Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/532 E. 2021/642 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/532 Esas
KARAR NO:2021/642

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/08/2019
KARAR TARİHİ:10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı firmaya verilen konteynerlerin yükletilmesi ezaret numune alımı hazırlanması, konteyner bedeli, gönderimi vb. hizmetinden kaynaklanan işlemler neticesinde kesilen faturalara dayalı olarak 50.180,26-TL alacağı bulunduğunu, taraflar arasında mevcut borç ilişkisine dayanak teşkil eden faturaların, 14/02/2018 tarihli MIN … numaralı 5.386,76-TL bedelli, 18/04/2018 tarihli M1N … numaralı 967,13-TL bedelli, 30/04/2018 tarihti MIN … numaralı 6.708,34-TL bedelli,- 31/05/2018 tarihli MIN … numaralı 1.058,08-TL bedelli, 31/05/2018 tarihli M1N … numaralı 1.058,08-TL bedelli,15/11/2018 tarihli MIN … numaralı 1.289,15-TL bedelli, 15111/2018 tarihli MIN … numaralı 1.289,15-TL bedelli,16/11/2018 tarihli … numaralı 26.706,28-TL bedelli faturalar olduğunu, Davalı firmanın müvekkil şirkete borcunu ödememesi üzerine taraflarınca …. İcra Müdürlüğü’nün … esas dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibine girildiğini, Davalı firmanın ise tebellüğ ettiği ödeme emrine karşı tamamen haksız ve dayanaksız itiraz dilekçesi ile takibin durdurulmasını taep ettiğini, 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunla 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasını dava şartı haline getirildiğinden, taraflarınca bu kapsamda 20/06/2019 tarihinde 2019/65961 Arabuluculuk nolu dosya üzerinden Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk yolum başvurulduğunu, davalının haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa duruşma gün ve saatinin tebliğ edildiği ancak davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 50.180,026 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında davacı tarafça davalıya konteyner yükletilmesi, ezaret numune alımı, konteyner bedeli, gönderimi hizmetleri nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinden davalının sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise miktarı, alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin …’ da olması nedeniyle mahkememizce, … 11.Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır. Talimat mahkemesinden gelen bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirketin 2018 yılma ait envanter defterlerinin açılış tasdikinin T.T.K’nun 64/111 ile 213 sayılı V.U.K.’nun 220-222 maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırıldığı, davalı şirketin elektronik deftere tabi olmasından dolayı yevmiye defteri ile defteri kebirin ilgili mevzuat gereğince noter tasdiki zorunluluğunun bulunmadığı, 2018 yevmiye defteri ile büyük defterin e-defter beratlarının onaylandığı, defter kayıtlarının birbirini takip ettiği ve doğruladığı, sonuç olarak 2018 yılı defterlerin kanuna uygun şekilde tutulduğu, Davalı şirketin 2019 yılına ait envanter defterlerinin açılış tasdikinin T.T.K nun 64/111 ile 213 sayılı V.U.K.’nun 220-222 maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırıldığını, davalı şirketin elektronik deftere tabi olmasından dolayı yevmiye defteri ile defteri kebirin ilgili mevzuat gereğince noter tasdiki zorunluluğunun bulunmadığı, Ocak-2019 dönemine ait yevmiye defteri ile büyük defterin e-defter beratlarının onaylandığı, Aralık 2019 dönemine ait e-berat onaylarının tarafımıza ibraz edilmediği zira onay süresinin 01.06.2020 tarihine ertelenmiş olduğu, 2019 yılı kapanış fişinin tarafımızdan incelenemediği, Davalı şirketini … San.Tic. A.Ş.) 2018 yılı ticari defter ve belgelerinde davacı şirketin “320.01.01.01.1918…. ….A.Ş.” olarak kayıtlı olduğunu ve bu hesaba göre; Davalının davacıya 2017 yılından gelen devirden 904,87.-TL borçlu olduğu, davacının 2018 içinde davalıya toplam 48.945,08-TL tutarında 9 adet fatura kestiği, davalının 2018 yılında davacıya değişik tarihlerde banka yoluyla 2 defada olmak üzere toplam 5.386,98.-TL ödeme yaptığı, 2018 yıl sonu itibariyle davalının davacıya (904,87 + 48.945,08-5.386,98)=44.462,97 TL borçlu olduğu, bu tutarın 2019 yılına devir ettiği, dava dilekçesinde yer alan tüm faturaların davalının defterlerinde kayıt altına alındığı, Davalı şirketin … San.Tic. A.Ş.) 2019 yılı ticari defter ve belgelerinde davacı şirketin “320.01.01.01.1918…. ….A.Ş.” olarak kayıtlı olduğunu ve bu hesaba göre; Davalının davacıya 2018 yılından gelen devirden 44.462,97-TL borçlu olduğunu, e-defterlerin Aralık 2019 dönemine ait e-berat onaylarının taraflarına ibraz edilmediğinden (onay süresinin 01.06.2020 tarihine ertelenmiştir) yıl sonu kapanış fişinin incelenemediği ve 2019 yıl sonu itibariyle alacak-borç ilişkisinin tespit edilemediği,Dosya içerisindeki evraklardan icra takip dosyası esasının 2019 yılı olduğu göz önünde bulundurularak; taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin tespiti için davalının 2019 Aralık dönemine ilişkin e-defter beratlarının onaylanması ve yıl sonu kapanış fişinin incelenmesi gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davalı tarafın 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafın ticari defterlerine göre davacının davalıdan icra takibi itibariyle 44.462,97-TL alacaklı olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna itirazlar nedeniyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi ek raporunda özetle;
a) Taraflar arasındaki süreklilik arz eden bir cari hesap ilişkisi olduğunu;
b) Cari hesaba ilişkin muhtelif dönemlerde kısmi ödemelerin yapıldığını;
c) Davaya konu olan 44.462,97-TL_ tutarında 8 adet faturanın her iki tarafında defterlerinde kayıtlı olduğunu, düzenlenen faturalara itiraz edilmediğini, davacının alacak miktarının fatura bakiyeleri ile uyumlu ve karşılıklı olarak aynı rakama denk geldiğinin görüldüğünü,
d) Davacı taraf 2018 yılı kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan takip tarihi olan 31.12.2018 tarihi itibariyle 44.462,97-TL asıl alacaklı olduğu tespit edildiğini,
e)Yapılan faiz hesaplaması dikkate alındıktan sonra takdir ve karar tamamen Mahkemeye ait olmak üzere davacının davalıdan 50.173,97-TL alacaklı olduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamında; davalı taraf münkir durumda olup, davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğu,Davalının davacıya 2017 yılından gelen devirden 904,87.-TL borçlu olduğu, davacının 2018 içinde davalıya toplam 48.945,08-TL tutarında 9 adet fatura kestiği, davalının 2018 yılında davacıya değişik tarihlerde banka yoluyla 2 defada olmak üzere toplam 5.386,98.TL ödeme yaptığı, 2018 yıl sonu itibariyle davalının davacıya (904,87 + 48.945,08-5.386,98)= 44.462,97 TL borçlu olduğu, bu tutarın 2019 yılına devir ettiği, dava dilekçesinde yer alan tüm faturaların davalının defterlerinde kayıt altına alındığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, icra takibi itibariyle davacının davalıdan 50,173,97-TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça, TTK 1530.maddeye göre işlemiş faiz alacağı da talep edilmiş ise de, yalnızca fatura üzerinde vade bulunmasının işlemiş faize hak kazandırmayacağı, taraflar arasında bir sözleşme mevcut olmadığı, davacının icra takibi öncesinde davalıyı temerrüte düşürdüğüne ilişkin bir kayıt veya ihtarname olmadığı, temerrütün icra takibi ile meydana geldiği, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak kabul edilen alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki 44.462,97 TL’ye ilişkin davalı itirazlarının iptali ile takibin 44.462,97 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 ve değişen oranlarda faiz işletilmesi suretiyle devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden, takdiren %20 oranında hesaplanan 8.892,59 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 3.037,26 TL karar harcından peşin alınan 606,06 TL’nin mahsubu ile geri kalan 2.431,02 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katılmadığı, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca “… Tarafların birinin mazeretsiz olarak ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu tarafa davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur….” şeklinde olduğu anlaşıldığından, davacının yargılama aşamasında yaptığı 36,00 TL ilk masraf, 137,70 tebligat, posta, 2.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 606,06 TL’nin toplamı olan 2.906,19 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 6.580,19 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk toplantısına katılmadığı, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca ” .. Tarafların birinin mazeretsiz olarak ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu tarafa davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez”….” şeklinde olduğu anlaşıldığından, davalı vekiline vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır