Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/156 E. 2021/727 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/156 Esas
KARAR NO:2021/727

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:03/03/2020
BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … E.SAYILI DOSYASI

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/03/2020
KARAR TARİHİ:06/12/2021

Mahkememizde görülen Menfi Tespit ve İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından müvekkili ve diğer borçlular hakkında ….İcra Müdürlüğünün …/ … Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, İcra takibine dayanak olarak kredi çerçeve sözleşmeleri gösterildiğini, davalı banka tarafından … San. Ve Tic. Ltd.Şti.ne kullandırılan kredilerde müvekkilinin kefil olarak yer aldığını, … şirketinin kullanmış olduğu kredinin ödendiğini, ödeme sonrası davalı bankanın … şirketine başka e-kredi kullandırmak istediğini, şirket hissedarı olan müvekkilimin muvafakatı alınarak kredi kullandırıldığını, alınan bu kredininde ödendiğini, sonrasında müvekkilinin şirket hissedarlığından ayrıldığını, davalı bankanın ilerleyen zamanlarda … şirketine tekrar kredi kullandırdığını fakat müvekkilinin izni, rızası ve muvafakatinin alınmadığını, ayrıca eş rızası alınmamış olması da kefaletin müvekkili yönünden geçersiz olmasına neden olduğunu, müvekkili tarafından … 40. Noterliğinin 31.01.2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini belirterek, yargılama sırasında ortaya çıkacak haklı deliller sebebi ile; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımızı saklı tutarak; …. İcra Müdürlüğünün …/ … Esas sayılı dosyası ve bu dosyaya dayanak olan kredi sözleşmeleri nedeniyle müvekkilimin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Müvekkili Bankanın … Şubesi ile dava dışı kredi lehtarı … ÜR. SAN. ve TİC. LTD.ŞTİ. arasında 1.500.000,00 TL limitli Çerçeve Kredi Sözleşmesi akdedildiği, başta davacı ve dava dışı gerçek kişilerinde kefaletinin tesis edildiği, ayrıca eş muvafakati de tesis edildiğini, Kredi borçlarının ödenmemesi üzerine … 47. Noterliğinin 03.06.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile kredi hesapları kesilip kat edildiği, borcun ödenmemesi üzerine ….İcra Md. … E. sayılı dosyası ile genel haiz yoluyla ilamsız icra takibi açıldığını, davacı borçlu aleyhine ….9.ATM … E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası ikame edildiğini, davacının sadece imzaladığı GKS kapsamında kullandırılan kredi borcundan sorumlu tutulduğu, eş muvafakati tesis edildiği için kefaletin geçerli olduğunu, davacının kefaleti kapsamında kullandırılan kredi borcundan dolayı sorumluluğuna gidildiğini, davacının kefaleti bulunan sözleşme kapsamında 171.287,20 TL kredi borcu bulunduğu, bunun takip tarihi itibariyle işlemiş faiz ve ferile ile birlikte 236.919,58 TL baliğ olduğu, itirazın iptali davasında anapara olarak 171.287,20 TL ve bunun faizinin talep edildiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyasında
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının yetki itirazı geçerli bir yetki itirazı olmadığını, davalının müvekkiline borçlu olduğunu, davalının kredi hesabı kat edildiğini, alacaklarının muaccel kılındığını, alacağın tahsili yolunda davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, talep edilen faiz oranı, usul, yasal ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olduğunu, davalı kredi çerçeve sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kefaletler usulüne uygun olduğunu, İİK 45 sadece asıl borçlulara ilişkin bir hüküm olduğunu, kefiller bakımından bir sonucu bulunmadığını, davalının itirazında haksız olduğunu belirterek, davanın kabulüne, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili ve diğer borçlular hakkında yapılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine işbu davanın açıldığını, icra takibine dayanak yapılan kredi çerçeve sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin şirket ortağı olduğu dönemde imzalanan ve müvekkilinin de kefil olarak imzaladığı bu kredi sözleşmesi gereğince tüm kredi borcunun ödendiğini, davacı banka müvekkilinin kullanılan ilk kredi sözleşmesindeki kefaletini ve kefalet belgesindeki kullandığı kullanacağı tüm kredilere 1.500.000,00-TL’sine kadar müteselsil kefil olmayı kabul ediyorum beyanını ileri sürerek sonraki zamanlarda ortaklıktan ayrılmasından sonra müvekkilinin muvafakati alınmadan şirkete kullandırılan kredi nedeniyle müvekkilinin borçlu olduğunu iddia ettiğini belirterek İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/156 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davanın reddini karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Asıl davada dava Menfi Tespit davası olup, taraflar arasındaki ihtilafın; Davalı banka tarafından kullandırılan, davacının kefil olarak imzasının bulunduğu 1.500.000,00 TL lik genel kredi sözleşmesi çerçevesinde, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapılan takip dolayısıyla, müşterek müteselsil kefil sıfatı ile icra takibine konu olan borçtan sorumlu olup olmadığı, kefaletin geçerli olup olmadığı, takip konusu alacak miktarının, bahsi geçen 1.500.000,00 TL lik genel kredi sözleşmesi kapsamında kalan bakiye borç olup olmadığı, davacının iddia ettiği gibi bu genel kredi sözleşmesi kapsamında borcun tamamen ödenip ödenmediği, bahsi geçen genel kredi sözleşmesinden dolayı davacının davalıya borcunun olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Birleşen davada davanın Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili yolunda başlatılan icra takibine yapılan itiraz sebebiyle açılan, itirazın iptaline ilişkindir.
Birleşen dava dosyasında yer alan ….İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine toplam 6.486.291,14-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce, tarafların iddia ve itirazları, taraflar arasındaki kredi sözleşmeleri, kat ihtarı, temerrüt durumları, yapılan ödemeler, sunulan deliller, icra dosyası değerlendirilerek, davacının kefil olarak imzasının bulunduğu 1.500.000,00 TL lik genel kredi sözleşmesi çerçevesinde, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapılan takip dolayısıyla, müşterek müteselsil kefil sıfatı ile icra takibine konu olan borçtan sorumlu olup olmadığı, kefaletin geçerli olup olmadığı, takip konusu alacak miktarının, bahsi geçen 1.500.000,00 TL lik genel kredi sözleşmesi kapsamında kalan bakiye borç olup olmadığı, davacının iddia ettiği gibi bu genel kredi sözleşmesi kapsamında borcun tamamen ödenip ödenmediği, bahsi geçen genel kredi sözleşmesinden dolayı davacının davalıya borcunun olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi Mehmet Erdem mahkememize sunduğu 17/11/2020 tarihli raporda özetle;
1-Davalı/alacaklı banka ile dava dışı kredi lehtarı … ÜR. SAN. Ve TİC, LTD.ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, bahse konu sözleşmeyi davacı/kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin kararlaştırılan süre içerisinde ödenmemiş olduğu nazara alındığında, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler de dosya içeriğinde mevcut olduğundan, davalı bankanın Davacı /kefil aleyhinde takip hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2-Davacı/Kefillerin Sorumluluğu: Davacı kefilin, kefalet sözleşmesinde gösterilen kefalet limitinin 1.500.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç toplamının 162.482,66 TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davacı kefilin hem kendi ve hem de dava dışı kredi lehtari şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından sorumlu oldukları nazara alınarak, borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebileceği
3- DAVALI BANKANIN TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE ALACAKLARI:
a)Nakdi krediler yönünden (ilamsız icra takibi bakımından)
Alacak Kalemleri Talep Edilen Hesap Edilen Talep edilmesi gereken
Asıl alacak 171.287,20 162.482,66 162.482,66
İşlemiş faiz 65.632,38 59.170,77 59.170,77
TOPLAM ALACAK 236.919,58 221.653,43 221.653,43
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 15.266,15 TL (236.919,58- 221.653,43=) reddi durumunda, TAKİP TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı 162.482,66 TL tamamen ödeninceye kadar tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla sözleşmesel olarak yıllık %57 oranında temerrüt faizi ile birlikte istenilebileceği,
b)Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedelinin Depo Edilmesi Yönünden:
Davalı bankanın 56.290,00 TL’sını faiz getirmeyen bir hesapta Depo edilmesini dava dışı kredi lehtarı şirketten talep etme hakkı her ne kadar bulunmakta ise de, Davacı/kefilden sözleşmesel olarak talep etme hakkının bulunmadığı kanısına varıldığı,
Neticeten; sayın mahkemece davaclı/kefilin kefaletinin gerek sözleşmeye ve gerekse de yasaya uygun olarak tesis edildiğinin kabulü halinde, yukarıda tespit edildiği üzere davacı kefilin takip tarihi itibariyle toplam 221.653,43 tl borçlu olduğu, hususlarında görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Mahkememizce davalı vekiline, davacı vekilince sunulan 28/12/2020 tarihli dilekçe ve ekindeki belgeleri inceleyip beyanda bulunması için iki haftalık süre verildiği ve davalı bankaya müzekkere yazılarak … Ürünleri San ve Tic. LTD şirketi tarafından kullanılan tüm kredilere ilişkin belgelerin, ödeme belgelerinin, yenileme yada yeniden kredi kullandırma belgelerinin tamamının araştırılarak eksiksiz olarak gönderilmesi istenilmiştir.
İstenilen evraklar tamamlandıktan sonra bilirkişiden Asıl dosya yönünden taraf vekillerinin asıl dosya için sunulan rapora karşı itiraz ve beyanları, rapor sonrası dosyaya giren bilgi ve belgeler üzerinde inceleme yapılması ve Birleşen 9 ATM dosyası yönünden tarafların iddia ve itirazları kapsamında inceleme yapılarak birleşen dosyaya konu …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasındaki alacak taleplerinin yerinde olup olmadığının belirlenmesine dair, ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi Mehmet Erdem tarafından 22/06/2021 tarihinde sunulan ek raporda özetle;
A)ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-Davalı/alacaklı banka ile dava dışı kredi lehtarı … ÜR. SAN ve TİC. LTD.ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, bahse konu sözleşmeyi davacı/kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin karadaştırılan süre içerisinde ödenmemiş olduğu nazara alındığında, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler de dosya İçeriğinde mevcut olduğundan, davalı bankanın davacı/kefil aleyhinde takip hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2-Davacı/Kefillerin Sorumluluğu: Davacı kefilin, kefalet sözleşmesinde gösterilen kefalet limitinin 1.500.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç toplamının 193.968,17 TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davacı kefilin hem kendi ve hem de dava DIŞI kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından sorumlu oldukları nazara alınarak, borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebileceği
3- DAVALI BANKANIN TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE ALACAKLARI:
a)Nakdi krediler yönünden (ilamsız icra takibi bakımından)
Alacak kalemleri Talep edilen Hesap edilen | Talep edilmesi
Asıl alacak 193.968,17 193.968,17 193.968,17
İşlemiş faiz 70.329,62 70.636,68 70.329,62
TOPLAM ALACAK 264 297,79 264.604,85 264.297,79
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; TAKİP TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı 193.968,17 TL tamamen ödeninceye kadar tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla sözleşmesel! olarak yıllık 657 oranında temerrüt faizi ile birlikte istenilebileceği,
b)Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedelinin Depo Edilmesi Yönünden
Davalı bankanın 56.290,00 TL’sını faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesini dava dışı kredi lehtarı şirketten talep etme hakkı her ne kadar bulunmakta ise de, davacı/kefilden sözleşmesel olarak talep etme hakkının bulunmadığı kanısına varılmıştır.
Neticeten; sayın mahkemece davacı/kefilin kefaletinin gerek sözleşmeye ve gerekse de yasaya uygun olarak tesis edildiğinin kabulü halinde, yukarıda tespit edildiği üzere davacı kefilin takip tarihi itibariyle toplam 264.297,79 TL borçlu olduğu,
B)BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
Alacak kalemleri Talep edilen Hesap edilen | Talep edilmesi
Asıl alacak 193.968,17 193.968,17 193.968,17
İşlemiş faiz 70.329,62 70.636,68 70.329,62
TOPLAM ALACAK 264 297,79 264.604,85 264.297,79
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 193.968,17 TL tamamen ödeninceye kadar tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla sözleşmesel olarak yıllık %.57 oranında temerrüt faizi ile birlikte istenilebileceği, hususlarında ek görüş ve kanaatini sunmuştur.
Taraflarca ek rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Davacı birleşen davalı vekilinin yeniden rapor alınmasına yönelik talebinin dosya kapsamı itibariyle yerinde görülmeyip reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce nihai olarak yapılan değerlendirmeye göre; davacı …’in kefil olduğu, davalı banka tarafından kullandırılan krediler olduğu, davalı banka tarafından davacı gerçek kişinin kefaleten sorumlu olduğu iddiasıyla icra takibi başlattığı, davacının asıl dava ile bu icra dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, birleşen dosyada ise bankanın kefil tarafından yapılan icra takibine itirazın iptalini talep ettiği, netice olarak çözülmesi gereken sorunun davacı kefilin icar takibine konu boru ödemesi gerekip gerekmediği olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacının kefalet imzası bulunmayan sözleşme kapsamında kullandırılan krediler ile birlikte bakiye borcun 17.03.2015 tarihi itibariyle 2.200.000 TL olduğu, davacının kefalet imzası bulunan 12.07.2012 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi toplamının 270.000,00 TL olduğu, 110.000,00 TL lık çekin tahsili ile bakiye kredi borcu 160.000,00 TL’ye düştüğü, 17.03.20215 tarihinde yeniden yapılandırmaya ilişkin olarak 2.200.000,00 TL lik kredi ile 18.03.2015 tarihinde davacının sorumlu olduğu 792-L0001673 nolu krediye 100.000,00 TL ve yine 792-L0001651 nolu krediye 60.000,00 TL mahsup edilerek kapatılmış olduğu, iki kalem halindeki kredi kapatma bedelleri yeniden yapılandırma kredisinden sağlanan mahsup bedelleri ile kapatıldığı, dava dışı kredi lehtarı ve davacı tarafından haricen yatırılan herhangi bir ödeme tahsilat bulunmadığı, kapa aç mantığı altında yapılan bu işlemin gerçek anlamda bir kredi kapatma işlemi olmadığı, davacı kefilin bahse konu kapatma işleminin kendisinin yada diğer dava dışı borçlular tarafından sağlanan harici kaynakla kapatıldığını ispatlayamadığı sürece borçtan sorumlu olduğunu belirterek hesaplama yapmıştır.
12.03.2015 tarihinde yeni bir kredi sözleşmesi imzalanmıştır ve bu sözleşmede …’ in imzası yoktur. Davacı kefilin imzası bu tarihten önceki sözleşmelerdedir. 12.03.2015 tarihinde çerçeve kredi sözleşmesi imzalanmış ve 2.200.000-TL lık taksitli kredi, kredi lehtarı şirket tarafından alınmıştır. Bu kredi 17.03.2015 tarihinde hesaba geçmiş olup, alınan bu kredi yapılandırma veya şartlı kredisi olmadığına dair mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Zira; 17.03.2015 tarihinde 2.200.000-TL lık kredinin kullanılması ile hesaba 2.200.000-TL lık paranın yattığı hesap ektresinde yer almakta olup, hesaba yatan bu krediden 18.03.2015 tarihinde 100.000,00 TL ve yine aynı tarihte 60.000,00 TL ödenmiş ve davacı kefilini sorumlu olduğu kredi tamamen ödenerek kapanmıştır. Hesaba yatan bu paradan, davacı kefil vekilinin rapora itiraz dilekçesinde de belirttiği ve mahkememizce de kontrol edilip tespit edildiği üzere 30.03.2015 tarihinde 215.000,00 TL ilgilisi tarafından nakit olarak çekilmiş, 06.04.2015 tarihinde 7.865,00 TL maaş ödemesi yapılmış, 09.04.2015 tarihinde 7.775,00 TL elektrik faturası ödenmiştir. 2.200.000,00 TL’lik kredi ödenmeyen kredi sonrasındaki hesap özeti incelendiğinde hesaba yatan 2.200.000,00 TL den bankanın rapor ücretini, komisyon alacağını, kredi alacağını tahsil ettiği ve sonrasında kalan meblağı hesapta serbest bıraktığı, hesap sahibi de hesapta bulunan nakit parayı dilediği şekilde tasarruf etmiştir. 2.200.000,00 TL’lik kredi kullandırıldığında önce aynı gün kredi değerlendirme, ekspertiz raporu, proje değerlendirme ve hesap komisyon tahsilatı adı altında ödemeler banka tarafından alınmış ve kredi nakit olarak şirket hesabına yatmış olup, hesap ekstresine göre bir sonraki gün kredi kartı postan hesaba para girdisi, kredi lehtarı şirket tarafından … bank’a 165.000,00 TL ve …’a 85.000,00 TL eft yapılmıştır daha sonraki hesap akışında rotatif krediler kapatılmış ve vadesi geldiğinde ödenen taksitli kredi ödemesi yapılmıştır.
Netice olarak, banka tarafından kullandırılan 2.200.000,00 TL’lik krediden davacı gerçek kişinin sorumlu olmadığı, davacı kefilin sorumluluğunda bulunan kredi borcundan 160.000,00 TL borç kaldığı, bu kredi borcunun da 2.200.000,00 TL’lik kredi, kredi lehtarının hesabına geçtikten bir gün sonra bu dava dışı kredi lehtarı tarafından 100.00,00 ve 60.000,00 TL’lik ödemeler ile kapatıldığı ve davacı gerçek kişi kefilin bu suretle borcu kalmadığı, kullanılmış olan 2.200.000,00 TL’lik kredinin önceki kredilerin yüzdürme yolu ile devamı şeklinde yorumlanamayacağı, öyle bir durum olsa idi, 2.200.000,00 TL’lk krediden önceki bütün kredi kapamalarının kredinin hesaba aktarıldığında birbirinin devamı olan işlemler şeklinde aynı gün banka tarafından yapılması gerektiği, oysa ki 2.200.000,00 TL hesaba yattıktan sonra 100.000,00 TL ve 60.000,00 TL’lik kredi kapamaları yapılmadan önce dava dışı hesap sahibinin kendisi tarafından başka para aktarma işlemleri yapıldığı, 100.000,00 ve 60.000,00 TL’lik kredi kapama işlemlerini de bir gün sonra kendi iradesi ile yaptığı kanaatine varılarak, davacı gerçek kişinin dava konusu icra takibi dolayısıyla borçlu olmadığı, bu doğrultuda birleşen (icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin) dosyada da davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın kabulü ile, davacının …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası ve bu dosyaya konu GKS’ler sebebiyle borçlu olmadığının tespitine,
2-Birleşen … ATM’nin … esas sayılı dosyası ile açılan davanın reddine,
3-Birleşen dosya yönünden davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
4-Asıl dava yönünden;
a-Alınması gerekli 102.465,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 25.616,25 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 76.848,75 TL eksik harcın davalı bankadan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 25.678,45 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 221,00 TL ve bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 26.699,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
c-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 85.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Birleşen dava yönünden;
a-Alınması gerekli harç 59,30 TL olup, peşin alınan 54,40 TL nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın birleşen dosya davacısı bankadan alınarak hazineye aktarılmasına,
b-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacı bankadan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 25.034,37 TL vekalet ücretinin davacı bankadan alınıp davalıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/12/2021

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza