Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/682 E. 2023/449 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/682 Esas
KARAR NO:2023/449

DAVA:Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/12/2019
KARAR TARİHİ:30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil şirketin, 27.12.2019 tarihinde … Ve Tic. A.ş. – … Otomotıon’ den, 2017 model … şasi numaralı, … marka … model bir araç satın aldığını, satın alınan araç için 2 yıllık garanti süresi öngörüldüğünü, müvekkil şirketin satım sözleşmesinden kaynaklanan, satılanın karşılığında bedel ödeme borcunu yerine getirmediğini, satımdan sonra 09.07.2019 tarihinde araç şoför koltuğunun sol yan tarafında bir deformasyon olduğunun fark edildiğini bunun üzerine vakit kaybetmeden yetkili servis olan …. A.Ş.’ ye başvurulduğunu, 10.07.2019 tarihinde aracın, … yetkili servisine götürüldüğünü, yetkili servisin yaptığı kontrolde koltuktaki deformasyonun dış etkenler sonucunda olduğunu iddia ettiğini, söz konusu aracın teslim alınırken sıfır olarak teslim alındığını, aracın son kalitede döşendiği güvencesi ile kullanılmaya başlandığını, oluşan deformasyonun şoför koltuğunun sol alt yanında olduğundan aşırı ya da yanlış kullanımdan da kaynaklanan bir durumdan söz konusu olmadığında, araçta ortaya çıkan deformasyonun, aracın, kullanım amacı bakımından değerini ve ondan beklenilen faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi ve ekonomik bir ayıptır olduğunu, tüm bu nedenlerle bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı, dava dilekçesinde müvekkil şirketten almış olduğu aracın şoför koltuğunun sol yan tarafında bir deformasyon meydana geldiğini belirterek döşemenin ücretsiz onarımını talep ettiğini, davacının dava konusu şikayeti için 10.07.2019 tarihinde başka bir yetkili servis olan … yetkili servisine başvurduğunu, aracın şoför koltuğunun sol yan tarafında bir deformasyon meydana geldiğini, bu deformasyonun neden meydana geldiğinin tespitini talep ettiğini, dava dışı … yetkili servisi tarafından ekli iş emri oluşturulmuş olduğunu, yapılan incelemeler sonucunda aracın koltuğu incelendiğini ve herhangi bir üretim hatası tespit edilemediğini, yine yapılan incelemede koltuğun deformasyona uğrayan kısımlarının katlanma sonucu oluştuğunun görüldüğünü, ayrıca aracın diğer koltuklarında herhangi bir deformasyon olmadığının da tespit edildiğini sonuç olarak söz konusu deformasyonun sadece sürücü koltuğunda meydana gelmiş olması, diğer koltuklarda herhangi bir deformasyon bulunmaması, sürücü koltuğundaki deformasyona ilişkin üretim hatası tespit edilememiş olması nedenleriyle sürücü koltuğundaki deformasyonun kullanım/dış etken kaynaklı olduğu net bir şekilde tespit edildiğini tüm bu nedenlerle davanın reddine, bu talep kabul edilmediği takdirde gerek dava zamanaşımı süresi dolduğundan gerekse de ayıp ihbarı süreleri geçmiş olduğundan davanın zamanaşımı veya ayıp ihbarı sürelerinin geçmesi nedeniyle reddine bu talebin de kabul edilmemesi durumunda araçta ürün kaynaklı bir ayıp bulunmaması, araçtaki arızanın nedeni araca davacının talebi doğrultusunda yetkili olmayan bir servis tarafından takılmış olan, üreticinin onayı bulunmayan ve aracın performans ayarlarının değiştirilmesini sağlayan chip tuning uygulaması olduğundan, karşı cevap hakkı ve delil sunma hakkı saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine, tüm yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, Tazminat davasıdır.
Mahkememizin 29/03/2021 tarihli ara kararı gereği dosya taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak dericilik konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporundan özetle, döşemelik olarak işlenmiş kaliteli bir deride 20 ay gibi kısa bir sürede bu tip bir aşınma beklenmediğini, derinin daha dayanıklı olmasının beklendiğini,- teknik detaylardan ve yapılan birebir incelemeden bu durumun derinin kalitesi ile alakalı olabileceği, bu kadar kısa bir zamanda böyle bir deformasyonun kullanıcı kaynaklı olamayacağı, bu marka bir araçta tekrardan koltukları deri döşemek gerekirse, bunun bütünlüğün bozulmaması için bütün koltukların döşemesinin değişmesi gerekeceğinden; döşeme için gerekli maliyetin toplam 20.834 TL (yirmibinsekizyüzaotuzdört) (kdv dahil) olacağı kanaatine varılmıştır.
Taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 13/10/2021 tarihli duruşma ara kararı gereği ek rapor alınmak üzere önceki bilirkişiye yeniden tevdi edilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi ek raporundan özetle, bu ağır testlerden geçen deride bu kadar sürede deformasyona uğramasının beklenmediğini, deri bir hayvan derisinin işlenmesiyle oluştuğunu, bu yüzden her bölgesindeki deri lif yapısı cilt yapısı farklı olduğunu, bu sebepten dolayı bütün büyük parçaların itirazda söylendiği gibi yekpare deri kullanılamaz olduğunu, bu derinin tabiatına aykırı olduğunu, derinin organik bir madde olduğu, fabrikaların ana hammaddesi yani işlenecek deriler doğadan temin edildiğini bu da her bir hayvanın ırkına, cinsine, yaşına, beslenme koşullarına, yaşadığı ortama ve iklime bağlı olarak değişiklik gösterdiğini, bu kadar kendi içinde değişiklik gösteren bir ham maddeye işlemek için her seferinde farklı formüller uygulamak gerektiğini, bu durumda standartı yakalamanın imkansız olduğunu, deride aynı partide bile renk farklılığı görünürken bir koltuk için aynı renk deri bulamama olasılığı yüksek olduğunu, bu yüzden bütünlüğün bozulmaması için tamamının değiştirilmesi gerektiğini, bilirkişi raporuna yapılan itirazların değerlendirildiğini ve yapılan itirazların raporda değişiklik yapılmasını gerektirmediği kanaati varılmıştır.
Davalı vekilince bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizin 20/12/2022 tarihli duruşma ara kararı gereği dosyanın konusunda uzman makineci bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi ek raporundan özetle; mahkeme, sürücü koltuk kaplaması sökülerek sadece problemli kısmın değiştirilmesini takdir ederse, ayıp oranında indirim bedeli 2.000,00 TL olabileceği, mahkeme sürücü, koltuğu kaplamasının tamamen değişimini takdir ederse, ayıp oranında indirim bedeli 8.000,00 TL olabileceği, mahkeme tüm koltukların kaplamasının tamamen değişimini takdir ederse, ayıp oranında indirim bedeli 32.000,00 TL olabileceği kanaati varılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
6098 Sayılı TBK nun 207.maddesine göre “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşme şeklinde tanımlanmıştır. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Aynı kanunun 208.maddesinde “Kanundan, durumun gereğinden veya sözleşmede öngörülen özel koşullardan doğan ayrık hâller dışında, satılanın yarar ve hasarı; taşınır satışlarında zilyetliğin devri, anına kadar satıcıya aittir. Taşınır satışında satıcının borçları zilyetliğin devri başlığı altında 210.maddede yerini almıştır. Bu maddeye göre satıcı, satılanın mülkiyetini geçirmek amacıyla, zilyetliğini alıcıya devretmekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcının borçları ise 232.maddede düzenlenmiş olup, alıcı, satış sözleşmesinde kararlaştırılmış olduğu biçimde satış bedelini ödemek ve kendisine sunulan satılanı devralmakla yükümlüdür. Aksine yerel âdet veya anlaşma yoksa, satılanın hemen devralınması gereklidir. Aynı yasanın 234.maddesinde ise” aksine sözleşme yoksa, satılan alıcının zilyetliğine girince satış bedeli muaccel olur.
Aynı yasanın 222. Maddesinde, satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. 223.maddede ise ” Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Tacirler arası ticari satımlarda, satılanın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli değilse, alıcı teslimden itibaren 8 gün, diğer hallerde ise 2 gün içinde satılanın gözden geçirilmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu hüküm 6102 Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. TTK. m. 23/1.c’ye göre, “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü .maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” Bu durumda, TBK. m. 223 burada da uygulama alanı bulacaktır. TBK. m. 225’e göre, satıcının ağır kusurlu olması halinde ayıbın kendisine zamanında bildirilmediğini ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacaktır. Aynı hüküm, satıcılığı meslek edinmiş kişiler için de geçerlidir.
Bir sözleşmede ayıbın şartları mevcut ise ve alıcı da kendisinden beklenen külfetleri yerine getirmişse, bu durumda alıcı TBK. m. 227’de kendisine tanınan haklardan birini kullanabilir. Bu haklar;
-Sözleşmeden dönme, bedelde indirim talebi, satılanın ücretsiz onarımı talebi, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi talebi (Kaynakça: ARAL, Fahrettin, Borçlar Hukuku (Özel Borç İlişkileri), 8. Baskı, Ankara, 2009- AVUZ, Cevdet, Borçlar Hukuku Dersleri (Özel H, 9. Baskı, İstanbul, 2011)
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin, 2017 yılının son ayında … Ve Tic. A.ş. – … Otomotıon’den 2017 model … şasi numaralı, … marka … model bir araç satın aldığı, satın alınan araç için 2 yıllık garanti süresi öngörüldüğü, davacı şirketin satım sözleşmesinden kaynaklanan, satılanın karşılığında bedel ödeme borcunu yerine getirdiği, satımdan sonra 09.07.2019 tarihinde araç şoför koltuğunun sol yan tarafında bir deformasyon olduğunun fark edildiği, bu durum üzerine yetkili servis olan …. A.Ş.’ ye başvurulduğu ve 10.07.2019 tarihinde aracın … yetkili servisine götürüldüğü, yetkili servis yaptığı kontrolde koltuktaki deformasyonun dış etkenler sonucunda olduğunu iddia edilerek taleplerinin sonuçsuz bırakılması üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmakla mahkememizce alınan uzman bilirkişi raporunda, döşemelik olarak işlenmiş kaliteli bir deride 20 ay gibi kısa bir sürede bu tip bir aşınma beklenmeyeceği, derinin daha dayanıklı olmasının gerektiği, bu yüzden ve raporda da bahsedilen teknik detaylardan ve yapılan birebir incelemeden bu durumun derinin kalitesi ile alakalı olabileceğinin düşünüldüğü, bu kadar kısa bir zamanda böyle bir deformasyonun kullanıcı kaynaklı olamayacağı kanaatine varıldığına ilişkin beyanda bulunulduğu, aracın satış tarihinden itibaren 2 yıllık garanti süresinin dolmamış olduğu bu sebeple davalının zamanaşımı itirazının yersiz olduğu, araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve kullanım hatasından kaynaklanmadığı, davacı tarafından sunulan 28/03/2022 tarihli ıslah dilekçesinde TBK m.227 kapsamında aracın ücretsiz onarımı taleplerini ıslah ederek ayıp oranından bedelden indirim haklarını kullanmak istediklerini beyan etmeleri üzerine alınan makine bilirkişi raporunda nispi metoda göre yapılan hesaplama sonucunda davacının talep edebileceği ayıp oranında indirim bedelinin 5.628,01 TL olduğu anlaşılmış olup dosya davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 5.628,01 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 384,45 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 85,39 TL harç ve 461,67 TL ıslah harcı toplamı olan 547,06 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 162,61 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 85,39 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 50,80 TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 2.396,00 TL toplamı 2.446,8 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 415,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.628,01 TL vekalet ücretini davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Zorunlu arabuluculuk kapsamında ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.095,6 TL’sinin davacıdan, 224,4 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin(e duruşma) yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.30/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır