Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/686 E. 2021/226 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/310 Esas
KARAR NO:2021/101

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:15/09/2014
KARAR TARİHİ:08/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle Müvekkili bankanın … mahallesi şubesinde Şef Yardımcısı …’ın şube nezdinde mevcut müşterilere ait mevduat ve yatırım hesaplarından yaptığı usulsüz işlemlerle zimmetine para geçirdiğini ve müvekkili bankayı zarara uğrattığını, daha sonra söz konusu hesaplara yapılan tahsilatlarla müvekkili banka müfettişlerince düzenlenen soruşturma raporuna göre miktarın 218.161.304.728 TL olduğunun tespit edildiğini, diğer davalıların ise …’ın eylemlerini gerçekleştirmesi sırasında çeşitli görevlerde bulunduklarını ve görevleri gereği kontrol görevini yerine getirmemelerinden dolayı ihmal derecelerine göre dava konusu borcun ödenmesinden sorumlu olduklarını, …’ın banka kayıtlarına göre 30.09.2003 tarihi itibariyle 215.713.226.585 TL’sine inen banka zararının anılan kişinin söz konusu hesaplardan zimmetine geçirdiği tarihler itibariyle yapılan hesaba göre dava tarihi itibariyle faizli tutarının 530.667.837,334 TL olduğunu, açıklanan nedenlerle; davalı …’dan 215.713.226.585 TL anapara, 299.956.772.142 TL faiz, 14.997.838.607 TL BSMV olmak üzere toplam 530.667.837.334 TL’nin, davalılardan … ve …’dan 114.953.578.447 TL’nin, davalılardan …, …’den 2.717.986.655 TL’nin müşterek ve müteselsilen ve davalılardan … 388.2836.808 TL’nin, davalılardan …’den münferiden 2.868.985.914 TL’nin tüm davalılardan dava tarihi itibariyle 3095 sayılı kanunun 2/3, 4489 sayılı kanunun 2/2 maddeleri uyarınca hesaplanacak faiz, BSMV, masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bilahare davacı taraf vekilince 10.02.2020 tarihli duruşmada “davalılardan …’in vefat etmiş olması nedeniyle sorumluluğunun kaldırılmasına, … ve …’in (Ayrılan dosyadaki davalılar) mali sorumluluklarının bir maaş tutarı yani 4.732,48 TL’ye indirilerek ve davalılardan …’in ise mali sorumluluğunun bir maaş tutarı olan 1.777,50 TL’ye indirilerek, … yönünden ise davanın tamamen kabulüne”, karar verilmesi yönünde talepte bulunduğu, feragat yetkisinin olup olmadığına ilişkin verilen süre üzerine davacı asil banka genel müdürlüğünce mahkememize sunulan 26.02.2020 tarihli dilekçede aynen “… Mah. … Şubesi eski yönetmesi …’in vefat etmesi sebebiyle mali sorumluluğunun kaldırılmasına, … Mah. … Şubesi eski müdürü …’in mali sorumluluğunun 4.732,48 TL(1 maaş tutarı), … Mah. … Şubesi eski müdürü …’un 4.732,48 TL(1 maaş tutarı),’ye indirilerek, … Mah. … Şubesi eski Veznedarı … … mali sorumluluğunun 1.777,50 TL (1 maaş tutarı)’ye indirilerek devam etmesine” şeklindeki yazıları uyarınca davalılardan … yönünden taleplerinden zımni olarak feragat ettikleri, diğer dosyanın tefrik edilen müdürler … ve … ile bu dosyanın davalısı … hakkındaki taleplerin ise daraltılarak bir kısmından zımnen feragat ettiklerine ilişkin dilekçe sundukları anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalılar …, …, … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın müvekkilleri açısından zamanaşımına uğradığını, müvekkilleri açısından davanın reddinin gerektiğini, dava konusu yapılan ve davalı … tarafından zimmete para geçirme suretiyle oluşan banka zararının müvekkillerinden istenebilmesi için dava açılması koşulu öncelikle asıl fail … adına aşınmış bir aciz vesikasına bağlı olduğunu, dava dilekçesinde veya dosyaya sunulan davacı delilleri arasında böyle bir aciz vesikasından söz edilmediğini ve ibraz edilmediğini, müvekkillerinin olayın meydana gelmesinde hiç bir şekilde kusur ve ihmallerinin olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dosyanın mahkememizin … E.sayılı dosyasından davalılar … ve … yönünden tefrik edilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi kurulu 25/07/2014 tarihinde sundukları raporda özetle;
“Banko-Vezne işlemlerinin personelin alıştırılması için belirlenen ümitlerin üstünde yapılan işlemler nedeniyle davalılardan müdür …, müdür … ve yönetmen(ölü) … (varisleri) için yüzeysel olarak sadece limit üstü işlem yapılması sonucu malen sorumlu tutulmaları talebinin yerinde görülmediği,
Müdür … ve müdür … tarafından yapılan iş bölümü cetvelinde Şef Yardımcısı …’ın; Ticari mevduatlar .Bankalar, Resmi Daireler,Tasarruf Teşvik, Havale, EFT işlemleri , Vergi işlemlerinden sorumlu olacağı belirtilmesine rağmen yetki dışı yapılan usulsüz işlemlerin 02.10.2003 dava tarihi itibariyle ( 215.713,23 TL ana para, 295.658,17 TL faiz, 14.782,91 TL BSMV) toplam 526.154,31 TL tamamından malen sorumlu olması gerektiği,
Davalılardan vezneci olan …’in müşterinin kimliğini kontrol ederek gerçek hak sahibine ödemesi gerekirken, şubede …’a (2.717,99 +388,28 TL )dava tarihi itibariyle ( 3.106,27 TL. ana para,5.454,35 Tl faiz,272,72 TL BSMV olmak üzere) toplam 8.833,34 TL ödeme yapması nedeniyle bu tutardan sorumlu tutulması gerektiği” hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Bu kez mahkememizce rapora karşı beyan ve itirazlar doğrultusunda, ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler 17/09/2019 tarihli ek raporda
“Kök raporumuzda belirtiğimiz görüşlerimizi aynen tekrarlarız.
Davalılar Müdür …. Müdür …, veznedar … tarafından dosyaya sunulan dilekçe eki yazılarda; davacı banka yönetimince … ve … ayrı ayrı 4.732,48 TL ve …’den ise 1.777,50 TL talep edilerek ihtilafın sonlandırılması istenmiştir. Davalılardan talep edilen tutarların bankaya ödenip ödenmediği dosyaya sunulan bu yönde belge bulunmadığından belirlenememiştir.
4389 sayılı bankalar kanununun 22/3 maddesi kapsamında zimmet fiilini işleyen Şef Yardımcısı …’a …. Ağır Ceza Mahkemesince 190.198,83 TL tutarın ödettirilmesine karar verildiği, görülmüştür.
4389 sayılı Bankalar Kanun’un 22/3’üncü maddesi tazminat ile hapis ve adli para cezalarına dair bir düzenleme içermektedir. Burada ceza mahkemesine hem işlenen suçun cezalandırmasına ilişkin ceza hükümleri hem de suçtan doğan zararın tazminine ilişkin esasen hukuk mahkemelerinin yetkisinde kalan bir görev verilmiştir. Söz konusu hükmün tatbiki ile verilen tazminat kararı uyarınca failden tahsil edilen tazminat miktarının suçtan zarar görenin hukuk mahkemesinde ikame ettiği tazminat davasında kesin hüküm sayılarak matlup meblağdan tenkis edilmesi lazım gelir. Aksi halde fail, aynı fiil için iki kere tazminat ödemesinde bulunur, kısaca tahsilde tekerrür ortaya çıkar, kök raporda tespit ettiğimiz davalı …’ın sorumlu olduğu 526.154,31 TL’nden 190.198,83 TL’nin tenkisi ile mali sorumluluğunun 335.955,48 TL- olarak tespiti mahkemenin takdirinde olduğu ” hususlarında ek görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Dava banka çalışanlarına karşı bankanın açmış olduğu, davalıların bankaya vermiş oldukları zararların tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkememizce dosyanın mahkememizin … E.sayılı dosyasından müdür sıfatına sahip olan davalılar … ve … yönünden tefrik edilmiş, diğer davalılar yönünden iş mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş ve işbu dosya müdür olan bu davalılar yönünden devam ettirilmektedir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davalı olan müdürlerin banko-vezne işlemlerinin personelin alıştırılması için belirlenen limitlerin üstünde yapılan işlemler nedeniyle, yüzeysel olarak sadece limit üstü işlem yapılması sonucu malen sorumlu tutulmaları talebinin yerinde görülmediğine dair tespitlere yer verilmiş olup, mahkememizce de bu görüşe iştirak edilmiş ve müdür olan davalılar yönünden rapordaki tespitlerin uygulama ve mevzuata göre yerinde olduğu, raporun bu yönüyle hükme esas alınmaya elverişli olduğu kanaatine varılarak, rapor doğrultusunda müdür olan davalılar yönünden sorumlulukları bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili davalılar yönünden kısmi feragat içerikli talep miktarının azaltılmasına dair dilekçe sunmuş ise de netice itibari ile davanın reddine karar verildiğinden ve dava dilekçesinde davalı … yönünden 114.953,58 TL, davalı … yönünden 94.784,39 TL talep edilmiş olduğu da gözetilerek vekalet ücreti bu miktarlar üzerinden belirlenmiştir
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davalılar yönünden reddine,
2-Alınması gerekli harç 59,30 TL olup, davacı taraftan alınarak hazineye aktarılmasına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 14.870,59 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
5-Davalı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 12.954,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.08/02/2021

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza