Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/648 E. 2020/425 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/648 Esas
KARAR NO: 2020/425

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:06/12/2019
KARAR TARİHİ :22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait … plakalı aracın müvekkilinin işlettiği …köprü ve otoyol gişelerinin otomatik bariyerlerine hasar vererek geçtiğini , müvekkiline fiziksel hasar verdiğini, bunun üzerine müvekkilinin zararının tazmini için … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını davalının haksız ve mesnetsiz itirazı nedeni ile müvekillinin alacağın tahsili amacı ile huzurdaki davayı açarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddia ettiği şekilde kazanın oluşumunda müvekkilinin asli kusurlu olduğu şeklindeki beyanını kabul etmediklerini, bu şekilde bir izlenim oluşturup haksız kazanç elde etmek istediğini, kazadaki kusur oranlarının Trafik İhtisas Daire Başkanlığı’ndan rapor alınmasının gerektiğini, davaya konu kazada tek yanlı rapor tutulduğunu, sağlıklı bir rapor sunulmadığını, müvekkil aracının sigortalı olduğunu, davacının sigorta şirketine başvurarak hasarın tazminini talep edebilecekken müvekkilden talep etmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın reddini, aracın sigorta şirketine davanın ihbarını, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; davacının işlettiği otoyol ve köprülerdeki otomatik bariyere davalının çarpması sonucu oluşan zararın tazmini için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2015/1506 esas 2015/5494 karar sayılı ilamına göre; “davanın ticarî niteliğinin ve görevli mahkemenin belirlenmesinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen düzenlemelerin değerlendirilmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu iş, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Somut olayda; aracın davalıya ait olduğu çekişmesizdir ,ihlalli geçiş yaptığı ileri sürülen aracın ruhsat kaydında kullanım amacı ‘hususi’ açıklaması mevcut olup, anılan aracın ruhsatındaki diğer bilgilerden taşıma işinde ya da iş için kullanıldığını gösterir bilgi , belge yoktur, ayrıca aracın niteliği gereği ticari kazanç elde etmek için üretilen araçlardan olmadığı anlaşılmaktadır . Uyuşmazlık şirket olan davacı tarafın, davalı şahsın davacı mülküne zarar vermesi neticesinde oluşan zararın tahsiline ilişkin olup, bu haliyle huzurdaki davanın nispi ticari dava özelliği bulunduğu ya da bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olması için her iki tarafın tacir olması veya uyuşmazlık konusunun her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. Netice olarak açıklanan tüm gerekçelerle görevli mahkemenin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine,
2-HMK’nın 20. Maddesinde belirtilen yasal süreler içerisinde yapılacak başvurular üzerine dosyanın görevli … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri ile yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
4-Tarafların 2 haftalık hak düşürücü süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için müracaat etmemeleri halinde yargılama giderleri ile yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/07/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸