Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/564 E. 2020/140 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/541 Esas
KARAR NO : 2020/109

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/04/2013
KARAR TARİHİ : 05/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin murisi …’nin 08/07/2011 tarihinde davalı sigortalıya ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, kazadan sonra müvekkillerinin sigortaya başvurduğunu, 10/12/2012 tarihinde … için 18.046,00-TL, … için 14.513,00-TL olmak üzere toplam 32.559,00-TL anne ve babaya ödeme yapıldığını ancak müvekkillerinin mağduriyetinin ödenen bu bedellerin çok üzerinde olup kabul etmediklerini, eksik ödeme olduğunu, murisin motorsiklette yolcu olarak bulunduğunu, vefat ettiğinde 23 yaşında olup öncesinde kahve işlettiği ve 1.650,00-TL aylık ortalama gelirinin olduğunu, adli müzaharet talebinde bulunduklarını bu nedenle taleplerinin kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla anne … için 5.000,00-TL, baba … için 5.000,00TL olmak üzere toplam 10.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle bilrikte tahsili, masraf ve vekaleti üceret hükmedilmesi talep ve dava olunmuştur.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirkete sigortalı aracın bu kazaya karıştığını, açılan hasar dosyası üzerine aktüerden alınan rapora göre ve ibraname alınmak üzere davacılara 12/12/2012 tarihinde toplam 32.559,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin kayıtsız şartsız ibra edildiğini bu nedenle davanın haksız olduğunu, kaldı ki aktüerce yapılan hesaplama doğrultusunda bir ödeme olup yetersiz bir ödemeden bahsedilemeyeceğini, davayı kabul etmemek üzere poliçe limiti ve kusur ile sorumlu olunduğu gibi ancak dava tarihi itibariyle faiz talep edilebileceği, manevi tazminat sorumluluklarının bulunmadığını, kusura ilişkin indirimleriin yapılması gerektiğini ifade edilerek haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Yapılan yargılamada iddia ve itirazlar tekrarlanmış, poliçe, hasar dosyası, olayın oluş şekli, yapılan ödemeler ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Dava taraflar arasında ki destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin alacak davası olup, olayın olduğu yer Edremit …Asliye Ceza mahkemesinin… dosyası ile ceza yargılamasının bulunduğunu, ilgili mahkemede sanık …’in beraatine karar verildiği görülmüştür.
Dosyada hasar dosyası da temin edilmek suretiyle tarafların iddia ve itirazları, sunulan bilgi ve belgeler, ceza dosyası kapsamı, sigorta poliçesi, yapılan ödemeler değerlendirilerek davacıların tazmine konu var ise alacaklarının tespiti için bilirkişi inceleme kararı oluşturulmuş bu arada davacıların murisleri ile ilgili olan tüm deliller dosyaya temin edilmiştir.
İncelenen dosyada; motorsikletin …’in babası olan …’e ait olduğu ve ölenin bu motorsiklette yolcu olarak bulunduğu, anlaşılmış. Uzman aktüer bilirkişisi tarafından da yapılan değerlendirmede motorsikleti süren …’in de hastaneye kaldırıldığı ancak adı geçenin yapılan ceza yargılamasında davacılar tarafından davanın açıldığı dikkate alınarak beraatine karar verildiği bu durumda davalı … şirketine sigortalı olan motorsiklet sürücüsünün %100 kusurlu olduğu zira kesin bir delil elde edilemediği gerekçeye eklendiği ancak bu şartlar altında dahi kazada yaralı olan sanık yönünden de beraat kararı verilmesine rağmen bu hesaplamalara göre müteveffanın dosyaya ibraz edilen belgeden de anlaşılacağı üzere kahvecilik ile iştigal ettiği, günlük kazancının 55,00-TL olduğunun muhtarlık belgeleriyle de belgelendiği, emsal ücret değerlendirilmesi için meslek kuruluşundan bilgiler doğrultusundan da yapılan hesaplamada yaş unsuru ve aileye katkıları dikkate alınarak davacı baba …’nin indirime tabi olmayan tutarın 27.058.91-TL olarak ve davacı anne … yönünden ise 31.591,07-TL olarak hesap edildiği ancak davalı tarafından yapılan ödemeler düşüldüğünde baba … yönünden talep edilebilecek artı tutarın 10.005,15TL, anne … yönünden ise 10.389,79-TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, izleme olanağı sağlayan bilirkişi raporu, harç ikmalininde denetlenmiş olduğu ve talep edilen tutarların poliçe limitleri dahilinde kaldığı, (60.000,00-TL dahilinde) ve temerrüdün ise Karayolları Trafik kanunun 99.madde hükmü doğrultusunda sigorta şiketin yapılan başvurunun 26/09/2012 tarihinde olup, takip eden 8 iş günü hesaplaması ile 09/10/2012 tarihinde tekabül ettiği, ancak davanın başta kısmi olarak açıldığı ve bilahare 09/12/2014 tarihinde ıslah edildiği değerlendirilmiş olmakla davacıların davasının yapılan sigorta ödemeleri dışından ıslah edilen değer ile birlikte yine taraflar arasında uzlaşmanın bulunmadığı da denetlenmiş olmakla kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4188 E.sayılı, 2018/12549 K.sayılı, 20/12/2018 tarihli ilamı ile
“-Mahkemece dosya kapsamından davacı tarafından 26.09.2012 tarihinde talepte bulunulduğunun anlaşılması karşısında bu tarihten 8 iş günü sonrasında temerrüt gerçekleştiği kabul edilerek, davalı … şirketi yönünden 09.10.2012 tarihinden itibaren faizin işletilmesi yönünde karar verilmesi gerekirken ıslah edilen miktara ıslah tarihinden faiz işletilmesi doğru görülmemiştir.
-Davalıya sigortalı araç özel araç olup, asıl zarar verenden istenilemeyecek ticari temerrüt faizinin, onun sorumluluğunu üstlenen davalı sigortadan da istenemeyeceği, dolayısıyla bu aracın haksız eyleminin de TTK’nın 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına, bu durumda da bu davalıdan ancak yasal faiz istenebileceğine, bu davalının hukuki sorumluluğunu üzerine alan davalı … şirketinden de ancak aynı oranda temerrüt faizi istenebileceğine göre, davalı … bakımından istem gibi ticari işlerde öngörülen avans faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Somut olayda davalı vekili, vefat edenin, dava dışı sürücü Haktan’ın kullandığı motosiklete sürücünün alkollü olduğunu bilerek bindiğini savunmuştur. Nitekim sürücü Haktan’ın kaza sonrası düzenlenen Adli Rapor Formuna göre ileri derecede alkollü olduğu, muris İsmet’le Haktan’ın birlikte bira içtikleri ve sonrasında kazanın meydana geldiği, dosya kasamından anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, vefat edenin BK’nın 44. maddesi uyarınca, tazminattan indirim yapılması gerekir gerekmediği hususunda karar yerinde tartışılıp değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” hükmü ile bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak dosyada yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı sonrasında celbini gerektirecek başka bir husus olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından aşamalarda sunulan dilekçe ile müteveffanın müterafik kusurlu olduğu yönünde beyanda bulunulmuştur.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacıların oğlu olan …’nin 08/01/2007 tarihinde, dava dışı …’in yönetimindeki… plakalı motosiklette bulunduğu sırada, meydana gelen kazada vefat ettiği belirlenmiştir. Davalı … şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu, davacılara sigorta şirketi tarafından toplam 32.559,00-TL ödeme yapıldığı, alınan bilirkişi raporunda poliçe limiti dahilinde …’nin destekten yoksun kalma zararının 10.005,15-TL, …’nin destekten yoksun kalma zararının 10.389,79-TL olduğu belirlenmiştir. Mahkememiz dosyasına sunulan adli rapor formu incelendiğinde sürücü …’ in ileri derecede alkollü olduğu belirlenmiş olduğundan, Borçlar Kanunu 52.maddesindeki “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş, yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise Hakim tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir” şeklindeki hüküm de dikkate alınarak davacılar desteğinin arkadaşı … ile birlikte alkol alarak onun aracına binip gezdikleri anda kazanın oluştuğu ve zarara ve zararın artmasına ve davalının durumunun ağırlaştırılmasına sebebiyet verdiğinden hem %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak, davacı … için 8.004,12- TL, davacı … için 8.381,84-TL olmak üzere toplam 16.385,96-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalının temerrüt tarihi olan 09/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar vermek gerekmiştir. Destekten yolsun kalma tazminat bedellerinden takdiri indirim yapılmış olması sebebiyle kısmen red kararı verilmiş olup, bu nedenle davalı lehine reddedilen miktar yönünden vekalet ücretine hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, kısmen kabulü ile davacı … için 8.381,84 TL, davacı … için 8.004,12 TL olmak üzere toplam 16.385,96 TL maddi tazminatın 09.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.119,32 TL karar harcından peşin alınan 52,00 TL’nin mahsubu ile geri kalan 1.067,32 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı 606,75.-TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 487,48.-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalının yaptığı 111,00 TL tebligat giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 21.82 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

HARÇ BEYANI / YARGILAMA GİDERİ /
1.119,32 TL İ.H 28,05 TL İlk masraf
52,00 TL P.H / 52,00 TL Islah harcı
1.067,32 TL Bakiye harç 76,70 TL Tebligat gideri
450,00 TL Bilirkişi ücreti /
606,75 TL