Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/435 E. 2019/869 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/815 Esas
KARAR NO: 2019/824

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/09/2018
KARAR TARİHİ: 19/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 06/04/2015 tarihinde 25.960,00-USD bedelli satış sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafça borcun ödenmediğini, bunu üzerine alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu satış sözleşmesi bedeli olan 25.960,00-USD’nin karşılığı olan 67.739,00-TL’nin 31/07/2015 tarihli çek ile sözleşme tarihinde davalıya ödendiğini, taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, ihtilaf kur farkından kaynaklandığını, davalı tarafça düzenlenen faturada kur farkına ilişkin bir ibare belirtilmeden bedelin 67.379,00-TL olarak yazıldığını, ayrıca sözleşmenin ölü olara doğduğunu, sözleşmedeki şartların yalnızca müvekkilinin aleyhine olduğunu, müvekkiline herhangi bir fatura gönderilmediğini belirterek davanın reddine, davacınnı %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, ayrıca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 7.747,40-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup; davacı tarafın defterlerinin incelenmesinde ticari defter kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil vasfına sahip olduğu, davalı tarafça defter ibraz edilmediği, sözleşme kapsamında satımı gerçekleşen jeneratör bedeli olarak davalı tarafından 01/08/2015 tarihli ve 67.379,00 TL bedelli çek ile ödeme yapıldığı, ödeme yapılan tarihte USD kuru 2,7931 TL olduğundan, yapılan ödemenin USD karşılığının 24.123,38 USD olduğu bu nedenle bakiye 1.836,62 USD yönünden davalının borçlu olduğu, sözleşme hükümleri kapsamında faizin ise 2.416,99 USD olduğu belirtilmiştir. Davalı vekilince rapora itiraz dilekçesi sunularak, müvekkili şirkete ait ticari defterlerin de incelenmesi talep edilmiş ise de; davalı tarafından inceleme günüde defterlerin ibraz edilmediği, yerinde inceleme yetkisi verilmiş olmasına rağmen bilirkişi incelemesine hazır edilmediği, davalının 67.379,00 TL ödeme yaptığı hususunun ihtilafsız olduğu, ihtilaf konusunun satış bedelinin 67.379,00 TL olarak belirlenip belirlenmediği ve ödeme yapılan tarihteki kur itibariyle yapılan TL cinsi ödemenin satış bedelini karşılayıp karşılamadığı noktalarında toplandığı, davalı tarafça daha fazla miktarda ödeme yapıldığı iddia edilmediğinden defterlerinin incelenmesinin de dosyaya katkı sağlamayacağı kanaatine varıldığından ek rapor alınması talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasında 06/04/2015 tarihli satış sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında davacının satıcı, davalının ise alıcı, sözleşme konusunun ise jeneratör setinin satımı olduğu, sözleşmenin satış bedeli başlıklı 3.5.maddesinde satış bedelinin 22.000,00 USD (KDV hariç) 3.960,00 USD (%18 KDV) toplam 25.960,00 USD (KDV Dahil) olarak belirtildiği, sözleşmenin ödeme planı başlıklı 3.6.maddesinde; alıcının satıcıya 25.960,00 USD karşılığı 67.379,00 TL’yi 31/07/2015 tarihinde çek ile ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği anlaşılmıştır. Sözleşmenin 3.7.maddesi “Döviz Kuru: Bir Amerikan Doları kuru 2,5955 TL olacağı tahmin edilerek, tahmini kurlara göre yukarıdaki Türk Lirası çek/senet bedelleri hesap edilmiştir. Satış bedeli, 3.5 maddede gösterilen Amerikan Doları cinsindendir. 3.6 maddede gösterilen TL tutarlar, hiçbir şekilde satış tutarının Türk lirasına dönüştürüldüğü anlamına gelmez. Çek/senet bedelleri her bir çekin senedin ödeme günündeki TCBM efektif satış kuru esas alınarak her bir çek/senet için Amerikan Dolan cinsine çevirir ve 3.5 maddede gösteriler Amerika cinsinden satış bedelinden mahsup edilir. Son ödemeden sonra Satıcı tarafından yapılacak hesaplama sonunda Alıcı borçlu çıktığı taktirde, her bir çekin ödeme gününde doğan farkı 3 (üç) gün içinde, ayrıca bir ihbar yada ihtara gerek olmaksızın Satıcı’ya nakden ve defaten ödemek zorundadır, ödemediği taktirde, ödemediği tutar kadar miktarı ayrıca ceza-i şart olarak ödemeyi gayrikabilirücu olarak beyan, kabul ve taahhüt eder. Satış bedeli Amerikan Doları cinsinden olduğundan, Türk Lirası ödeme yapılması halinde aradaki farkın kur farkı olduğu Alıcı tarafından öne sürülemez”, sözleşmenin 3.8.maddesi “Alıcı, yukarıda dökümü bulunan meblağları ya da sözleşme nedeniyle teslim alınmış bulunan bono ve çek gibi kıymetli evrakı vadesinde ödemediği takdirde başkaca bir ihtara veya hükme gerek kalmaksızın vade tarihinden itibaren döviz ödemelerinde ilgili döviz birimi üzerinden aylık %4, Türk Lirası ödemelerinde günlük %0,5 akti temerrüt faizi tahakkuk ettirileceğini, ayrıca icra takibine neden olunması halinde her türlü ihtarname, icra ve haciz masrafları, tahsil ve cezaevi harçları, kıymetli evrakın damga resmi ve banka komisyon masrafları, protesto masrafları ile tahsil edilen meblağın % 15’i tutarında avukatlık ücretini cezai şart mahiyetinde kayıtsız şartsız ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt etmiştir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava, taraflar arasında satım sözleşmesine konu jeneratör bedelinin, davalı tarafından tam olarak ödenmediği iddiası ile bakiye bedelin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki ihtilaf ise satım bedelinin 67.379,00 TL olarak belirlenip belirlenmediği, satış bedeli 25.960,00 USD ise davalının yaptığı 67.379,00 TL ödemenin yeterli olup olmadığı, yani ödeme yapılan tarihteki kur itibariyle yapılan TL cinsi ödemenin satış bedelini karşılayıp karşılamadığı noktalarında toplanmaktadır. Satış bedelinin 67.379,00 TL olduğunun kabulü halinde, bu bedelin davalı tarafından ödendiği ihtilafsız olup bu durumda davacı alacağı bulunmamaktadır. Ancak yukarıda belirtilen sözleşme hükümleri incelendiğinde satım bedelinin 25.960,00 USD olduğu açıktır. Yine sözleşmenin 3.7.maddesinde tahmini kur 2,5955 olarak belirtilmiş ve bu hesaplama ile 25.960,00 USD X 2,5955 = 67.379,18 TL satış bedeli belirlenmiş, ancak bu bedelin sözleşme bedeli olmadığı aksine ödemenin yapıldığı tarihteki kura göre hesaplama yapılacağı ve ödeme bedelinin USD cinsine çevrilerek bakiye satış bedelinin davalı tarafından ödeneceği belirtilmiş ve yine aynı maddede “…3.6 maddede gösterilen TL tutarlar, hiçbir şekilde satış tutarının Türk lirasına dönüştürüldüğü anlamına gelmez…” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu nedenle davalının ödeme yaptığı tarihte USD kurunun belirlenerek ödenen 67.379,00 TL’nin USD’ye çevrilmesi, bulunan miktarın 25.960,00 USD’den çıkarılması ve davalının varsa bakiye borcunun hesap edilmesi gerekmektedir. Davalının 01/08/2015 tarihli çek ile ödeme yaptığı, ödeme yapılan tarihte 1 USD’nin 2,7931 TL olduğu, bu durumda davalı tarafından 67.379,00 / 2,7931 = 24.123,38 USD ödeme yapıldığı, bu nedenle davacının bakiye alacağının 25.960,00 USD – 24.123,38 USD =1.836,62 USD olduğu hesap edilmiş olup davalının bu bedeli ödemediği sabittir. Davacı tarafından takip talebinde bu bedelin TL karşılığı olan 7.515,00 TL talep ettiği, yine sözleşme kapsamında bakiye bedelin 3 gün içerisinde ödenmesi gerektiği belirtildiğinden ve davalı tarafından 01/08/2015 tarihinde ödeme yapıldığından temerrüdün 04/08/2015 tarihinde oluştuğu, davacının ise daha az olacak şekilde 232,40 TL faiz talep ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynı şartlarla devamına,
2-Alacak tutarı olan 7.747,40-TL’nin %20’si oranında hesap edilen 1.549,48-TL inkar tazminatnın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 529,22-TL karar ve ilam harcından 93,57-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 435,65-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 134,67-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 551,00-TL masraf olmak üzere toplam 685,67-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR