Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/158 E. 2022/1134 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/158 Esas
KARAR NO:2022/1134

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/03/2020
KARAR TARİHİ:29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sahibi olduğu, … Hiz isimli şahıs şirketi tarafından davalının sahibi olduğu şirkete bir çok kere taşıma hizmeti verildiğini, her taşımanın fatura edildiğini, davalının fatura bedellerini ödemediğini, davalının telefon ile arandığını ödemenin yinede yapılmadığını, bunun üzerine alacağın tahsili amacı ile …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz edip durdurduğunu, bunun üzerine huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalı tarafın itirazının hukuki dayanağının bulunmadığını, davanın kabulünü, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı yanın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dava konusu …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 3.764,75 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan ticari ilişki gereğince oluşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Dosya mahkemece reesen belirlenen mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda ” Dava dosyasında bulunan belge ve bilgiler, ile tarafların ticari defterlerinin incelenmesi, nihayetinde tarafıma verilen görev ile sınırlı olmak üzere; A-DAVACI ALACAĞI: Taraflar arasındaki ticari ilişkinin ispatlanmış olduğu, davacının incelenen ticari defterlerinin usulüne olduğu, fatura içeriği hizmetin davalının ifasına ilişkin olduğu, 27/06/2019 tarihi itibariyle, 3.633,59 TL. alacaklı olduğu tespit edildiği, B-FAİZ : Tacir olan taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme bulunmadığı, ilişkinin cari hesap ilişkisi şeklinde olduğu, takip öncesinde davacı tarafın davalıyı usulüne uygun temerrüde düşürdüğüne dair tebliğ şerhine haiz ihtar bulunmadığından takip öncesinde temerrüt şartlarının oluşmadığı Sayın Mahkemenin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde takip sonrası için 3095 ; k Reeski a 5 ; z K sk m.2/2 tarihinden dava tarihi 03.03.2020 tarihine kadar 3.633,59 TL. alacağa iştinaden 339,72 TL. Reeskont faizi hesaplanmıştır. ” şeklinde rapor sunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın davalıya fatura edildiği ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı,bunun üzerine …. İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının duruşmalara katılmayıp cevap dilekçesi de sunmadığı, yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
Yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-11 maddesi uyarınca, taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bilge yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez, aynı yasanın arabuluculuk ücreti 18/a-12 fıkrası uyarınca anlaşmaya varılamaması halinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bükçesinden karşılanır. Somut olayda davalı haksız bulunduğundan yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmuştur.
Davalının, davaya katılmadığı ve cevap dilekçesi sunmadığı, davalı …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu itiraz dilekçesinde 30/10/2019 – tarihinde “Şirketim/şahsım adına … dosya yıl/mo ile açılan icra dosyama itiraz ediyorum. Yazıldığı görülmüştür. Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir. Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200, Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003. Normal şartlarda alacaklı faturaya konu mal ve hizmeti davalı borçluya teslim ettiğine dair borçlunun imzasını kabul ettiği irsaliye veya teslime dair yazılı belge ile ispat edebilir. Davacının kayıtları incelenmiş, defter açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu, takip konusu alacağına ilişkin faturaları kendi defterlerine kaydettiği, 27/06/2019 tarihi itibariyle, 3.633,59 TL. alacaklı olduğu tespit edilmiştir. İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynen devamına,
2-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 257,17 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 202,77 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 116,60 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti 960,75 TL olmak üzere toplam 1.077,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.764,75 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair miktar itibariyle yasa yolu kapalı KESİN olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, verilen karar açıkça okunup anlatıldı.29/12/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza