Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/518 E. 2022/128 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/518 Esas
KARAR NO :2022/128

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/08/2019
KARAR TARİHİ:17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında elektrik aboneliği sözleşmesinin bulunduğunu, müvekkilinin davalı işyerine indirimli elektrik enerjisi tedarik ettiğini, sözleşme uyarınca abonenin tacir olduğu bu sözleşme 8 maddesinde uyuşmazlık halinde İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunun belirlendiğini, davalının fatura borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine… İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını davalıların takibe yetki itirazında bulunarak durdurduğunu, yetki hususunun sözleşmede belirlendiğini bu sebeple yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıların cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine toplam 853,26 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan elektrik aboneliği gereğince düzenlenen fatura borcunun tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Dosya mahkemece resen belirlenen mali bilirkişiye tevdi edilerek tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaparak rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda ” Davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Davalı yanın ticari defterlerini sunmaması hakkında takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davacı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı yandan takip tarihi itibarı ile KAYDİ olarak 2.116,19 TL alacaklı göründüğü, Davalının kendisine düzenlenen faturaların tebellüğüne ve hizmetin içeriğine itirazının olmadığı, dolayısı ile dava konusu hizmetin KAYDİ anlamda teslim alınmış olduğu, davacının dava dilekçesinde 850,71 TL talep ettiği, ticari defterlerinden tespit edilen kaydi alacağının ise; 2.116,19 TL olduğu, HMK 26.maddesine göre taleple bağlılık ilkesi yönünden hukuki yorum ve takdirin Sayın Mahkemenize ait bulunduğu, Davacı yanın davalı yanı takiple temerrüde düşürdüğü, bu nedenle faiz yönünden hesaplamanın infaz anında icra müdürlüğü tarafından yapılacağı, Davacı yanın talep ettiği icra inkar tazminatı hakkında takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu” şeklinde rapor sunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın davalılara fatura edildiği ancak davalılar tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun mevzuata uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu da dikkate alındığında davalıların itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.”hükmü de dikkate alındığında alacak talep anında likit olmadığından şartları oluşmayan inkar tazminatının reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından…. İcra Dairesinin… Esas sayılı icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen devamına,
2-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatının reddine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 36,30 TL eksik harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 44,40 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti olan 904,30 TL olmak üzere toplam 948,70 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 853,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair. Miktar itibariyle yasa yolu kapalı kesin olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸