Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/119 E. 2021/520 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/119 Esas
KARAR NO:2021/520

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/02/2020
KARAR TARİHİ:29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, taraflar arasında 16/08/2017 tarihli GKS imzalandığını, bu GKS sebebiyle müvekkilinden Periyodik Hizmet Komisyon Ücreti adı altında 13.650,00 TL kesinti yapıldığını, müvekkilinin bu kesintiye itiraz ettiğini, sözleşmede bu konuda bilgilendirme yapılmadığı yapılması halinde kredi kullanımının yapılmayacağını, huzurdaki davanın açılarak haksız olarak kesilen 13.650,00 TL alacağın, 16/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini, davalının dava açılış tarihi itibariyle haksız olarak kesintiler yapmasının önüne geçilmek üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının tacir sıfatı bulunduğunu, tüketici hukukundan kaynaklanan hakların tacirlere uygulanamayacağını, davacının haksız kesinti olarak iddia ettiği komisyonun imzalanan sözleşmenin 8.1 inci maddesinde yazdığını, bankaların kesintilerine ilişkin yasal düzenlemeler ışığında belirlenen bu komisyon ücretinin yasal olduğunu, davacının krediyi kullanırken kendisine verilen sözleşme hükümlerini okuyarak imzaladığını bu sebeple kredi kullanımı sonrasındaki kesintilere itiraz etmesinin haksız olduğunu, bu sebeplerle davanın reddini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Dosya mahkememizce reesen belirlenen bankacılık konusunda uzman bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması istenmiş olup bilirkişi raporunda ” Uyuşmazlık konusu kredi, … A.Ş. kefaleti ile kullandırılan, orta vadeli taksitli ticari kredidir. Davalı Banka’nın GKS’nin 8.1.maddesi, ‘periyodik hizmet komisyonu’ adıyla bir ücretin talep edilebileceği detayını içermemektedir. Banka’nın GKS’nin 8.1.maddesinde yer alan, ‘yetkili mercilere bildireceği her nevi komisyonları uygulayabileceğine’ ilişkin düzenlemeden hareketle, sözleşme imzalanırken var olmayan “periyodik hizmet komisyonu’ adıyla bir ücret talebi TCMB’nin 2020/4 sayılı Tebliği’ne uygun değildir. … A.Ş.’nin, 2019 yılında, bu krediye kefaletinden dolayı bankadan ‘komisyon’ talep etmiş olması halinde, davalı Banka, ödediği komisyon miktarı kadar bir komisyonu davacıdan tahsil edebilecek olmakla birlikte, Bankanın buna ilişkin sunduğu bir belge ve iddiası bulunmamaktadır. Davalı Banka’nın davacıdan Periyodik Hizmet Komisyonu talep edemeyeceği ve 3095 sayılı Kanunun 2.maddesinin 2.fıkrasına göre, 13.650-TL’sının davacı hesabından tahsil edildiği 16.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek TCMB’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden temerrüt faizi ile birlikte davacıya ödemesi gerektiği değerlendirilmektedir.” şeklinde raporunu sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi nedeniyle davacı hesabından haksız olarak çekildiği iddia edilen komisyon tutarının iadesine yönelik alacak davasıdır.
Bankanın ,orta vadeli kredi kullandırırken ,başlangıçta öngörülmediği anlaşılan bir ücreti,PHK adıyla talep edip edemeyeceği uyuşmazlığın konusudur. Taraflar arasında imzalanan sözleşme incelendiğinde davalının “periyodik hizmet komisyonu ” alacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı görülmektedir. Diğer taraftan TCMB -2020/4 sayılı Tebliğinde EK-1 olarak belirtilen kalemler arasında dava konusu komisyon yer almamakla beraber yine aynı tebliğin aynı ekinde “…,ancak üçüncü kişilere ödenmek durumunda kalınan tutarların müşteriye aynen yansıtılabileceği ” kabul edilmiştir.
Yukarıdaki bilgiler ışığında dosya incelendiğinde davalı bankanın , kredi borçlusuna kullandırdığı orta vadeli kredi için sözleşmede kararlaştırılan edim dışında ve bu edime ek olarak somut bir hizmet verdiğine ilişkin iddia ve delil sunmamakla beraber davacının da sözleşmedeki yükümlülüklerini süresinde yerine getirdiği ve buna ilişkin bir uyuşmazlığın da söz konusu olmadığı anlaşılmakla bilirkişi raporunun da denetime elverişli , gerekçeli olduğu , dava konusu komisyon kesintisinin haksız olduğu davacının iddia ve taleplerinin yerinde olduğu tahsil edilen komisyon tutarının iadesine yönelik davacı talebinin kabul edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmış olmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulün ile 13.650,00 TL alacağın 16/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 932,43 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 233,11 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 699,32 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 233,11 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti 851,00 TL olmak üzere toplam 1.084,11 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf olu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/09/2021

Katip …

Hakim …