Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/654 E. 2020/281 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/654 Esas
KARAR NO : 2020/281

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/12/2019
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde … numaralı yuvam sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı sigortalıları …’a ait evin …marka tüpün bağlantı hortumundan kaçak yapan gazın ocak üzerindeki çaydanlığın altındaki ateşin etkisiyle alev alması sonucu meydana gelen yangın neticesinde hasar gördüğünü, hasarın müvekkili şirkete ihbarı üzerine gerekli tahkikatın başlatıldığını, hasar ve kusur durumunun tespiti için bağımsız ve uzman eksper tayin edildiğini, sigorta poliçesi kapsamında 04/12/2018 tarihinde hasar bedeli olan 21.600,00 TL tazminat tutarının dava dışı sigortalılarına ödendiğini, ödenen tazminattan %100 davalıların sorumlu olduklarının ortaya çıktığını, müvekkili şirket tarafından davaya konu hasar bedelinin ödenmesi akabinde davalı sigortacıya rücu edildiğini, ancak talebi herhangi bir dönüş yapılmadığını, hasardan sorumlu olan davalılar hakkında yasal süresi içinde dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini için İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalılar tarafından haksız olarak takibe itiraz ettiklerini belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, somut olayın tamamen davacı şirketin sigortalısının kusuru ile meydana geldiğini, kusur tespiti yapılması gerektiğini, davacının dava dilekçesindeki maddi zarar taleplerinin afaki olduğunu, davacı taleplerinin likit olmadığını belirterek davanın reddine, müvekkili lehine %20’den az olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı… vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yangının meydana gelmesinde etkili olduğu iddia edilen tüpün marka ve modelini gösteren somut bir delilin dosyada mevcut olmadığını, davanın öncelikle husumetten reddinin gerektiğini, olay mahalinde …marka piknik tüpünün varlığının kabulü halinde dahi yangın hadiseninin tüpten kaynaklandığının kabulünün mümkün olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen asıl alacağa ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi talebinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı taleplerinin likit olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava; İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 24.265,68 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/14448 Esas, 2017/7024 Karar sayılı ilamında; “…Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; davacı sigorta şirketi, sigortalısı hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açacak idi ise o mahkemede davasını açmalıdır…” denilmekle, sigortalının meydana gelen hasar nedeniyle hangi mahkemede dava açma hakkı varsa, sigorta şirketinin de halefiyet gereğince, aynen sigortalı gibi o mahkemede dava açabileceğine işaret edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1.maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmü yer almaktadır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Yine, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediğinden, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1-c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115.maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Dosyamız kapsamı değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketine “yuvam sigorta poliçesi” ile sigortalı evde kullanılan ve davalı …’dan alınan tüpün bağlantı hortumundan kaçak yapan gazdan kaynaklı oluşan yangın olayı nedeniyle, davacı şirketin sigortalısına yaptığı ödemenin rücuen tahsili istemiyle işbu davayı açtığı, dava dışı gerçek kişi ile davalı …arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu ve davalı sigorta şirketinin ise davalı …’ın tüpgaz zorunlu sorumluluk sigortacısı olduğu görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğu anlaşılmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-HMK.114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, taraflarca HMK’nın 20. maddesi gereğince karara karşı kanun yoluna başvurmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının Mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR