Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/468 E. 2019/776 K. 30.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/468 Esas
KARAR NO: 2019/776

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ: 26/07/2019
KARAR TARİHİ: 30/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 27.07.2019 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin kendisine ait olan ve müşterisine vermek üzere keşide etmiş olduğu …Şubesi’ne ait … çek nolu, … müşteri nolu, 20/01/2012 keşide tarihli ve 2.500,00-TL. meblağlı çeki zayi ettiğini, aradan geçen zamana karşın çekin halen bulunamadığını, bu süre zarfında çekin bankaya ibraz da edilmediğini, çek yaprağının iptal edilmesi için işbu davayı açmak mecburiyetinde kaldıklarını belirterek, dava konusu çekin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, TTK’nun 818/1-s bendi yollaması ile TTK’nun 757. maddesi hükümlerine dayalı olarak açılan zayi nedeniyle kıymetli evrakın (çekin) iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde davacı tarafça davaya konu edilen çek hamili olunduğuna dair herhangi bir belge sunulmamıştır. Kaldı ki, davacı vekili dava dilekçesinde “…müvekkil kendisine ait olan ve müşterisine vermek üzere keşide etmiş olduğu…” ifadesini kullanmak suretiyle davacının dava konusu çeklerin keşidecisi olduğunu açık bir şekilde belirterek huzurdaki davayı ikame etmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 818. maddesi yollamasıyla çekler bakımından yine yasanın iptale ilişkin 759/2. maddesinin uygulanması gerekir. TTK M.759/2’ye göre iptal isteminde bulunan kişi, çek elinde iken zayi olduğunu inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak, çekin bir suretini ibraz etmek yahut da çekin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür.
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki beyanlarından dava konusu çekin keşidecisinin davacı olduğu anlaşılmaktadır. TTK hükümlerine göre keşideci, kaybettiği çekin bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde hasım göstererek borçlu olmadığının tespiti yönünde dava açmak ve o aşamadan sonra gerekli tedbirleri istemek hakkına sahip bulunduğundan, keşidecinin zayi nedeniyle çek iptali davası açmada hukuki yararı bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki “müvekkili davacının dava konusu çeklerin keşidecisi olduğu” yönündeki açıklamaları ile dosya kapsamına göre keşidecinin zayi nedeniyle çek iptali davası ikame edemeyeceği, keşideci konumunda bulunan davacının dava konusu çeklerin keşidecisi olması nedeni ile mevcut davayı açamayacağı, bu nedenle aktif dava husumetinin bulunmadığı, bu aşamada mahkememizce başkaca araştırmayı gerektirir bir hususun kalmadığı anlaşılmakla HMK 320. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harç peşin alınmış olmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸