Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/593 E. 2022/887 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/593 Esas
KARAR NO:2022/887

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/11/2019
KARAR TARİHİ:19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı şirket arasında 01/08/2017 sözleşme başlangıç tarihli 01/09/2017 tedarik başlangıç tarihli 12 aylık Elektrik tedarik sözleşmesi imzalandığını, davalı takip borçlusun kullanmış olduğu elektrikten dolayı 15/08/2019 vade tarihli 22.984,46 TL bedelli faturanın keşide edilerek gönderildiğini, ancak davlı abonenin takibe konu edilen faturanın 7.710,90 TL’lik kısmını ödemediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu, tüm bu nedenlerle davalı tarafından yapılan itirazın reddine, alacağın likit olmasından dolayı %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşme imzalanırken her ne kadar 24 ay boyunca elektrik birim fiyatının değişmeyeceği kararlaştırılmış ise de müvekkil şirkete gönderilen 03/07/2019 tarihli faturada elektrik birim fiyatında ve dağıtım bedeli birim fiyatında fahiş oranda artırım yapıldığının tespit edildiğini, son aylarda davacı tarafça yapılması taahhüt edilen indirimin sebepsiz olarak uygulanmaması sebebiyle davacı şirketle çalışmak imkansız hale geldiğinden abonelik sözleşmesinin feshedildiğini,, müvekkilin alacaklıya ödemiş olduğu güvence bedellerinin 15/08/2019 tarihli son faturadan düşülmek sureti ile faturaya konu borcun 03/09/2019 tarihinde müvekkil şirket tarafından alacaklıya ödenmiş olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız davanın reddini, davacı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, elektrik satım sözleşmesinden kaynaklanan davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ile davacının sözleşmenin hükümlerine uygun fiyatlandırma yapıp yapmadığı ve alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 8.970,35 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca sunulan deliller, takip dosyası, mahkememizce celp edilen deliller hep birlikte değerlendirilmiş, davacının sözleşmeye uygun fiyatlandırma yapıp yapmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporda özetle; tüm dosya kapsamı ve ilgili mevzuat üzerinde yapılan inceleme neticesinde taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden aboneliğin ilk 11 ayı boyunca faturalarda, EPDK tarafından onaylanarak yürürlüğe giren aktif enerji dönemsel tarife fiyatları üzerinden sözleşmeye uygun olarak %16 oranında indirim uygulandığını,
* İlk senenin bitmesinden itibaren sözleşmenin 01/09/2019 tarihine kadar uzatılmış olduğunu,
*09/2018-09/2019 dönem aralığında tahakkuk ettirilen faturalarda herhangi bir indirim yapılmadığı ve bu faturaların EPDK tarafından onaylanarak yürürlüğe giren dönemsel tarife fiyatları üzerinden düzenlendiğini,
*Sözleşmenin ilk 11 ayının 8’inde faturaların son ödeme tarihinden sonra ödenmiş olduğu ve ilk 11 aydan sonra indirim sonlandırılmasının bir nedenin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.1. Maddesinde belirtiltiği gibi faturaların geç ödenmesi olabileceğini, ancak 11 ayın sonunda neden indirimsiz tarifeye geçildiği ile ilgili davacı tarafından yapılmış herhangi bir açıklamanın dosya kapsamında bulunmadığını,
*Davaya konu 15/08/2019 son ödeme tarihli faturaya kadar tüm fatura tutarları ile 3.855,45×2=7.710,90 TL güvence bedelinin davalı tarafından ödenmiş olduğunu,
*Davaya konu 15/082019 son ödeme tarihli faturada tutarı olan 22.984,46 TL’den ödenmiş olan 7.710,90 TL güvence bedeli düşülerek kalan 15.273,58 TL’nin 03/09/2019 tarihinde davalı tarafından ödenmiş olduğu ve bu tarih itibariyle davalının bu tarihi kadar olan tüm borçlarını ödemiş olduğunu,
*10/09/2019 tarihinde davalı tarafından tekrar 7.710,90 TL güvence bedeli ödemesi yapıldığını, ardından davalı adına tahhakkuk ettirilen son fatura olan 16/09/2019 tarihli 21.992,55 TL tutarlı faturanın 21.992,55 TL olarak 24.09.2019 tarihinde ödenmiş olduğunu, dolayısıyla 7.710,90 TL güvence bedelinin davalı tarafından fazladan ödenmiş olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Mahkememizce, tarafların rapora itirazları değerlendirilmiş, yapılan itirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına kanaat getirilmiştir.
Bilirkişilerce düzenlenen ek raporda özetle; tüm dosya münderecatı, tarafların kök rapora karşı beyan ve itirazlarının hep birlikte değerlendirildiğini, neticeten hiçbir tüketim borcu kalmayan abonenin son faturada yer alan güvence bedellerini ödemediği ve halihazır tüketiminden daha önce ödediği ve sözleşmenin sonunda kendisine iadesi gereken iki adet güvence bedelini mahsup ederek ödediği, nihai takdirin Sayın Mahkemede olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Somut olayda, huzurdaki davanın, davacı elektrik tedarikçisi tarafından, davalı Abone aleyhinde, 10.09.2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı
dosyası ile 7.710,90 TL asıl alacak, 925,31 TL cezai şart, 334,14 TL takip öncesi işlemiş faizi olmak üzere toplam 8.970,35 TL alacağı için başlatılan takibe davalının yaptığı
itirazın iptali davası olduğu,
Taraflar arasında 01.08.2017 tarihinde … abone numarası ile ticarethane tarifesinden 01.09.2017 tedarik başlangıç tarihli 12 ay süreli“Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi” imzalanmıştır. Sözleşme eki Protokol’de; EPDK tarafında belirlenen tek zamanlı ulusal tarife fiyatları üzerinden sabit %16 indirim uygulanacağı ve Sözleşme’nin birer yıllık dönemler halinde sözleşme bitiş tarihleri kendiliğinden uzayarak tekrar edeceği belirtildiği, iş bu sözleşme kapsamında taraflar arasında ticari ilişki olduğu, Faturalarda yer alan tüm tüketim bedellerinin ödendiği, dolayısıyla davalının tükettiği elektrik bedelinin ödenmesi bakımından borcunun kalmadığı, davalıya güvence bedellerinin her faturada 3.855,45 TL olarak yansıtıldığı, 07.06.2019, 03.07.2019 tarihli faturaların güvence bedelleri ile birlikte 08.07.2019 ve 09.07.2019 tarihlerinde ödendiği, buna göre uyuşmazlığın dayandığı son faturaya kadar, hem tüketim bedellerinin hem 3.855,45 x 2 = 7.710,90 TL güvence bedelinin ödendiği, uyuşmazlığın konusu olan 15.08.2019 son ödeme tarihli faturadaki 22.984,46 TL’sinin tüketim bedeli tahakkuk ettirildiği, davalının bu faturadaki 22.984,46 TL tüketim bedeli tahakkukundan önce ödediği 3.855,45 x 2 = 7.710,90 TL güvence bedelini mahsup ederek (22.984,46 TL – 7.710,90 TL=) 15.273,58 TL’sini, 03.09.2019 tarihinde ödediği, bu ödeme ile birlikte davalının ödenmemiş tüketim bedelinin kalmadığı, davalının talep ettiği 7.710,90 TL’nin iki adet güvence bedeline eşit olduğu (3.855,45 TL x 2 = 7.710,90 TL), nitekim mali incelemede de söz konusu bedelin 128/Şüpheli Alacaklar hesabına konu edilen 7.710,90 TL’ye denk geldiği, sonuç olarak davacının ödenmemiş tüketim borcu bulunmadığı, davalının talep ettiği 7.710,90 TL’nin de davalının daha önce ödediği iki adet güvence bedeline denk geldiği, davacının sözleşme madde 7.2’de aynen “(…)tedarikçi, böyle bir durumda her türlü maliyet, zarar, kar kaybı ve cezai şartı karşılamak için teminatı irat kaydetme hakkına sahiptir” şeklinde düzenleme bulunduğunu, teminatın hangi borca ilişkin olarak mahsup edilip edilmeyeceğinin kendi yetki alanında olduğunu, teminatı abonenin veya bilirkişinin dilediği fatura için mahsup yapamayacağını beyan ettiği, sözleşmenin m. 7.2 hükmünde yer alan düzenlemede, gerçekten de davalı bakımından maliyet, zarar, kar kaybı veya cezai şart alacağı olması halinde teminatı irat kaydetme hakkının olduğunun açık olduğu ancak teminatın irat kaydedilebilmesi için davalı tarafından ödenmemiş tüketim borcu, cezai şart, kar kaybı vs. şeklinde bir alacağın bulunması gerektiği, dosya kapsamında bu yönde bir iddia veya belgenin bulunmadığı, hiçbir tüketim borcu kalmayan abonenin son faturada yer alan güvence bedellerini ödemediği ve halihazır tüketiminden daha önce ödediği ve sözleşmenin sonunda kendisine iadesi gereken iki adet güvence bedelini mahsup ederek ödediği anlaşılmış olup davacı tarafından yapılan takip haksız olduğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM;yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 80,70 TL ilam harcının peşin alınan 108,35 TL’den düşümü ile geri kalan 27,65 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 8.970,35 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili(e duruşma) ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır