Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/133 E. 2022/885 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/133 Esas
KARAR NO:2022/885

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:21/02/2020
KARAR TARİHİ:19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … Dış Ticaret Pazarlama ve San.Ltd.Şti.’nin (…) ithalat ve ihracat işi ile iştigal ettiğini, …’nın, merkezi Çin’in … Kentinde yer alan dava dışı … Co.Ltd. (…) ile konusu A4 kağıt satışı olan bir sözleşme akdettiğini, … ile dava dışı … arasındaki kağıt sözleşmesine konu olan 5 konteynerde 8.000’er paket A4 kağıdının satış bedeli olarak 74.000,00 USD kararlaştırıldığını, ayrıca satış sözleşmesinin ödeme yöntemi olarak akreditif (L/C Letter of Credit at sight) şeklinde belirlendiğini, müvekkil …’nın, dava dışı … firmasına olan borcunu ifa etmek için davalı …Ş. (…) nezdinde akreditif hesabı açtığını ve açılan akreditif hesabının L/C at sight şeklinde olduğunu ve akreditif işleminde, akreditif ilişkisinin lehdarı kendi ülkesinde bulunan ihbar bankasına gerekli belgeleri ibraz ettiğinde, başka bir vade beklemeden ödemesini alabildiğini, dava dışı … firmasının, akreditif süresi içinde gerekli belgeleri ibraz ettiğini ve bu belgelerin … tarafından incelenirken, bir nüshasının da müvekkil şirket ile paylaşıldığını, bu belgelerde yer alan menşei şahadetnamesinin usulüne uygun düzenlenmediğini, bilhassa menşei şahadetnamesini düzenleyen firmanın, satıcı firma olan … firmasından farklı olduğunu, bu sebeple ödeme yapılmaması gerektiğini, ayrıca “…” başlıklı ithalatçı kayıt formunda malların Çin’den Pakistan ile Birleşik Arap Emirlikleri’ne ihraç edileceğinin yazıldığını, oysa malların ihraç noktasının Türkiye olduğunu, müvekkilin malları Türkiye’den teslim aldığında ise konteynerlerden kağıt yerine beyaz bir toz çıktığını, yapılan tetkiklerde bu beyaz tozun tuz olduğunun tespit edildiğini, ortada bir usulsüzlük olduğunun menşei şahadetnamesinden anlaşıldığını, davalı bankanın bu hususları tespit ederek ödeme yapmaması gerektiğini, oysa bankanın, akreditif alacaklısı olan satıcı firma tarafından ibraz edilen bu belgelerin akreditif talimatına uygun olup olmadığını incelemek zorunda olduğunu, somut olayda akreditif şartlarına uygun İnceleme yapılmış ancak incelenen belgelerin usulüne uygun olmadıkları, yani ihraç yerinin Türkiye haricinde bir yer göründüğü ve menşei şahadetnamesinin satıcıdan başka bir firma olduğunun göz ardı edildiğini, …’ün, özen yükümlülüğündeki bu eksiklik sebebiyle müvekkilinin zarara uğramasına sebep olduğunu, sonuç olarak bankanın akreditif belgelerini özensiz inceleyerek 74.000,00 USD ödeme yapması neticesinde doğan zarardan kendisinin katlanması gerektiğini ve müvekkilin hesabından alınan 74,.000,00 USD’nin şimdilik fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 20.000,00 TL’nin müvekkile ticari faizi ile birlikte iadesine, bu talep kabul edilmezse, bir dolandırıcılık mağduru olan müvekkile, gerekli hukuki girişimlerin başlatılabilmesi için lehtar … şirketi hakkında …’ün elinde olan bilgilerin taraflarına paylaşılmasına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 01.03,2019 tarihinde, Çin’in … şehrinde bulunan ….Ltd.’den gerçekleştireceği ithalat işleminden doğan para borcunu ifa etmek amacıyla müvekkil banka nezdinde … referanslı akreditif hesabı açtığını, davacı tarafından müvekkil bankada açılan akreditifin UCP 600 (Latest Version) (Akreditife İlişkin Birörnek Usuller ve Uygulama Kuralları 2007 Revizyonu ABK) hükümlerine tabi olarak açılmış bir akreditif olduğunu, bu kuralların, akreditif şartlarıyla açıkça değiştirilmedikleri veya uygulama dışı bırakılmadıkları sürece akreditifin bütün tarafları için bağlayıcı olduğunu, akreditifin kullanım şeklinin “görüldüğünde ödemeli” (…/C) olarak belirlendiğini, görüldüğünde ödemeli akreditifte, akreditif talimatında belirtilen vesaiklerin lehdar tarafından bankasına ibraz edilmesi karşılığında valör tarihi dikkate alınarak lehdara ödeme yapılması gerektiğini, 08.04.2019 tarihinde lehtar … Co.Ltd. tarafından, 40.000 paket 80 gr …… A4 Fotokopi kağıdının ithalatına dair vesaikin ibraz edildiğini, aynı gün içerisinde müvekkil banka tarafından davacı şirkete vesaikin incelenmek üzere sisteme alındığı ve vesaiklerin uygun bulunması halinde, en geç 12.04.2019 tarihinde ödemesinin yapılacağına ilişkin mail gönderildiğini, 09.04.2019 tarihinde ise vesaikin uygun olduğu ve en geç 12.04.2019 tarihine kadar akreditif açılış talimatında belirtilen 74.000,00 USD’nin akreditif hesabında bulundurulması gerektiği bilgisinin iletildiğini, davacının, müvekkil bankadan vesaiklerin uygun bulunduğuna ilişkin bildirimi alması akabinde, müvekkil banka ile iletişime geçerek, malların gümrükten çekilmesinin akabinde ödeme yapılmasını talep ettiklerini, davacı şirketin ABK kurallarına aykırı ileri sürmüş olduğu bu talep müvekkil banka tarafından dikkate alınarak, muhabir bankaya ödemenin 20.05.2019 tarihine ertelenmesinin talep edildiğini, ancak muhabir bankanın bu talebi kabul etmediğini ve uygun vesaiklaein ibraz edilmesi nedeniyle ödemenin 12.4.2019 tarihinde yapılmasını talep ettiğini, bu sebeple davacı tarafından verilen ödeme talimatı da dikkate alınarak, akreditif bedelinin ödendiğini, İthalat konusu malın transferinin gerçekleşmesi ve gümrükten çekilme işleminin tamamlanması sonrasında, davacı tarafın müvekkil bankaya başvurarak malın kusurlu çıktığını ve ödenen paranın iadesini talep ettiğini, ancak lehdar akreditif şartlarında ibrazı talep edilen belgeleri, akreditif vadesi içerisinde tam ve eksiksiz olarak ibraz etmesi halinde, akreditif ile kararlaştırılan bedeli talep etme hakkına sahip olduğunu, bu nedenle uygun vesaiklerin ibraz edilmesi sonucunda müvekkil banka tarafından yapılan ödemenin iadesinin mümkün olmadığını, müvekkil bankanın ABK ve Uluslararası Standart Bankacılık Uygulamalarına riayet ederek gereken özen ve dikkati gösterdiğini, davacının dava dilekçesinde talimatlara aykırı olduğunu iddia ettiği Menşei Şehadetnamesi ile İhracatçı Kayıt Formunun ((Exporter Registry Form) akreditif metninin 46A maddesinde belirtildiğini ve “diğer belgeler” kategorisinde yer aldığını, belgelerin sıkı bir şekilde bağlılık ilkesi gereğince, ibraz edildikleri banka tarafından belgelerin talimatta zikredilen belgeler olup olmadıkları, talimatta belirtilen şartları içerip içermedikleri ve zamanında ibraz edilip edilmedikleri durumlarını kapsadığını, ISBP (İnternational Standart Banking Practice) adlı rehberin Madde L6’da “Bir menşe sertifikası, akreditif lehdarından veya ibrazı şart koşulan diğer herhangi bir belgede yükleten (shipper) olarak gösterilen taraftan farklı bir kişi veya kuruluşu, malı gönderen (consignor) veya ihracatçı (exporter) olarak gösterebilir” şeklinde belirtildiğini, bu nedenle davacı tarafın iddia etmiş olduğu Menşei Şehadetnamesindeki Exporter bölümünün farklı bir şirketin isminin Elkredilgiâ olmasının, ISBP kurallarına aykırılık teşkil etmeyeceğini ve müvekkil bankanın akreditif belgeleri üzerindeki gerekli incelemeyi yapmadığını göstermediğini, Akreditif amiri ile lehtar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, edimlerin uygun bir şekilde ifa edilmesine rağmen, akreditife uygun belgeler olmadan ödeme yapılmayacağı gibi, aksi bir durumda belgelerin akreditif talimatında belirtildiği şekilde uygun olarak ibraz edilmesi halinde ise bankanın ödeme sorumluluğunun doğacağını, davaya konu uyuşmazlıkta akreditife konu malların ayıplı olması nedeniyle, müvekkil bankaya herhangi bir kusur ya da sorumluluk yüklenemeyeceğini, çünkü müvekkil bankanın ödeme yükümlülüğünün, akreditife ilişkin evrakların doğru bir şekilde ibrazı halinde doğduğunu tüm bu nedenlerle davacı tarafından açılan davanın reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderinin davacı tarafa tefhimine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, taraflar arasındaki akreditif ilişkisi çerçevesinde özen yapıldığı bildirilen ödeme sebebiyle davacının zararı bulunup bulunmadığı varsa bunun tazminine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; Akreditif işlemlerinin davalı tarafça mevzuatlara uygun olarak yerine getirilip getirilmediği, davacının zararının oluşup oluşmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava, taraflarca ihtarnameler, sözleşmeler, şahadetname, faturalar, tutanaklar, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi deliline dayandırılmıştır.
İddia, savunma, taraflarca sunulan deliller, mahkememizce celp edilen deliller hepsi birlikte değerlendirilerek rapor sunmak üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetince düzenlenen raporda özetle ;
Bankacılık İşlemleri Yönünden İnceleme ve Değerlendirme : Davalı banka tarafından dava dosyasına sunulan belgeler incelendiğinde; davacı … Dış Ticaret Pazarlama ve San.Ltd.Şti. tarafından İthalatçı olarak 26.02.2019 tarihinde düzenlenen Akreditif Açtırma Talimatı ile İhracatçı … ….Ltd, lehine, 74.000,00 USD tutarlı, teyitli “at sight akreditif” açılması talimatı verildiğini, Akreditif Vadesi’nin 12.5.2019 ve Son Yükleme Tarihi’nin 02.04.2019 olduğu, Teslim Şeklinin CIF ve ithal edilen malın 80 gr …… A4 Fotokopi Kağıdı olduğunu, Talimatın 46A İstenen Belgeler kısmında; Ticari Fatura, Menşe Şehadetnamesi ve Konşimento, Diğer Belgeler kısmında; Koli Listesi ve Çeki Listesi, Özel Şartlar bölümünde ise Analiz Belgesi, İhracat Kayıt Formu ve Üretici Sertifikası talep edildiğini, davalı banka tarafından 01.03,2019 tarihinde, muhabir … aracılığıyla dava dışı ihracatçı şirket lehine, akreditif açtırma talimatında belirtilen şartlarda … Referans No.lu, 74.000,00 USD tutarlı “at sight akreditif” açıldığını, söz konusu akreditif swift mesajında davacı şirketin kaşe ve imzası ile uygunluk verildiğinin görüldüğünü, Dava konusu akreditif “at sight” Vesaik İbrazında Ödemeli Akreditif olarak açıldığını, bu ödeme şeklinde, akreditifte şart koşulan belgelerin ibraz edilmesi ve bu belgelerin amir banka tarafından uygun bulunması üzerine, akreditif bedelinin hemen ödenmesinin gerektiğini, dava konusu akreditif işlemine aracılık eden muhabir … tarafından, davalı bankaya gönderilen 01.04.2019 tarihli swift mesajla ihracatçı tarafından akreditifte şart koşulan vesaiklerin sunulduğunun bildirildiği ve 74.000,00 USD’lık akreditif bedelinin swift mesajda belirtilen banka hesabına transfer edilmesinin talep edildiği anlaşıldığını, davacı ithalatçı tarafından davalı bankaya hitaben düzenlenen 15.04.2019 tarihli talimat ile davacıya ait …-102 nou hesabından, … referans no.lu akreditif için 74.000,00 USD ödemenin yapılması talimatı verildiği ve davalı banka tarafından da muhabir bankanın … Mellon nezdindeki hesabına 15.04.2019 tarihinde 74.000,00 USD tutarında para transferi yapıldığı tespit edildiğini,
Dış Ticaret İşlemleri Yönünden İnceleme ve Değerlendirme: UCP (…) (…’nin Belgeli Kredilere (akreditif) İlişkin Uluslararası bir örnek Kuralları) Kapsamında Tartışma konusu durum iki rezerv konusu ile ilgili olduğunu, Menşe belgesi ile ilgili olarak davacının savunması haklı olmadığını, zira referans verdiği ISBP’nin L6 maddesini kendisini desteklemediğini, davacı firmanın iddiasının değil, bankanın savunmasının haklı olduğunu, nihai taktirin mahkemede olacağını, Akreditifte istenen bir belgenin akreditif şartlarına ve dolayısıyla UCP’ye uygun olup olmadığının ileri sürülmesi olduğunu, davacının iddiasının belgenin rezevli olduğu yani içerisindeki bazı bilgilerin diğer belgelerdeki bilgiler ile uyumlu olmadığı (ters düştüğü) yönünde olduğunu, Bankanın savunması; İhracatçı Kayıt Formunun (Exporter Registry Form) akreditif metninin ASA maddesinde belirtildiğini ve “diğer belgeler” kategorisinde yer aldığını, belgelerin sıkı bir şekilde bağlılık ilkesi gereğince, ibraz edildikleri banka tarafından belgelerin talimatta zikredilen belgeler olup olmadıkları, talimatta belirtilen şartları içerip içermedikleri ve zamanında ibraz edilip edilmedikleri durumlarını kapsadığını ileri sürmekte olduğunu, burada bankanın savunması kısmen doğru olsa da tam haklı olmadığını, , zira UCP 14(d) maddesine göre belge içeriğinin diğer belgeler ve akreditif ile ters düşmemesi gerektiğini, yani akreditifte içeriği verilmeyen ve ticari, taşıma ve sigorta dışında istenen bir belge diğer belgeler kategorisinde olacağını, içeriğinde bir bilginin yer almaması sorun olmayacağını, ancak yer alması halinde mutlaka diğer belgeler ve akreditif ile ters düşmemesi gerekeceğini, diğer belgelerde ihraç edilen ülkenin Türkiye olarak tespit edilirken akreditifte istenen bir belgede Pakistan ve UAE olarak gözükmesi o belge ile yapılacak işlemlerin aksayabileceği anlamına geleceğini, “Exporter Regisrty Form”u “İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ”ler ekinde yer alan ve başvuruda kullanıları bir belgedir, bu belge üzerindeki yanlış bilgiler nedeniyle başvuru yapılamayabileceğini, bu nedenle de bu bilginin önemsiz olarak adlandırılamayacağını, somut olaya bakıldığında bu eksiklik nedeniyle firmanın zarar gördüğü bir durum beyan edilmediğini, ayrıca a firmanın belgeleri kullanmadan bu durumu tespit edip belgeleri amir bankaya iade etmesi halinde bir haklılıktan bahsedilebileceğini, oysaki firma bu belgeleri kullanarak malı çekmiş ve sonrasında malın kalitesiyle ilgili olarak mağduriyetini ileri sürmekte olacağını, böyle bir durumda akreditif altındaki tartışmanın bittiği ve dolandırıcılık veya eksiklik nedeniyle bir hak arama durumu varsa bunun satım sözleşmesi altında satıcı firmaya yöneltilmesi gerektiği düşüncesinde olduklarını, takdirin mahkemeye ait olacağını,
Sözleşme Uzmanlığı Yönünden İnceleme ve Değerlendirme :Akreditif ilişkisinde, Akreditif Bankası (davalı), satıca tarafından alıcıya satılıp teslim edilmiş olan malın satım sözleşmesine uygun olmaması veya ayıplı olmasından dolayı Akreditif Açtırana (davacıya) karşı, kural olarak sorumluluk altına girmezler. Ancak eğer Akreditif Açma Sözleşmesine (Akreditif Talimatına), malın gönderme yerinde bir bilirkişi tarafından hazırlanmış olan ve malın sözleşmeye uygunluğunu gösteren bir belgenin ibrazı karşılığında Satıcıya (İhracatçıya) ödeme yapılacağını öngören bir hükme yer verilmişse, işbu bilirkişi raporu sunulmadan ödeme yapması halinde, malın sözleşmeye uygun olmamasından veya ayıplı olmasından dolayı sorumluluk altına gireceğini, dava konusu Akreditif Sözleşmesinde (Akreditifi Talimatında) ise böyle bir hükme (kayda) yer verilmediğini, fakat Akreditif Bankası (davalı), malın tesliminden önce incelemekle yükümlü olduğu belgeleri “makul bir özenle” incelememiş olmasından dolayı Akreditif Açtırana (davacıya) karşı sorumluluk altına gireceğini, zira Akreditif İlişkisinde, Akreditif Bankası (davalı) ile Akreditif Açtıran/müşteri (davacı) arasındaki ilişkinin, vekalet akdi ilişkisi olduğu genellikle kabul edilmekte olduğunu, dolayısıyla da, Akreditif Açtıranın “özen yükümlülüğü” bulunmakta olacağını, (TBK.md.506/f.2). bu özen yükümlülüğünün gereği olarak, mal bedelini Satıcıya (Lehtara) ödemeden önce incelemekle yükümlü olduğu belgeleri, “makul bir özenle” incelemekle yükümlü olacağını, makul bir özenle incelemediği (ve dolayısıyla özen yükümlülüğünü ihlal ettiği) takdirde akreditif sözleşmesi ile üstlenmiş olduğu borcunu gereği gibi ifa etmemiş olacağını ve bundan dolayı Akreditif Açtıran (davacı) zarara uğradığı takdirde, bu zararı tazmin etmekle yükümlü olacağını, (TBK.md.112 vd.). Raporun Bankacılık ve Dış Ticaret ile ilgili bölümlerinde yapılmış olan inceleme ve tespitlere göre; davalı (Akreditif bankası), mal bedelinin ödenmesinden önce incelemekle yükümlü olduğu belgeleri “makul bir özenle incelemiş” olup, özen yükümlülüğünü ihlal etmediğini, yani özen yükümlülüğüne aykırı bir davranışta bulunmadığını, dolayısıyla da dava konusu olayda, “davalının ibraz edilen belgeleri özensiz incelemiş olması (gereği gibi incelememiş olması) yüzenden davacının zarara uğramış (sözleşmeye uygun olmayan mal teslim almış) olması” durumu söz konusu olmadığını, bu nedenle de davalının (Akreditif Bankasının), satıcının (Lehtarın) sözleşmeye uygun olmayan mal teslim etmiş olması nedeniyle davacının (Alıcının/Akreditif Açtıranın) uğradığı zararı tazmin etme yükümlülüğü altına girmediği kanaatine varıldığını, neticeten davacının davahdan, iddia ve talep ettiği gibi tazminat alacağı bulunmadığı görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Mahkememizce tarafların rapora karşı beyan ve itirazları değerlendirilmiş, yapılan itirazlar da irdelenerek ek rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişi heyetine yeniden tevdi edilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle; tarafların kök rapora yapmış olduğu itirazlar ve tüm dosya kapsamı ile değerlendirme yapıldığını, yapılan inceleme neticesinde kök Raporlarında belirtilen görüşleri özünde bir değisiklik bulunmadığı yönündeki görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Somut olayda, dava konusu akreditif işlemine aracılık eden muhabir … tarafından, davalı bankaya gönderilen 01.04.2019 tarihli swift mesajla ihracatçı tarafından akreditifte şart koşulan vesaiklerin sunulduğunun bildirildiği ve 74.000,00 USD’lık akreditif bedelinin swift mesajda belirtilen banka hesabına transfer edilmesinin talep edildiği, davacı ithalatçı tarafından davalı bankaya hitaben düzenlenen 15.04.2019 tarihli talimat ile davacıya ait …-102 nou hesabından, … referans no.lu akreditif için 74.000,00 USD ödemenin yapılması talimatı verildiği ve davalı banka tarafından da muhabir bankanın … Mellon nezdindeki hesabına 15.04.2019 tarihinde 74.000,00 USD tutarında para transferi yapıldığı, bu eksiklik nedeniyle firmanın zarar gördüğü bir durum beyan edilmediği, firmanın bu belgeleri kullanarak malı çekmiş ve sonrasında malın kalitesiyle ilgili olarak mağduriyetini ileri sürdüğü, böyle bir durumda akreditif altındaki tartışmanın bittiği ve dolandırıcılık veya eksiklik nedeniyle bir hak arama durumu varsa bunun satım sözleşmesi altında satıcı firmaya yöneltilmesi gerektiği, davalı (Akreditif bankası), mal bedelinin ödenmesinden önce incelemekle yükümlü olduğu belgeleri makul bir özenle incelediği, özen yükümlülüğünü ihlal etmediği, dolayısıyla da, dava konusu olayda, “davalının ibraz edilen belgeleri özensiz incelemiş olması (gereği gibi incelememiş olması) yüzenden davacının zarara uğramış (sözleşmeye uygun olmayan mal teslim almış) olması” durumunun söz konusu olmadığı, bu nedenle de davalının (Akreditif Bankasının), Satıcının (Lehtarın) sözleşmeye uygun olmayan mal teslim etmiş olması nedeniyle davacının (Alıcının/Akreditif Açtıranın) uğradığı zararı tazmin etme yükümlülüğü altına girmediği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 341,55 TL peşin harcın mahsubu ile geri kalan 260,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin(e duruşma) yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır