Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/540 E. 2019/999 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/540 Esas
KARAR NO: 2019/999

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 03/09/2009

BİRLEŞEN İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2009/634 ESAS, 2010/658 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 03/09/2009
KARAR TARİHİ: 24/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili asıl davadaki dava dilekçesinde, müvekkiline ait … Petrol adlı firma ile davalı arasında Akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin sözleşme tarihinden başlayarak davalı şirketin bayisi olarak … ilçesinde faaliyet göstermeye başladığını, müvekkili firmanın imzalanan sözleşmenin bir gereği olarak girişilen ticari ilişki gereği başlangıçta teminat olarak …bank tarafından düzenlenmiş olan 17/12/2003 tarihli ve 30.000,00 TL bedelli bir adet teminat mektubu ile … mahalle mevkii 19 pafta 102 ada 126 parsel nolu maliki … olan gayrimenkul üzerine davalı şirket lehine 05/09/2005 tarih ve … yevmiye numarası ile birinci derecede ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin davalı şirketle yapmış olduğu akaryakıt bayiliği çevresinde almış olduğu akaryakıtlara istinaden TC …bank A.Ş. … şubesine ait 12/01/2005 tarihli 55.625,58 TL bedelli, 24/01/2005 tarihli 9.886,14 TL bedelli, 24/01/2005 tarihli 11.843,29 TL bedelli, 24/01/2005 tarihli 23.899,32 TL bedelli, 24/01/2005 tarihli 23.507,10 TL bedelli, 24/01/2005 tarihli 53.562,83 TL bedelli, 26/01/2005 tarihli 14.310,99 TL bedelli toplam 192.635,25 TL 7 adet çek verdiğini ve yaşanılan ekonomik sıkıntı nedeniyle bu çekleri zamanında ödeyemediğini, davalı tarafın ödenemeyen bu çekler ile ilgili olarak müvekkili hakkında Şişli …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip başlattığını, müvekkilinin adı geçen dosya borcunu alacaklı vekiline ödemek suretiyle takibe konu olan 7 adet çeki davalı şirket vekili Av….’dan teslim aldığını ve söz konusu çekleri …bank A.Ş. … şubesine teslim ettiğini böylelikle davalıya bu tarih itibariyle herhangi bir borcunun kalmadığını bu tarihten sonra bir çok kez davalıya başvurulmasına rağmen teminat olarak verilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkin edilmediğini, davalıya bu konuda …Noterliğinin 31/12/2007 tarih …yevmiye nolu ihtarının gönderildiğini ancak davalının ipoteği fek etmediğini, buna rağmen davalının müvekkili ile yaptığı bayilik sözleşmesinin karşılığında başlangıçta teminat olarak tesis ettiği ipotekle ilgili olarak müvekkili aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başvurduğunu, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını beyanla müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyet ile yapılan takip nedeniyle davalının %40’dan aşağıya olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili asıl davada cevap dilekçesinde, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davacı tarafından itiraz edilmiş olup, itirazın kaldırılması için taraflarınca İstanbul …İcra Hukuk Hakimliğinin…Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, bu davanın neticesinin beklenmesi gerektiğini, davacı tarafından ödenmeyen cari hesap borcuna binaen ipotek aktindeki adrese İstanbul….Noterliğinin 15/04/2009 tarih… yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalının bu ihtarnameye İİK.68/b -2 manasında hiçbir itirazının olmadığını, ortada kesinleşmiş bir alacak mevcut olduğunu, davanın bu yönü ile de reddi gerektiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi için takip yapma zarureti hasıl olduğunu, muhasebe kayıtlarına göre cari hesabında 28/12/2006 tarihi itibariyle 81.766,40 TL borcu bulunduğunu, davacının çekle ilgili borçlarını ödediğini iddia etmekte ise de bunun doğru olmadığını, davacının çekleri ödemediğini , bununla birlikte müvekkili ile davacı arasında anlaşma sağlandığını borcun cari hesaba tahvil edildiğini ve ipotek alındığını, ipoteğin 05/09/2005 tarihinde alındığını söz konusu çeklerin dosyaya sundukları yazışmalardan da anlaşılacağı üzere borç cari hesaba dönüştürülerek bila bedel 20/10/2005 tarihinde iade edildiğini, tüm bu hususların taraflar arasında söz konusu borcun cari hesaba dönüştürülerek yapılandırıldığını, çeklerin bila bedel iade edildiğini ve cari hesap borcuna binaen davacıdan aynı bedelli ipotek alındığını açıkça ortaya koyduğunu beyanla davanın reddine, alacağın %40’ından az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVA : Davacı vekili birleşen davadaki dava dilekçesinde ; müvekkiline ait olan … Petrol adlı firma ile davalı arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedildiğini ve müvekkilinin davalının bayisi olarak … ilçesinde faaliyet göstermeye başladığını , müvekkili firma üzerinden , davalı firmanın özellikle Donanma Komutanlığı , …Komutanlığı ve … ilinde bulunan askeri tesislere ve bunlara bağlı birliklere … Müdürlüğünden kalorifer yakıtı alarak bu birliklere nakliyesini yaptığını bunlar ile ilgili olarak da 2005 -2007 yılları arası bir çok fatura kesildiğini ve firmaya teslim edildiğini, müvekkili firmanın bir takım borçları nedeniyle davalının ödemelerini yapmayarak kendi uhdesinde tuttuğunu, müvekkili tarafından davalıya …Noterliğinin 31/12/2007 tarih …yevmiye sayılı ihtarı ile taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekkini ve terkini ile fazlaya ilişkin talepleri baki kalmak kaydı ile bir kısım alacağın ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtara rağmen ipoteğin fek edilmediğini, alacağında ödenmediğini beyanla, fazlaya ilişkin talep hakları baki kalmak kaydı ile şimdilik toplam 42.998,89 TL’nin 25/01/2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili birleşen davada cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında yapılan incelemede davacıya borçlarının olmadığı, bilakis alacaklı olduklarının ortaya çıktığını bu alacağın tahsili için de İstanbul …İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, itiraz üzerine İstanbul …İcra Hakimliğinin … Esas sayılı dosyasında itirazın kaldırılması davasının açıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava ise bayilik ilişki kapsamında doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İstanbul (Kapatılan) … Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/02/2013 tarih, … Esas,… Karar sayılı kararı ile asıl ve birleşen davaların yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı, 15/05/2014 tarihli ilamı ile; “Dava konusu (7) adet çekin, 20/10/2005 tarihli teslim tutanağı ile asıl davanın davalısı …AŞ. vekili Avukat… tarafından, asıl davanın davacısı …’a iade edilerek teslim edildiği, teslim tutanağı içeriğinde “çeklerin ödenmeden teslim edildiği”ne ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, kural olarak, çeklerin borçlu elinde bulunmasının ödemeye karine teşkil edeceği, her ne kadar gerek işlemlerin birbirini takip eden sıralaması, gerekse borcun ödendiği ve alacaklı olunmasına karşın işlem sonrasında davalı lehine ipotek tesisinin de yazışmalar yanında varılan sonucu teyit ettiği, davacının davalı defterlerine göre 81.766,40 TL borçlu olduğunun kesinleşen icra hukuk mahkemesi kararıyla da belirlendiği ve böylece karinenin aksinin kanıtlandığı gerekçeleriyle asıl dava ile birleşen davanın reddine karar verilmiş ise de, gerekçede sözü edilen yazışmaların davalı yanın kendi birimleri arasındaki iç işleyişi ile ilgili yazışmalar olduğu, davacı ile karşılıklı yazışmalar bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmakla, işlemlerin sıralamasının ve ipotek tesisinin tek başına sözü edilen karinenin aksini kanıtlamaya elverişli olduğu kabul edilemeceği, ayrıca icra hukuk mahkemesinin istihkak ve ihalenin feshi kararları dışındaki kararları da takip hukukuna ilişkin olup, maddi hukuka dayalı menfi tespit davasında kesin delil olarak değerlendirilemeyeceği…” belirtilerek bozma kararı verilmiş olup bozma sonrası dosyanın Mahkememizin … Esasına kaydedilmiştir. Bozma sonrasında Mahkememizce bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış; 04/11/2015 tarihli ek raporda senetlerin iade edilmesi üzerine hüküm ifade eden BK 88 maddesindeki karine uyarınca çekleri karşı taraftan teslim tutanağı ile alan davacının borcunun sona erdiği, davalının karinenin aksini ispata yönelik delil sunmadığı, bu durumda alacağın sona erdiğinin belirtildiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 19/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda ise; davalının incelenen ticari defterlerine göre davalının davacıdan 81.766,40-TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat sunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 15/09/2006 tarihli istasyonlu bayilik sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre …’un (… Petrol) münhasıran … Ofisi (…) ve ya …’nun belirleyeceği yerden satın alacağı akaryakıt, LPG, madeni yağlar ve …tarafından üretimi ve dağıtımı yapılan diğer malları evsafına göre değiştirmeden kesintisiz olarak satmayı, bulundurmayı, teşhir etmeyi taahhüt ettiği, sözleşmenin 4/h bendinde satışın peşin para ile yapılacağı, bayiye vadeli olarak satış yapıldığı takdirde davalı şirketin tayin ve tesbit edeceği geri ödeme şart ve vadelerinin bayi tarafından aynen kabul edileceği, vadeli satış halinde hesabı carinin uygulanacağı, hesapların davalı şirket muhasebe usul ve talimatlarına göre hesabı cariye geçirilerek tasfiye edileceğinin, sözleşmenin 24.maddesinde ise ticari münasebet nedeniyle bayinin …’daki borç ve alacağının miktarı ile …’dan temin ettiği her nevi akaryakıt, madeni yağ v.s.malların cins, miktar, bedelleri ve teslimat tarihlerinin …’nun defter ve kayıtlarına göre belirleneceği, bu bakımdan …’nun defter ve kayıtlarının kati delil teşkil ettiği kararlaştırılmıştır.
Davalı tarafça İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takipte; … parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissesi üzerindeki ipotek limiti 155.000,00 TL asıl alacak üzerinden tahsil tarihine kadar işleyecek faizi ile birlikte tahsili talep olunmuş, davacı-borçlunun itirazı üzerine İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açılan itirazın kaldırılması istemli davada; borçlunun borcu ödediği beyanına karşın bu yönde bir delil sunmadığı belirtilerek, davanın kısmen kabul ve kısmen de reddi ile borçlunun itirazının kaldırılarak takibin 81.766,34 TL alacağa, yasal faiz oranı üzerinden yapılacak faiz hesabı ile tüm yargılama giderleri de dahil olmak üzere ipotek limiti olan 155.000,00 TL’ye ulaşıncaya kadar takibin devamına, davacı-alacaklının aşan talebinin reddine karar verilmiş ve hüküm, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 26.12.2011 gün ve 2011-11772 Esas, 2011-30636 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
İstanbul (Kapatılan) … Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/02/2013 tarih, … Esas,… Karar sayılı kararı ile “davalı şirketin 2003-2009 yılları tüm ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde, ticari defterlerin tümüyle usulüne uygun tutulduğu ve davacı iddiasında yer verilen ve davalı tarafça Şişli … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen yedi adet çekin ödenmemiş olduğu, bu hususun taraflar arasındaki yazışma içeriklerinden de anlaşıldığı ve buna göre 05/09/2005 tarihinde bahsi geçen ipoteğin alınarak, akabinde 20/10/2005 tarihinde de çeklerin iade edildiği, sözleşmenin anılan 4. Maddesine uygun şekilde borcun cari hesaba tahvil edildiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki, gerek işlemlerin birbirini takip eden sıralaması ve gerekse, borcun ödendiği ve alacaklı olduğu iddiasına karşın işlem sonrasında davalı lehine ipotek tesis edilmesi de, yazışmalar yanında, varılan bu sonucu ayrıca teyid etmektedir. İncelenen ve sahibi lehine delil vasfını haiz bulunan davalı ticari defterlerine göre de davacının 81.766,40 TL borçlu olduğu görülmektedir. Keza aynı husus anılan icra mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile de saptanmıştır. Açıklanan bu deliller karşısında asıl ve birleşen davaların yerinde görülmediğinden reddine” karar verilmiş ise de, bu kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2013/11781 Esas, 2014/9226 Karar sayılı, 15/05/2014 tarihli ilamı ile; dava konusu (7) adet çekin, 20/10/2005 tarihli teslim tutanağı ile asıl davanın davalısı …AŞ. vekili Avukat … tarafından, asıl davanın davacısı …’a iade edilerek teslim edildiği, teslim tutanağı içeriğinde “çeklerin ödenmeden teslim edildiği”ne ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, kural olarak, çeklerin borçlu elinde bulunmasının ödemeye karine teşkil edeceği, her ne kadar gerek işlemlerin birbirini takip eden sıralaması, gerekse borcun ödendiği ve alacaklı olunmasına karşın işlem sonrasında davalı lehine ipotek tesisinin de yazışmalar yanında varılan sonucu teyit ettiği, davacının davalı defterlerine göre 81.766,40 TL borçlu olduğunun kesinleşen icra hukuk mahkemesi kararıyla da belirlendiği ve böylece karinenin aksinin kanıtlandığı gerekçeleriyle asıl dava ile birleşen davanın reddine karar verilmiş ise de, gerekçede sözü edilen yazışmaların davalı yanın kendi birimleri arasındaki iç işleyişi ile ilgili yazışmalar olduğu, davacı ile karşılıklı yazışmalar bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmakla, işlemlerin sıralamasının ve ipotek tesisinin tek başına sözü edilen karinenin aksini kanıtlamaya elverişli olduğu kabul edilemeceği, ayrıca icra hukuk mahkemesinin istihkak ve ihalenin feshi kararları dışındaki kararları da takip hukukuna ilişkin olup, maddi hukuka dayalı menfi tespit davasında kesin delil olarak değerlendirilemeyeceği belirtilerek bozma kararı verildiği, bozma sonrasında alınan 04/11/2015 tarihli ek raporda senetlerin iade edilmesi üzerine hüküm ifade eden BK 88 maddesindeki karine uyarınca çekleri karşı taraftan teslim tutanağı ile alan davacının borcunun sona erdiği, davalının karinenin aksini ispata yönelik delil sunmadığı, bu durumda alacağın sona erdiği tespitlerine yer verildiği anlaşılmıştır. Mahkememizin … Esas, … Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş ise de kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/3181 Esas, 2019/2123 Karar sayılı, 28/03/2019 tarihli ilamı ile; “…Birleşen davada davacı vekili 10/03/2016 tarihli celsede davayı takip etmeyeceğini belirtmiştir. Mahkemece bu durumda HMK 150/1-5 maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile bozulmuş olmakla bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur. Asıl davada 04/11/2015 tarihli bilirkişi raporu ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2013/11781 Esas, 2014/9226 Karar sayılı, 15/05/2014 tarihli bozma ilamı değerlendirildiğinde, davacının borçlu uhdesinde bulunan çeklerin ödenmeden teslim edildiğine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı ve çeklerin davacının elinde bulunmasının ödemeye karine teşkil etmesi nedeniyle asıl davanın kabulüne karar verilmiştir. Birleşen davada ise davacı vekilinin 10/03/2016 tarihli celsede davayı takip etmeyeceğini bildirdiği ve davanın yasal süre içerisinde yenilenmediği anlaşılmakla HMK 150/1-5 maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Asıl davanın KABULÜ ile, davacının İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı takip dosyası nedeniyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, davacının tazminat isteminin REDDİNE,
2-Birleşen davanın 10/03/2016 tarihli celsede takip edilmediği ve yasal süre içerisinde yenilenmediği anlaşılmakla HMK 150/1-5 maddeleri uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
-Alınması gerekli 10.588,05-TL karar ve ilam harcından 2.092,50-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 8.495,55-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 2.110,60-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 2.698,40-TL olmak üzere toplam 4.809,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 15.150,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 580,50-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 536,10-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR