Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/172 E. 2023/310 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/172 Esas
KARAR NO :2023/310

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/03/2020
KARAR TARİHİ:11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı tarafın 30.04.2019 tarihinde sözleşme imzaladığını ve müvekkil şirketin sözleşmede belirtilen … otelinin altında bahçe tarafında yer alan ticari dükkan vasfındaki gayrimenkule “…” isimli mekanın yapım işine başladığını, yapılan işi zamanında eksiksiz ve tam olarak teslim ettiğini, iş devam ederken davalı şirketin sözleşmeye aykırı olarak bazı alanların da inşaata dahil edilmesini ve böylelikle yapılacak olan “…” isimli mekanın alanının dahada büyütülmesini talep ettiğini, müvekkilin de bu talep doğrultusunda sözleşmeye aykırı alanlarıda inşaata dahil ederek yapım işini sonuçlandırdığını,müvekkil şirketin yapmış olduğu harcamalar ve masraflar arttığını, sözleşmede belirtilen miktarın üzerinde masraf olacağı davalı tarafa iletildiğini, kesilmiş olan faturaların yarıya yakınının ödenmediğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulünü, şimdilik 30.000 TL nin davalıdan alınarak müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, Alacak davasıdır.
Davalı şirketin davaya cevap dilekçesi sunmadığı ancak yargılama sürecine iştirak ettiği görülmüştür.
Mahkememizin 25/11/2022 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Davacı vekilinin 20/12/2022 tarihinde ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taleplerinin bilirkişi raporu doğrultusunda 104.357,84 TL olarak kabul edilmesini ve davanın 104.357,84 TL üzerinden kabulüne, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememize sunulan bilirkişi heyeti raporundan özetle; uyuşmazlığın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden doğan alacağı var olup olmadığından ibaret olduğu, teknik incelemede işin tamamlandığı tespit edildiğinden, davacının işin bedeline hak kazandığı sonucuna ulaşıldığı, işin bedeli sözleşmede toplam 1.416.000,00 TL olarak kararlaştırılmasına da her iki tarafın ticari defterlerine kayıtlı toplam faturanın 1.589,327,44 TL tutarında olduğu ve her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 9. Faturanın davalıya gönderilip gönderilmediği, itiraz olup olmadığı belirlenemediğinden esasen işin bedelinin 1.589,327,44 TL olarak kabul edileceği, ödenmemiş kısmın ise 608.207,84 TL olduğu, ancak ödenmemiş kısmın belirlenmesinde davacı tüzel kişilikten ayrı bağımsız kişiliğe sahip şirket yetkilisi … hesabına yapılan ödemelerin dikkate alınıp alınmayacağı konusunun mahkemenin takdirine bırakıldığı kanaatine varılmıştır.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 20/04/2022 tarihli duruşmasının 2 no’lu ara kararı gereğince 20/04/2022 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosyanın önceki heyete tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememize sunulan bilirkişi heyeti ek raporundan özetle; 1. Seçenek olarak 28/10/2019 tarih A-… seri/sıra numaralı faturanın davacı lehine kabul edilmesi halinde davalının davacı şirkete borcu davacı şirketin kayıtlarında olduğu gibi 608.207,84 TL olacağını, davacının iddiasının kabulü halinde davalı tarafından davacı şirket yetkilisi …’a yapılan 503.850,00 TL ödeme sayılmayacağını, 2. Seçenek olarak 28/10/2019 tarih A-… seri/sıra numaralı faturanın davacı lehine kabul edilmesi ancak aynı zamanda davalı tarafından davacı şirket yetkilisi …’a yapılan 503.850,00 TL ödemenin de davacı tarafından kabul edilmesi gerektiği kabulü halinde davacı şirketin davalı şirketten olan alacak bakiyesinin 104.357,84 TL olacağı, 3. Seçenek olarak davalı iddiasının kabulü halinde …’a yapılan ödemelerin davacı şirket adına yapıldığının kabul edilmesi ve 107.380,00 TL bedelli faturanın geçerli sayılmaması halinde davalı kayıtlarında olduğu gibi davacıya borcu değil aksine 3.022,56 TL alacaklı olacağı kanaatine varılmıştır.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre 31.12.2019 tarih itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 9 adet faturadan kaynaklı 1.696.707,84 TL – 1.088.500,00 TL= 608.207,84 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre; 31.12.2019 tarih itibariyle davalı şirketin 8 adet faturadan kaynaklı davacı şirketten ; 1.589.327,84 TL – 1.592.350,00 TL= 3.022,56 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen 28.10.2019 tarih ve A-… seri/sıra no.lu ve 107.380,00 TL bedelli faturanın davacı şirket kayıtlarında var iken, davalı şirket kayıtlarında olmadığı, işbu faturanın teslim alan kısmında … tarafından imzalı olduğu, davalının kayıtlarında olan işbu fatura hariç kabul edilen 8 adet faturadan 7 adedinde teslim alan imzası olmadığı sadece iş bu fatura dışında 30.09.2019 tarih A-… no.lu ve 126.838,20 TL bedelli faturanın da … tarafından teslim alan şeklinde imzalı olduğu, davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde 107.380,00 TL bedelli faturaya karşı … 22.Noterliği’nden 19 Şubat 2020 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname ile çekincelerini belirttiklerini, ayıplı ifa gerçekleştirmelerinin yanı sıra ayrıca ortaya konulan ve yapılan iş neticesinde fatura olarak kesilen hesabın fahişliğine itiraz olarak keşide edilmiş olan ihtarname tarihi ile fatura tebliğ tarihi irdelendiğinde TTK 21. Madde hükmüne yasal 8 günlük süreyi aştıktan çok sonra yapıldığının görüldüğü, diğer uyuşmazlık konusu olan davalı şirket tarafından davacı şirketin tüzel kişiliğine değil davacı şirketin yetkilisi … hesabına yapılan toplam 503.850,00 TL ödemenin davalı şirket kayıtlarında var iken, davacı şirket kayıtlarında bulunmayan tahsilatın ise daha evvelinde davalının davacı şirket yetkilisine ödeme yaptığına ve bu hususun teamül haline geldiğine ilişkin gerek dosyada gerek ticari defterlerin incelenmesinde herhangi bir husussa rastlanılmadığı, şirket yetkilisine yapılan ödemede ayrıca davacı şirket borcuna istinaden ödeme yapıldığının belirtilmediği gibi davacı şirket tarafından da şirketin borcuna istinaden yapıldığının ikrar edilmediği birlikte değerlendirildiğinde 28.10.2019 tarih ve A-… seri/sıra no.lu fatura davacı lehine değerlendirilerek ve davacı şirket yetkilisi …’a yapılan 503.850,00 TL ödeme sayılmayarak davalının davacı şirkete olan borcu davacı şirketin kayıtlarında olduğu gibi
608.207,84 TL olduğu kanaatine varılmışsa de taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın kabulü ile, 104.357,84 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 7.128,68 TL karar ve ilam harcından 512,33 TL peşin harç ve 1.269,84 TL ıslah harcın toplamı olan 1.782,17 TL harcın mahsubu ile eksik olan 5.346,51 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.844,37 TL ilk masraf ile yargılama aşamasında yapılan 3.345,10 TL masraf, 1.269,84 ıslah harcı olmak üzere toplam 6.459,31 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 16.653,68 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.118,64 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin (e duruşma) yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır