Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/486 E. 2022/541 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/486 Esas
KARAR NO:2022/541

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:01/08/2019
KARAR TARİHİ:24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya sigortalı … plaka sayılı aracın 25/07/2018 tarihinde … plaka sayılı araca çarptığını ve maddi hasarın meydana geldiğini, müvekkilinin … plaka sayılı aracın malikinden alacaklarını temlik aldığını, meydana gelen hasarın 33.665,22-TL olduğunu, buna rağmen davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek davanın kabulü ile ilk aşamada 500,00-TL hasar bedelinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluluğunun, sigortalısının kusuru oranında poliçe teminat limitleri içerisinde olduğunu, davacının fahiş miktarda talepte bulunduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durum ve oranları ile tazminat kalem ve miktarlarının tespiti hususunda dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, sunulan 20/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“1) Bilirkişi heyetimiz, incelemeler kısmındaki görüşler doğrultusunda, kazanın oluşunda asli ve tek (%100) kusurlunun kavşakta geçiş önceliği kuralına uymayan … plaka sayılı araç sürücüsü … olduğu,
2) Kazaya karışan ve davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın meydana gelişinde kusurunun bulunmadığı,
3) Davacı tarafın, … marka, … … (… Kombi) tipi, 2012 model – aracının 2018 yılı itibarıyla rayiç değeri 75.000 TL,- aracın toplan hasarı 36.190,42 TL,- araçta kaza sonucunda meydana gelen hasar nedeniyle uğrayacağı değer kaybı ise 22.145 TL. olacağı,
4) Kazanın meydana gelişinde … plaka sayılı araç sürücüsünün kusuru olmaması sebebiyle davalı …. nin tazminat sorumluluğunun doğmayacağı,” yönünde tespitlere yer verildiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesine göre, hukuka aykırı kusurlu bir fiille başkasına zarar veren kimse bu zararı tazmine mecburdur. Böylece haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmaktadır. Haksız fiil sorumluluğunda genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Özel bir sorumluluk hükmüyle düzenlenmemiş olup bütün hallerde bir kimse için haksız fiil sorumluğunun söz konusu olması, 6098 sayılı TBK’nın 49′ deki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Diğer bir deyişle, ayrık bir düzenleme bulunmadığı kusur sorumluluğu hallerinde 6098 sayılı TBK’nın 49. ve devamında yer alan esaslar uygulanır.
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Açıklanan yasal mevzuat ışığında yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre kusur tespiti yönünden denetime elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün davadaki tazminat taleplerine dayanak trafik kazasının meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı dolayısı ile davalının haksız fiil sorumluluğunun gündeme gelmesi yönünden kusur şartının söz konusu olayda geçekleşmediği açıktır. Davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün olayda kusuru bulunmaması sebebiyle haksız fiil sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile eksik 36,30-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2022

Katip …

Hakim …