini sunmuş olduğu, cevap dilekçesinde özetle; davaya husumet itirazları, müvekkil bankanın hukuka aykırı bir eylemi mevcut olmayıp davacı iddiaları asılsız olduğunu, davacının rekabet yasağı iddialarına dayanak olarak ileri sürülen diğer davalı şahsa ait beyan ve taahhütnamenin geçersiz olduğunu, cevap dilekçesinde bahsi geçen nedenlerden dolayı Haksız ve hukuka aykırı davanın reddine,Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline, karar verilmesini arz ve talep etmiş olduğu görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine toplam 15.000-USD üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan dava: davacı tarafça davalılar aleyhine haksız rekabet nedeniyle tazminata ilişkin İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Açılan davada, mahkememizce öncelikle dava şartları yönünden inceleme yapılması gereği duyulmuş ve bu nedenle de öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığı hususu değerlendirilmiştir. Zira görev, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca bir dava şartı olup, dava şartlarının HMK 138.maddesi uyarınca öncelikle değerlendirileceği ve HMK 115/1 maddesi uyarınca yargılamanın her safhasında resen değerlendirileceği sabit olduğundan mahkememizce bu yönde değerlendirme yapılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçeli ile iş sözleşmesine dayalı olarak davacı şirkette çalışan davalı …’ın çalışmasını sürdürürken, diğer davalı… A.Ş.’nde işe başladığını, çalışmasına davalı … Bankası A.Ş. ‘nin binasında sürdürdüğünü, davalı …’ın imzalamış olduğu sözleşme ile rekabet etmeme taahhüdünde bulunduğunu ve bu taahhüdüne aykırı davrandığını, davalı şirket ve davalı bankanın ise işinden ayrılmasına sebebiyet vermeleri nedeniyle, rekabeti kötüye kullanmaları nedeniyle sorumlu olduklarını, davacının haksız rekabetten kaynaklanan zarara uğradığını, zararın tazmini için icra takibi başlatıldığını, davalıların yapmış oldukları itirazın iptalini talep etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447 maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu ve 5. maddesinde de aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun Rekabet Yasağı başlıklı 444. maddesinde;”Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir.
Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
İş ilişkisi süresince işçi tarafından işverene karşı rekabet edemez, aksi halde sadakat borcuna aykırı davranmış olacaktır. İş ilişkisinin tarafları, iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin sona ermesinden itibaren işçinin rekabet etmeyeceğine ilişkin özel bir hükmü iş sözleşmesine ekleyebilecekleri gibi ayrı bir rekabet yasağı sözleşmesi de yapabilirler. İş sözleşmesi devam ederken, işçinin rekabet sayılacak davranışları ”İş Kanunu’nun 25/II-e kapsamına girer ve işveren için haklı fesih nedeni oluşturur. Rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde ise işçi, işverenin uğrayacağı zararları tazmin etmek zorundadır. İş sözleşmesinin akdinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinde, bu davalara bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesidir. İş akdinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde ise, buna dayalı olarak açılacak dava niteliği itibariyle ticari dava olup ticaret mahkemeleri görevlidir.
Somut durumda; davacı taraf, davalı …’ın, hizmet ilişkisinin devamı sırasında davalı… A.Ş.’de çalışmaya başladığını öğrendiğini, bu nedenle iş ilişkisinin devamı sırasında haksız rekabet içeren eylemlerde bulunarak rekabet yasağını ihlal etmesi nedeniyle iş akdinin geriye dönük olacak şekilde sonlandırıldığını beyan edildiğine göre, ayrıca davalı …’ın, davacının işletmesinde yönetici veya ortak olmadığı, iş sözleşmesi kapsamında çalışan olduğu, anlaşıldığından davaya bakma görevinin mahkememize ait olmadığı açıktır. Davalının haksız rekabete ilişkin eylemlerinin hizmet ilişkisinin devamı sırasında başlayarak devam ettiği göz önüne alındığında aradaki ihtilafın hizmet ilişkisi kapsamında taraflar arasındaki sözleşmedeki yükümlülüklerinden kaynaklanması nedeniyle 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. Maddesi gereğince; hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına bakma görevi İş Mahkemelerine aittir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. Maddesi gereğince davacı tarafça açılan davanın … İş Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin … İŞ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/11/2020

Katip ….
E-imza

Hakim …
E-imza