Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/43 Esas
KARAR NO: 2019/760
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali- butlanı İstemli)
DAVA TARİHİ: 24/01/2019
KARAR TARİHİ: 18/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali-butlanı İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilleri Doğanlar … A. Ş., …, …, …, …, …, …’ın ticari merkez adresi … olan … Ticaret Sicil Müdürlüğü … Sicil Numarasına kayıtlı 15.12.2014 Tarihinde tescil ve ilan olunan …A.Ş. unvanlı şirketin ortağı olduğunu, …A.Ş. unvanlı şirketin 15.12.2014 tarihinde tescil ve ilan edildiğinde şirketin sermayesi 50.000,00 TL değerinde olup bu sermayenin her biri 1,00TL değerinde 50.000 Paya ayrılmış, bu paylar ; …A, Ş ‘19000 Paya Karşılık 19.000,00 TL, … 1000 Paya Karşılık 1.000,00TL, … 1000 Paya Karşılık 1.000,00 TL , … 1000 Paya Karşılık 1.000,00TL, … 1000 Paya Karşılık 1.000,00TL, …, 7000 Paya Karşılık 1.000,00TL, …’ 1000 Paya Karşılık 1.000,00TL, … 5000 Paya Karşılık 5.000,00 TL, …A. Ş. 20000 Paya Karşılık 20.000,00TL’ şeklinde olduğunu, şirketin işlerinin ve idaresinin 4 üyeden oluşan Yönetim Kuruluna bırakıldığını, daha sonrasında şirket ortaklarından … ve…A. Ş.nin şirket hisselerinin kişisel sebeplerle devir ederek ortaklıktan ayrıldığını, şirkette yapılan sermaye artırımı neticesinde şirketin sermayesinin 1.000.000,00TL değerine çıkarıldığını, … A. Ş.’ nin 22.02.2017 Tarihli 2017 Yılına Ait Olağan Genel Kurul toplantısında şirket ana sözleşmesinin 6, 7, 9, 10, 11, 12. maddelerinde tadilat yapılarak değişiklikler gerçekleştirildiğini, madde 7 de gerçekleştirilen tadilatla: 4 kişi olan Yönetim Kurulu Üye Sayısının 5′ e çıkarıldığı ve Yönetim Kurulu Seçiminin Genel Kurul tarafından oybirliği ile yapılacağı, Madde 8′ deki tadilatla: Şirketin ilzamının A2 Grubu Pay Sahiplerini Temsil Eden Yönetim Kurulu Üyesi İle B Grubu Pay Sahibini Temsil eden Yönetim Kurulu Üyesinin müştereken atacağı imza ile gerçekleştirileceği, Madde 9′ da ki tadilatla: temsil şeklinin A2 Grubu İmza Yetkililerinden biri ve Al Grubu imza yetkililerinin atacağı müşterek imza ile üst sının 200.000TL’ ve kadar olan işlemlerin yapılacağı Al Grubu imza yetkilisinin belirlenmesi, azledilmesi ve değiştirilmesinin ancak Yönetim Kurulu ve Genel Kurulun oybirliği ile toplanması ve karar alması ile mümkün olabileceği, Madde 10″ daki tadîlatla; Yönetim Kurulu Üyelerinin 1 üyesinin Al Grubu pay sahipleri tarafından. 3 üyesinin A2 Grubu Pay sahipleri tarafından, 1 Üyenin ise B Grubu Pay Sahipleri tarafından gösterilen adaylar arasından Genel Kurul tarafından oybirliği ile seçileceği, vd„ madde 10. daki tadilatla: Pay Senetlerinin devri usulü, Madde 12′ deki tadilatla; tüm genel kurul toplantıları, şirket sermayesinin tamamını elinde bulunduran hissedarların veya bunların vekillerinin hazır bulunmasi şartı ile toplanır ve kararların oybirliği ile alınacağının düzenlendiğini, bu haliyle de şirket ana sözleşmesindeki 7, 9. 10, 12. Maddelerinın açıkça Ticaret Kanununa, TBK’ nına ve TMK’ nuna aykırılık teşkil ettiğinden batıl olduğunun tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin, davacılar tarafından kurulduğunu ve müvekkil şirketin ihtiyacı olan finansmanın davacılar tarafından karşılandığını; müvekkili şirketin kredi ihtiyacının karşılanabilmesi için, müvekkil şirket lehine davacıların ve grup şirketlerinin bankalara kefelet verdiğini ve müvekkil şirketin bu şekilde faaliyetini sürdürdüğünü, azınlık hissedar … ise, 100.000 TL. itibari değerli hisseleri devren iktisap ederek, müvekkil şirkete ortak olduğunu, müvekkili şirketin …’de bir projenin ihalesini kazandığını ve projeyi tamamlama aşamasına geldiğini; ancak şirketin azınlık ortağı …’ın davaya konu olan sözleşme hükümlerini gerekçe göstererek, toplantılara katılmamak suretiyle yönetim kurulu toplantısının yapılmasını önlediğini, genel kurul toplantısının dahi yapılamadığını, şirkete ait belgeleri imzalamamak suretiyle, malzeme alımı, taşeronların ve müvekkil şirketin çalışanlarının maaşlarınında ödenemediğini, bu arada, …Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından, 25.01.2019 tarih ve … sayılı yazısı ile 24.02.2017 tarihinde tescil edilen 22.02.2017 tarihli olağanüstü genel kurulu ve tadıl metninde “Yönetim Kurulu Toplantıları ve Karar Nisabı” başlığı altında düzenlenen 10. Maddesinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 408. Maddesine aykırı olduğunun tespit edildiği; bu bağlamda, Şirket ana sözleşmesinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun hale getirilmesi gerektiği, bu yasal yükümlülüğün (30) gün içerisinde yerine getirilmesi, tescilden kaçınma için haklı bir sebep bulunduğu iddiası bulunduğu takdirde, bu sebebin açık ve etraflı olarak ve onu ispata elverişli delilleriyle bildirilmesi, aksi takdirde Türk Ticaret Kanunu’nun 33. Maddesi gereğince işlem yapılacağı ihtar edildiğini, müvekkil şirketin azınlık ortağı ve hakim ortak/ortakları arasında, müvekkil şirketin de taraf olarak gösterildiği çok sayıda dava açıldığını, müvekkil şirketin hakim ortakları olan, işbu davanın da davacısı olan ortaklar tarafından, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyaları ile, Şirket esas sözleşmesinin, 7., 9., 10. ve 12. Maddelerinin değiştirilmesi gündemi ile genel kurul toplantısı yapılması talebi ile bir dava açıldığını ve işbu davanın halihazırda derdest olduğunu, % 10 azınlık ortak … tarafından, istanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile şirkete, şirketin diğer ortaklarına ve yönetim kurulu üyelerine karşı, esas sözleşmenin 7., 9., 10. ve 12. maddesi hükümlerine istinaden 18.01.2019 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan kararların geçersizliğinin tespiti talebi ile dava ikame edildiğini, yine bundan başka azınlık ortak tarafından, İstanbul Ticaret Sicili aleyhine, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile, geçici tescilin terkini talebi ile davası açıldığını, bu davaların da halen derdest olduğunu belirterek, sözleşme hükümlerinin ve bu değişikliğe ilişkin genel kurul kararlarının butlanının tespiti talebi ile dava açmış olup; butlan, hakim tarafından re’sen dikkate alınması gereken bir hukuki yaptırım olması ve tümüyle hakimin görev alanına girdiğinden, işbu dava hususunda davacıların iddialarının sayın Mahkemenin tespitleri ve takdiri çerçevesinde karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
Müdahil vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müdahale talebinde bulunan müvekkili …’ın, ana sözleşmenin bazı maddelerinin batıl olduğunun tespiti talep edilen … A.Ş.’nin (“Şirket”) %10 oranında pay sahibi ve Sirket’i müşterek imza ile temsile yetkili yönetim kurulu üyesi olduğunu, Şirket’in ana sözleşmesinin 7, 9, 10 ve 12. Maddelerinin, TTK’nın 391, 447. Maddelerine, TTK, TBK ve TMK’nın 2. Maddesine göre açıkça kanuna ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğundan batıl olduğunun tespitine karar verilmesi talebinde bulunan Davacılar …, …, …, …, …, … ve bu … ailesinin aile şirketi olan …A.Ş. toplamda Şirketin %90 hissedarı olduklarını, davacılardan …, … ve …’ın ayrıca Şirket’in yönetim kurulu üyesi sıfatını taşıdıklarını, … Ailesinin Şirket Ana Sözleşmesi’nde düzenlenen yetersayı (nisap) hükümleri vc diğer emredici düzenlemelerle ve kanunun emredici hükümlerine aykırı – yok hükmünde / Batıl – yönetim kurulu kararları alarak, bir üyenin istifası üzerine boşalan yönetim kurulu üyeliğine, Davacılar’dan kardeşleri …’ı atamış; yapılan geçersiz atama sonrasında tek başlarına ve müvekkilinden habersiz olarak çıkarttıkları imza sirküleri ile şirket hesaplarını boşaltıklarını, söz konusu yok hükmündeki kararlar alınmamış olsa idi, Şirket hesaplarından para çekilebilmesi için Fer’i Müdahale Talebinde Bulunan Müvekkilinin imzası gerekeceği ve davacılar’ın hesapları boşaltmasının mümkün olmayacağını, bu hususta İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. sayılı dosyası ile dava açtıklarını, halen derdest olduğunu, yönetim kurulu üyesi ve müşterek imza yetkilisi müvekkilimizin baypas edilmesi ve doğan ailesi’nin şirketi kendi kasası gibi kullanabilmesi amacıyla müvekkilinin hak ve imtiyazlarını ortadan kaldırmak amacıyla huzurdaki davanın açıldığını belirterek, davaya, davalı yanında fer’i müdahil olarak katılma yönündeki fer’i müdahale talebinin kabulüne, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davanın genel kurul kararlarının batıl olduklarının tespitine ilişkin olduğu görüldü.
Taraflar arasındaki ihtilafın; dava konusu edilen 22.02.2017 tarihli genel kurulda yapılan ana sözleşmenin 7, 9, 10 ve 12.maddelerinin kanuna, hukuka, medeni kanun 2’deki dürüstlük kuralına ve TTK’nun emredici kurallarına aykırı olup olmadığı ve batıl olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Davacı tarafın davaya feri müdahil olarak kabul edilen Kamber Berkay Tülay’a ilişkin ara karardan rücu talebinin HMK 66.maddesi uyarınca şartları mevcut olduğundan rücu talebi yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
Davacı dilekçesi, davalı taraf dilekçesi, davalı yanında davaya feri müdahale talebi kabul edilen feri müdahil …’ın dilekçesi, genel kurul kararına ilişkin tutanak, sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamınca yapılan inceleme ile davacıların davasının reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekilince 22.02.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında şirket ana sözleşmesinin 6,7,9,10 ve 12.maddelerinde tadilat yapan genel kurulun 7,9,10 ve 12. Maddelerinde açıkça şirket ana sözleşmesine, TBK’ya, TMK’ya ve TTK’ya aykırı olması nedeniyle batıl olduklarının tespitini talep ettiği davasında, davalı yanında feri müdahil olarak davada yer alan …’ın dosyaya sunduğu dilekçesi ve ekindeki dava dışı… A.Ş, Şevki Mert Mildon ve dosyamız davacısı aynı zamanda davalının diğer ortağı olan … A.Ş’nin yetkilisi olan ve diğer davacıları da ikna edeceği taahhüdünde bulunan …ile … A.Ş arasında imzalanmış olan 22.07.2017 tarihli çerçeve sözleşmesindeki, …’de yapılacak, üstlenilen işin, finansmanını sağlamak ve birinci fazı için geçerli olan bu çerçeve sözleşmesi ile finansman sağlayan feri müdahil …’ın hisse almak suretiyle ortağı olunan dosyamız davalısı … A.Ş’ndeki azlık pay sahibi olması nedeniyle genel kurul ve yönetimdeki haklarının garantisini oluşturmak üzere TTK’na, hukuka açıkça aykırı olarak ve bilerek kararların alınmış olduğuna kanaat getirilmiştir.
Hukuka aykırı olarak ancak bilerek alınan kararların, alınış amacı düşünüldüğünde; TTK ve hukuka aykırı olsa da, finansman sağlayanın, davaya feri müdahil olanın konumunu güçlendirmek ve azlık olmasına rağmen haklarının teminat altında olduğunu göstermesi için yapılan değişikliklere tüm ortakların aynı tarihte yapılan genel kurula katılmış olması ve alınan kararlara da ortak olmuş olmaları, oy birliği ile karar alınmış olması ve bir manada çerçeve sözleşmenin tarafı olmayan ikişer paydan toplam 12 paya sahip diğer davalı … İnşaat ortaklarının da çerçeve sözleşmede ön görülen şekilde hareket ettiği, bunun zaten çerçeve sözleşmede imzası olan …’ın, davacı diğer ortakları olan gerçek kişilerin, – ki bunlar sözleşmenin bir diğer tarafı …A.Ş’nin de ortaklarıdır- bu çerçeve sözleşmeye uymalarının sağlanmasının …’ın ayrıca taahhüdünde olduğu ve bu gerçek kişi davacı ortakların çerçeve sözleşmesinin bu hükmünü de yerine getirmek için, taahhüde uygun olarak onaylarının olduğu ve buna göre de; … A.Ş’nin tüm taraflarının, ortaklarının genel kurulda alınan kararları TTK’ya ve genel hukuk ilkelerine aykırı olduklarını bile bile esas sözleşme değişikliğini, finansman sağlamak, yurt dışında alınan 105.986.554,50 USD’lik inşaat ihalesi işinin devralınması işinin finansman sağlayanların haklarını güvence altına alarak ve bu yolla yurt dışında alınan işe ortak olmalarını sağlamak üzere sözleşme değişikliklerinin yapıldığı ve tüm oy kullananlarca bu durum bilinerek karar aldıklarına kanaat getirilmiştir.
22.02.2017 tarihli çerçeve sözleşme ve sözleşme tarafları ve bu sözleşmedeki … taahhüdüne uygun olarak, çerçeve sözleşmeye taraf olmayan diğer ortakların tümünün katılımı ile aynı tarihte yani 22.02.2017 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararların aradan 2 yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra, bunların sonradan batıl olduğunun tespitini talep edenlerin, feri müdahil tarafından finansman sağlanıp şeklen sözleşme maddeleri değiştirildikten sonra TTK ve hukuka aykırı olduğundan bahisle genel kurulun 7,9,10 ve 12.maddelerinde butlan talebinde bulunmuş olmalarının M.K. 2.maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğu, keza dava edilmek suretiyle de hakkın kötüye kullanılması ilkelerine de aykırılık oluşturduğuna kanaat getirilmiştir. Hukuk hiç bir zaman dürüstlük kuralına aykırı davranışları ve hakkın kötüye kullanılmasını oluşturan davranışları koruyamaz. Bu nedenle finans sağlamak üzere oluşturulan çerçeve sözleşmenin yürürlüğe girmesi için, aynı zamanda davalının ana sözleşme değişikliğinin de yapılması ve bu değişiklik ile finansman sağlayanların azlık olmaları nedeniyle, onların sağladıkları finansmanın ve işin bitimine kadar statülerinin korunmasına, azlık pay ve çerçeve sözleşmeden kaynaklanan haklarının korunmasına dair de eş zamanlı olarak genel kurulda bu çerçeve sözleşmede ön görüldüğü üzere, değişiklikler yapıldıktan sonra bunların batıl olduğunu talep etmekte davacıların haklarını kötüye kullanmış olmaları nedeniyle, korumaya değer bir menfaatlerinin olmadığını ve eylemlerinin açıkça M.K.2.maddeye açıkça aykırılık oluşturması nedeniyle talepleri yerinde görülmediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların davasının reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden belirlenmesine yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.725,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Katip …
E-İmza