Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/458 E. 2023/296 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/458 Esas
KARAR NO :2023/296

DAVA TARİHİ:23/07/2019
KARAR TARİHİ:06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile arasındaki ticari ilişki netecisende dava konusu 30/06/2017 keşide tarihli … seri numaralı keşide yeri … olan 40.000,00 TL meblağlı çeki davalıya malların kendisine teslimine müteakip sunulmak üzere davalı yana verdiğini, davalının malzemeleri kendisine tam teslim etmediğini, davalının kendisinin iyi niyetini suiistimal ederek çeki bankaya sunup icra takibi başlattığını, iade etmediğini bu sebeple huzurdaki davanın açılarak davalıya borçlu olmadığının tespitini, çekin iptaline karar verilmesini adli yardım talebinin kabulünü talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dosya kapsamı ile, dava konusu talebin taraflar arasında imzalanmış olan inşaat sözleşmesi kapsamında davacının davalıya dava konusu çekten dolayı borcu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 336. Maddesine göre;
(1) Adli yardım, asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeden; icra ve iflas takiplerinde ise takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesinden istenir.
(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır.
Yukarıda belirtilen kanun maddelerinden de anlaşılacağı üzere, talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır.
Mahkemenin adli yardım gerekliliği için evrak veya bilgileri resen araştırma yükümlülüğü ve zorunluluğu bulunmamaktadır., davacı tarafından dava dilekçesi ekinde adli yardım talebinin değerlendirilmesi bakımından herhangi bir evrak sunulmamış olup, talep bu gerekçeyle reddolunmuştur.
… Cezaevine müzekkere yazılarak davacının vasisi olup olmadığı sorulmuş cevap yazısında vasisinin … olduğunu buna ilişkin vasi mahkeme kararını gönderilmiş olup, vasiye muhtıra çıkarılarak adli yardım talebinin reddi nedeni ile dosyaya gider avansı yatırması için ara karar kurulmuştur.
06/04/2023 tarihli duruşmada vasiye muhtıranın tebliğ edildiği dava peşin harcının, başvuru harcının ve gider avansının yatırılmadığı görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-h maddesine göre, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı olup, aynı yasanın 115/1 .maddesinde yer alan düzenlemeye göre de, mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. HMK’nın 115/2. maddesine göre, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Hukukî yarardan maksat, davacının sübjektif hakkına hukukî korunma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hâlihazırda hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmasıdır. Bir başka ifadeyle, davacı hakkına kavuşmak için, hâlihazırda mahkeme kararına muhtaç bir konumda değilse onun hukukî yararının bulunduğundan söz etmek mümkün değildir.
Davacının başlangıçta yatırması gerekli gider avansı HMK 114/1 (g) maddesi uyarınca, dava şartları arasında sayılmıştır. Temel amaç, yargılama faaliyetinde yaşanan gecikmelerin önlenmesi ve böylelikle masraf yatırılması hususunda yaşanan gecikme sürelerinin ortadan kaldırılarak zamanında karar verilmesi sağlanmak suretiyle adil yargılanma ilkesine hizmet etmektir.
Gider avansının içerisine hangi kalemlerin girdiği hususu yasada açıkça sayılmamış olsa da, HMK m. 120 de “(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. (2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir” hükmü karşısında, kanun koyucu gider avansının neler olduğunu belirleme yetki ve görevini Adalet Bakanlığına verdiği, 6100 sayılı HMK’nın uygulanma şeklini gösteren ve Adalet Bakanlığı tarafından çıkartılarak 06.06.2015 T. RG’de yayınlanan “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin m. 45 te “Gider avansı, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade eder” şeklindeki düzenlemede, açıkça, keşif ve bilirkişi ücretinin gider avansı kalemleri arasında olduğu kabul edildiği anlaşılmaktadır.
HMK m. 324. maddenin gerekçesinde açıkça; “HARÇ VE AVANS ÖDENMESİ” başlıklı 125. (taslakta 125, gerçekte 120) maddesinde, davacının dava masraflarının karşılığı olarak öngörülen avansın, davacının delillerinin toplanması için yapılması gereken harcamaları da kapsadığı, bu maddede (HMK m. 324) ise daha çok davalının delillerinin toplanması için ödemesi gereken avansın düzenlendiği, davacının avansı yönünden “Dava şartları” başlıklı 119. (taslakta 119, gerçekte 114) maddesinde hüküm getirildiği, davacının avansı yatırmış olmasının bir dava şartı olduğu, hatta davacı avansının yargılamanın devamı sırasında yetersiz kalması halinde de, uygulanacak hükmün, bu maddeden ziyade 125. (taslakta 125, gerçekte 120) madde hükmü olduğu ifade edilmiştir. Kanun koyucunun açık tercihinin, gider avansının sadece tebligatlar için değil, delillerin toplanması için de alınması gerektiği, HMK 324.maddesi gerekçesinde bunun açıkça ifade edildiği anlaşılmıştır.
Somut durumda, davacıya bilirkişi deliline ilişkin eksik gider avansını ikmal etmesi için kesin süre verildiği halde, davacı tarafça yasal süreye rağmen ikmal etmediği saptanmış, HMK 114/1-g maddesine göre davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması dava şartı sayıldığından, HMK 115.maddesine göre mahkeme tarafından dava şartlarının mevcut olup olmadığının, yargılamanın her aşamasında re’sen araştıracağı, dava şartı noksanlığını giderilmesi için kesin süre vereceği, kesin süre içerisinde dava şartı noksanlığı giderilmemiş ise davanın dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesi gerektiği düzenlemesi karşısında, davanın, HMK 120, 114 ve 115. Maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın HMK 114/1-g maddesi uyarınca davacının yatırması gereken gider avansını yatırmamış olması nedeniyle HMK 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/04/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza