Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/509 E. 2021/590 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/509 Esas
KARAR NO:2021/590

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/08/2019
KARAR TARİHİ:22/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasındaki 17/03/2015 tarihli hizmet sözleşmesi ile ödeme ve fiyatlandırma planları imzalandığını, davalının bir kısım ödeme yaptığını, ancak 12.636,00 TL bakiye borcunu ödemediğini, bu alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ederek durdurduğunu bunun üzerine huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, 12.636,00 TL alacaklarına takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini , yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmeye göre müvekkili çalışanlarına davacı yanca ingilizce eğitim hizmeti verilmesine karar verildiğini, verilen hizmet karşılığının davacı yana ödendiğini, başkaca bir hizmet almadıklarını ve borçlarının olmadığını, açılan takibin haksız olduğunu bu sebeple itiraz ettiklerini, davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ
Dosya mahkemece reesen belirlenen mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda “Taraflar arasında 17.03.2015 tarihli 2016-03/BN nolu İngilizce Dil Eğitimi Hizmet Bedeli Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme ile 03.04.2016-12.08.2016 tarihleri arasında 9 öğrenci için toplam 60 saat eğitim hizmetinin 11.664,00 TL ve 648,00 TL bedel ile davacı tarafından davalı şirkete sunulduğu, bu şekilde ilgili sözleşme kapsamında (11.664,00 TL 1648.00 TL>—) 12.312,00 TL değerinde hizmet alan davalının davacı şirkete 12.312,00 TL ödeme yaptığı ve bu hususun taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığı, Taraflar arasında geçerli 17.03.2015 tarihli 2016-03/BN nolu sözleşmenin Eki niteliğinde olan davalının 11 personeli için 13.06.2016-19.08.2016 tarihleri arasında verilecek olan eğitim hizmetinin 11.700,00 TL 4* 936,00 TL kdv—12 636,00 TL bedel ile alınacağının sözleşme eki ile belirlendiği, yukarıda sözleşme maddelerinin izah edildiği bölümde yazılı olduğu gibi, bu Ek’in asıl sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olduğunun belirtildiği, davalının davacıdan Sözleşme eki kapsamında geçerli tarih olan 13.06.2016-19.08.2016 tarih aralığında ve Ek sözleşme kapsamında başka bir tarihte eğitim hizmeti almadığı, taraflar arasındaki dava konusu uyuşmazlığın bu hususta doğduğu, davacının sözleşme kapsamında davalı şirkete; Davacı şirket tarafından davalı şirkete 30.06.2016 tarihli … no.lu 12.636,00 TL bedelli e-fatura düzenlendiği, (1. Fatura) Davalı şirketin bu faturayı 16.11.2016 tarih ve … no.lu ve 12.636,00 TL bedelli e-fatura ile iade ettiği, (2.Fatura) Davacı şirket tarafından iade nedeni ile davalı şirkete bir kez daha 16.11.2017 tarihli … no.lu 12.636,00 TL bedelli e-fatura düzenlendiği, (3.Fatura) Davalı şirketin bu faturayı gene aynı şekilde 24.01.2017 tarih ve … no.lu ve 12.636,00 TL bedelli e-fatura ile iade ettiği, (4.Fatura) Gerek davacı gerekse davalı şirketin ticari kayıtlarında yukarıda söz edilen 4 faturanın da kayıtlı olduğu, bir başka değişle davacının ticari defterlerinde davalı tarafından düzenlenen iade faturalarının kabul edilerek kayıtlı olduğu, Davacı şirketin ticari defterlerinde 27.06.2016 tarihli fiş ile sözleşme dayanak gösterilerek 12.636,00 TL tutarında tahakkuk fişi ile davalı şirketin borçlandırıldığı, bir başka deyişle borçlandırma kaydının faturaya dayalı değil sözleşmeye dayandırıldığı, bu kayıt ile davacı şirketin davalı şirketten 17.03.2015 tarihli 2016-03/BN nolu sözleşmenin Ek’i gerekçesi ile 27.06.2016 tarih itibari ile 12.636,00 TL alacaklı olduğu, yasal işlemlerin başlatılması ile davacı şirketin 15.03.2019 tarihli kayıt ile 12.636,00 TL alacak bedelini 128…. nolu Şüpheli Alacaklar Hesabına aktardığı, işbu dava konusu icra takip başlatılma tarihi olan 15.03.2019 tarih ve dava tarihi itibari ile davacı şirketin takip talebi ile uyumlu olarak ticari defterlerinde davalıdan 12.636,00 TL alacaklı olduğu, ancak takip talebinde “Takip talebinin sebebi olarak 15.03.2019 faiz başlangıç tarihli 12.636,00 TL tutarındaki 17.03.2015 tarihli 2016-03/BN no.lu Dil Eğitim Hizmet Sözleşmesi ve faturalara dayalı cari hesap alacağının gösterildiği” ancak ticari defterlerde alacağın faturaya dayandırılmadığı, davacının davalının iade faturalarını kabul ederek kayıtlarına aldı Davalı şirketin gerek işbu dava konusu icra gerekse dava tarihi itibari ile davacı şirkete borçlu/alacaklı olmadığı, hesabın -0- (sıfır) bakiye verdiği, Takip ile istenilen » 9 oranındaki yasal faizin dönemin mevzuatına uygun oran olduğu, takip talebinde ki ana para alacağı olan 12.636,00 TL tutarın davaya esas değer olduğu, takip talebinde faiz hesabı yapılmadığı, talebe göre 15.03.2019 takip tarihinden 09.08.2019 dava tarihine kadar işlemiş faizin; 12.636,00TL X 147 gün X 9 / 36500 – 458,02 TL olacağı ve ana paratişlemiş faizin; 12.636,00 TL 4 458,02 TL—13.094,02 TL olacağı, Sonucuna varılmaktadır. Davacı tarafından talep edilen % 20 oranından az olmayan icra inkar tazminatı ile davalı tarafından talep edilen % 20’den az olmayan kötü niyet tazminatı talebindeki takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olacağı” şeklinde rapor sunmuştur.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dava konusu …. İcra müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 12.636,00 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan ticari ilişki gereğince oluşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Yukarıdaki bilgiler ışığında davalı yanca sunulan sözleşme ve ekli protokol incelendiğinde, sözleşmede eğitim süresini 03/04/2016 – 12/08/2016 tarihleri arasında haftada 4 saat olmak üzere toplam 60 saat olarak kararlaştırıldığı, bu sözleşme kapsamında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı; ek protokol incelendiğinde tarih kısmının boş bırakıldığı, başlangıç tarihinin 13/06/2016 bitiş tarihinin 19/08/2016 olduğu, asıl sözleşmedeki eğitim tutarın aynı olduğu görülmekle, her ne kadar davacı taraf bu protokolün yeni bir sözleşme mahiyetinde olduğunu iddia etmiş ise de, ek protokolün hangi tarihli olduğunun belli olmadığı, asıl sözleşmedeki eğitim tarihleri arasında olduğu, bu hali ile devam etmekte olan eğitim dönemi içerisinde ve aynı döneme ilişkin farklı miktarlarda yeni bir sözleşme imzalanmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davalı tarafça da ek protokolün kabul görmediği, dava konusu yapılan icra dosyası incelendiğinde borç sebebi olarak 17.03.2015 tarihli eğitim sözleşmesi ve faturalara dayalı cari hesabın gösterildiği, bahsi geçen sözleşmenin ise protokol değil uyuşmazlık konusu olmayan sözleşme olduğu, bu hali ile bakıldığında protokolün icra takibine de konu edinmediği, icra takibine konu edinilen cari hesaplar üzerinde davacı ve davalı defterinin bilirkişice yapılan incelemesinde, “12.636,00 TL bedelli e-fatura ile iade ettiği, (4.Fatura) Gerek davacı gerekse davalı şirketin ticari kayıtlarında yukarıda söz edilen 4 faturanın da kayıtlı olduğu, bir başka deyişle davacının ticari defterlerinde davalı tarafından düzenlenen iade faturalarının kabul edilerek kayıtlı olduğu” şeklinde belirttiği görülmüştür.
Yukarıdaki bilgileri ışığında bütün dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine
2-Alınması gerekli harç 59,30 TL olup, peşin alınan 215,801 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 156,50 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza