Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/477 E. 2019/1177 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/477 Esas
KARAR NO : 2019/1177

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememizden verilen 20/11/2014 tarih ve … Esas … sayılı kararı Yargıtay, 17. Hukuk Dairesi’nin 10/06/2019 tarih ve 2018/4754 Esas 2019/7247 Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …plakalı araç ile … plakalı araçların çarpışması sonucu çift taraflı kazanın meydana geldiğini ve BK.nun 74. Maddesine göre davacılar mürisi …’nin öldüğünü, ve BK.nun 74 maddesine göre hukuk hakiminin ceza dosyasındaki maddi olgular ile bağlı ise de yargılama sırasında alınacak kusur oranlarının belirleneceği ve buna göre ele alınacağını ve kişinin ölümü sonucu ailesinin destekten yoksun kaldığı vurgulanmak suretiyle trafik kazasında oğullarını kayıp eden davacıların fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 1000 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 2000 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket kayıtlarında poliçe bulunmadığından husumetin kendilerine yöneltilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.

CEVAP: Davalı … A.Ş. vekili cevap tarihli dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın ticari dava olmadığını, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden öncelikle iş bölümü itirazının ele alınmasına, ayrıca dava tarihi itibariyle tazminatlar zaman aşımına uğradığından reddine karar verilmesini ve yine işin esası yönünden de kazadan müvekkil tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kural ihlali yapmaması nedeniyle kusursuz olduğu, kendilerine yüklenecek herhangi bir sorumluluk bulunmadığını vurgulayarak açılan davanın reddini istemiştir.

KANITLAR VE DEĞERLENDİRMELER;
…plakalı araç ile… plakalı araçların çarpışması sonucu çift taraflı kazanın meydana geldiği, bu kazada davacıların murisi …’nin vefat ettiği tartışma konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık meydana gelen kaza neticesi ölen kişi …’den dolayı davacıların destek yoksun kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı yan iş bölümü itirazında bulunmuş ise de, dava sigortaya karşı açıldığından mahkememiz görevli olmakla davaya devam edilmiştir.
Davacılar vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunması akabinde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/4754 esas ve 2019/7247 karar sayılı ilamı ile mahkememizce verilen 20/11/2014 tarih ve … Esas… sayılı kararı bozulmakla mahkememizin… esas sayılı dosyasına kaydı yapılarak yargılamasına devam edilmiştir.
İstanbul … Anadolu İcra müdürlüğüne müzekkere yazılarak Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/4754 esas ve 2019/7247 karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının bozulduğu bu nedenle teminat mektubunun ilgilisine iade edilmesine yönelik müzekkere yazılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/6756 esas 2018/4101 karar sayılı bozma ilamında “Murisin kusurunun davacılara yansıtılamayacağına ilişkin HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar,HGK.nun 16.1.2013 gün ve 2013/17-1491 Esas 2013/74 Karar sayılı ilamlarının davalı … A.Ş. yönünden davaya konu olaya uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Anılan ilamlarda davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna karar verilebilmesi için desteğin davalıya sigortalı aracın sürücüsü veya yolcusu olması gereklidir. Somut olayda; davacıların desteğinin sürücüsü olduğu davalı … A.Ş.’ye sigortalı araç ile, karşı araç olan … A.Ş.’ye trafik sigortalı aracın kazasında desteğin tam kusurlu olduğu, karşı aracın sigortacısı olan … A.Ş.’ye sigortalı aracın sürücüsünün kusursuz olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı … A.Ş. yönünden de, davacıların 3. kişi olup desteğin kusurunun yansıtılamayacağı kabul edilmiştir. Desteğin kusurunun yansıtılamayacağına ilişkin olan hal, desteğin içinde bulunduğu aracın trafik sigortacısı aleyhine karşı ileri sürülecek talepler için geçerli olup, davalı … A.Ş., sigortalısının kusuru oranında tazminattan sorumludur. Mahkemece, desteğin tam kusurlu olduğu ve davalı … A.Ş.’ye sigortalı aracın sürücüsü olmadığı gözetilerek davalı … A.Ş. aleyhine açılan davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davalı …A.Ş. yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Somut olayda, davacılar tarafından aynı olay sebebi ile davalı …A.Ş. aleyhine dava açılmış ve açılan davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Daha sonra davacılar vekilince, destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile iş bu tazminat davası açılmış olup mahkemece talebin kabulüne karar karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın kesin hükmü düzenleyen 303. maddesinde (1086 sayılı HUMK 237. md ) “(1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. “ hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre kesin hükmün söz konusu olabilmesi için daha önce açılarak hükme bağlanmış ve kesinleşmiş olan davanın tarafları, dava sebebi ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davanın talep sonucunun aynı olduğu ikinci bir dava açılması gerekir. Daha önce açılan davada davanın tarafı, dava sebepleri ve talep sonucu aynı olup kesin hüküm sebebi ile davalı …A.Ş. aleyhine açılan davanın davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçelerine yer verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup; bozma ilamı doğrultusunda desteğin tam kusurlu olduğu ve davalı … A.Ş.’ye sigortalı aracın sürücüsü olmadığı gözetilerek davalı … A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine, daha önce açılan davada davanın tarafı, dava sebepleri ve talep sonucu aynı olup kesin hüküm sebebi ile davalı …A.Ş. aleyhine açılan davanın davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın davalılar yönünden ayrı ayrı reddine,
2-Alınması gerekli harç 44,40 TL olup, peşin alınan 6,84 TL ile ıslah harcı 190,00 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 152,44 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yatırılan gider avansından kullanılan posta ve tebligat ücretinden oluşan 100,00 TL nin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
5-Davalı …tarafından yatırılan gider avansından kullanılan posta ve tebligat ücretinden oluşan 70,00 TL nin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
6-Davalı taraflar ayrı ayrı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan (davalılar hakkında davanın red sebepleri farklı olduğundan her iki davalı için ayrı ayrı bozma öncesi ıslah ile artırılan 57.500,00 TL üzerinden ) 6.675,00 er TL olmak üzere toplam 13.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara (6.675,00 TL davalı …’ya 6.675,00 TL davalı Ray Sigorta’ya )verilmesine,
7- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük kesin süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip

Hakim
¸