Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/545 E. 2023/379 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/545 Esas
KARAR NO:2023/379

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:15/09/2014
KARAR TARİHİ:04/05/2023

Mahkememizden verilen 26/05/2016 tarih ve 2014/866 Esas 2016/359 sayılı kararı Yargıtay, 17. Hukuk Dairesi’nin 13/05/2019 tarih ve 2016/13721 Esas 2019/5939 Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/12/2010 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle müvekkili …’ın yaralandığını, kazaya karışan aracın …ye sigortalı olduğunu, davalıya yapılan müracaat üzerine açılan hasar dosyasından yaptırılan aktüer hesabına istinaden müvekkilinin mezkur sakatlığı nedeniyle 14.855 TL tutarında iş göremezlik tazminatının kendilerine ödenmiş olduğunu, ancak bu ödemenin müvekkilinin zararının çok ötesinde eksik ve yetersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL iş göremezlik tazminatının davalı … şirketinin sorumluluğu 30/10/2010 kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan azami poliçe teminatından davadan önce davalı … şirketi tarafından yapılan kısmi ödeme düşüldükten sonra kalan bakiye azami poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden (16/10/2013) itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özekle; müvekkili şirketin yaptığı ödeme sonucu ibra edildiğini, fahişlik söz konusu olmadığından ibranamenin iptalinin talep edilemez olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının süreli sakatlığının adli tıp kurumu 3 ihtisas dairesinden alınacak rapor ile ispatlanması ve tazminat miktarına ilişkin hesaplamanın da aktüer bilirkişi aracılığı ile yapılmasının gerektiğini, yine davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, tedavi masrafları bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını belirterek dava konusu alacak ödendiğinden davanın reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava trafik kazası nedeniyle sürekli işgöremezlik-maluliyet tazminatı davası olup, davacının tedavi olduğu hastanenin tedavi kayıtları, soruşturma/ceza dosyası, sigorta şirketindeki hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/18924 esas- 2015/4895 karar sayılı ilamına göre” Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkemelerce, kazada yaralanan, tazminata konu kişinin tüm tıbbi evrak ve belgeleri temin edilerek yukarıdaki yönteme göre belirlenmesi” gerekmektedir.
Mahkememizden verilen 26/05/2016 tarih ve 2014/866 Esas 2016/359 sayılı kararında Görülmekte olan dava davalı sigortanın poliçeden kaynaklanan sorumluluğuna dayalı maluliyet nedeniyle tazminat davasıdır. … Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan rapor ile çelişkili … 1.Sulh Ceza Mahkemesine sunulan rapor arasındaki çelişki incelenerek uygun bulunan 20/01/2016 tarihli rapor ile giderilmiş olup davalı … sürücüsünün %100 kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Davacının maluliyet oranı Adli Tıp İhtisas dairesi tarafından tespit edilmiş; aktüerya bilirkişi tarafından davacının talep edebileceği tazminat miktarı hesaplanmış olup, belirlenen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, davacı tarafın avans faizi talebi sigortalı aracın ticari araç olmadığı nazara alınarak red olunmuş, davalı sigortanın temerrüt tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Yargıtay, 17. Hukuk Dairesi’nin 13/05/2019 tarih ve 2016/13721 Esas 2019/5939 Karar sayılı ilamında ” Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile 112.985,33 TL maddi tazminatın 16.10.2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin kaza tarihinde inşaat ustası olarak SGK’lı çalıştığını belirtmiş, davacıya ait SGK hizmet dökümünü dava dilekçesine eklemiş, mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda ise, davacı için, … Sendikası tarafından bildirilen, asgari ücretin 3,038 katı tutarındaki gelir üzerinden tazminat hesaplanmış, SGK hizmet dökümü dikkate alınmamıştır. Davacı vekilince sunulan SGK hizmet dökümünde davacının işi ve çalıştığı işyeri gibi bilgiler yer almamaktadır. Hesaba esas alınan bu gelir ile davacının kazadan önceki işi konusunda mahkemece yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece; öncelikle davacı hakkında ekonomik sosyal durum araştırması yaptırılarak kaza tarihi itibariyle işi ve çalıştığı işyerinin tespiti ile SGK’dan davacıya ait kaza tarihini kapsar hizmet dökümünün getirtilmesi, işyerinden davacıya yapılan ödemelerin miktarının sorulması suretiyle kaza öncesindeki gelir durumunu gösterir belgeler temin edilmelidir. Bu halde, temin edilen resmi belgelerdeki net kazancı dikkate alınarak tazminat hesabı yapılması gerekmekte iken, yukarıda yazılı gelir esas alınarak yapılan tazminat hesabının hükme esas alınması uygun bulunmamıştır.
3-Davalı … şirketi, davacının yaralanmasına neden olan aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK’nun 99/1.maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda; davacı vekili tarafından poliçe kapsamında ödeme yapılmasını sağlamak amacıyla, davalı … şirketine 03.10.2010 tarihinde başvurulmuş olup, bu tarihten sonraki 8. iş günü Kurban Bayramı’nın son gününe denk geldiğinden temerrüdün 16.10.2013 tarihinde oluşamayacağının gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.” şeklinde ilamı ile bozularak mahkememize yeniden yargılama yapılmak üzere gönderilmiştir.
Mahkememizce Yalova Emniyet Müdürlüğüne …’ın ekonomik durum tespitinin yapılması için müzekkere yazılmış cevapta Evli, 6 Çocuğunun bulunduğu, Asgari Ücretli çalışan olduğu %20 iş göremez durumda olduğu şeklinde cevap verilmiştir.
Dosya mahkemece resen belirlenen aküerya bilirkişisine tevdi edilerek bozma ilamıda gözetilerek rapor hazırlanması talep edilmiş bilirkişi raporunda “Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/13721 E. 2019/5939 K. 13.05.2019 tarihli kararı ve davalı vekili, Kusur; 20.01.2016 tarihli Sayın bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; davacı 77 DZ 450 plakalı araç sürücü …” ın kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, Davalı … şirketine ZMMS sigortası ile teminat altında olan 10 D 3001 plakalı araç …” ın kazanın oluşumunda 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, 2- Maluliyet oranı ve geçici iş göremezlik süresi; 02.09.2015 tarih … karar numaralı Adli Tıp Kurumu – 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda; 01.01.1965 doğumlu …’” ın 30.12.2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen rızasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı RG de yayımlan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek numarası bildirilmemekle grup kabul olunarak; E cetveline göre 94 20.2 (yüzdeyirminoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin 30.12.2010 tarihinden itibaren 2 iki aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa 3. MADDİ ZARAR YÖNÜNDEN; 3.1. 01.02.2014 ödeme tarihi dikkate alındığında; 30.12.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacının; 2 ay/60 gün süre ile iyileşme dönemi bulunmadığının kabulü ile 1.341,23 TL olduğu yapılmadığına dair bir belgeye rastlanmadığı Davacının %6 20.2 sürekli maluliyetinin bulunduğunun kabulü durumunda, sürekli efor kaybı zararının 49.759,41 TL olduğu, geçici iş göremezlik zararının, kazanın oluşumunda kusurunun davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlik ödemesi Davacının toplam maddi zararının 51.100,64 TL olduğu, davacıya 14.855,00 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığı, yapılan bu ödeme ile davacının% 29,07 oranında maddi zararının karşılandığı Yargıtay 17. HD. 15.11.2018 Tarih 2016/14618 E. 2018/10671 Kararı doğrultusunda; 12.12.2015 hükme esas alınan rapor tarihi itibariyle; Davacının 30.12.2010 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu;- 2 ay/60 gün süre ile iyileşme dönemi- geçici iş göremezlik zararının, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 1.341,23 TL olduğu, davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığına dair bir belgeye rastlanmadığı, Davacının 20,2 sürekli maluliyetinin bulunduğunun kabulü durumunda, sürekli efor kaybı zararının 57.524,07 TL olduğu,” şeklinde rapor sunmuştur.
Dava devam ederken davacı …’ın 21/09/2020 tarihinde vefat ettiği görülmüş olup mirasçılarına tebligat ile davayı takip edip etmedikleri sorulmuş dosyaya mirasçı sıfatı ile devam edilmiştir
Mirasçılar vekalet sunarak dosyaya katılmış davacı vekili rapora itiraz dilekçesi sunmuş olup yapılan itirazlarda gözetilerek ek rapor hazırlamak üzere dosya bilirkişiye verilmiş bilirkişi raporunda “KÖK RAPORDA DA VERİLDİĞİ ÜZERE; Mahkemece tarihinden sonra 2016 yılı asgari ücretlerinin hesaplamada esas alınması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 17. HD. 15.11.2018 Tarih 2016/14618 E. 2018/10671 K) Denilmektedir. Sayın Mahkemenin vermiş olduğu kararı davalı vekilinin temyiz ettiği dikkate alındığında; hüküm kurulan hesap rapor tarihi 12.12.2015 tarihindeki veriler esas alınarak iş bu ek raporda da hesaplama yapılmış olup , elbette tüm hukuki değerlendirilmesi Yüce Mahkemenin takdirlerindedir. 1- Kusur; 20.01.2016 tarihli Sayın bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; davacı 77 DZ 450 plakalı araç sürücü …” ın kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, Davalı … şirketine ZMMS sigortası ile teminat altında olan 10 D 3001 plakalı araç …” ın kazanın oluşumunda 94 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, 2- Maluliyet oranı ve geçici iş göremezlik süresi; 02.09.2015 tarih … karar numaralı Adli Tıp Kurumu – 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda; 01.01.1965 doğumlu …” ın 30.12.2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen rızasının | 1.10.2008 tarih ve 27021 sayılı RG de yayımlan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek numarası bildirilmemekle grup 1 kabul olunarak; E cetveline göre 20.2 (yüzdeyirminoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin 30.12.2010 tarihinden itibaren 2 (iki) aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa edildiği,3. MADDİ ZARAR YÖNÜNDE 3.1. Kök raporda, 01.02.2014 ödeme tarihi dikkate alındığında; 30.12.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacının; Davacının toplam maddi zararının 51.100.64 TL olduğu, davacıya 14.855,00 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığı, yapılan bu ödeme ile davacının 29,07 oranında maddi zararının karşılandığı, 3.2. Yargıtay 17. HD. 15.11.2018 Tarih 2016/14618 E. 2018/10671 Kararı doğrultusunda; 12.12.2015 hükme esas alınan rapor tarihi itibariyle, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre ;Davacının 30.12.2010 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; Davacının 30.12.2010 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucı 2 ay/60 gün süre ile iyileşme dönemi- geçici iş göremezlik zararının, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 1.341,23 TL olduğu, davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığına dair bir belgeye rastlanmadığı, Davacının 20,2 sürekli maluliyetinin bulunduğunun kabulü durumunda, sürekli efor kaybı zararının 66.351,59 TL olduğu, Davacının toplam maddi zararının 67.692,82 TL olduğu, 01.02.2014 tarihinde ödenen 14.855 TL tazminatın 12.12.2015 hükme esas alınan rapor tarihindeki güncel değeri 17.345,76 TL nin tenzili ile davacının bakiye sürekli maluliyet zararının 50.347,06 TL olduğu, (67.692,82 TL 17.345,76 TL) 30.12.2010 kaza tarihi dikkate alındığında, davalı … şirketinin azami sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami 2010 YILI TRAFİK SİGORTASI TEMİNATLARI ( 01.03.2010 – 31.12.2010) 175.000,00 TL ile sınırlı olduğu, işbu hesaplanan tutarın teminat limiti TEMERRÜT TARİHİ VE FAİZ TÜRÜ; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/13721 E. 2019/5939 K. 13.05.2019 tarihli kararında belirtildiği üzere- Kurban Bayramının dikkate alınmadan temerrüt tarihinin hesaplandığı, 14 Ekim Arife- 15-18 Ekim 4 gün Kurban Bayramı dikkate alındığında, 8 işgünü bitim tarihinin 23.10.2013 olduğu, 01.02.2014 tarihinde kısmi ödeme yapıldığı (17 Hukuk Dairesi 03.03.2014 tarih 2014/1137 Esas 2014/2964 Karar sayılı ilamında kısmi ödeme tarihinin temerrüt tarihi olacağı belirtilmiştir) görülmüş olup ,temerrüt tarihinin takdirinin elbette Yüce Mahkemeye ait olduğu” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Netice olarak, bilirkişi raporundaki açıklamalar mahkememizce de yerinde görülmüş,
Dosya içerisinde olayın oluş şekli ve kusur durumuna ilişkin açıklamalar mahkememizce de uygun bulunmuş, Davacının 30.12.2010 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; Davacının 30.12.2010 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucı 2 ay/60 gün süre ile iyileşme dönemi- geçici iş göremezlik zararının, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 1.341,23 TL olduğu, davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığına dair bir belgeye rastlanmadığı, Davacının 20,2 sürekli maluliyetinin bulunduğunun kabulü durumunda, sürekli efor kaybı zararının 66.351,59 TL olduğu, Davacının toplam maddi zararının 67.692,82 TL olduğu, 01.02.2014 tarihinde ödenen 14.855 TL tazminatın 12.12.2015 hükme esas alınan rapor tarihindeki güncel değeri 17.345,76 TL nin tenzili ile davacının bakiye sürekli maluliyet zararının 50.347,06 TL olduğu, (67.692,82 TL 17.345,76 TL) 30.12.2010 kaza tarihi dikkate alındığında, davalı … şirketinin azami sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami 2010 yılı trafik sigortası teminatları ( 01.03.2010 – 31.12.2010) 175.000,00 TL ile sınırlı olduğu, işbu hesaplanan tutarın teminat limiti temerrüt tarihi ve faiz türü; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/13721 E. 2019/5939 K. 13.05.2019 tarihli kararında belirtildiği üzere- Kurban Bayramının dikkate alınmadan temerrüt tarihinin hesaplandığı, 14 Ekim Arife- 15-18 Ekim 4 gün Kurban Bayramı dikkate alındığında, 8 işgünü bitim tarihinin 23.10.2013 olduğu, 01.02.2014 tarihinde kısmi ödeme yapıldığı, davacı tarafın avans faiz talebi sigortalı aracın ticari araç olmadığı nazara alınarak red olunmuş davalı sigortanın temerrüt tarihi itibariyle yasal faiz ile kabul edilen kısım yönünden yasal faize hükmedilmekle mevzuat ve uygulamaya uygun hükme esas alınmaya elverişli rapor sunan bilirkişinin yaptığı hesaplamalar ve poliçe limitleri, davacı talepleri bozma ilamında belirtilen hususlar yönünden davanın kısmen kabulü ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 50.347,06 TL nin 2310/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigortadan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Avans faizine ilişkin fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gerekli 3.439,21 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 25,20 TL, 369,00 TL ıslah harcının mahsubu ile geriye kalan 3.045,01 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 50,40 TL toplam harç, 369,00 TL ıslah harcı ile yargılama aşamasında yapılan posta gideri, tebligat masrafı ve bilirkişi ücreti 1.530,00 TL olmak üzere toplam 1.949,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde ilgili Yargıtay Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 04/05/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza