Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/493 E. 2023/917 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/493 Esas
KARAR NO:2023/917

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/08/2019
KARAR TARİHİ:05/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil şirket, … ile 3 referans güneş koruyucu üretilmesi ve buna karşılık bir ücret ödenmesi konusunda sözlü olarak anlaştığı bu anlaşmaya istinaden davalı şirket tarafından 2.955 adet “BM Krem” üretilmiştir. Üretilen bu ürünler için; 6.648,77 euro “krem içi ürün”, 1.268,05 euro “krem tüpü”, 163,60 euro “krem kutusu”, 75 euro “stablite” ücreti, 75 euro “… hazırlanması”, 50 euro “mikrobiyolojik test”, 1.329,76 euro “ÖTV ücreti” olmak üzere toplamda 9.610,18 euro ödeme yapılmıştır. Üretilen güneş koruyucuların ikisinde sorun teşkil eden bir hususa rastlanmadığı fakat “BB renkli” güneş koruyucunun tüp içerisindeki kremin ve sıvının ayrıştığı tespit edildiği, üretilen kremde meydana gelen stabilizasyon problemi sebebiyle müvekkil şirket sattığı ürünleri iade almak zorunda kaldığı ve elinde kalan ürünleri satamadığı aynı zamanda müşterilerinden davalının ürettiği ürüne dair aldığı şikâyetler sebebiyle piyasadaki saygınlığı ve itibarı da zarar gördüğü bunun üzerine, müvekkil şirket, davalıya ürünün stabilizasyon sorununu sözlü olarak bildirdiği görüşme neticesinde davalı şirket yetkilileri, ürünleri teste tabi tutacaklarını bildirdiği yapılan testler sonucunda, ürünlerin stabilizasyon sorunu olduğu ortaya çıktığı,sonrasında yapılan toplantıda, müvekkil şirket yetkilileri, marka adlarının zarar gördüğünü, bu ürünün kusurlu olması sebebi ile ürünleri satamadıkları gibi, ürünleri iade almak zorunda kaldıklarını belirtmek suretiyle; “BB Kremin” üretilmesi için ödedikleri bedelin iadesini istediklerini, Davalı … yetkilileri ise, para iadesi yapamayacaklarını ancak talep halinde ilgili ürünleri yeniden üretebileceklerini ifade ettiklerini, bunun üzerine, müvekkil şirket yetkilileri firmaları adına ilk kez ayıplı ürün sattıklarını ve bu durumun marka değerlerine büyük zarar verdiğini, bundan dolayı yeni verilecek ürünün satışının imkânsız olduğunu belirterek para iadesi yapılmasını istediğini bildirildiği, Müvekkil … … şirketi tarafından 12 Kasım 2018 tarihinde … şirketine ihtar çekilerek krem üretimi için ödedikleri bedelin iadesini talep ettiği tüm bu nedenlerle i.Eser Sözleşmesi kapsamında müvekkil şirket tarafından davalıya ödenen 9.610,18 Euro tutarındaki eser bedelinin davalıdan alınarak müvekkil şirkete verilmesine, Yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı … firmasının talebi ile davacı firmaya 2 adet güneş koruyucu 1 adet BB Krem üretimi gerçekleştirildiği Bunlardan 2.955 – fason olarak üretilen BB krem ve diğer ürünleri 17.01.2018 tarihinde kendilerine teslim edildiği daha sonra mevcut olan WhatsApp mesaj dökümlerinden de anlaşılacağı üzere bu teslimden yaklaşık 3 ay sonra whatsApp üzerinden ek’te görebileceğiniz mesajlar ile BB krem’de sorun olduğunu iddia ettiği, Müvekkil firma gerçek anlamda bir sorun olmadığını boya’dan kaynaklı dalgalanma olduğunu ürünün spf(güneş koruma özelliği) ve kapatıcılığının aynı kalitede devam ettiğine dair bir açıklama yaptığı ayrıca bu tarz ürünlerde bu denli faz ayrımlarının olabileceği kendilerine belirtildiği bunun üzerine firma yetkilisi … bey, hali hazırda firma logosu ile bastırdığımız tüp ve kutu stoğumuz olduğundan dolayı firma’yı mağdur etmemek adına bedelsiz bir şekilde üretim gerçekleştireceğini bildirilmesinin istediği bunun üzerine … ve Kalite Güvence Müdürü … hanım ve … bey ile birlikte Mayıs 2018 ayı içerisinde firmaya ziyarette bulunularak ve iç ürünleri herhangi bir bedel ödemeksizin üretebileceklerini belirttiği bu toplantı sırasında firma müvekkilin bu davranışları ve sorun olmadığı halde destek olma tavrı sebebi ile sıcak davranıp numune çalışmalarını hızlıca tamamlayıp iletilmesinin istendiği tüm bu süreçlerden sonra davacı firma yetkilileri 2-3 defa müvekkil firma tarafından aranmasına rağmen herhangi bir dönüş alımamadığı, Muhatap firma tarafından herhangi bir talepte bulunulmadan 6 ay sonra …. Noterliğinin 12.11.2018 tarih ve … yevmiye numaralı İhtarnamesi keşide edildiği, Dayacı yanın bu ihtarına …. Noterliğinin 20.11.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiği, Malların ayıplı sözlü bildiriminden sonra 6 ay boyunca taraflarına bilgi verilmediği tüm bu nedenlerle öncelikle sayın mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili mahkeme “İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleridir”. Yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili “İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine” gönderilmesini Davacı tarafın ikame etmiş bulunduğu ayıp sebebi ile sözleşmeden dönme davasının; Müvekkilimin kusurunun bulunmaması ve davacının kusurlu olması sebebi ile bütün talepleri ile birlikte reddine Dava harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesin talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacının isteği doğrultusunda davacı tarafça üretilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı olması halinde kaç tanesinin ayıplı durumda olduğu, davacının davalıdan talepte bulunup bulunamayacağı noktalarında toplandığı görüldü.
Taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, mahkememizce celp edilen bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirilmiş, dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek dosya kapsamında rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporundan özetle; Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Davalı tarafından üretilmiş olan malların ayıplı olduğu gerekçesi ile malların karşılığında ödenmiş olan 9.610,00 Euro karşılığı 59.369,00 TL’nin ödenmesi talebinden ibaret olduğu, Davacının 2017, 2018 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, 2019 yılı ticari defterlerinin ise usulüne uygun tutulduğu, Davacının incelenen ticari defterlerinde; Davalı yan tarafından davacı yana toplamda 2 adet fatura karşılığı 202.520,75 TL tutarlı fatura düzenlendiği, düzenlenen bu faturalara karşılık ise davacı tarafından davalıya toplamda 202.520,75 TL tutarlı ödeme yapıldığı görülmüş olduğu, cari hesap oalrak davacının davalı yandan borç ve alacağının bulunmadığı bakiyenin (0) sıfır olduğu, diğer yandan dava konusu ürünlerin davacının müşterileri tarafından iade edildiğine ilişkin faturaların mevcut olduğu görülmekle bu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davalının 2017, 2018 yıllarında ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davalının incelenen ticari defterlerinde; Davalı yan tarafından davacı yana toplamda 2 adet fatura karşılığı 202.520,81 TL tutarlı fatura düzenlendiği, düzenlenen bu faturalara karşılık ise davacı tarafından davalıya toplamda 201.469,29 TL tutarlı ödeme yapıldığı görülmüş olup, cari hesap olarak davalının davacı yandan 1.054,52 TL alacaklı olduğu, bu bakiyeninde kur farkından kaynaklandığı anlaşıldığı, Dosyaya sunulu kimya mühendisi Bilirkişi Raporuna göre ise; “Bu ürünlerin üretimlerinin üzerinden bir yıl geçtikten sonra ürünün iade alınması, stabilite raporlarında belirtildiği üzere 12 ayın sonunda uygun olmayacağı açıkça belirli olduğu, bu gün analiz yapılırsa ürün hiçbir şekilde uygun çıkmayacağı kaldı ki bu tip ürünlerin gerek depolarda gerekse kullanıcılarda saklama koşulları çok önemli olduğu, konunun hukuki nitelemesi, değerlendirilmesi ve nihai kararın Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Somut olayda; davacı vekilinin müvekkilinin davalıdan aldığı ürünlerin ayıplı çıkması sebebiyle sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediği beyan ettiği, davalı tarafından üretilen ürünlerin davacıya Ocak 2018 tarihinde teslim edildiği, teslimden yaklaşık 3 ay sonra ürünlerin ayıplı olduğunun davalı tarafa bildirildiği, bu süreçte ürünlerin davalıya iade edilmediği gibi ürünlerin hangi koşullarda ve nasıl saklandığının bilinmediği, ürünlerin kaç tanesinde ne şekilde ayıp olduğunun tespit edilemediği gibi bu ayıpların başlangıçta var olup olmadığı ya da sonradan oluşup oluşmadığının da tespit edilemediği, davacının TBK m.475 ve devamı maddeleri uyarınca üründeki ayıbı ortaya çıkar çıkmaz davalıya bildirmesi gerekmesine rağmen üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği, ayrıca ürünlerin ayıplı teslim edildiğine dair herhangi bir delil ibraz etmediği, oysa ayıp tespit edilir edilmez TBK 474/2 uyarınca bilirkişi raporu aldırılmasını isteyebileceği gibi kendilerince ürünlerin laboratuvar ortamında incelemeye tabi tutulabileceği, fakat davacının ne bir inceleme yaptırdığı ne de test sonuçlarını dosyaya sunduğu anlaşılmakla mahkememizce ürünlerde inceleme yapılmak istenmişse de alınan bilirkişi raporunda kremlerin üretiminden uzun bir süre geçmiş olması sebebiyle rapor hazırlanamayacağının bildirildiği birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından ürünlerin ayıplı teslim edildiği iddiası ispatlanamadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.013,88 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 744,03 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı 05/12/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır