Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/714 E. 2022/981 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/714 Esas
KARAR NO :2022/981

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:30/12/2019
KARAR TARİHİ:28/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı ile müvekkili şirket arasında 2000 yılından beri devam etmekte olan nakliye hizmetlerinin görülmesine yönelik ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki uyarınca müvekkilinin kendi üzerine düşen edimi gereği gibi yerine getirdiğini ve hizmetlerinin karşılığı faturaların davalıya iletilmiş olmasına rağmen taşıma/nakliye hizmetlerinin karşılığı olan faturalar ve gayrimenkul kirasına ilişkin kira bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, taraflar arasında yürütülen ticari iş gereği tutulan cari hesapta müvekkili şirketin davalıdan muaccel alacağı bulunduğunu, cari mutabakata rağmen davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması, konkordato davasının feragat nedeniyle reddedilmesi, kesin mühletin sağladığı tedbirlerin kaldırılması ve borçlu şirket yetkililerine hiçbir şekilde ulaşılamaması dolayısıyla müvekkili şirketin alacağının tehlikeye düştüğünü, müvekkili şirket tarafından yapılan başvuru sonucu ihtiyati haciz kararı alındığını, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına istinaden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek davanın kabulüne, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dava dilekçesindeki tüm iddia ve talepleri reddettiklerini, müvekkili şirketi davacıya muaccel herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın, müvekkil şirkete vermiş olduğu 02/11/2019 tarihli bildirimde “ … Lojistik A.Ş. ile aramızda olan cari hesaplar konusunda mutabakat sağladık. Firmanın yapacağı ödemeler ile ilgili olarak konkordato süreci kabul ediyor ve destekliyoruz” şeklinde bildirimde bulunduğunu, davacı tarafın bu açık beyanı ile borcun konkordato kesin mühletinin sona ermesinden sonra 3″er aylık vadeler halinde ödeneceğini kabul ettiğini, dava dilekçesinde belirtilen İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyasından verilen İhtiyati haciz kararının 16.01.2020 tarihli karar ile kaldırıldığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafça, davalıya sunulan taşıma hizmeti kapsamında oluşan davacı alacağının tahsili amacıyla başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizin 07/01/2021 tarihli ara kararı uyarınca tarafların iddia ve itirazları, taraflar arasındaki (davacı tarafından davalıya verilen taşıma hizmetine ilişkin ticari ilişki kapsamında yapılan iş ve işlemler), yapılan ödemeler, sunulan deliller, icra dosyası değerlendirilerek, davacı tarafça davalıya taşıma hizmeti verilip verilmediği, verilmiş ise bu tayıma hizmetinden kaynaklanan alacağının olup olmadığı, davacı tarafça icra dosyasında talep edilen alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporunda özetle;
“Davacı tarafa ait tutulması zorunlu olan 2018 ve 2019 yılı Yevmiye, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, davalı defterlerinin sahibinin lehine delil vasfının bulunduğu,
Huzurdaki davada takdir ve karar tamamen Sayın Mahkemenizde olmak üzere davacı tarafın ticari defterlerine göre 24.564.517,23 TL alacaklı olduğu,
Davalı taraf … Lojistik A.Ş. Konkordato Komiserleri Kesin Mühlet 6. Raporunda belirtilen alacaklı ve borçlu beyanları aynı olmakla beraber komiser heyetinin tespiti 14.100.670,24TL alacaklı olduğu,
Dosya içeriğine sunulan ve taraflarca imza ve kaşelenmek suretiyle onaylı Araç Kiralama Sözleşmesi ve detaylarının irdelendiği,
İlgili sözleşmenin konusunun davalı tarafın, davacı ve davacının müşterilerine yönelik vereceği taşıma, taşımaya bağlı olarak istifleme-boşaltma vb. lojistik öperasyon faaliyetlerini kapsadığı, bu hususun sözleşme 1. Sayfası konusu ve tedarikçi olarak sözleşmeye kayıtlı-onaylı davalının yükümlülüklerinden anlaşıldığı,
Sözleşme kapsamında davalı yanın 46 aracını bu süreç için ayırdığının belirtildiği,
Bu sözleşme detayları gözetildiğinde davacı … işletmesinin Hizmet Alan, davalı … işletmesinin ise Hizmet Veren sıfatına sahip olduğu, dolayısıyla Hizmet veren tarafın verdiği hizmet karşılığında fatura kesmek suretiyle ücret talep edebileceği, davalı yanın bu sözleşme uyarınca davacının alt taşıyıcısı olduğu,
Davacı yanca sunulan 11.02.2019 tarihli ve … Numaralı fatura toplam 2.460.665,71 TL bedelli fatura içeriğinde listelenmiş şekilde her biri farklı taşımalara ait, … Emtüası taşımalarına ilişkin faturalar olduğunun gözlendiği,
Ancak davacı yanın iddiaları ve beyanları gözetildiğinde, Hizmet Alan taraftan çok Hizmet Veren tarafın kendileri olduğunu, taşıma işini fiilen kendilerinin yürüttüğünün belirtildiği, dosyaya sunulan sözleşme içeriğinin aksi durumu işaret ettiği,
Sözleşme-iddialar arasındaki çelişkinin giderilmesi, sözleşme-fatura içeriği taşımalar arası organik bağ olup olmadığı, 11.02.2019 tarihli fatura içeriğindeki taşımaların fiilen davacı yanca gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine dair yerinde inceleme doğrultusunda sorgulama yapıldığı,
TTK Md.856, Md.858/1-2, Md.857 ve KTY Md.4 Taşıma Senedi tanımlamaları doğrultusunda bu sorgulamayı aydınlatabilecek nitelikteki taşıma senedi, taşıma kayıtları, araç listeleri, sevk irsaliyeleri vb. detayların davacı adresinde sorgulandığı ancak herhangi bir veri sunulamadığı,
Dolayısıyla fatura konusu taşımalara ilişkin;
© Davacı taraf ile davalı taraf arasındaki sözleşme kapsamında yapılan taşımalar olup olmadığı,
© Davacı yanın 11.02.2019 tarihli faturadaki taşımaları fiilen gerçekleştirdiğine ve 5.5. numaralı başlığın son kısmında belirtilen maddelere ilişkin tüm soruların ispata muhtaç kaldığı”, şeklinde değerlendirmeler yapmışlardır.
Mahkememizin 31/01/2022 tarihli celse ara kararı uyarınca mevcut bilirkişi heyetine taşıma hukuku bilirkişisi Turkay Özdemir’in de dahil edilerek, (davacı vekilinin açıklamalarına göre dava dilekçesi ekindeki sözleşmenin dava konusu alacak ile ilgili olmadığı da gözetilerek), …. ASCM dosyasına konu olan Vergi Usul Kanunu’na muhalefet eylemlerinin mahkememiz dosyasındaki talebe ve taraflar arasındaki ticari ilişkiye etkisinin olup olmayacağının da irdelenmek suretiyle, taraf vekillerinin kök rapora karşı sundukları beyan ve itirazların değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine şeklinde karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle:
“Ticari defterlerin kanuna, muhasebe usul ve standartlarına (TTK m.64 vd) olduğu yönünden denetimin sayın mahkeme tarafından yapılabilmesi için defter kayıtlarının dayanak belgelerinin incelenmesi ve tespit edilmesinin, özellikle kök raporun hazırlandığı an itibari ile dosyanın durumu ve incelemeyi yapan kişinin muhasebe uzmanı olması bakımından yerinde olduğunun değerlendirildiği,
Nihai noktada davacı yan vekilinin dava dilekçesine eklediği araç kira sözleşmesi ve işyeri kira sözleşmesinden oluşan iki sözleşmenin de huzurdaki davaya konu edilen alacağın dayanağı olmadığını açık bir şekilde ifade ettiği ve alacağını cari hesap mutabakatlarına dayandırdığının anlaşıldığı;
Cari hesap mutabakatlarının TBK m.18 kapsamında mücerret bir borç ikrarı olduğu, ayrıca davacının davalı şirket tarafından itiraza uğramayan faturaları (TTK m.21/2), yine bir ay içinde itiraza uğramayan cari hesap özeti (TTK m.94/2) gereği davacı şirket lehine oluşan 24.564.517,23 TL alacak bakımından aksini ispat yükünün davalı şirket üzerinde olduğu,
…. ASCM dosyasına konu olan Vergi Usul Kanununa muhalefet eylemlerinin, huzurdaki dava dosyasındaki talebe ve taraflar arasındaki ticari ilişki bakımında yapılan tespitler üzerinde bir etkisi olmadığı, ancak ilgili ceza, vergi ve SPK yasalarının öngördüğü yaptırımların taraf şirketler ve/veya diğer ilgililer üzerinde uygulanmasının ilgili kurumların görev alanına girdiği,
Sair yönlerden kök raporda değişikliğe gidilmesine gerek olmadığı”, şeklinde kanaat bildirmişlerdir.

Davacı vekili tarafından aşamalarda sunulan beyanlara göre dava konusu olan (cari hesap kayıtlarında yer alan 24.564.517,23 TL’nin) 24.562.576,75 TL’sinin davacı tarafın davalıya sunduğu taşıma hizmetine ilişkin olduğu iddiası kapsamında, dava dilekçesi ekinde yer alan cari hesap kayıtlarında yer alan bütün kalemlerin ve bu kalemlerin dayanağı belgelerin tek tek tespit edilip incelenerek, sadece davacı tarafından davalıya sağlanan taşıma hizmetine ilişkin olan fatura ve ödeme kayıtlarının tespit edilerek, taşıma hizmetinden dolayı takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalıdan ne kadar alacağı olduğunun belirlenmesine dair ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler ikince ek raporda “Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf vekillerinin sair dilekçe ve beyanları, uzman görüşü,
kök rapor, tüm dosya içeriği ve taraf vekilleri tarafından kök rapora yapılan itirazların
incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucu; Sair yönlerden 1. Ek raporda değişikliğe gidilmesine gerek olmadığı” şeklinde değerlendirme yapmışlardır.
Davalı taraf …. ASCM dosyasına konu olan Vergi Usul Kanununa muhalefet eylemlerinin mahkememizdeki alacak talebine etkisi olduğunu ileri sürmüş ise de, bilirkişi incelemesinde huzurdaki dava dosyasındaki talebe ve taraflar arasındaki ticari ilişki bakımında yapılan tespitler üzerinde bir etkisi olmadığı, ancak ilgili ceza, vergi ve SPK yasalarının öngördüğü yaptırımların taraf şirketler ve/veya diğer ilgililer üzerinde uygulanmasının ilgili kurumların görev alanına girdiği belirtilmiş olup, bu değerlendirmeler mahkememizce de yerinde görülerek, davalı tarafın ileri sürdüğü bu hususlar dikkate alınmamıştır.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre, taraflar arasında taşıma ilişkisine dair ticari ilişkiler bulunduğu, mahkememizde görülen davaya konu icra takibi ile, davacının davalı için yaptığı taşımalara ilişkin cari hesap alacağının talep edildiği, bu hususta aralarında cari hesap mutakabatı olduğu, cari hesap mutabakatlarının TBK m.18 kapsamında mücerret bir borç ikrarı olduğu, ayrıca davacının davalı şirket tarafından itiraza uğramayan faturaları olduğu, yine bir ay içinde itiraza uğramayan cari hesap özeti bulunduğu, bu bağlamda davacı şirket lehine 24.564.517,23 TL alacak olduğu, bu durumun aksinin davalı tarafından ispat edilemediği görülmekle, davacının dava dilekçesindeki açıklamaları uyarınca talep miktarı ile bağlı kalınarak itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın (dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak) KABULÜ ile, davalının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 24.562.576,75 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-24.562.576,75 TL asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
3-Belirlenen toplam alacak miktarının %20’si olan 4.912.515,35 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 1.677.869,61 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 296.644,82 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.386.224,79 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 296.695,62 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 171,60 TL ve bilirkişi ücreti 6.750,00 TL olmak üzere toplam 303.617,22 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 483.625,77 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/11/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza